zaman tüneli

neredeyse yazarın tüm kitaplarını okumuş biri olarak gözümü korkutmuştu ama yarabbi bu nasıl güzel bir kitaptır. resmen ba-yıl-dım!

kitap karadeniz'de bulunan, sırtı denize dönük bir ruh sağlığı hastanesi ve bu hastanedeki başhekim, hastalar, doktorlar, tarihinde yer alanlar, ucundan bucağından buraya yaşamı değmiş her bir insanın hatta bir nesnenin hikayelerini okuyoruz. kurgu o kadar ustaca ki kitabın başında okuduğunuz biriyle ortada sonda karşılaşabiliyorsunuz. karakterler tam yurdum insanı. yaşam tarzları, fikirleri, maddi durumları vs vs. yani ben iyi ki ilk ayfer tunç kitabı olarak bunu okumamışım. çünkü diğer hepsi çok eksik kalırdı. o kadar o kadar güzeldi. ben ne desem eksik kalır. her bir karakter üstüne uzun uzun konuşulacak türden.
500 küsür sayfa öyle aktı gitti ki asla sıkmadı, yormadı merakla okuttu kendini. ya ben bu kadına bir kez daha hayran oldum ki olmamak elde mi ki?

paranoyakı ilk defa dinlemiş olması çok büyük bir kötülük, kendisine.

söyleyemediğimdir... zira söylemek isteyip de söyleyebilmiş olsam bu başlığın konusu olmaz zaten. ne saçma...

şu sıralar emekliler
acıyor muyum? aslaaaaa

en eyi terörist yaptığına pişman olup, yaptığına pişman olmayan diğer tetöristleri avlayan ya da onları teröristlikten vazgeçirmeye çalışan kişidir..

bana güneş hep arkamdan vurmuş......

biriyle beraberseniz, beraber olduğunuz insan karşı cinsten bir başka kimseye "hastayım şuna." dememeli. normal karşılanacak bir şey değil, hatta geçiştirilecek bir şey de değil.

chp'nin ve diğer partilerin muhalifliğinden bir yaprak olmayacağını göremeyen kişi bunu merak eder.

sen ciddiden chp'ye güveniyor musun? her iki parti de aynı şeyin laciverdi olmasın!

(bkz: ama sevgili olmayalım)

sorumluluk kabul etmem

teröristle müzakere edilmez.

böyle dandik hayatlar yaşıyoruz sigaraya gerek yok ..

bu aralar sık sık başıma gelen şey. bir anda o anın beni mutlu değil huzursuz ettiğini hissediyorum ve çarpıntım tutuyor. bazen de düşünmek istemediğim şeyler aklıma geliyor ve yine oluyor o çarpıntı. anlamıyorum nasıl bu kadar hassas bir kalbim var ya

sapyoseksuel sözlük teyzelerinin düştüğü hata. yapmayın. reddetmek çok yorucu....

şansım yok az önce kaybettim umudum iddiadan kazanıp buradan yüklü kaldırmak. üzüldüm beaa

kimse de dememiş ki:

(bkz: normal sözlük)

türkiye'de bunun artmasını sigara kullanımına bağlayanlar var ki haklı oldukları doğrudur. ancak türkiye artık anadolu'nun büyük kentlere mutlak hakim olduğu bir ülkedir, bu sosyolojik gerçeğin sonuçlarından birisi de mutfak alışkanlıklarının ve sağlığa zararlı besinlerin de yeme-içme alışkanlıklarına hakim olmasıdır.

kalp krizlerinin temel nedeni sigara ve diğer kötü alışkanlıklar değil, kötü beslenmedir. bir kere kalp krizi geçirip üç kere anjiyo olan babamın doktoru söylemişti. *

hayvanlardan elde edilen gıdaların sağlığa güvenli şekilde tüketime sunulması lazım. kırmızı ete uzak durmak değil mesele (canım benim). kola ve diğer gazlı içecekler mutlaka uzak durulması gerekenlerden. hareketli yaşam zaten artık insanın ingilizce bilmesi gerektiği gibi zorunlu olduğu şey.

dalağın cerrahi yöntemle çıkarılması işlemidir. genellikle travma sonrası (kazada dalağın parçalanması gibi), splenomegali (dalağın büyümesi) ya da enfeksiyon, kanser gibi durumlarda bu operasyonun yapılması gerekebilir.

fun fact: allaha şirk koşarken dalağı şişen ateist (yazar) kardeşimize yapmak lazım bu operasyonu. rahat rahat koşsun ondan sonra.*

türktür.

bir insana aşık olabilmem için onu gerçekte görmem, tanımam ve aramızda yaşanmışlıkların olması gerektiği için benim açımdan imkansız olan durum.