21.
sıklıkla bir hata olarak kaos anlamında kullanılır. aslında bir siyaset teorisidir. kuramları ve savunucuları ile birlikte. iyice araştırılması gerekilen bir konu.
devamını gör...
22.
komünizm: kendi içinde tutarsız - gerçek dünyada tutarsız
anarşizm: kendi içinde tutarlı - gerçek dünyada tutarsız
anarşizm: kendi içinde tutarlı - gerçek dünyada tutarsız
devamını gör...
23.
24.
anarşizm bir fikirdir ve soyu stoaya dayanır. kalemle, mantıkla savunulmalıdır fakat ülkemizde taş ve sopa kullanılıyor. her şeyi kaldırmak sanılan bu akım bireyin özgürlüklerini esas alarak çevreyi pozitif bir şekilde değiştirmektir ve zamana göre ihtiyaçları değişebilir.
devamını gör...
25.
bir başka açıdan ise anarşizm, liberalizmin sınırsız özerklik ideolojisinin en uç formülasyonunu temsil eder.
devamını gör...
26.
devlet karşıtı toplumculuk. çeşitli modelleri vardır, aralarında en ünlüsü anarko-sendikalizmdir.
devamını gör...
27.
anarşist komünizm. ursula k. le guin okumanızı tevsiye ederim.
devamını gör...
28.
“anarşi, insan aklının dinin hakimiyetinden; insan bedeninin mülkiyetin hakimiyetinden kurtarılmasının, hükümetin kısıtlama ve prangalarından kurtulmanın taraftarıdır.”
devamını gör...
29.
kafası kesilen tavuğun hayatı anlamaya çalışması ;)
devamını gör...
30.
temelde din, devlet ve aile ile oluştuğu iddia edilen tüm tahakküm ilişkilerinin kaldırılması gerektiğini düşünen politik disiplin.
devamını gör...
31.
toplumumuzun büyük bir kesminin hala terörizm sandığı öğretidir. lakin gerçekte anarşizm özgürlüktür.
devamını gör...
32.
türkçesi kargaşacılık olan düşünce akımı.
devamını gör...
33.
her bir bireyin iyi insan olduğu yerde bir nebze zevk verse de insanlar kötüdür. en büyük acılar otorite zayıflığı olan dönemlerde yaşanır. en büyük savaşlar da çok başlı dönemlerde paylaşım amaçlı yaşanmıştır. gerçekle uzalaşamayacak idealist bir yaklaşımdır.
devamını gör...
34.
türk toplumunun hiç anlamadığı siyasi yaklaşım. onlarca farklı anarşit düşünce akımı vardır ama bizim insanımızın aklına sadece sağa sola bomba atan insanlar gelir. kolektivistler, yeşiller, anarko komünistler vs vs hiç dikkate alınmaz. marx ve lenin bile anarşizme menfi tutum almışken halktan da çok beklenti olmaması lazım ya neyse.
devamını gör...
35.
golding akılcı benlik,stirner bencilik,proudhon mülkiyet hırsızlığı gelenekten kopmayan anarşizm,bakunin terörizm,tolstoy zorbalığa karşı zor kullanmadan tepki.anarşizmin henri arvon'a göre kurucu babalarının belirlediği ilkeler kısaca insani değerlere evet köhneleşmiş devlet yapılarına,yeterliliğinin aşımına hayır.
devamını gör...
36.
37.
bir insan ne kadar anarşist olursa olsun yüzüne karşı anarşist denilmez. yakışık almaz.
devamını gör...
38.
ana ilkesi
- şiddetsizlik
- devletsizlik
ama ilginçtir ki anarşist denilince aklıma hep elinde molotof larla birilerinin sözünü dinleyerek bir şeyler yakan insanlar geliyor
- şiddetsizlik
- devletsizlik
ama ilginçtir ki anarşist denilince aklıma hep elinde molotof larla birilerinin sözünü dinleyerek bir şeyler yakan insanlar geliyor
devamını gör...
39.
kaostan beslenir.
devamını gör...
40.
insanın kendi kendini yönetme kapasitesine sahip olduğunu iddia eden düşünce biçimi, ideoloji, yaşam şekli, yöntem arayışı.
otonomi olarak da açıklanabilecek bu durum haliyle günümüz hiyerarşik sistemlerini reddeder. yöneticisizlik olarak da tanımlanabilen kelimenin kökeni “an-arkhe”’dir yani maddesizlik, temelsizlik. bu sebeple yorumlanması da diğer felsefi/politik hareketler kadar kolay değildir. kendi içerisinde de bir lider kabul etmez ve herhangi bir yazarın üstünlüğünü savunmaz. hatta diyebiliriz ki, ne kadar anarşist varsa o kadar da anarşizm çeşidi ve yorumu vardır.
basit bir sistem karşıtlığı ve/veya otoritenin reddi olarak açıklamaya çalışmak eksik kalacaktır. anarşizmin temel öğretisini şu şekilde açıklamak daha doğrudur: kendini tekrar eden/edebilecek hiyerarşik temelli kurum, kuruluş ve kişilere karşı olan görüştür. burada kendini tekrar eden tanımlaması can alıcı. örnek vermek gerekirse eğer ahşap bir masa istiyorsanız yüksek ihtimalle mahallenizin marangozuna güvenmek ve onun masa yapma konusundaki otoritesine saygı duymak zorundasınızdır. bir anarşist pekala bunu yapabilir ve sanıyorum ki yapmalıdır ancak iş bizi yöneten kişi ve kurumların politik otoritesine gelince durum değişir çünkü tekrarlanan otorite kısa ve/veya uzun vadede insanların yaşama hakkının elinden alınmasından, insanlığın yaşam hakkının elinden alınmasına kadar önüne gelen her şeyi yok edebilecek güçtedir. aksini söyleyen dünya tarihi okumalarını gözden geçirebilir. yanlış anlaşılmasın anarşist bir bakış açısına sahip olmak için entelektüel olmaya gerek yok. günümüz siyasi ortamına da zaman ve mekan ayırt etmeksizin bakılabilir. yerel olan daha öğreticidir diye düşünmekteyim bu sebeple kendi ülkenize yaşadığınız zamana bakmanızı öneririm.
başlıca ideologları proudhon, bakunin, kropotkin ve goldman'dır. aslında modern insan olarak yaşadığımız ahlak sorunları çok kısa ve anlaşılır bir şekilde değinir.(anarşist ahlak - pyotr kropotkin) en temelde insanlar iyidir kötüdürden ziyade insanlar şuan bozulmuştur ve geri döndürülebilir olarak bakar. insanın ahlakının empatiyle çok köklü bir geçmişi olduğunu söyler. bu empati de bizi anarşizmin dayanışma kavramına götürür. eğer siz karşınızda birine fiziksel veya psikolojik bir şiddet uygulandığını görürseniz sizin de canınız yanar. siz bu can yankısına alışır ve sindirirseniz herhangi bir eylem yapmamayı tercih edebilirsiniz. bence ve bir çok anarşistçe bu acı, bu can yankısı o insanla dayanışmaz isek içimizde oluşacak boşluk hissinden daha etkilidir. bu sebeple çoğu anarşistin ki bunlar felsefi de olabilir aktivist de olabilir anarşizmde kendilerini bulmasını sağlayan kilit kavram dayanışmadır. taş atma, sapan kullanma, pasif direniş vs. sadece bu fikirlerin bir şekilde dışavurumudur. bir anarşist kendisini pasif direniş yöntemleriyle de ifade edebilir, mücadelesini de bunlarla sürdürür. geriye kalan şiddet içermeyen yöntemleri de kullanabilir. bu arada şiddet yanlış anlaşılmaya müsait bir kavramdır. şiddet bir anarşist için canlılara karşı yapılan kötü muameledir. bir mülke, eşyaya karşı şiddet uygulayamazsınız. bir banka camının kırılınca yüreği parçalanmaz. arabaların arkasından yakıldıktan sonra ağlayacak anne babaları yoktur. şiddeti bu şekilde algılarsak konuya farklı bir bakış açısıyla da bakabiliriz.
merkezi bir otoriteye sahip olmayan anarşizmi siyasal düşünceler tarihinde bir yere koymak istersek işimiz biraz zorlaşacaktır. ben özgürlükçü sosyalizm tanımlamasını doğru buluyorum, diğer anarşistler ne der bilemem. şunu belirtmekte fayda var. anarşizm sosyalizmin bir alt koludur diye düşüneceksek göz önünde bulundurmamız gereken şeyler var. çoğu insanın bahsettiği ve sosyalizm deyince aklınıza gelen s.s.c.b, marksizm, leninizm ve stalinizm gibi ideolojiler, devletler “devlet sosyalizmi” kısmının bir parçasıdır, sosyalizmin değil. yani aklınızda sosyalizm sınıflandırması sadece devlet sosyalizmi ise anarşizmi onun bir alt kolu gibi düşünmemenizi öneririm.
son olarak kendi içerisinde de anarşist olan anarşizmin alt kolları olduğunu söylemek mümkün. örnek vermek gerekirse anarko-komunizm, eko-anarşizm, bireyci anarşizm, anarko-primitivizm vs..
“biz ki caniyiz, herkes için ekmek, iş ve her türlü bağımsızlık ve adaleti istiyoruz”/peter kropotkin
otonomi olarak da açıklanabilecek bu durum haliyle günümüz hiyerarşik sistemlerini reddeder. yöneticisizlik olarak da tanımlanabilen kelimenin kökeni “an-arkhe”’dir yani maddesizlik, temelsizlik. bu sebeple yorumlanması da diğer felsefi/politik hareketler kadar kolay değildir. kendi içerisinde de bir lider kabul etmez ve herhangi bir yazarın üstünlüğünü savunmaz. hatta diyebiliriz ki, ne kadar anarşist varsa o kadar da anarşizm çeşidi ve yorumu vardır.
basit bir sistem karşıtlığı ve/veya otoritenin reddi olarak açıklamaya çalışmak eksik kalacaktır. anarşizmin temel öğretisini şu şekilde açıklamak daha doğrudur: kendini tekrar eden/edebilecek hiyerarşik temelli kurum, kuruluş ve kişilere karşı olan görüştür. burada kendini tekrar eden tanımlaması can alıcı. örnek vermek gerekirse eğer ahşap bir masa istiyorsanız yüksek ihtimalle mahallenizin marangozuna güvenmek ve onun masa yapma konusundaki otoritesine saygı duymak zorundasınızdır. bir anarşist pekala bunu yapabilir ve sanıyorum ki yapmalıdır ancak iş bizi yöneten kişi ve kurumların politik otoritesine gelince durum değişir çünkü tekrarlanan otorite kısa ve/veya uzun vadede insanların yaşama hakkının elinden alınmasından, insanlığın yaşam hakkının elinden alınmasına kadar önüne gelen her şeyi yok edebilecek güçtedir. aksini söyleyen dünya tarihi okumalarını gözden geçirebilir. yanlış anlaşılmasın anarşist bir bakış açısına sahip olmak için entelektüel olmaya gerek yok. günümüz siyasi ortamına da zaman ve mekan ayırt etmeksizin bakılabilir. yerel olan daha öğreticidir diye düşünmekteyim bu sebeple kendi ülkenize yaşadığınız zamana bakmanızı öneririm.
başlıca ideologları proudhon, bakunin, kropotkin ve goldman'dır. aslında modern insan olarak yaşadığımız ahlak sorunları çok kısa ve anlaşılır bir şekilde değinir.(anarşist ahlak - pyotr kropotkin) en temelde insanlar iyidir kötüdürden ziyade insanlar şuan bozulmuştur ve geri döndürülebilir olarak bakar. insanın ahlakının empatiyle çok köklü bir geçmişi olduğunu söyler. bu empati de bizi anarşizmin dayanışma kavramına götürür. eğer siz karşınızda birine fiziksel veya psikolojik bir şiddet uygulandığını görürseniz sizin de canınız yanar. siz bu can yankısına alışır ve sindirirseniz herhangi bir eylem yapmamayı tercih edebilirsiniz. bence ve bir çok anarşistçe bu acı, bu can yankısı o insanla dayanışmaz isek içimizde oluşacak boşluk hissinden daha etkilidir. bu sebeple çoğu anarşistin ki bunlar felsefi de olabilir aktivist de olabilir anarşizmde kendilerini bulmasını sağlayan kilit kavram dayanışmadır. taş atma, sapan kullanma, pasif direniş vs. sadece bu fikirlerin bir şekilde dışavurumudur. bir anarşist kendisini pasif direniş yöntemleriyle de ifade edebilir, mücadelesini de bunlarla sürdürür. geriye kalan şiddet içermeyen yöntemleri de kullanabilir. bu arada şiddet yanlış anlaşılmaya müsait bir kavramdır. şiddet bir anarşist için canlılara karşı yapılan kötü muameledir. bir mülke, eşyaya karşı şiddet uygulayamazsınız. bir banka camının kırılınca yüreği parçalanmaz. arabaların arkasından yakıldıktan sonra ağlayacak anne babaları yoktur. şiddeti bu şekilde algılarsak konuya farklı bir bakış açısıyla da bakabiliriz.
merkezi bir otoriteye sahip olmayan anarşizmi siyasal düşünceler tarihinde bir yere koymak istersek işimiz biraz zorlaşacaktır. ben özgürlükçü sosyalizm tanımlamasını doğru buluyorum, diğer anarşistler ne der bilemem. şunu belirtmekte fayda var. anarşizm sosyalizmin bir alt koludur diye düşüneceksek göz önünde bulundurmamız gereken şeyler var. çoğu insanın bahsettiği ve sosyalizm deyince aklınıza gelen s.s.c.b, marksizm, leninizm ve stalinizm gibi ideolojiler, devletler “devlet sosyalizmi” kısmının bir parçasıdır, sosyalizmin değil. yani aklınızda sosyalizm sınıflandırması sadece devlet sosyalizmi ise anarşizmi onun bir alt kolu gibi düşünmemenizi öneririm.
son olarak kendi içerisinde de anarşist olan anarşizmin alt kolları olduğunu söylemek mümkün. örnek vermek gerekirse anarko-komunizm, eko-anarşizm, bireyci anarşizm, anarko-primitivizm vs..
“biz ki caniyiz, herkes için ekmek, iş ve her türlü bağımsızlık ve adaleti istiyoruz”/peter kropotkin
devamını gör...