anksiyete bozukluğu

bazen bizim için üzücü olaylara tepki gösteremiyoruz bunun yerine içimize atıyoruz bu içimizde birikiyor ve taaki bir patlak verene kadar ve bu tepkiler genelde farkında olunmadan oluyor ...

bir insanın kendi kendine verebileceği zararları ancak bu denli bir şeyle izleyebilirsiniz

herkeste olan bozukluk.

bir tür psikolojik temelli rahatsızlık corona döneminde rövanşta olmakla beraber akibetimize doğru ileri adımlarla...

son 4 senedeki en en en en en büyük sorunum(allah daha beterinden saklasın).
son 2 aydır tekrar nüksetti, bu kez kılıf değiştirerek geldi. şimdi de bipolar olma korkusuyla yaşamaya çalışıyorum. gece 12’den bu yana bipoları araştırıyorum, kesin diyorum, kesin bipolarım. bundan 3 sene önce maddi olarak çok zor durumdaydım, offf kesin mani dönemindeydim, çok para harcadım o yüzden oldu diyorum. 2 aydır psikolojim çok kötü kesin mevsimsel değişilik yüzünden depresif evreye geçtim diyorum.
öyle bir illet ki, biraz mutlu olsam hemen hipomani sürecine girdim heralde dememe neden oluyor. bi de bipolar-anksiyete ilişkisi var tabi, kesin diyorum bende bipolar ile anksiyete beraber var, o yüzden böyle oluyor diyorum.
yahu mantıklı düşünemiyorum. kendimden nefret etmiyorum, geçmişe dair büyük pişmanlıklarım var ama onlara rağmen bişeyler yapıyorum, geleceğe dair ümitlerimde var, mani dönemine benzer bir tane dönemim olmadı ama atamıyorum şu fikri aklımdan, bir türlü çıkmıyor.

sen ne allah’ın belası bir hastalıksın ulan.

kaygılandığın için kaygılanmamaya çalışarak kısır bir döngüye girilen psikolojik rahatsızlık.

aslında kişinin sahip olduğu her şeyini sınayan bir durumdur.anksiyete = kaygı bozukluğudur.

bununla ilgili bir kaç yanılgıyı düzeltmek istiyorum;

- anksiyete ömür boyu süren bir rahatsızlık değildir.gelip- geçer bir duygu durumudur fakat nedense insanlar bunu “asla geçmeyen- tehdit bir rahatsızlık’’ gibi anlatıyorlar. arkadaşlar itibar etmeyin.anksiyete gayet kendi kendinize ya da psikologla yaptığınız terapiler eşliğinde aşabileceğiniz bir problem.


- anksiyete bir rahatsızlık değildir.kısa süreli duygusal dengeyi şaşırmaktır.şu şekilde ; kişi düşüncelerini kontrol etme konusunda sıkıntı yaşar çünkü kaygı bozukluğuna sahip kişiler en çok değer verdikleri ya da ürktükleri şeylerle ilgili endişe duyarlar.bu sebeple düşüncelerinden korkar ve endişelenmeye başlarlar.bu bir döngü haline gelir ve umutsuz bir ruh hali gelir.

anksiyete genel açılımı ile budur.buna ek olarak; kaygının boyutuna göre fiziksel semptomlar gelişebilir.

ama kendi kendinize aşabilirsiniz.yapmanız gereken tek şey; olabildiğince pozitif olmaya çalışmak ki bu kolay değil fakat anksiyeteye pozitif bir bakış açısıyla giderseniz gittikçe üzerinizdeki etkisi yok olmaya başlar.

örnek olarak ;

anksiyete der ki “ öleceksin”
siz diyeceksiniz ki “ taş gibiyim, hala nefes alıyorum, şükürler olsun’’

anksiyete der ki “ burdan geçersen düşersin”

siz diyeceksiniz ki “ düşeceğim nereden belli? her yerim gayet güçlü.ayrıca düşersemde eğlenceli olur bu aralar hiç uçmadım.”

yani size gelen endişeye makyaj yapın.eğlenceli hale getirin.bunu yapamıyorsanız, kendinizi mutlu edecek şeyler ile sürekli oyalayın.özellikle sosyal olmanızı tavsiye ediyorum.evet pandemide zor ama arkadaşlarınıza gidin ya da onları çağırın.hiç bir şey yapamıyorsanız, mutfaga girin.

kafayı hep dolu tutun.


ve en önemlisi; kaygı geldiğinde dinlemeyin onu.fark ettiğiniz anda dikkatinizi ondan çekin ve kendinizi serbest bırakın.( düşünmemeye calışmak değil, bunu yaparsanız daha fazla düşünürsünüz) bırakın duygu sizi etkilemeye çalışsın ama onu dinlemeyin.


anneniz size söylenirken , kitap okudugunuzu düşünün ya da televizyon izlediğinizi.

orada bir eylem var ama siz onu ekarte ediyorsunuz.

en önemlisi hep pozitif olun.kendinizi hep motive edin.mesela beni alışveriş motive eden bir durumdur.bir şeyler alırım.küçükte olsa , alırım.
müzik dinlerim, insanlarla konusurum.amaç ; kendinizle kalmayı engellemek.

yalnız kaldığınızda düşündüğünüz tek bu olur.başkalarıyla olursanız , kendinizi dinlemeye vaktiniz kalmaz, olsa bile arkadaşlarınız/ sevgiliniz direk modunuzu etkileyebilir.

kısacası reçete ;

pozitif olun/ sürekli hareket edin/ düşünmeyin.

kaygınız üzerine düşünür, çözmeyi denerseniz sadece kendinizi yorarsınız çünkü kafanız hemen farklı bir kaygı daha üretebilir.düşünceyi ekarte edin.zamanla zihin dikkate alınmadığı için bu kaygıyı sizden silecektir.



kendinize inanın! allaha inanın! ve şükredin!

believe, pray , love durumu çok iyi kurtarıcı.

bknz : gamsız olmak.

üstünüze çamurlu su sıçrasa, allahım ne güzel yağmur diyin.

bu benim için milattır olsa da söyleyemem.

zordur, kardeşimden biliyorum. oksijen seviyesini düşürmek iyi geliyor. maske takmak veya iki elinizle ağız ve burnunuzu kapatmak.

bipolar veya dürtü kontrol bozukluğu ile birleşince çok fena vurur. ilaçlar ile hafifledi ama mariuhana olmadan dışarı çıkamıyorum hala.

makinenin dişli çarkı takılmış, sen de onu düzeltmek için uğraşıyorsun ama teknik bilgin yetersiz olduğu için yapamıyorsun. önce teknik bilgiyi öğreneceksin sonra çarkı tamir edeceksin. çok uzun zaman alacak yani. aynen böyle bir durum. lanet bir şey. allah düşmanıma vermesin.. bende de var ve bıktırdı beni bu illet hastalık.

baş etmesi zordur. psikiyatri polikliniklerinde üç soruyla tanı konulur. hızlıca ilaç başlanır. psikolog tarafından bilişsel davranışçı terapi odaklı görüşmelerle düzelebilen durumdur. ilacın yanında bdt alındığı takdirde tedavi süresi kısalır. kendi kendine düzelmesini beklemek işi şansa bırakmaktır. bu durumdan yakınıyorsanız bir psikiyatriste görünmeniz önerilir.

ilacı var. gidin yazdırın. çaresiz değilsiniz.

bir kaç gün önce sağlık bakanının verdiği bilgi doğruysa, halkımızın en az 1/3' nün psikiyatrik problemleri var. acınacak bir haldeyiz. tıp ilerledikçe, hastalıkların sayısı ve hasta sayısı da doğru orantılı olarak artmaktadır. maalesef çok üzücü.

neredeyse 1 yıldır yaptığım iş için az önce arkadaşıma "ama benim hiç bir fikrim yok. beni ayağımda ağırlıklarla okyanusa atıyorsun" dedim. sanırım bu cümle açıklamaya yetmiştir.

aşırı kaygıdır.

psikolog dan yardım alınmasını tavsiye ederim.
hayatınızı bundan sonra bu rahatsızlıkla devam etmek zorundasınız bu yüzden bir psikologla krizleri en aza indirebilirsiniz.

bende panik atak krizine yol açan, arada 'selam tatlım, uzun zaman oldu...' diye gelen flörtüm.

bir müddet sık ve ateşli birliktelik yaşamıştık, sonra aramız limoni oldu, çok nadir karşılaşıyorduk, dün geceleyin beni uyutmadı.

gözümü kapattığım anda panik geliyor, o klasik bayılacak hissi, kalbim duracak hissi vuku buluyordu.

bu ara çok yıprattım kendimi, ne zaman sıkıntıya düşsem çıkar gelir. yani bir duygu durumu bu, çok şey yapmamak lazım. birkaç kez beni restoranda yakaladığında, arkadaşıma, "ayak parmaklarımdan, saçımın teline kadar gelen o tsunami gibi panik ve korku halini, ses edemeyişimin verdiği heyecanı seviyorum bazen." demiştim, manyaksın demişti. ama doğrusu bu. yaşayan bilir, çok etkileyici bir his.

şunu bilmek gerekiyor ki, geçecek. sana hiçbir şey olmayacak. yutup da çok kaliteli uzmanların bu konuyla ilgili vidyoları var, izleyin.

size iyi gelecek şeyler bulun, onlara yoğunlaşın. üç günlük dünya amaan. vakti geldiğinde öleriz.

benliğin tutunacağı bir idea eksikliğinden kaynaklanan rahatsızlık. yaşanan büyük bir sarsıntı sonucu çocukluktan itibaren evrenle/iç huzurla/tanrıyla/doğayla/bedeninizle veya size huzurlu bir dinginlik bağlantısı verecek olan öğe her ne idiyse ondan koptunuz ve kendinizi boşlukta hissediyorsunuz. dolayısızla sonsuz boşlukta sonsuz kaotik ihtimal var ve her biri gerçek olabilir. bunları engelleyecek otomatik kalkanlarınız ve kaynak'la olan bağlantınız kesildi. bu bir şiddet, bir taciz, bir travma veya her ne idiyse onun yüzünden oldu. işte şimdi sıçtınız. anksiyete budur. çözümü boşluğun içinde yüzmeyi öğrenmektir. o bağlantı tekrar kurulamayacak. gidenler gelmeyecek. olanı kabullenip kaosun içinde piranalar tarafından yenile yenile yüzeceksiniz. ve bir gün öleceğini ve tüm bunların biteceğini kendinize hatırlatacaksınız. tabi bir kaç sakinleştirici hap da fena olmaz. paranız varsa muhakkak psikiyatriden ilaç talep edin. beyin kimyasıyla savunma duvarlarını da güçlendirir.

hakkında ciddi bir bilgi vermeyip aklımdaki vasat düşünceyi yazacağım rahatsızlık.

şimdi anksiyete deyince kafamda oluşan düşünce olumsuz bir durumu sembolize ediyor. stres, kaygı falan gibi... bunun bozukluğu deyince, tam tersine çevrilmiş bir durum geliyor bu kez aklıma. yani "zaten olumsuz olan durumun yine olumsuzu, bozuğu = olumlu durum" gibi...

hani programlama dilinde true (doğru) ve false (yanlış) vardır. not true = false ya da not false = true olur. bu da onun gibi...

özetle sanki anlatım bozukluğu varmış gibi algılıyorum ben bunu hep.

derdini seveyim butonu varsa ondan da alırım bir dal.