30 yaşından sonra insanın zevklerinin değişmesi
başlık "bahattin abi tam ölmüş mü" tarafından 16.11.2020 20:24 tarihinde açılmıştır.
81.
az kaldı yakında göreceğiz değişiyor mu. ama bence pek değişmeyecek
devamını gör...
82.
henüz 30 değilim ama yaklaştıkça ben de böyle düşünmeye başladım. sanırım 25 bir eşik. sonrasında dünyaya farklı bakmaya başlıyor insan. benim insanlara tahammül seviyem azaldı mesela. eskiden aklım çıkardı sevdiğim değer verdiğim birini kaybetme düşüncesinden. şimdi git gide kendimi yalnızlaştırdığımı düşünüyorum. eskisi gibi affedici değilim. iyi mi değil mi emin değilim. bazen kendime bile tahammül edemediğim anlar oluyor çünkü.
devamını gör...
83.
değişim her zaman mümkünde değişimin içeriği gelişim mi gerileme mi kişiye göre değişir. kendini tamamlama ile yorumlanabilecek bir durum. 30 yaşına gelip kendini tamamlayamamak zevkin ne demek olduğunu bile bilmemek demek bence. vel hasıl kelam hayatın her anı zevkli kendini ve yasamayi bilene
devamını gör...
84.
sacma. ınsan hayati boyunca surekli degisim gosterir zevklerin hobilerin her seyin yasamin boyunca bi cok kez degisir.
devamını gör...
85.
yapmayın nolursunuz ben emek emek geldim buralara 30 dan sonra değişmesini istemiyorum böyle keskin viraj mi olur ya
*
*
devamını gör...
86.
ben aynı şeyi 40 için söyleyebilirim. kişiye göre farklılık gösterecek bir durum. ama hayatın bir yerinde hepimiz köklü bir değişimden geçebiliyoruz sanırım.
devamını gör...
87.
umarım böyle bir evreye gelir ve akıllanırım ya.
tercihlerim afedersin ama bok gibi.
bunun farkında olmak tekrar afedersiniz ama daha da bok gibi.
korkuyorum resmen ya. ne olacak sanki dimi. ucunda ölüm yok. tutuyorum bırakmıyorum.
tercihlerim afedersin ama bok gibi.
bunun farkında olmak tekrar afedersiniz ama daha da bok gibi.
korkuyorum resmen ya. ne olacak sanki dimi. ucunda ölüm yok. tutuyorum bırakmıyorum.
devamını gör...
88.
hiç değişmedi. 20 yaşımda da 30 yaşımda da 40 yaşımda da. zevklerim hala aynı.
devamını gör...
89.
bunu önceden duyduğumda gerçekten güler geçerdim ama daha dün akşam en yakın arkadaşıma bizzat ben söyledim bunu. deli gibi soğuk ve kış mevsimi seven ben, yaz ve sıcak havaları sevmeye başladım. her gün her akşam konserelere giden ben, daha sessiz yerlere gitmeyi, karşımdakini duymayı ve sohbet etmeyi tercih ediyorum ben (hala konserlere gidiyorum ama o kadar sık değil). tek başına yaşama hayalim, bir ailenin içinde yaşamaya evrildi. daha da örnekleri var ama bunlar benim için şaşkınlık verici olan değişiklikler.
devamını gör...
90.
30 _yaş_üstü_yazar.avi
devamını gör...
91.
tipi bile aynı kalmayan insanın zevki de aynı kalmaz tabi. normal bir durumdur.
#2181127 otuz yaş üstü olmayanları avlayın siz. biz avcıyız artık
#2181127 otuz yaş üstü olmayanları avlayın siz. biz avcıyız artık
devamını gör...
92.
sizleri bilmiyorum ama bende herhangi bir değişiklik olmadı, hala cornetto'nun dibi kırılıp paket içinde kalınca işi gücü bırakıp onu çıkarmaya devam ediyorum.
devamını gör...
93.
hepsi değil ama bazıları değişiyor elbette.
insan denemediği şeylerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmediğinden denedikçe başka başka zevklerin farkına varıyor.
insan denemediği şeylerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmediğinden denedikçe başka başka zevklerin farkına varıyor.
devamını gör...
94.
evet, değişiyor. sadece zevkler mi? o kadar şey değişiyor ki aynalar bile yalan söyler oluyor.
devamını gör...
95.
bende olmayan şeydir. atari salonlarına gitmiyorum bir tek artık ama istemediğimden değil, atari salonu olmadığından çevremde. ankara ile de bağımız koptu artık; yoksa oradaki fantasyland'e giderdim.
çocukluktan beri korku filmi izlerim, 20'li yaşlarımın başlarından beri yabancı forumlarda yazarım. sadece iki örnek.
bu ilk sözlük deneyimim. ama burada yazmamı "zevklerimin değişmesi" kapsamında değerlendirmiyorum.
bu başlığı da sol frame'de görmek fena baydı. bakarsın ben yazınca bi daha gelmez; totem yaptım. hahahs.
çocukluktan beri korku filmi izlerim, 20'li yaşlarımın başlarından beri yabancı forumlarda yazarım. sadece iki örnek.
bu ilk sözlük deneyimim. ama burada yazmamı "zevklerimin değişmesi" kapsamında değerlendirmiyorum.
bu başlığı da sol frame'de görmek fena baydı. bakarsın ben yazınca bi daha gelmez; totem yaptım. hahahs.
devamını gör...
96.
bu konu hakkında bir şeyler söyleyebilirim gibi geliyor. henüz 30 olalı birkaç gün oldu ancak bu değişim 30'un şafağında çat diye yaşanmıyor. çevremdeki arkadaşlarımın hepsi yaşadı bu değişimi. ben de yaşadım fakat bu değişim öyle sanıldığı gibi tek tür bir değişim değil. herkeste farklı sirayet ediyor yaşam tarzlarına ve yaşadıkları şeylerin vahametine göre.
20'lin yaşların başında tanıştığım çok yakın arkadaşım girdiği ortamın hep yıldızı olmuştu. bu adam kadar şeytan tüyü olan, hoş sohbet bir adam tanımadım. sevmemek imkansız herifi resmen. çok ince, çok kaliteli biri. her zaman iyi yaşamayı sevdi ve sınırlarını bilirdi. kendini dahi olarak görmezdi ancak öğrenmeyi çok severdi. bu ''charmer'' arkadaşın yanında hep güzel kadınları görürdük. severdi kadınları. ne yapıyorsa iyisini yapmak isterdi. kahve mi içiyor? en iyisini gidelim yerinde içelim derdi. tatil mi yapacağız? çeşme'ye gitmeyelim mykonos'a gidelim havuzlu partide dağıtalım derdi ve lafta değildi gerçekten yapardık bunları çünkü bu adam insanları daha yükseği istemeye sürükleyen bir adamdı. sonra 30'u geçti. aramızda 3-4 yaş fark vardı zaten benden çok daha önce geçti ve yaşadığı bir dizi şanssız adli durum sonrasında birden, ışık hızıyla evlenmeye karar verdi ve şu an bir çocuğu var. konuştuğu her insanda yüksek bir standart arayan, eğlenmeyi, gülmeyi çok seven bu adamın eşiyle aynı masada oturduğum zaman kadına saygı duyuyorum ancak bir türlü neden evlendiğini anlayamıyorum. neşe muskası olan bu adamın enerjisini çekiyor. her neyse arkadaşım büyük bir iş kurdu ve başarılı bir yaşantı elde etti. o güne kadar incecik, kaslı, yakışıklı olan bu çocuk göbekli, kız babası, enteresan bir adam haline geldi.
evlenmesinden bir gece önce balçovada bir evde toplandık. son bir kez kuralsız dağıtacaktık. o gece bir an geldi ve kimsenin cesaret edemediği soruyu sordum çünkü sorulmaz. kötü etki edebilir ve adam evlenmeye karar vermiş. olumsuz bir yorum yaparsan affedilmez bu düğün öncesi. fakat ben arkadaşlarım söz konusu olunca hep açık sözlü biri olmakla bilinirim ve alınmazlar bana. o yüzden sordum. ''neden?'' çünkü her ne kadar bulutların üzerinde olsa da ben anlamıştım kadına aşık olmadığını. başladıklarında olsa bile artık değildi. bizim 30 yaş ve civarı erkeklerin tipik bir düşünüş biçimi vardır. ''artık girdik bir kanala devam etmek zorundayız.'' aldığım cevap bu oldu. bana bocalamaktan yorulduğunu, premium yaşayamadığını artık zenginliği ıskaladığını kabul ettiğini, söz konusu kadınlarsa top class kadınların yüksek bir maddiyat beklediğini falan söyledi. kadın, para vesaire çok önemli değil burada, buna takılmayın. arkadaşım hayatta başarısız olduğunu hissettiği için radikal bir karar aldı ve hayattan beklentilerini bir anda aşağı çekti.
bunu anlıyorsunuz değil mi? vazgeçti artık. elindekiyle yetinmeyi öğrenmeye karar verdi. hayatta başarısız olduğunu, istediklerine ulaşamayacağını fark etti. artık tatil için mykonos'a gidelim demiyordu bana. ailesiyle gümüldür'de sakin bir tatil tercihiydi. gezmeyi, yeni ülkeler görmeyi çok severdi. biz bu adamla cebimizde 50 euro ile 2 ülke gezdik. resmen dilencilik yaparak. şimdi buraya davet ettiğimde masraflarını karşılayacağımı söylesem de ''yok abi ya bizden geçti o.'' gibi bir cevap veriyor. önceden gümbür gümbür müzikler dinlerdi misal. ev sahibim kapıya gelirdi biz bir araya geldiğimizde. şimdi sıla falan dinliyor.
bu keskin geçiş kaybetmişliktir arkadaşlar. 30 yaşından sonra zevkleri değiştiren şey kazanmak veya kaybetmektir.
tersi örnekler de var. başka bir arkadaşım. sürekli batırdı. gözü hep yüksekteydi. o kadar yükseğe oynadı ki bu kısa süre de olsa hapse girmesine sebep oldu genç yaşta evlendiğinin hemen ertesi. sevmediği bir kadınla tıpkı diğer arkadaşımın motivasyonuna benzer bir motivasyonla evlenmişti. ona da sordum ''neden?'' diye. bana çok serseri biri olduğunu bu kızın her şeyini tolere ettiğini ve başka birinin bunu yapmasının mümkün olmadığını söyledi. ona da yapma dedim o da yaptı. şimdi boşanmanın eşiğinde fakat bu adam o kadar erken kaybetti ki hayat enerjisini kazanacak zamanı vardı. şimdi 30'a yaklaşırken tekrar denemek istiyor. çünkü erken kaybetti bir hakkı daha kaldı. 30 olduğunda genelde bir hakkın daha olduğunu düşünmezsin. ''girdik bir kanala devam etmek zorundayız.'' dersin. bu adam istiyor. her gün hırsla textler yazıyor. altyapılar atıyor. stüdyo kuralım diyor. büyük oynamak istiyor hala.
bana gelince. 30 yaşına geldim. ben çok geç kazandım. batırmak? erken batırdım ancak çok ufak fuck up'lardı benimkiler bu adamlara nazaran. hiç hapse girmedim, hiç iflas etmedim. fakat hep yavaş yavaş yükselen bir ivmem oldu. hayatımın hiçbir evresinde kaybettiğimi hissetmedim. sadece kazanamıyordum. sonra birden bomba patladı ve hayalini kurduğum şeyler önüme düştü. bunlar için çok da çalıştım ancak şanslıydım da. bu bahsettiğim adamlar tutunmak için benden çok daha fazla çalışmıştır. olmayınca olmuyor ama benim oldu işte. şimdi zevklerimin değişmesini ve bir melankoliyi yaşamıyorum. 25 yaşında nasıl hırslıysam aynı şekilde hatta daha da hırslıyım. çok saldırgan bir şekilde hayat bana ne sunabiliyorsa onu almaya çalışıyorum. önceden çok fazla şey isterdim, şimdi hepsini istiyorum. çünkü kaybettiğimi hissetmedim hiç. eğer kaybettiğimi hissedersem sanıyorum ben de bu tür bir çöküntüye düşüp tekrar deneme şansım olmadığını hissederim. 30 yaşın en büyük sıkıntısı bu. o yüzden radikal bir değişimi beraberinde getiriyor.
hayatınızdan memnun değilseniz onu değiştirmek için saldırmanız gerek dostlar. zaman dolmadan. 30 yaş zamanın dolduğunu hissettiriyor insana. bu doğru olmasa da hissettiriyor işte. neye inanıyorsak o gerçeklik haline geldiği için doğru olmasa da kapana kısılmış hissediyoruz. şansınız varken tekrar deneyin. yoksa zevklerim değişti, ben böyle değildim, çok gülerdim, artık gülmüyorum diye hayıflanırsınız. sevdiğimin hayatı çok kısa.
20'lin yaşların başında tanıştığım çok yakın arkadaşım girdiği ortamın hep yıldızı olmuştu. bu adam kadar şeytan tüyü olan, hoş sohbet bir adam tanımadım. sevmemek imkansız herifi resmen. çok ince, çok kaliteli biri. her zaman iyi yaşamayı sevdi ve sınırlarını bilirdi. kendini dahi olarak görmezdi ancak öğrenmeyi çok severdi. bu ''charmer'' arkadaşın yanında hep güzel kadınları görürdük. severdi kadınları. ne yapıyorsa iyisini yapmak isterdi. kahve mi içiyor? en iyisini gidelim yerinde içelim derdi. tatil mi yapacağız? çeşme'ye gitmeyelim mykonos'a gidelim havuzlu partide dağıtalım derdi ve lafta değildi gerçekten yapardık bunları çünkü bu adam insanları daha yükseği istemeye sürükleyen bir adamdı. sonra 30'u geçti. aramızda 3-4 yaş fark vardı zaten benden çok daha önce geçti ve yaşadığı bir dizi şanssız adli durum sonrasında birden, ışık hızıyla evlenmeye karar verdi ve şu an bir çocuğu var. konuştuğu her insanda yüksek bir standart arayan, eğlenmeyi, gülmeyi çok seven bu adamın eşiyle aynı masada oturduğum zaman kadına saygı duyuyorum ancak bir türlü neden evlendiğini anlayamıyorum. neşe muskası olan bu adamın enerjisini çekiyor. her neyse arkadaşım büyük bir iş kurdu ve başarılı bir yaşantı elde etti. o güne kadar incecik, kaslı, yakışıklı olan bu çocuk göbekli, kız babası, enteresan bir adam haline geldi.
evlenmesinden bir gece önce balçovada bir evde toplandık. son bir kez kuralsız dağıtacaktık. o gece bir an geldi ve kimsenin cesaret edemediği soruyu sordum çünkü sorulmaz. kötü etki edebilir ve adam evlenmeye karar vermiş. olumsuz bir yorum yaparsan affedilmez bu düğün öncesi. fakat ben arkadaşlarım söz konusu olunca hep açık sözlü biri olmakla bilinirim ve alınmazlar bana. o yüzden sordum. ''neden?'' çünkü her ne kadar bulutların üzerinde olsa da ben anlamıştım kadına aşık olmadığını. başladıklarında olsa bile artık değildi. bizim 30 yaş ve civarı erkeklerin tipik bir düşünüş biçimi vardır. ''artık girdik bir kanala devam etmek zorundayız.'' aldığım cevap bu oldu. bana bocalamaktan yorulduğunu, premium yaşayamadığını artık zenginliği ıskaladığını kabul ettiğini, söz konusu kadınlarsa top class kadınların yüksek bir maddiyat beklediğini falan söyledi. kadın, para vesaire çok önemli değil burada, buna takılmayın. arkadaşım hayatta başarısız olduğunu hissettiği için radikal bir karar aldı ve hayattan beklentilerini bir anda aşağı çekti.
bunu anlıyorsunuz değil mi? vazgeçti artık. elindekiyle yetinmeyi öğrenmeye karar verdi. hayatta başarısız olduğunu, istediklerine ulaşamayacağını fark etti. artık tatil için mykonos'a gidelim demiyordu bana. ailesiyle gümüldür'de sakin bir tatil tercihiydi. gezmeyi, yeni ülkeler görmeyi çok severdi. biz bu adamla cebimizde 50 euro ile 2 ülke gezdik. resmen dilencilik yaparak. şimdi buraya davet ettiğimde masraflarını karşılayacağımı söylesem de ''yok abi ya bizden geçti o.'' gibi bir cevap veriyor. önceden gümbür gümbür müzikler dinlerdi misal. ev sahibim kapıya gelirdi biz bir araya geldiğimizde. şimdi sıla falan dinliyor.
bu keskin geçiş kaybetmişliktir arkadaşlar. 30 yaşından sonra zevkleri değiştiren şey kazanmak veya kaybetmektir.
tersi örnekler de var. başka bir arkadaşım. sürekli batırdı. gözü hep yüksekteydi. o kadar yükseğe oynadı ki bu kısa süre de olsa hapse girmesine sebep oldu genç yaşta evlendiğinin hemen ertesi. sevmediği bir kadınla tıpkı diğer arkadaşımın motivasyonuna benzer bir motivasyonla evlenmişti. ona da sordum ''neden?'' diye. bana çok serseri biri olduğunu bu kızın her şeyini tolere ettiğini ve başka birinin bunu yapmasının mümkün olmadığını söyledi. ona da yapma dedim o da yaptı. şimdi boşanmanın eşiğinde fakat bu adam o kadar erken kaybetti ki hayat enerjisini kazanacak zamanı vardı. şimdi 30'a yaklaşırken tekrar denemek istiyor. çünkü erken kaybetti bir hakkı daha kaldı. 30 olduğunda genelde bir hakkın daha olduğunu düşünmezsin. ''girdik bir kanala devam etmek zorundayız.'' dersin. bu adam istiyor. her gün hırsla textler yazıyor. altyapılar atıyor. stüdyo kuralım diyor. büyük oynamak istiyor hala.
bana gelince. 30 yaşına geldim. ben çok geç kazandım. batırmak? erken batırdım ancak çok ufak fuck up'lardı benimkiler bu adamlara nazaran. hiç hapse girmedim, hiç iflas etmedim. fakat hep yavaş yavaş yükselen bir ivmem oldu. hayatımın hiçbir evresinde kaybettiğimi hissetmedim. sadece kazanamıyordum. sonra birden bomba patladı ve hayalini kurduğum şeyler önüme düştü. bunlar için çok da çalıştım ancak şanslıydım da. bu bahsettiğim adamlar tutunmak için benden çok daha fazla çalışmıştır. olmayınca olmuyor ama benim oldu işte. şimdi zevklerimin değişmesini ve bir melankoliyi yaşamıyorum. 25 yaşında nasıl hırslıysam aynı şekilde hatta daha da hırslıyım. çok saldırgan bir şekilde hayat bana ne sunabiliyorsa onu almaya çalışıyorum. önceden çok fazla şey isterdim, şimdi hepsini istiyorum. çünkü kaybettiğimi hissetmedim hiç. eğer kaybettiğimi hissedersem sanıyorum ben de bu tür bir çöküntüye düşüp tekrar deneme şansım olmadığını hissederim. 30 yaşın en büyük sıkıntısı bu. o yüzden radikal bir değişimi beraberinde getiriyor.
hayatınızdan memnun değilseniz onu değiştirmek için saldırmanız gerek dostlar. zaman dolmadan. 30 yaş zamanın dolduğunu hissettiriyor insana. bu doğru olmasa da hissettiriyor işte. neye inanıyorsak o gerçeklik haline geldiği için doğru olmasa da kapana kısılmış hissediyoruz. şansınız varken tekrar deneyin. yoksa zevklerim değişti, ben böyle değildim, çok gülerdim, artık gülmüyorum diye hayıflanırsınız. sevdiğimin hayatı çok kısa.
devamını gör...
97.
doğru. değişiyor... sadece 30'lu yaşlarla alakası yok ama. yaş ilerledikçe sürekli değişiyor.
devamını gör...
98.
yaş 32 oldu ve cidden pek çok şey değişti hayatımda. bu değişiklikleri fark ettiğimde "vay be" demeden edemiyorum. erken yaşlanmak istemiyorum. ve 32 de çok bir yaş değil. ancak bazı değişiklikler yaşlandım mı? dedirtiyor.
devamını gör...
99.
tecrübe ettiğim gerçek.
trakyalıyım, gençliğimin başında ne memleketime ne de müziğine bir ilgim alakam yoktu. şu anda arada canım köye gitmek istiyor, neşelenmek için trakya karşılama, oyun havası falan dinliyorum. dertlenince falan trakya/balkan türküsü dinleyerek içiyorum.
trakyalıyım, gençliğimin başında ne memleketime ne de müziğine bir ilgim alakam yoktu. şu anda arada canım köye gitmek istiyor, neşelenmek için trakya karşılama, oyun havası falan dinliyorum. dertlenince falan trakya/balkan türküsü dinleyerek içiyorum.
devamını gör...
100.
sen bide 40 dan sonrasını gör.
devamını gör...