allah varsa müdahale etmeme nedeni
başlık "dostlarımızla geleceğiz" tarafından 14.02.2023 23:29 tarihinde açılmıştır.
21.
birincisi, kimsenin bunun gerçek sebebini bilmediğini, kendi sanısını bilmiş bilmiş hayatın gerçeği gibi sunup başka fikirlere aşağılama , hakaret ile yaklaşanların hayal aleminde yaşadıklarını düşündüğümü belirtmekle başlamak isterim.
(bkz: amq ben onların, çok ayıp ediyorlar)
benimde kendimce bir sanım var elbet herkes gibi.
düşün ki çok büyük bir başak tarlan var. yüzbinlerce, milyonlarca başak ekmişsin.
o milyonlarca başaktan biri diğerinin güneşini kapamış, biri diğerinin üstüne çıkmış, biri diğerinden daha çok su çekmiş topraktan, ilgilenmezsin bile. seni ilgilendiren tarlanın tamamıdır. bakarken her bir başağı değil, tarlayı görürsün. beklentilerin, hesapların her bir başak üzerine değil, tarlanın tamamı üzerinedir.
bence yaradan, adı her neyse, olaya böyle bakıyor.
bize neden ihtiyacı vardıda yarattı, bilmiyorum.
belkide bizim ruh dediğimiz enerji vücut yoluyla çoğalıp genişliyor. ve onun ihtiyaç duyduğuda bu, devamlı bölünmeyle artan enerji.
bilemiyorum.
ama kendimce emin olduğum birşey var ki, oda kaderdi, öbür dünyada hesap vermekti, sevaptı, günahtı gibi şeylerin onun için bir anlam ifade etmediği.
çünkü yukarıda anlattığım gibi, birey olarak fazla bir anlamımızın olduğunu düşünmüyorum onun gözünde.
o yüzden kendini çok önemli gören insanlar komik geliyor gözüme.
içimize bir tutam vicdan diye birşey koymuş, tüm cennetimizde o, cehennemimizde o. yani öteki taraf denilen yere bırakmayın işi.
tabikii buda benim şahsi görüşüm, en başta dediğim gibi bunun doğru olduğununda garantisi yok.
(bkz: amq ben onların, çok ayıp ediyorlar)
benimde kendimce bir sanım var elbet herkes gibi.
düşün ki çok büyük bir başak tarlan var. yüzbinlerce, milyonlarca başak ekmişsin.
o milyonlarca başaktan biri diğerinin güneşini kapamış, biri diğerinin üstüne çıkmış, biri diğerinden daha çok su çekmiş topraktan, ilgilenmezsin bile. seni ilgilendiren tarlanın tamamıdır. bakarken her bir başağı değil, tarlayı görürsün. beklentilerin, hesapların her bir başak üzerine değil, tarlanın tamamı üzerinedir.
bence yaradan, adı her neyse, olaya böyle bakıyor.
bize neden ihtiyacı vardıda yarattı, bilmiyorum.
belkide bizim ruh dediğimiz enerji vücut yoluyla çoğalıp genişliyor. ve onun ihtiyaç duyduğuda bu, devamlı bölünmeyle artan enerji.
bilemiyorum.
ama kendimce emin olduğum birşey var ki, oda kaderdi, öbür dünyada hesap vermekti, sevaptı, günahtı gibi şeylerin onun için bir anlam ifade etmediği.
çünkü yukarıda anlattığım gibi, birey olarak fazla bir anlamımızın olduğunu düşünmüyorum onun gözünde.
o yüzden kendini çok önemli gören insanlar komik geliyor gözüme.
içimize bir tutam vicdan diye birşey koymuş, tüm cennetimizde o, cehennemimizde o. yani öteki taraf denilen yere bırakmayın işi.
tabikii buda benim şahsi görüşüm, en başta dediğim gibi bunun doğru olduğununda garantisi yok.
devamını gör...
22.
insanlar olarak, tanrı'nın varlığını sorgulama haddimiz yok çünkü görmek isteyen herkes için, tanrı'nın varlığı çok nettir. evrende açıklanamayan bir sürü "doğaüstü olgu" vardır. 21 yy teknolojisine rağmen, hala hiç birine net bir açıklama getirilemiyor ya da sebep gösterilemiyor. bu tanrı'nın direkt kanıtıdır. ortada insana bağlı olarak gelişmeyen ve insan ırkının çok üstünde bir güç varsa, neyi sorguluyoruz ki? alın size dünyanın en iyi denklemi;
açıklanamayan- insani olmayan- bir güç+ sayısız ayrı bilim dalı + sayısız araştırma/ deney/ gözlem = 0 sonuç ise,
açıklanamayan güç= tanrı'dır.
keza insan özelinde;
insan hayatında her an, her saniye sayısız açıklanamayan ama insanın tüm kalbiyle istediği şeyler gerçekleşir. bunu "giz" yapan nokta ise; insanın o an, bu dileğini yerine getirmek için hiç bir şey yapmıyor ya da yapamıyor olmasıdır. hadi kücük caplı başlayalım..
istediğiniz bir şey hiç ansızın gerçek olmadı mı? " keşke beni arasa" dediniz ve aramadımı/ yazmadı mı mesela? hiç ummadığınız bir anda harika bir iş teklifi/ terfi/ pozisyon önerisi almadınız mı? green card çıkmadı mı? yurt dışına eğitime kabul almadınız mı mesela? sizce bunlar insani iradenizle yönetebildiğiniz süreçler mi? bir sürü hatta bazen (koşullara göre) milyarlarca kişinin arasından size verilen bir hak oluşuyor. sizce bu tanrı değilde nedir?
insanlar "şans/ rastlantı" diyor. ne şans ne rastlantı diye bir şey yoktur arkadaşlar. her şeyin en ince ayrıntısına kadar sistemli olduğu bir gezegende, yaşadığınız olaylar nasıl " öylesine ve plansız" gelişebilir? plansız her şey, planlı bir evrenin doğasına aykırıdır ve bu risktir. hiç bir olgu, kendisine tezat olanı( düzen bozucusunu) kendi içinde barındıramaz çünkü bu kendi kendisini yok etmesini sağlayacak aralığı doğurur. belki trilyon yıllık galaksi için, çok yersiz bir teori bence.
şimdi gelelim neden müdahale etmiyor sorunuza;
bu soru için teoloji( dinler bilimi) hakim olmak gerekiyor. sadece islam değil, gönderilen tüm dinlerde, kurallar ve yasaklar aynıdır. incil değiştirilmeseydi, orijinal halinin bizim kutsal kitabımız ile aynı olduğunu görme şansımız olurdu. aslında hala var ama indirilen ilk incilin saklandığını düşünüyorum. bana kalırsa, vatikan'da tutuluyor. o dönem monarşiyi (sistemi) ele geçirmek/ kontrol etmek isteyen bir takım kişiler tarafından, incil'in değiştirildiği ve orijinalinden çıkartıldığını düşünüyorum. dolayısıyla orijinal versiyonunun ortaya çıkması, avrupanın tüm tarihini hatta katolik kilisesini olduğu gibi temelinden sarsar. incil değiştirildiği için yerine son din "islam" geldi.
şimdi tanrı insana "seçim hakkı" tanımıştır. sebebi ise biraz şeytan'dır. olayın başına gitmiyorum. herkes bu olguyu biliyordur diye düşünüyorum. özetle; şeytan, insan ırkını sevmez ve kıyamet( her şeyin aynı anda ölümünün gerçekleşeceği zaman) kadar insanların iradelerine saldırıp, onları kendi tarafına çekeceğini söyler. böylelikle tanrı'nın çok sevdiği yaratımının aslında ne kadar şeytanlaşmaya meyili olduğunu gösterecektir. bu yüzden insanın bir zihni ve seçim hakkı vardır. bu seçimlerden dolayı ise, cennet veya cehennem kapıları açılır fakat tanrı bizi yine yalnız bırakmaz. bize olaylar karşısında mutlaka ip ucu verir, bizi uyarır ya da direkt bizimle iletişime geçer ve durdurur. bazen direkt kendisi müdahale eder ve ne olduğunu bile anlamayız.
şöyle anlatayım;
bir insanla buluşacaksınız ama içinizden zerre onunla görüşmek gelmiyor. sizi çağırdığı yere gitmek istemiyorsunuz. içinizde yoğun kötü bir his var ve size gitme diyor ve gitmiyorsunuz. bu tanrı'dır, bu uyarı sizi, karşınızdaki kişiden korumak için tanrı tarafından gönderilir.. :)
hiç alakasız bir anda partnerinizin telefonuna bakma isteği uyanmadı mı sizde? ya da herhangi bir şeyini özellikle karıştırma isteği? baktınız ve aldatıldığınızı gördünüz mesela. sizce size bunu bulmanız/ bunu öğrenmeniz ve size bu kötülüğü yapan kişiyi hayatınızdan çıkarmanız için yönerge veren kimdir? nereye bakmanızı söyleyen? ne zaman bakmanız gerektiğini söyleyen? düşünün bakalım:) genelde insanlar bunu " ay! içime doğdu, şeytan dürttü baktım" diye tanımlıyor ama insanın içine kendi kendisine ne doğabilir? ya da şeytan ne zaman sizin hayırınıza olacak bir şeye sizi itti? :) :)
hadi örnekler gelmeye devam etsin;
hep size kötülük yapmaya çalışan insanları yakaladığınızı düşünün. " hep bir şekilde önüme çıkıyor, mutlaka öğreniyorum." cümlesine yoğunlaşalım. sizce bu nasıl oluyor? kimin yardımıyla bunları öğrenmeniz için ortam doğuyor? sizce siz yardım almıyor musunuz şimdi? arkanızdan döndürülen her şeyi ya da çoğu şeyi nasıl yakalayabilirsiniz ki? - tanrı yardımıyla. :)
rüyalar? bazı insanlar rüyalarında neler olacağını ya da neler olduğunu görür. kim gösteriyor size bunları sizce?
son bir örnek;
hiç çok sevdiğiniz biri ile iletişiminiz bıçak gibi kesildi mi? ortada aslında görünür bir sebepte yok. aramıyor- sormuyor- yazmıyor? yazsa da, hep bir inkar ama sonuçta samimiyetiniz kaybolmuş oluyor ve bir daha görüşmüyorsunuz. sizce neden?
tanrı kaderinizi değiştiriyor bu yüzden. size zarar geleceği zaman ve siz bunu göremiyorsanız, tanrı hayatınızdaki kim olursa olsun, hayatınızdan bir anda çıkarır. neden gittiklerini kendilerine sorun, kendileri bile açıklayamazlar bazen mesela. sebebi ; tanrı'dır. size olacak bir kötülüğü engellemiştir. hayatınızdan bir anda çıkan kimseyi geri almaya bu yüzden çalışmayın. emin olun, o insanda mutlaka bir pislik- ugursuzluk çıkıyor. - bunu defalarca yaşadım.
gördüğünüz üzere böyle sayısız örnek sıralayabilirim. hayatımızda her kücük olayın içerisinde tanrı'nın müdahalesi var aslında ama biz görmüyoruz çünkü öyle bakmıyoruz ama artık gözlerinizi açmanızı ve olduğu gibi olayları görmenizi diliyorum.
tanrı'ya inanın, planlarına güvenin.
açıklanamayan- insani olmayan- bir güç+ sayısız ayrı bilim dalı + sayısız araştırma/ deney/ gözlem = 0 sonuç ise,
açıklanamayan güç= tanrı'dır.
keza insan özelinde;
insan hayatında her an, her saniye sayısız açıklanamayan ama insanın tüm kalbiyle istediği şeyler gerçekleşir. bunu "giz" yapan nokta ise; insanın o an, bu dileğini yerine getirmek için hiç bir şey yapmıyor ya da yapamıyor olmasıdır. hadi kücük caplı başlayalım..
istediğiniz bir şey hiç ansızın gerçek olmadı mı? " keşke beni arasa" dediniz ve aramadımı/ yazmadı mı mesela? hiç ummadığınız bir anda harika bir iş teklifi/ terfi/ pozisyon önerisi almadınız mı? green card çıkmadı mı? yurt dışına eğitime kabul almadınız mı mesela? sizce bunlar insani iradenizle yönetebildiğiniz süreçler mi? bir sürü hatta bazen (koşullara göre) milyarlarca kişinin arasından size verilen bir hak oluşuyor. sizce bu tanrı değilde nedir?
insanlar "şans/ rastlantı" diyor. ne şans ne rastlantı diye bir şey yoktur arkadaşlar. her şeyin en ince ayrıntısına kadar sistemli olduğu bir gezegende, yaşadığınız olaylar nasıl " öylesine ve plansız" gelişebilir? plansız her şey, planlı bir evrenin doğasına aykırıdır ve bu risktir. hiç bir olgu, kendisine tezat olanı( düzen bozucusunu) kendi içinde barındıramaz çünkü bu kendi kendisini yok etmesini sağlayacak aralığı doğurur. belki trilyon yıllık galaksi için, çok yersiz bir teori bence.
şimdi gelelim neden müdahale etmiyor sorunuza;
bu soru için teoloji( dinler bilimi) hakim olmak gerekiyor. sadece islam değil, gönderilen tüm dinlerde, kurallar ve yasaklar aynıdır. incil değiştirilmeseydi, orijinal halinin bizim kutsal kitabımız ile aynı olduğunu görme şansımız olurdu. aslında hala var ama indirilen ilk incilin saklandığını düşünüyorum. bana kalırsa, vatikan'da tutuluyor. o dönem monarşiyi (sistemi) ele geçirmek/ kontrol etmek isteyen bir takım kişiler tarafından, incil'in değiştirildiği ve orijinalinden çıkartıldığını düşünüyorum. dolayısıyla orijinal versiyonunun ortaya çıkması, avrupanın tüm tarihini hatta katolik kilisesini olduğu gibi temelinden sarsar. incil değiştirildiği için yerine son din "islam" geldi.
şimdi tanrı insana "seçim hakkı" tanımıştır. sebebi ise biraz şeytan'dır. olayın başına gitmiyorum. herkes bu olguyu biliyordur diye düşünüyorum. özetle; şeytan, insan ırkını sevmez ve kıyamet( her şeyin aynı anda ölümünün gerçekleşeceği zaman) kadar insanların iradelerine saldırıp, onları kendi tarafına çekeceğini söyler. böylelikle tanrı'nın çok sevdiği yaratımının aslında ne kadar şeytanlaşmaya meyili olduğunu gösterecektir. bu yüzden insanın bir zihni ve seçim hakkı vardır. bu seçimlerden dolayı ise, cennet veya cehennem kapıları açılır fakat tanrı bizi yine yalnız bırakmaz. bize olaylar karşısında mutlaka ip ucu verir, bizi uyarır ya da direkt bizimle iletişime geçer ve durdurur. bazen direkt kendisi müdahale eder ve ne olduğunu bile anlamayız.
şöyle anlatayım;
bir insanla buluşacaksınız ama içinizden zerre onunla görüşmek gelmiyor. sizi çağırdığı yere gitmek istemiyorsunuz. içinizde yoğun kötü bir his var ve size gitme diyor ve gitmiyorsunuz. bu tanrı'dır, bu uyarı sizi, karşınızdaki kişiden korumak için tanrı tarafından gönderilir.. :)
hiç alakasız bir anda partnerinizin telefonuna bakma isteği uyanmadı mı sizde? ya da herhangi bir şeyini özellikle karıştırma isteği? baktınız ve aldatıldığınızı gördünüz mesela. sizce size bunu bulmanız/ bunu öğrenmeniz ve size bu kötülüğü yapan kişiyi hayatınızdan çıkarmanız için yönerge veren kimdir? nereye bakmanızı söyleyen? ne zaman bakmanız gerektiğini söyleyen? düşünün bakalım:) genelde insanlar bunu " ay! içime doğdu, şeytan dürttü baktım" diye tanımlıyor ama insanın içine kendi kendisine ne doğabilir? ya da şeytan ne zaman sizin hayırınıza olacak bir şeye sizi itti? :) :)
hadi örnekler gelmeye devam etsin;
hep size kötülük yapmaya çalışan insanları yakaladığınızı düşünün. " hep bir şekilde önüme çıkıyor, mutlaka öğreniyorum." cümlesine yoğunlaşalım. sizce bu nasıl oluyor? kimin yardımıyla bunları öğrenmeniz için ortam doğuyor? sizce siz yardım almıyor musunuz şimdi? arkanızdan döndürülen her şeyi ya da çoğu şeyi nasıl yakalayabilirsiniz ki? - tanrı yardımıyla. :)
rüyalar? bazı insanlar rüyalarında neler olacağını ya da neler olduğunu görür. kim gösteriyor size bunları sizce?
son bir örnek;
hiç çok sevdiğiniz biri ile iletişiminiz bıçak gibi kesildi mi? ortada aslında görünür bir sebepte yok. aramıyor- sormuyor- yazmıyor? yazsa da, hep bir inkar ama sonuçta samimiyetiniz kaybolmuş oluyor ve bir daha görüşmüyorsunuz. sizce neden?
tanrı kaderinizi değiştiriyor bu yüzden. size zarar geleceği zaman ve siz bunu göremiyorsanız, tanrı hayatınızdaki kim olursa olsun, hayatınızdan bir anda çıkarır. neden gittiklerini kendilerine sorun, kendileri bile açıklayamazlar bazen mesela. sebebi ; tanrı'dır. size olacak bir kötülüğü engellemiştir. hayatınızdan bir anda çıkan kimseyi geri almaya bu yüzden çalışmayın. emin olun, o insanda mutlaka bir pislik- ugursuzluk çıkıyor. - bunu defalarca yaşadım.
gördüğünüz üzere böyle sayısız örnek sıralayabilirim. hayatımızda her kücük olayın içerisinde tanrı'nın müdahalesi var aslında ama biz görmüyoruz çünkü öyle bakmıyoruz ama artık gözlerinizi açmanızı ve olduğu gibi olayları görmenizi diliyorum.
tanrı'ya inanın, planlarına güvenin.
devamını gör...
23.
cunku sana bir ruh vermis ve o ruh da baya bir potansiyele sahip.
devamını gör...
24.
herşeye zahiri gözlerle bakıp batinisi hakkında yorum yapmayın komik oluyorsunuz.
mesela bir arkadaş çıkmış bebek ölümlerini neden engellemiyor diyor, siz hiç açıpta şu kitabı bir okudunuz mu? hızır ve hz. musanın hikayesini mesela okudunuz mu?
sizin gördüğünüz sonucun nedeni sandığınız kadar kötü ve olumsuz değilse o zaman ne diyeceksiniz mesela?
insan dediğin 5 duyuya hapsedilmiş, ötesini göremeyen bir varlıktır. ama tanrı bu duyuların çok ötesinde olan ve onları var edendir.
insanın kendi mantığıyla ne onu ne de yaşattıklarını kavrayabilmesi mümkün değildir. bizler allah'ı ancak onun müsade ettiği kadarıyla belki zerresinin zerresiyle bir fikir sahibi olabiliriz en fazla.
kendisine verilmiş kısıtlanmış ve küçücük aklıyla tanrıyı yargılamaya kalkıyorsunuz, bana göre hava hoş kendiniz bilirsiniz.
ama şunu bilin ki, gördükleriyle karar verenler göremediklerinin yemi olur.
mesela bir arkadaş çıkmış bebek ölümlerini neden engellemiyor diyor, siz hiç açıpta şu kitabı bir okudunuz mu? hızır ve hz. musanın hikayesini mesela okudunuz mu?
sizin gördüğünüz sonucun nedeni sandığınız kadar kötü ve olumsuz değilse o zaman ne diyeceksiniz mesela?
insan dediğin 5 duyuya hapsedilmiş, ötesini göremeyen bir varlıktır. ama tanrı bu duyuların çok ötesinde olan ve onları var edendir.
insanın kendi mantığıyla ne onu ne de yaşattıklarını kavrayabilmesi mümkün değildir. bizler allah'ı ancak onun müsade ettiği kadarıyla belki zerresinin zerresiyle bir fikir sahibi olabiliriz en fazla.
kendisine verilmiş kısıtlanmış ve küçücük aklıyla tanrıyı yargılamaya kalkıyorsunuz, bana göre hava hoş kendiniz bilirsiniz.
ama şunu bilin ki, gördükleriyle karar verenler göremediklerinin yemi olur.
devamını gör...
25.
124.000 tane peygamber göndermiş işe yaramamış müdahale etse ne olur etmese ne olur. bence otursun kendini sorgulasın ben ne halt ettim de dünya bu halde diye.
devamını gör...
26.
daha önce, müdahale etmişti. helak olan kavimlere baktığınızda görürsünüz. fakat her helak ettiğinde, insanoğlu yine ona sırtını çevirebiliyor.
diyelim ki, kendisi süper güçler kullanarak kuvözdeki bebek ölümlerine neden olan kişileri yok etti. inanacak mısınız peki? "büyülü bir saldırı (fireball) sonrası onlar yok oldu" demeniz bence daha olası. bu bahisle helak etmek de çözüm değil.
diyelim ki, dünyada kendisini herkese gösterdi. o kudret karşısında onu reddedebilir misiniz? o zaman özgür iradeye ne oldu? kurmuş olduğu sistem, yani imtihan dünyası çökmez miydi? herkesin inandığı bir son, sizin de istediğiniz bir şey mi? inanmak ortadan kalkar ve bilmek söz konusu olur.
bu durum esasında (bkz: kötülük problemi)'nde tartışılır. burada yapılan en büyük hata, yaratıcının esasında bir insan gibi düşünülmesinde yatıyor. inanan insan bu hataya düşmez. çünkü yaratıcının insan gibi bir varlık olmadığını bilir.
hamiş: bir de deniliyor ki, "o kadar peygamber göndermiş neden düzeltememiş ?". peygamberlerin asli görevi ilahi mesajı insanlara aktarmaktır. toplumu tamamen düzeltmek değil. e zaten toplumu tamamen düzeltse, o zaman irade hürriyeti yine geçersiz olur.
diyelim ki, kendisi süper güçler kullanarak kuvözdeki bebek ölümlerine neden olan kişileri yok etti. inanacak mısınız peki? "büyülü bir saldırı (fireball) sonrası onlar yok oldu" demeniz bence daha olası. bu bahisle helak etmek de çözüm değil.
diyelim ki, dünyada kendisini herkese gösterdi. o kudret karşısında onu reddedebilir misiniz? o zaman özgür iradeye ne oldu? kurmuş olduğu sistem, yani imtihan dünyası çökmez miydi? herkesin inandığı bir son, sizin de istediğiniz bir şey mi? inanmak ortadan kalkar ve bilmek söz konusu olur.
bu durum esasında (bkz: kötülük problemi)'nde tartışılır. burada yapılan en büyük hata, yaratıcının esasında bir insan gibi düşünülmesinde yatıyor. inanan insan bu hataya düşmez. çünkü yaratıcının insan gibi bir varlık olmadığını bilir.
hamiş: bir de deniliyor ki, "o kadar peygamber göndermiş neden düzeltememiş ?". peygamberlerin asli görevi ilahi mesajı insanlara aktarmaktır. toplumu tamamen düzeltmek değil. e zaten toplumu tamamen düzeltse, o zaman irade hürriyeti yine geçersiz olur.
devamını gör...
27.
müdahale ediyor aslında sen küçük beyninle fark etmiyorsun. ayrıca müdahale edilse her şeye niye yaratmış olsun dünyayı? hesap vereceğin gün var. bu taraf değilse öbür tarafta bak sen yaşamana tatlım. ama bbg.
devamını gör...
28.
peki biz mücadele etmemeyi nasıl açıklayacağız o müdahale ettiği zaman?
devamını gör...
29.
neden etmeli? tanrı zaten kötülüğün ve iyiliğin kaynağıdır. yani nötr haldedir. diyelim ki dünya çok iyi bir yer oldu. bu sefer yine müdahale etmesi gerekir yani bilinçli kötülük yapması gerekir.
tanrı'nın sadece iyi tarafta olduğunu düşünmekten gelen büyük bir hata var. birde kısa vadeli iyi şeyler uzun vadede kötü olabilir.
tanrı'nın sadece iyi tarafta olduğunu düşünmekten gelen büyük bir hata var. birde kısa vadeli iyi şeyler uzun vadede kötü olabilir.
devamını gör...
30.
o bile bu kadar şeytanı bir arada görünce şaşırmış olabilir.
devamını gör...
31.
insanların iradelerine karışma gibi bir seçenek olsaydı iradenin ne anlamı kalırdı?
iyilik ve kötülük bir dengedir. hangi tarafta olacağınız size kalmış. bazıları iyi tarafa geçer bazıları kötü
iyilik ve kötülük bir dengedir. hangi tarafta olacağınız size kalmış. bazıları iyi tarafa geçer bazıları kötü
devamını gör...