31 mart 2024 yerel seçimleri

(bkz: winter is coming)

instagram videolarında görüyorsunuzdur, insanlar daha adayların isimlerini bile söyleyemiyorlar. dolayısıyla fazla umutlanmayın arkadaşlar, bunları yenemeyiz biz. bunlar mutant bence.

herhangi bir belediye alamasa bile zafer partisinin harika bir sıçrama yapacağını düşündüğüm seçimlerdir.

oy verdiğiniz adayın seçilmesi için değil, seçilen adayın seçimle geldiğini hatırlatmak için yapılır. oy verin, bir fikriniz yoksa en kuvvetli muhalefete verin oyunuzu.

batı ve güney sahilleri kırmızı, iç anadolu ve kuzey sahili sarı, en doğu kısımlar mor olacaktır.

zerre umrumda olmayan seçimlerdir, benim için yok hükmündedir hatta,

2023 seçimlerinde kazanamayacak tek aday olan leblebi kafalı ile ülkeyi kaybettik zaten, benim hayatımda asfaltı kimin dökeceği ne yapacağı bir fark yaratmaz. eğer sandığa gidersem de zafer e yapıştırır geçerim. kaçak ve mülteci konusunda daha keskin söylemi olan her parti de sandığa gittiğimde oyumu alır.

her seçim gibi bu seçime de bitse de kurtulsak diyoruz. gümbür gümbür seçim arabaları ile gezip insanları rahatsız ederek oy alabileceğini düşünen insanlar var mı demek isterdim ama var maalesef ülkenin yarısından fazlası bu tarz insanlardan oluşuyor.

chp'nin istanbul'u kaybedip, ankara'yı elinde tutacağı seçim olacaktır. ben sandığa gitmek yerine tatile gideceğim. sonuçta akp'nin tulum çıkardığı bir şehirde yaşıyorum.

aslında, isabetli adaylar, mantıklı ittifaklar, karşılıklı pas geçmeler ile çok iyi bir sonuç alınabilir ve bir hezimet yaratılabilirdi ve sonucunda hükümet iyi bir kötek yeyip 22 yıllık egemenliği sallanabilirdi ama olmadı. antakya ve antalya gidici görünüyor. istanbul, ankara, izmir, mersin, adana cepte görünüyor. bursa kritik, karadeniz malum, iç anadolu malum, değişen çok bir şey olmayacak sanırım.

istanbul, hatay ve etimesgut sonuçlarını merakla beklediğim yerel seçimlerdir. diğerlerini hiç merak etmiyorum.

yakın zamana kadar sandığa gitmeyi pek düşünmüyordum açıkçası. bugüne kadar oy verme hakkımın olduğu her seçimde oy kullandım. vatandaşlık görevi dedik. oy vermezsen eleştirmeye ne hakkın olur dedik ve kullandık. ama bu seçim içimden hiç oy vermek gelmiyordu.

fakat bugün kararım kesinleşti. yine sandığa gidip, oyumu kullanacağım. cumhurbaşkanının yerel seçimlerde oy istemesine artık alıştık. 3-5 bakan da miting yapar ve partisi lehine oy isterdi. ona da alışmıştık. ama bu kez tüm bakanlar oy istiyor. hatta cumhurbaşkanı, bakanlar yetmedi bir de astronot eklediler miting alanına.

yani bir kesim tüm tuşlara basarken kayıtsız kalmak, sandığa gitmemek olmaz artık. vatandaş olarak elimizdeki tek güç oy vermek. bir oyun öneminin farkında olmak. bundan da vazgeçmeyeceğim yine!

"bizi eğlemek için düzenledikleri seçim tiyatroları için pazar günümü piç etmeyeceğim ulan, oya falan gitmiyorum bu sefer" diye büyük büyük konuşmamın ardından şahsıma şşşrrak diye sandık başkanlığı görevi çıkan seçimdir. hayatın bana "pazar günü öyle değil böyle piç edilir" deme şekli diye yorumladım.

tarafıma sandık başkanlığı görevi kilitlenen seçimdir.
itiraz dilekçesi de verdim ama %99 ihtimalle itinayla seçtiğim kelimelerden oluşan dilekçem okunmadı bile.

istemiyorum kardeşim sabahlara kadar seçim kurulunda sıra beklemek ve itirazlarla uğraşmak.

gidilmezse soruşturmalardan gözümüzü açamadığımızı anladığımdan seve seve gitmeliyim.

oyumuz belli. murat kurum ve bıyıkları benden uzak olsun.

akşamında üzerimize kol gibi zam kazıklarının yağacağı korkutucu gün ve olayı.

adayların hepsi, parti fark etmeksizin; para yemek için, zengin olmak için adaydır. bu tamamen gerçektir. özellikle yüksek oy alan partilerde bu düşünce %100 geçerlidir. bunu unutmayın gençler.
türk gençliği bu toplumun ne kadar bozuk, ne kadar iğrenç bir toplum olduğunu bilmeli.

umarım bir gün 50 yaş üstünün siyaset yapamadığı, sadece vatanseverlerin aday olduğu bir seçimde görüşebiliriz. ben bunu görebileceğime inanmıyorum ama, gelecek güzel olsun istiyorum.

kazanacakların çoktan belli olduğu bu seçim tiyatrosunda oy vermeyi reddediyorum. bırakın kendileri çalıp kendileri oynasınlar.



(bkz: zeitgeist)

seçim olduğunu az önce öğrendiğim gibi, çıkan haberlere baktım, bu ne olum

her seçimde olduğu gibi rızayı yeniden üretmek dışında bir işe yaramayacak seçim. oy vermek boş iştir, bu saçmalığa ortak olmuyoruz tabi ki. kimsenin emekçiyi umursadığı yok, hepsi aynı bokun laciverti.
bürokratlar maaş almasa aday bile bulamazlar.

hala oyumu gidip kullanamadığım seçim. erken kalkamadım, hadi kahvaltı falan derken öğle saati çok kalabalık diye henüz gitmedik. hiç de gidesim yok haa. gidip o kadar kağıda tek tek basıp katlamaya çok üşeniyorum. belki de hiç gitmem, gidemem, gitsem ne fark eder?

hey gidi, daha geçen seneye kadar erkenden 6 da kalkıp sandık başında çalışmaya giderdim, ne oldu?
hiç umudum kalmadı çünkü...