sahip olduğum berbat bir hastalık.
devamını gör...
zihnin sürekli gelecek ve olasılıklar odaklı olması sonucu kaygı yaşama durumudur. ana dönmek gerekir ama o haldeyken pek kolay olmuyor.
devamını gör...
şimdilerde ankastre bozukluğu diye tabir edilerek tiye alınır olmuş durumda. güldünğz eğlendiniz tamam ama anksiyetenin şakası mı olur lan? fiziksel ruhsal zihinsel hiç fark etmez insan sağlığını temelden sarsabilecek güçte bir şey bence.
devamını gör...
aslında sahip olduğumuz her duygunun işlevli ve işlevsiz tarafları vardır.

mesela öfke, işlevli haldeyken sınır çizebilme ve duyguları karşıya yansıtma açısından faydalıyken bu öfkeyi baskılama ve yokmuş gibi davranma ikili ilişkilerde uzun vadede işlevsiz hale gelir.

anksiyete bozukluğu da kaygı duygusunun işlevsiz halidir aslında.

örneğin yeni bir şehirdeyim ve toplu taşıma kullanmayı bilmiyorum. "ya toplu taşıma ile yanlış yere gidersem?" sorusu sadece soru olarak kalır ve ben gün sonunda dışarı çıkmayı ertelersem bu kaygı işlevsizdir. ama soruyu cevaplayıp "şimdilik taksi ile gideyim, yavaş yavaş öğrenirim zaten" dediğim ve çözüm ürettiğim anda aslında olumsuz gibi görünen kaygı duygusu işlevli hale geliyor.
devamını gör...
bahsedilen şey yaygın anksiyete bozukluğuysa kontrol altına almak pek mümkün değil. farmakoterapi yanısıra psikoterapi de elzem. yalnız atak geldiğinde yaşamsal faaliyetlere geri dönebilmek adına bir öneride bulunabilirim. genellikle bilinir bu yöntem yine de bir kez de ben anlatayım. atak esnasında etrafımızdan bir nesne seçiyoruz ve onu tüm fiziksel özellikleriyle tanımlamaya başlıyoruz . bu bir kablosuz hoparlör,rengi siyah, şekli silindirik, iki ucu silikon, su geçirmez, ortasında markanın logosu var gibi gibi. bu atağı daha katlanılabilir hale getiriyor. çünkü anksiyete atağı tavandan sarkan ve rüzgarla uçuşan düşünce ipliklerini yakalayamamak gibidir. bir nesneye odaklanıp tanımlamaya başladığınızda beyninize odaklanabileceği yani tutunabileceği sabit bir ip vermiş oluyorsunuz bu da rahatlatıyor.

tüm düşünce iplikleri sahipsiz yapraklar gibi savrulan dostlarıma şifa diliyorum.
devamını gör...
açılın uzmanlık alanım.
varoluşumdan bu yana peşimi bırakmayan eski sevgili gibi bir şeydir. geçtiğini, bittiğini sanırsın sabaha karşı gelen bir mesajla irkilmişe dönersin. noluyo bilader derken o sana kendini bir şekilde hatırlatır.
tonla ilaca, terapiye rağmen geçmek bilmez. geçti sanarsın geri döner. kurtuldum dersin uyuyup uyanınca başa sararsın... düşman başına bir durumdur. kanser gibi yeniler kendini. hayır işin kötüsü öldürmez de.
devamını gör...
yeter he kesivereceğim kendimi şuracıkta
devamını gör...
özellikle yaygın anksiyete bozukluğu yeteri kadar yaygınlığa ulaştıktan sonra umursamaz bir insan haline dönebiliyorsunuz. adım mahallenin delisine çıkmış durumda. indirimli tekele giderken büründüğüm kılıkları gören "görece" ülkenin en umursamaz şehirlerinden birinde yaşıyor olmama rağmen bir iki yerde dedikodu malzemesi olmuşum kulağıma geldi. anlatana verdiğim cevaplar uzun bir dönemdir " s****e değil , rica ediyorum senden gelip de yüzüme karşı falan söylemeye kalkmasınlar, sille tokat yapıştırabilirim" şeklinde oluyor.

çok aşırı dönemlerden geçiyorum evet ama biliyorum bu da geçecek..
devamını gör...
hiçbir tehdit olmamasına rağmen, yaşamsal bir tehdit altındaymış gibi korku ve kaygı duyma durumu. eşlikçisi panik atak nöbetleridir.
devamını gör...
bazı tanımlamaları aayamıyorum. anksiyetenin kendisi zaten bozuk bir durumken anksiyete bozukluğu diyemezsiniz bence. elma elması demek gibi bir şey olmuyor mu?

ha şöyle bir durum varsa bilemem. anksiyete her insanda olan ama şiddeti yükselince sorun olan anlamında anksiyete bozukluğu olur. ve fakat anksiyete kelimesinin varolduğu nokta direkt bozukluk zaten.
devamını gör...
bu tarz insanlarla hayatta kalmak çok zordur. mutlaka psikolojik açıdan semptomların tamamı kalkana kadar destek almalılardır. bu problem ortaya çıktığında, hızlıca derinleşir çünkü kişi düşüncelerini yönetemez. her yönetemediğinde, tavırlar daha kompleks bir hale gelir. hastalığa başında destek vermekle, ilerlediğinde destek vermek aynı eforu/ zamanı ve ilaç sistemini kapsamaz. başında olan bir vaka, düşük dozlu ilaçlar ve rutin terapilerle hızlıca normal yaşama adapte olurken, ilerlemiş bir vaka için ilaç kullanımı ve normale dönüş fazla vakit alabilir.

annemde yıllardır mevcut olan bir problemdir. teshis bir psikiyatr tarafından konulmuştur. bu yazı bu sebeple bilimsel bilgiden ötesini kapsamaktadır. bu hastalığa sahip insanlarla yaşamak tam bir 3. dünya savaşıdır.
devamını gör...
berbat bir durumdur olur olmaz yerlerde tutar hayatı zehir eder.
devamını gör...
south park - anxiety
devamını gör...
bende bunun "yaygin anksiyete bozuklugu"(yab) denen turunden var. paranoyam da var. 4 5 ay ilac tedavisi gordum, bi sure psikoterapiste gittim. sonra biraktim. ılaclarla geciyo sayilir ama birakinca geri geldi meret.
devamını gör...
anksiyete şiddetli bir panik ve korku hissidir.
insan korktuğu zaman vücudu daha fazla adrenalin salgılar ve bu durumda tetikte oluruz. normal hayatta bizi koruyan korku, çok fazla ve durumdan bağımsız gerçekleşirse anksiyeteye yol açar. araştırmalar çocukluk çağında ortaya çıkan problemde, hem genetik hem de çevresel faktörlerin rol oynadığını ortaya koyuyor. geçmişte yaşanan bir travma sonrası meydana gelmesi de mümkün. ortada elle tutulur bir sebep yokken ya da olsa bile aşırıya kaçan, uygunsuz ve denetlenemeyen endişe hastalığın temel belirtisidir. çoğu zaman kişi bu endişenin yersiz ve aşırı olduğunun farkındadır ama kendisini denetleyemez. yaşla birlikte kaygı bozukluğu da artar. stres ,anksiyete gelişiminde büyük rol oynar. belirtileri dönem dönem alevlenmeler ve iyileşmeler gösterir. tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır, tedavi edilmezse yaşamı büyük oranda olumsuz etkiler.


"klinik depresyonu olan insanlar tipik olarak gecenin bir yarısında uyanır, tekrar uyumakta zorlanırlar. anksiyete bozukluğu olan insanlar yattıklarında sakinleşmekte zorlanırlar. "
bir psikiyatristin gizli defteri
devamını gör...
(bkz: ankastre bozukluğu)
devamını gör...
ne derece tehlikeli ve aci verici bir deneyim oldugunu sadece gercekten yasayanlarin bilecegi bozukluktur. ozellikle de gerceklik ve beden algisinin bozulmasiyla birlikte tetiklendiginde her sey cok yikici bir hal aliyor.

bunu en aci verici sekilde yasiyorum. insanlarin bakislari, sesleri, varliklari, kimsenin gormedigi ve beni takip eden insanlarin bakislari adeta derimin canli canli soyulmasi gibi hissettiriyor. canim yaniyor. kendime zarar vermek istiyorum. ben de ne gorduklerini bilmiyorum ama surekli bakiyorlar. bakmalarini istemiyorum.

bu durum yuzunden disari cikamiyorum, toplu ve sosyal ortamlarda bulunamiyorum. insan gibi yasayamiyorum.
devamını gör...
bir diğer adı kaygı bozukluğudur. sürekli olmayacak ya da olabiliritesi olan şeyleri düşünüp tedirgin olma halidir. kurdu gören kuzu hikayesi gelir hep aklıma, işte o korku yer bitirir insanı. mahveder, korku duymadan yaşamak ise insanı tazeler.
barisgurkas.com/kaygi-bozuk...
devamını gör...
kotu bi durum ama cogu kiside var. 10 kisiden 9'unda vardir bu durum.
devamını gör...
100.
böyle bi flörtüm vardı. uzun yola çıkacağız, direksiyon hep bendedir zaten. araba kullanmayı seviyorum. daha geceden “of yorulucam, of yol tenha mıdır” diye endişeleniyordu. ben de tam tersi, rahat bir insanım. bi sakin ol, desen de faydası yok. anlamlandıramıyorum böyle şeyleri lakin uzun vadede terapi ihtiyacı doğabilir, çözüm bulmalı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anksiyete bozukluğu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim