alkolü bırakmak

tutuyorum içiyorum ve bırakıyorum, bırakmazsam yorulurum

bırakmaya kararlı olan arkadaşlar bana bırakabilir.

son fiyatlardan sonra biz alkolü değil de alkol bizi bıraktı.

bu gece başlıyoruz bakalım her fav bir kendine yalan söylemeyi bırak manasına gelmektedir

o beni bıraksın.

sahsim icin epey kolaydi birakmasi. zaten tadi ootu.

evin çatısını yapan bir abi var, alkolik. sabah 10 gibi pet şişeye doldurduğu ev yapımı viskiyle geliyor, bazen yanında 1-2 efes extra, akşama kadar içe içe uğraşıyor. ulan düştü, ulan düşecek diye götünde dolanacağım neredeyse ama sarhoş olmuyor ki herif, ip getir ipin üstünde takla atar. piyasada etil alkol bulamadığı için bu aralar rakı - viski yapamıyormuş, boş geldi bu sefer, öğleden sonra ruhu daralmaya başladı adamın. işi bıraktı o kadar yol yürüdü gitti bir şişe şarap aldı, geldi, biraz içti, devam etti.

herkes bırak diyor, o da bırakmak istiyor da o iş öyle kolay olmuyor bazen. kadın gitmiş, çocuğun biri reddetmiş, evde tek kalınca aklıma bin tane pişmanlık, bin tane yanlış karar geliyor diyor. üzülmeyi geçtim, adam bir maç izleyip keyiflense yine alkol isteyecek canı. kısır döngünün ortası. çok dostum, çok sevenim var ama işte alkol başıma bela diyor.

benim maç günleri içtiğim 3 bira, bıraksam bırakmasam fark etmez, adam dünyayı içiyor, nasıl bıraksın.

kadehi sürekli elinizde tutamazsınız . arada bir kolu dinlendirmek gerek.

alkolizm batağına girdiyseniz çok zor. amatemler bunun için var ve amatem de çoğu kez çare değil. kişiyi mezara kadar takip eden bir illet alkolizm.
akşam bir kadeh, dost meclisi olunca iki üç kadeh içen adam bıraksa ne olur bırakmasa ne olur. ona alkolü bırakmak denmez ki. içmememeyi tercih etmek denir.

dün bıraktım. bugün dedim ki, bu ayrılığa kalbim dayanmaz, gel.

çok kötü bir şey. sevdiklerinizi bırakmayın.

18. günümdeyim. ilk haftanın bazı günleri midem bulanıyordu alkolün adını duyunca bile.
bazı akşamlar çok zor geçiyor, gün içinde sakinleşmek için tek attığımı da düşünürsek bazı gündüzler de çok zor geçiyordu. gerçi hâlâ öyle. kolay değil. olmayacağını da biliyordum zaten.

vücuduma iyi davranmak cart curt değildi bırakmaktaki motivasyonum. ertesi gün, bir önceki akşamı hatırlayamamaktan sıkıldım. zihnim hep çok bulanıktı. agresif ve sinirliydim sürekli. ama nasıl bırakırım bilemiyordum. alkol en temelde kafayı bulmak değil de zamanın hızlı geçmesini sağlamak için bir aracıydı benim için. zaman geçmezse düşünmekten kafayı kırmaktan korkuyorum çünkü. ama öyle olmadı. korktuklarımın hiçbiri olmadı. zaman mis gibi de geçiyor. cildim toparladı ayrıca. inanmazdım buna ama 18. gündür alkolün damlası ağzıma değmedi. aranızda çok kem göz var. maşallahınızı rica ediyorum.

öyle nefessiz içilmez zaten. hem görgüsüzlük sayılır, hem sağlık ve keyif açısından doğru değildir. içilen alkolün türüne ve alkol yüzdesine de bağlı olarak, uygun kadehler genelde yudumlanarak içilir. kimi türlerde küçük kadehlerde şat denilen usulle tek yudum ve atışla içilenler de vardır. keza bu şat'lar birbirini izleyen seriler halinde de alınabilir. yani görüleceği ve anlaşılacağı üzre: alkol bir alınıp, bir bırakılmak suretiyle tüketilen bir nimettir. ve herkesin yaptığı bir şeydir. (niye başlık yapılmış, doğrusu ben anlayamadım.)

alabileceginiz en iyi karar.

5 sene falan önce yaptığım şeydir. ama düşük dozda da olsa aldığım bir ilaçla ters etki yarattığı için. aslında arada 2-3 bira içebilmeme izin çıkmıştı ama ben 6 tane 50'lik bira içmeden tam keyif alabilen biri değilim. bırakayım madem dedim birkaç kötü alkol+ilaç ters etkisinden sonra, valla çok kolay bıraktım. hiç canım çekmedi de 5 senedir.

ama alkol aldığım zamanları da güzel hatırlıyorum hep. yani öyle keşke içmeseydim falan demedim hiç.

öyle de güzeldi böyle de güzel yani, benim açımdan.

lioresal bu aşamada alınmalı. ilaç tavsiye etmiyorum burada. domatesleri seviyorum. doktorlarımız güneş dondurması adeta. odalarımız çiçek, kavanozlarımız ışık dolu. yalnız > lioresal iyidir bebe aspirini gibi. faydaları boldur. bir bildiğim var, olmasa demezdim. bırakanlara geçmiş olsun. ilk bıraktığım zamanlarda midpointte ayran istemiş insanım. ayran var mı dedim adama yaa. bu şekilde psikolojik yıkımlara bile alışıyor insan. harika bir olay. gençken bırakılsa keşke. yenip atılmış bir karpuz gibi hissediyorum. geç kaldım ama olsun. evlenip tuvale manzaralar çizeceğim aşkımla egede. bir sürü ağaç-orman. o işlere de girmek lazım ufaktan.

bak lilium'u #3382768 okuyunca aklıma geldi, üçüncü yıla girmişim alkolü bırakalı.

bu sürede hep gurur duydum.

hücresel metabolik mutluluğu unutmuşum alkol yüzünden. taze bebek neşesi kazandım bırakınca. kıkırdamalı keyif yani.

bırakana destek için yazdım. bırakacaklara ilham da olursa ne ala...

karaciger bunu beğendi
beyin bunu beğendi
alkolikler gruptan ayrıldı

şimdi bırakmayı düşünmüyorum çünkü alkolik değilim sadece bu aralar işsizim .

çok güzel fikir. hem ruh sağlığını, hem beden sağlığını mahfeden, ailevi ve toplumsal sıkıntılara sebep olan bu akıl örtücü maddeyi bırakmak ve hayatı hissetmek...

lakin! cığarayı, işkiyi bırakıp gerginliğinizi ve sitrestinizi sağdan soldan çıkarmayın! sabredin.