türklerin işgale fetih demesi
başlığı açan yazar eski kiliselerin halini soruyor madem şebinkarahisar'daki ermeni kilisesini anlatayım. sosyal medyada, fotoğrafçı ara güler'in acıklı bir anısı paylaşılmıştı.
babası demişki "bütün dünyayı gezdin ama babanın memleketi şebinkarahisar'a gitmedin, haydi gel beraber gidelim demiş. gelmişler karahisara ve eski köylerini ziyaret etmişler. eskiden burada kilisemiz vardı, şurası evimizdi... falan acıklı bir şekilde anlatmış.
sosyal medyada bizim millet çok üzülmüş, ağlamaklı yorumlar yapmışlar. yazık olmuş adamların evleri, kiliseleri gitmiş diye kahrolmuşlar.
ama kimsede türkler 900 sene bu ermenilerin kilisesini yıkmamışta ne oldu ki 100 sene önce yıktılar diye sormamış. nasıl olsa rus ordusu geliyor diye onlara güvenip, karahisardaki evleri yakıp, kaleye çıkıp aşağıdaki herkese ateş ettiklerini ve başka şehirlerden gelen türklerin halkın canını kurtardığını bilmeyenler adamın hikayesine çok üzülmüşler, ağlamışlar.
şimdi bizim türkler, ermenilerin bizi vurduğu kısmı anlatıyor, ermenilerde türklerin onları vurduğu kısmı anlatıyor. başka ülkelerin gazına gelip komşusunu vuranlar, şimdi gelip ne oldu bizim kilise diye ağlamasın.
babası demişki "bütün dünyayı gezdin ama babanın memleketi şebinkarahisar'a gitmedin, haydi gel beraber gidelim demiş. gelmişler karahisara ve eski köylerini ziyaret etmişler. eskiden burada kilisemiz vardı, şurası evimizdi... falan acıklı bir şekilde anlatmış.
sosyal medyada bizim millet çok üzülmüş, ağlamaklı yorumlar yapmışlar. yazık olmuş adamların evleri, kiliseleri gitmiş diye kahrolmuşlar.
ama kimsede türkler 900 sene bu ermenilerin kilisesini yıkmamışta ne oldu ki 100 sene önce yıktılar diye sormamış. nasıl olsa rus ordusu geliyor diye onlara güvenip, karahisardaki evleri yakıp, kaleye çıkıp aşağıdaki herkese ateş ettiklerini ve başka şehirlerden gelen türklerin halkın canını kurtardığını bilmeyenler adamın hikayesine çok üzülmüşler, ağlamışlar.
şimdi bizim türkler, ermenilerin bizi vurduğu kısmı anlatıyor, ermenilerde türklerin onları vurduğu kısmı anlatıyor. başka ülkelerin gazına gelip komşusunu vuranlar, şimdi gelip ne oldu bizim kilise diye ağlamasın.
devamını gör...
ateistlerin vatan haini olduğu gerçeği
allah inanci olan biriyim, ateist falan degilim lakin su basliktan ben bile irrite olmus durumdayim...yarin bir gun inanciniza, dininize veya baska bir kutsaliniza laf geldigi zaman sakin "aman bizim kutsalimiza laf ediliyor" diye buraya girip baslik acip aglamayin...once karsiligini gormek istediginiz saygiyi gosterin, sonra da siz kendi inanciniza ne kadar yarasir sekilde yasiyorsunuz once oturup bir dusunun...
devamını gör...
yazarların duydukları enfes cümleler
"birine söylediğiniz kırıcı söz, ona söylediğiniz son söz olabilir."
kimin söylediğini bilmiyorum. pek çok hayatı değiştirmiştir, denilebilir.
kimin söylediğini bilmiyorum. pek çok hayatı değiştirmiştir, denilebilir.
devamını gör...
kabulleniş
kabulleniş, vazgeçme eşiğidir.
düşündü kadın belki de en büyük suç abdülhak hamit'in, nazım'ın, cemal'in, turgut'un ve onlar gibi kalbini kalemine dökebilenlerindi. onlar olmasa bir insanın incelikle ve zarafetle böylesine çok sevildiğini hiç bilmeyecekti. düşündü bütün diyalogları.içindeki kırılgan çocuk ilk yarasını ne zaman almıştı? ve ne zaman başlamıştı hayalleri? ve de çokça sevilme isteği? biri onu fatma, piraye ya da tomris gibi sevsin istiyordu. şiirlerde adı geçsin biri onu "sonsuzda" sevsin istiyordu.
sonra büyüdü kadın. fark etti ki tüm o okuduğu aşklar imkansız olunca kıymetli olmuşlardı. mutlu sonla bitenler sıradan hikayeler oluyordu. yaşanıyor ve tükeniyordu. birinin yüreğinde derin bir iz bırakmanın yolu o tene dokunamamaktan geçiyordu.
düşündü kadın belki de en büyük suç abdülhak hamit'in, nazım'ın, cemal'in, turgut'un ve onlar gibi kalbini kalemine dökebilenlerindi. onlar olmasa bir insanın incelikle ve zarafetle böylesine çok sevildiğini hiç bilmeyecekti. düşündü bütün diyalogları.içindeki kırılgan çocuk ilk yarasını ne zaman almıştı? ve ne zaman başlamıştı hayalleri? ve de çokça sevilme isteği? biri onu fatma, piraye ya da tomris gibi sevsin istiyordu. şiirlerde adı geçsin biri onu "sonsuzda" sevsin istiyordu.
sonra büyüdü kadın. fark etti ki tüm o okuduğu aşklar imkansız olunca kıymetli olmuşlardı. mutlu sonla bitenler sıradan hikayeler oluyordu. yaşanıyor ve tükeniyordu. birinin yüreğinde derin bir iz bırakmanın yolu o tene dokunamamaktan geçiyordu.
devamını gör...
annenin yaşlanması
göremediğimdir. annem hep gençtir zihnimde, kalbimde.
devamını gör...
abartılan tatlı
izmirlilerden linç yemeyeceksem eğer izmir bombası demek istiyorum. hiçbir numarası yok incecik bir hamurun içinde bir sürü çikolata var. çikolatayı direk kaşıkla ye.
devamını gör...
inanmak başarmanın yarısıdır
daha önce okuduğum ve paylaşmak istediğim bir deneyi aklıma getiren ve doğruluğuna da inandığım bir sözdür.
harvard üniversitesin'de yapılmış pek de hoş olmayan bir deneyde suda ne kadar kalabileceklerini anlamak için fareleri su dolu kaplara bırakmışlar. deneyin sonunda farelerin 15 dakikayı aşmayan sürelerde pes edip boğularak öldükleri görülmüş.
deneyin ikinci safhasında ölmek üzere olan fareleri dinlenmeleri için sudan çıkarıp çıkarıp bir kaç dakika sonra tekrar suya bırakıyorlarmış.
sudan hiç çıkarılmayan fareler 15 dakikada pes edip boğulurken, çıkarılıp dinlendirilen fareler inanılmaz şekilde 60 saate kadar suyun üzerinde dayanabiliyorlarmış.
deneyin ikinci safhası göstermiş ki sudan kurtulmanın aslında imkansız olmadığını anlayıp kurtulabileceklerine inanan fareler imkansız sandıkları hallerinden daha yüksek motivasyon ile sınırlarını zorlayabilmişler.
kısacası belki başarmanın yarısı değildir ancak gerçekten inanmak sizi başarıya ulaştırmada en temel güdüdür.
harvard üniversitesin'de yapılmış pek de hoş olmayan bir deneyde suda ne kadar kalabileceklerini anlamak için fareleri su dolu kaplara bırakmışlar. deneyin sonunda farelerin 15 dakikayı aşmayan sürelerde pes edip boğularak öldükleri görülmüş.
deneyin ikinci safhasında ölmek üzere olan fareleri dinlenmeleri için sudan çıkarıp çıkarıp bir kaç dakika sonra tekrar suya bırakıyorlarmış.
sudan hiç çıkarılmayan fareler 15 dakikada pes edip boğulurken, çıkarılıp dinlendirilen fareler inanılmaz şekilde 60 saate kadar suyun üzerinde dayanabiliyorlarmış.
deneyin ikinci safhası göstermiş ki sudan kurtulmanın aslında imkansız olmadığını anlayıp kurtulabileceklerine inanan fareler imkansız sandıkları hallerinden daha yüksek motivasyon ile sınırlarını zorlayabilmişler.
kısacası belki başarmanın yarısı değildir ancak gerçekten inanmak sizi başarıya ulaştırmada en temel güdüdür.
devamını gör...
yeni yıla nasıl girersen yeni yıl öyle geçer
bir söylenti. gerçeklik payı yoktur. ben hep sürünerek giriyorum ve sürünerek geçiyor ama bunun konuyla uzaktan yakından bir alakası yok. sürünmek benim için sigara içmek kadar normal bir şey.
devamını gör...
ceyda düvenci'nin kızının regl olmasını sosyal medyadan duyurması
bir bu kalmıştı dedirten paylaşım.
buradan

edit: ceyda düvenci'den yanıt gelmiş, hoşgelmiş.*
--- alıntı ---
ceyda düvenci’den eleştrilere yanıt geldi
kutlama yapacağım!
kızının regl olduğunu duyurduğu için eleştiri alan ceyda düvenci: “? haftaya kızım için anadolu'dan günümüze ulaşan kıymetli ritüellerle kutlama yapacağım. çünkü artık bir genç kız. artık çocuk değil. bedenini doğru anlaması ve sahip çıkabilmesi için, kendine kıymet vermesi için yapacağım bu ritüeli..." ?genç kızlığının kıymetini teslim ettiğim kızım, kendi kıymetini ne olursa olsun unutmayacak. ve en önemlisi utanmayacak. tüm çocuklar onurlandırılmayı hak eder. utanmayın, onurlandırın. ? her evlat değişir, dönüşür... regl olur, sünnet olur, mezun olur, aşık olur, evlenir gelin-damat olur, anne-baba olur...? tüm bu dönüşüm anları kıymetli ve kutlanasıdır. tüm bu kutlama ritüelleri atalarımızdan bize mirastır.? melisa yıllar sonra büyüdüğünde, ilk regl olduğu bu özel günü hatırladığında, yanağı sızlamayacak, kalbi çiçek açacak.? genç kızlığa ilk adım attığı günün ne kadar kıymetli olduğuna bir kez daha emin olduğu bir gün olacak zihninde... genç kızlığının kıymetini teslim ettiğim? bunları neden paylaştığım sorularınıza gelince... çünkü ben okuyan ve kendini sürekli geliştirme gayretinde olan ve tüm öğrendiğim güzellikleri sizlerle paylaşmayı seven bir anneyim...? ve evlatlarım adına attığım her adım için onlardan izin alan bir anneyim. unuttuklarınızı hatırlatmak, ezberlerinizi bozmak, evlatlarınıza haklarını teslim etmeniz için paylaştıklarımı önemsiyorum. tüm çocuklar onurlandırılmayı hak eder."
--- alıntı ---
buradan

edit: ceyda düvenci'den yanıt gelmiş, hoşgelmiş.*
--- alıntı ---
ceyda düvenci’den eleştrilere yanıt geldi
kutlama yapacağım!
kızının regl olduğunu duyurduğu için eleştiri alan ceyda düvenci: “? haftaya kızım için anadolu'dan günümüze ulaşan kıymetli ritüellerle kutlama yapacağım. çünkü artık bir genç kız. artık çocuk değil. bedenini doğru anlaması ve sahip çıkabilmesi için, kendine kıymet vermesi için yapacağım bu ritüeli..." ?genç kızlığının kıymetini teslim ettiğim kızım, kendi kıymetini ne olursa olsun unutmayacak. ve en önemlisi utanmayacak. tüm çocuklar onurlandırılmayı hak eder. utanmayın, onurlandırın. ? her evlat değişir, dönüşür... regl olur, sünnet olur, mezun olur, aşık olur, evlenir gelin-damat olur, anne-baba olur...? tüm bu dönüşüm anları kıymetli ve kutlanasıdır. tüm bu kutlama ritüelleri atalarımızdan bize mirastır.? melisa yıllar sonra büyüdüğünde, ilk regl olduğu bu özel günü hatırladığında, yanağı sızlamayacak, kalbi çiçek açacak.? genç kızlığa ilk adım attığı günün ne kadar kıymetli olduğuna bir kez daha emin olduğu bir gün olacak zihninde... genç kızlığının kıymetini teslim ettiğim? bunları neden paylaştığım sorularınıza gelince... çünkü ben okuyan ve kendini sürekli geliştirme gayretinde olan ve tüm öğrendiğim güzellikleri sizlerle paylaşmayı seven bir anneyim...? ve evlatlarım adına attığım her adım için onlardan izin alan bir anneyim. unuttuklarınızı hatırlatmak, ezberlerinizi bozmak, evlatlarınıza haklarını teslim etmeniz için paylaştıklarımı önemsiyorum. tüm çocuklar onurlandırılmayı hak eder."
--- alıntı ---
devamını gör...
tanımların kutucuk içine alınması
az beyin fırtınası yaptım.
kenarı yakılsa tam askerden gelen aşk mektubu gibi olacakmış.
sözlüğün hedefi ne acaba?
hayır olsun inşallah.
kenarı yakılsa tam askerden gelen aşk mektubu gibi olacakmış.
sözlüğün hedefi ne acaba?
hayır olsun inşallah.
devamını gör...
ankara'ya öyle yakışırdı ki kar
ah bide soğuk olmasa.
isviçteli uzmanlar, karın soğuk olmayanını yapsalar.
pilot uygulaması ankara'da yapsalar.
isviçteli uzmanlar, karın soğuk olmayanını yapsalar.
pilot uygulaması ankara'da yapsalar.
devamını gör...
umut
"bizim kalbimiz hep kırıktır çocuk. ama yine de eksik etmeyiz sol cebimizden umudu."
nazım'ın da dediği gibi kalbimiz ne kadar kırık, ruhumuz ne kadar üzgün olsa da mutlaka bir yanımızda saklarız umudu. çünkü insan umutla var olur, umudu olmayınca yarından bir beklentisi de olmaz. sol cebinizdeki umuda sahip çıkın, yarınlar ve hayaller onda gizli.
nazım'ın da dediği gibi kalbimiz ne kadar kırık, ruhumuz ne kadar üzgün olsa da mutlaka bir yanımızda saklarız umudu. çünkü insan umutla var olur, umudu olmayınca yarından bir beklentisi de olmaz. sol cebinizdeki umuda sahip çıkın, yarınlar ve hayaller onda gizli.
devamını gör...
türkiye yüzde 99 müslüman bir ülke değildir
2017-2019 anketi istatistiklerini içerir.
2017-2019 anket araştırmalarında sadece 2 yılda ateist ve deist oranında %7 artış yaşanmış.
vatandaşa sorulan soru şu:
"kendinizi dini anlayış bakımından nasıl tanımlarsınız?"
cevaplar şöyle:
%89.5: "allah'ın varlığına ve birliğine inanıyorum"
%4.5: "bir yaratıcı olduğunu düşünüyorum ama dinlere inanmıyorum"
%2.7: "bir yaratıcı olup olmadığından emin değilim"
%1.7: "bir yaratıcı olduğunu düşünmüyorum"
%1.7: "cevap yok"
türkiye, nüfusunun %89.5'i "müslüman", %4.5'i "deist", %2.7'si "tanrı'nın varlığından şüphe eden", %1.7'si "ateist" bir ülke.
türkiye, daha önce gerçekten %99'u müslüman olan bir ülke miydi?
evet aşağı yukarı öyleydi.
ne kadar zaman önce öyleydik?
sadece iki yıl öncesine kadar.
sadece iki yılda deist ve ateist oranı %7 puan arttı.
optimar şirketi buna benzer son araştırmayı 2017 yılında yapmış.
o gün bu soru iki aşamalı sorulmuş.
"kendinizi herhangi bir dine mensup hissediyor musunuz?"
cevap:
%96.1: "evet"
%1.7: "hayır"
%2.2: "cevap yok"
bunun üzerine şu ikinci soru sorulmuş:
"sakıncası yoksa kendinizi hangi dine ait hissediyorsunuz söyleyebilir misiniz?"
cevap: %99.9: "müslüman"
inanç araştırmaları cevap almanın çok kolay, ama gerçek cevabı almanın zor olduğu araştırmalardır.
o nedenle çapraz sorularla desteklenmesi gerekir.
genel baskının ve muhafazakar mahalle baskısının yüksek olduğu toplumlarda, bir de iktidarda islami bir parti varsa, bu sorunun cevabını almak daha da zordur.
bu dramatik değişim %7 puanın da çok üzerinde olabilir.
türkiye dinden neden uzaklaşıyor?
bu sonuç, "dindar" ve "kindar nesil" tezinin, "belagat şehveti" üslubunun ve "nefret söyleminin" çöküşünü ilan ediyor.
metin sadeleştirilmiştir.
kaynak: www.hurriyet.com.tr/yazarla...
2017-2019 anket araştırmalarında sadece 2 yılda ateist ve deist oranında %7 artış yaşanmış.
vatandaşa sorulan soru şu:
"kendinizi dini anlayış bakımından nasıl tanımlarsınız?"
cevaplar şöyle:
%89.5: "allah'ın varlığına ve birliğine inanıyorum"
%4.5: "bir yaratıcı olduğunu düşünüyorum ama dinlere inanmıyorum"
%2.7: "bir yaratıcı olup olmadığından emin değilim"
%1.7: "bir yaratıcı olduğunu düşünmüyorum"
%1.7: "cevap yok"
türkiye, nüfusunun %89.5'i "müslüman", %4.5'i "deist", %2.7'si "tanrı'nın varlığından şüphe eden", %1.7'si "ateist" bir ülke.
türkiye, daha önce gerçekten %99'u müslüman olan bir ülke miydi?
evet aşağı yukarı öyleydi.
ne kadar zaman önce öyleydik?
sadece iki yıl öncesine kadar.
sadece iki yılda deist ve ateist oranı %7 puan arttı.
optimar şirketi buna benzer son araştırmayı 2017 yılında yapmış.
o gün bu soru iki aşamalı sorulmuş.
"kendinizi herhangi bir dine mensup hissediyor musunuz?"
cevap:
%96.1: "evet"
%1.7: "hayır"
%2.2: "cevap yok"
bunun üzerine şu ikinci soru sorulmuş:
"sakıncası yoksa kendinizi hangi dine ait hissediyorsunuz söyleyebilir misiniz?"
cevap: %99.9: "müslüman"
inanç araştırmaları cevap almanın çok kolay, ama gerçek cevabı almanın zor olduğu araştırmalardır.
o nedenle çapraz sorularla desteklenmesi gerekir.
genel baskının ve muhafazakar mahalle baskısının yüksek olduğu toplumlarda, bir de iktidarda islami bir parti varsa, bu sorunun cevabını almak daha da zordur.
bu dramatik değişim %7 puanın da çok üzerinde olabilir.
türkiye dinden neden uzaklaşıyor?
bu sonuç, "dindar" ve "kindar nesil" tezinin, "belagat şehveti" üslubunun ve "nefret söyleminin" çöküşünü ilan ediyor.
metin sadeleştirilmiştir.
kaynak: www.hurriyet.com.tr/yazarla...
devamını gör...
normal sözlük ayetleri
formatı ihlal edenlerin akıbetini görmedin mi?
devamını gör...
normal sözlük'te başlıkların yürümemesi
sözlükte gözlemlenen durum. bir başlık açılıyor. ne kadar ilginç olursa olsun, altında en fazla 5-6, bilemedin 10-15 entry yer alıyor. bu sözlükte başlıklar yürümüyor. açıldığıyla kalıyor. bu şekilde tutunması kolay olmaz.
devamını gör...
sözlükte fotoğrafı olmayan yazarla mesajlaşmak
sorun teşkil etmeyen eylemdir.
konu ilerlerse sıkıntılar doğabilmesi muhtemel konudur aynı zamanda. ha derseniz ki ben eğer seversem* tipi de sorun değil,aynen go tatlım.
konu ilerlerse sıkıntılar doğabilmesi muhtemel konudur aynı zamanda. ha derseniz ki ben eğer seversem* tipi de sorun değil,aynen go tatlım.
devamını gör...
sözlük yazarlarının kankacı diye yargılanması
saçmalıktır.
sabahtan akşama kadar yatak altında hiç kankam diye ağlıyorlar sonra sözlükten birilerine kankacı diyorlar.
lan tamam en kankasız sensin.
bu olay artık uzamasın küfür edicem. alırım ceza paşa paşa yatar çıkarım.
herkesi kendiniz gibi gevşek zannetmeyin. insanlar birbirleriyle hoş sohbet edip tanım giriyorlar. sözlükten ne kadar kanka olunursa o kadar oluyorlar.
bıktım ya her gün kanka muhabbeti görüyorum bıktım. yeminle bıktım.
ezik ucube herifler. insanların iletişim kurmasından haset duyuyorsunuz.
yazdıklarımı üzerine alınan varsa yazsın özelden konuşalım
sabahtan akşama kadar yatak altında hiç kankam diye ağlıyorlar sonra sözlükten birilerine kankacı diyorlar.
lan tamam en kankasız sensin.
bu olay artık uzamasın küfür edicem. alırım ceza paşa paşa yatar çıkarım.
herkesi kendiniz gibi gevşek zannetmeyin. insanlar birbirleriyle hoş sohbet edip tanım giriyorlar. sözlükten ne kadar kanka olunursa o kadar oluyorlar.
bıktım ya her gün kanka muhabbeti görüyorum bıktım. yeminle bıktım.
ezik ucube herifler. insanların iletişim kurmasından haset duyuyorsunuz.
yazdıklarımı üzerine alınan varsa yazsın özelden konuşalım
devamını gör...
kadınların zeki erkek sevmemesi
yoo ben severim. biraz tehlikeli olabilirler ama tehlike olmadan hayatın tadı çıkar mı ki?
devamını gör...
yazarların çocukken en sevdiği çizgi film
insanların nasıl ayrım yaptığına inanamadığım başlık. hepsi o kadar güzeldi ki ben seçemiyorum asla ya*.
devamını gör...
markos
evet gecenin üçünde markos diye başlık açılmaz ama hakkınızı helal edin sevgili yazarlar. markos, geleneksel olarak hristiyanlar tarafından markos incili'nin yazarı olarak kabul edilen kişidir. yani geleneksel olarak hristiyanlar markos incilini kendisine atfeder. 25 nisan ölüm günü olup hristiyanlar için özel bir gündür. ki bu arada ben de 25 nisan'dan 5 gün sonra doğdum. markos'un sembolü aslandır. hristiyanlara göre markos 12 havariden değildir ama 70 havari arasında vardır. kilise için de önemli biridir.
markos incilini markos'un yazdığına dair kanıt hierapolisli papias'tır. bu kişi m.s. 60'da doğmuştur. trinity evanjelist ilahiyat okulu, hierapolisli papias'ın markos'a atıfta bulunduğundan nerdeyse emin olduklarını söylüyorlar. yani hierapolisli papias markos'a atıfta bulunmuş, kanıt bu yani. fakat günümüzdeki bazı bilgin topluluğu bunu reddediyorlar, onlar papias'ın bilgilerini güvenilmez bularak göz ardı ediyorlar.
hristiyan geleneğine göre markos, hz. isa ile birlikte olmamıştır ve barnabas'ın yeğenidir. ayrıca petrus'un öğrencisi ve tercümanıdır. markos incili, 4 incil içerisinde en kısa olanıdır ve geleneğe göre en eskisi kabul edilir. son pasajının sonradan eklendiği kabul edilir. ifade bakımından en zayıf olanı da markos incilidir. metni eleştirenler, markos incilinin gerçekten markos tarafından nakledilmiş olduğunu ama temelde petrus incili olduğunu söylemektedirler.
markos incilini markos'un yazdığına dair kanıt hierapolisli papias'tır. bu kişi m.s. 60'da doğmuştur. trinity evanjelist ilahiyat okulu, hierapolisli papias'ın markos'a atıfta bulunduğundan nerdeyse emin olduklarını söylüyorlar. yani hierapolisli papias markos'a atıfta bulunmuş, kanıt bu yani. fakat günümüzdeki bazı bilgin topluluğu bunu reddediyorlar, onlar papias'ın bilgilerini güvenilmez bularak göz ardı ediyorlar.
hristiyan geleneğine göre markos, hz. isa ile birlikte olmamıştır ve barnabas'ın yeğenidir. ayrıca petrus'un öğrencisi ve tercümanıdır. markos incili, 4 incil içerisinde en kısa olanıdır ve geleneğe göre en eskisi kabul edilir. son pasajının sonradan eklendiği kabul edilir. ifade bakımından en zayıf olanı da markos incilidir. metni eleştirenler, markos incilinin gerçekten markos tarafından nakledilmiş olduğunu ama temelde petrus incili olduğunu söylemektedirler.

devamını gör...