21.
arkadaşlar küçük bir tavsiye, lütfen böyle bir rahatsızlık seziyorsanız buraları çok okumayın. buraları okuduğunuzda önceden geçirdiğiniz atakları hatırlıyorsunuz. üzebilir, bozabilir hatta ağlatabilir ama aşacak olan sizin kararlılığınız. lütfen küçük şeylerle mutlu olarak değerinizi bilin ki bu illet gelmesin.
tanım:elhamdülillah son günlerde kurtulduğumdur.
tanım:elhamdülillah son günlerde kurtulduğumdur.
devamını gör...
22.
antidepresan tedavisi için fazla abartılan, kendi kendine geçmesini beklemek için de fazla hafife alınan bir hastalık.
günde 3 öğün papatya çayı, meditasyon ve sevdiklerinizle ilişki içerisinde bulunmak en güzel tedavi yöntemi. ne karaciğeriniz yorulur ne de başınız ağrır.
en çok da dini inancı olmayan kişilerde, şüphe ve korku nedeniyle ortaya çıkar.
eğer dini hafif boşladığınızı düşünüyorsanız, ibadet ederek de iç huzura kavuşabilirsiniz.
yok, "dinler yalan sadece tanrı'ya inanıyorum" diyorsanız, yoga da yeterli oluyor.
yok, "nihilistim, ateistim, ne allah var ne ben" diyorsanız, canınız cehenneme. anksiyete vırız gelir tırıst gider size :d
(şaka şaka. meditasyonu dene, valla işe yarıyo)
günde 3 öğün papatya çayı, meditasyon ve sevdiklerinizle ilişki içerisinde bulunmak en güzel tedavi yöntemi. ne karaciğeriniz yorulur ne de başınız ağrır.
en çok da dini inancı olmayan kişilerde, şüphe ve korku nedeniyle ortaya çıkar.
eğer dini hafif boşladığınızı düşünüyorsanız, ibadet ederek de iç huzura kavuşabilirsiniz.
yok, "dinler yalan sadece tanrı'ya inanıyorum" diyorsanız, yoga da yeterli oluyor.
yok, "nihilistim, ateistim, ne allah var ne ben" diyorsanız, canınız cehenneme. anksiyete vırız gelir tırıst gider size :d
(şaka şaka. meditasyonu dene, valla işe yarıyo)
devamını gör...
23.
dua ederek de papatya çayı içerek de geçmez. psikoterapi yapan bir psikiyatriste gitmeniz kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şey olur. papatya çayı içerek geçiyorsa anksiyete değildir zaten o.
devamını gör...
24.
anksiyete bozukluğu hayatımın bir döneminde yoğun bir şekilde yaşadığım bir rahatsızlıktı. türkçesi kaygı durum bozukluğu olmakla birlikte hiç de havalı bir tarafı yoktu.
anksiyete bozukluğu denen şey, durduk yere kaygılanma halidir. şiddeti değişir ama siz bastırdıkça daha şiddetli dönme yeteneğine sahiptir. 1den 10 kadar kaygıdurum puanı olsun. 1 bir saniyede aklınızdan uçan endişeleriniz 10 da küçük bir çocukken ilk defa bir suçunuz, yalanınız vs yakalandığı anda hissettiğiniz o kaygıdurumudur. anksiyete bozukluğunun tepe puanı 10 değildir. 14 belki 15tir. bir fabrika bandında sizi paramparça edecek dişlilere sürüklendiğinizi düşünün orada duyduğunuz kaygı belki 12 puandır. anksiyete bozukluğundaki tepe kaygıyı 15 puan yapmamın sebebi de o kaygının sonsuza kadar süreceği hissine sahip olmanızdır. 2 dakika sürer ama bütün gün ne zaman gelecek diye sürekli içinizi kontrol edersin.
ben bu hastalığı ilaç kullanmadan atlattım. ama sanırım bu yüzden gereğinden fazla uzun sürdü. pişman değilim. çünkü bu tutumum bana sahip olduğum kültürel şartlarda ve insani ilişkilerle hiçbir zaman elde edemeyeceğim tecrübeleri yaşattı.
insan içinde başka bir insan daha taşıyan, 2 kişi yaşayan bir canlıdır. anksiyete bozukluğunda çekilen kaygıdurumu da insanın kendisine değil içindeki kişiye aittir. burada durumu ve olguyu bir sürü farklı olasılıkla kullanabiliriz. insanı ikiliği ile ayıran bir duvar var ve o duvar insanın içindeki insanı sadece sessiz fısıltılarla duyabiliyor. masal kahramanlarını gerçek zanneden insanlar buna "şeytan vesvesesi" diyebiliyorlar mesela. ama o duvar bir travmayla yahut gereğinden fazla bir farkındalıkla yıkıldığı zaman, insanın içinde olan bağıra bağıra konuşmaya başlar.
sanırsam anksiyete bozukluğunun ve bütün psikolojik rahatsızlıkların sebebi de bahsettiğim duvarın kalkması.
anksiyete bozukluğu denen şey, durduk yere kaygılanma halidir. şiddeti değişir ama siz bastırdıkça daha şiddetli dönme yeteneğine sahiptir. 1den 10 kadar kaygıdurum puanı olsun. 1 bir saniyede aklınızdan uçan endişeleriniz 10 da küçük bir çocukken ilk defa bir suçunuz, yalanınız vs yakalandığı anda hissettiğiniz o kaygıdurumudur. anksiyete bozukluğunun tepe puanı 10 değildir. 14 belki 15tir. bir fabrika bandında sizi paramparça edecek dişlilere sürüklendiğinizi düşünün orada duyduğunuz kaygı belki 12 puandır. anksiyete bozukluğundaki tepe kaygıyı 15 puan yapmamın sebebi de o kaygının sonsuza kadar süreceği hissine sahip olmanızdır. 2 dakika sürer ama bütün gün ne zaman gelecek diye sürekli içinizi kontrol edersin.
ben bu hastalığı ilaç kullanmadan atlattım. ama sanırım bu yüzden gereğinden fazla uzun sürdü. pişman değilim. çünkü bu tutumum bana sahip olduğum kültürel şartlarda ve insani ilişkilerle hiçbir zaman elde edemeyeceğim tecrübeleri yaşattı.
insan içinde başka bir insan daha taşıyan, 2 kişi yaşayan bir canlıdır. anksiyete bozukluğunda çekilen kaygıdurumu da insanın kendisine değil içindeki kişiye aittir. burada durumu ve olguyu bir sürü farklı olasılıkla kullanabiliriz. insanı ikiliği ile ayıran bir duvar var ve o duvar insanın içindeki insanı sadece sessiz fısıltılarla duyabiliyor. masal kahramanlarını gerçek zanneden insanlar buna "şeytan vesvesesi" diyebiliyorlar mesela. ama o duvar bir travmayla yahut gereğinden fazla bir farkındalıkla yıkıldığı zaman, insanın içinde olan bağıra bağıra konuşmaya başlar.
sanırsam anksiyete bozukluğunun ve bütün psikolojik rahatsızlıkların sebebi de bahsettiğim duvarın kalkması.
devamını gör...
25.
insanda farklı belirtiler olmakla beraber karın ağrısı ile nefes alış veriş hızının artması ile garip bir stresli durumdur.
devamını gör...
26.
uzun bir süredir ilaçsız başetmeye çalıştığım kronik hastalığım. sağolsun 17 senedir benimle. şu sıralar yatmadan önce içtiğim bir bardak rezene çayı sayesinde geceyi rahat geçiriyorum, bakalım.
devamını gör...
27.
bir yıldan fazla süredir boğuştuğum, amaan kendi kendime kuruyorum işte, takma canım deyip, ötelemeye çalıştığım ancak bir aydır kalp çarpıntısı, yüzümün yanması, nefessiz kalma durumlarımın artmasıyla tamamen kontrolden çıktı. beynim sanki bedenime ait değil. ben farklı bir şeyle oyalanmak istedikçe yine gidip takıntılı olduğum konulara yöneliyor. çalışırken, temizlik yaparken, film izlerken birden bakıyorum ki bir süredir bırakmışım meşgul olduğum şeyi düşünüyorum öylece ha normal düşünme değil tabii gerçekmiş gibi kalbim sıkışmış, nefes alamıyorum ellerim titriyor yüzüm yanıyor. geçmiyor ne yaparsam ne edersem geçmiyor. yakın bulduğun birine anlatmak isteyince de takma, oluyor aldığın cevap. takma, ne kadar da güzel bir söz keşke bir kere bile yapabilsem bunu keşke beynimi kapatıp bir yere koyabilsem. keşke normal bir zihnim olsa da bir kere şöyle rahatça bir nefes alabilsem. bu hastalık insanın hayatına ne kadar keşke sığdırabiliyormuş onu anladım ben. korkmaktan, ağlamaktan yoruldum. her durumda kötü bir şey olacak diye korkup zaten kötü olacak biliyorum deyip kendi elimle iyi giderleri kötüye çevirmekten bıktım. doktora gittim ilaca başladık ne zaman etki eder, ne zaman biraz olsun rahatlarım bilmiyorum. beynim bulanık düşünceler hala dönüyor kafamda. yaşamaktan yoruldum.
devamını gör...
28.
bende olan hastalık.
devamını gör...
29.
okb ile birlikte görüldüğü taktirde insanın hayatını cehenneme çeviren rahatsızlık.
üstüne bir de doktorunuz, size çaktırmadan bipolar bozukluk tedavisi uygulamaya başlamışsa geçmiş olsun.
üstüne bir de doktorunuz, size çaktırmadan bipolar bozukluk tedavisi uygulamaya başlamışsa geçmiş olsun.
devamını gör...
30.
düşünce zincirini devam ettirip, eh olursa olur diyerek sıvıştırmaya çalıştığım bozukluk.
devamını gör...
31.
yoga yapmanın iyi geldiğini duyduğum kaygı bozukluğu.*
devamını gör...
32.
kitap okumak ve dinlendirici müzikler dinlemenin fayda getirdiği rahatsızlık.
devamını gör...
33.
atandiktan sonra tek basima bambaska bir yerde yaşamaya başladığım için orata çıkan hastalığım olduğunu düşündüğüm bir rahatsizlik
devamını gör...
34.
bence bu dönemde ülkemizdeki herkeste minik minik var. böyle bir yerde yaşayıp düşünme yetisi olan herkes ileri düzeyde kaygı belirtisi gösterir.
devamını gör...
35.
ilk “acaba” hissinde doğru psikoloğa gidilmesi gereken ruhsal rahatsızlık.o ilk acaba nedir peki;kafadan akışlarına mani olunmayan tek konu hakkında onlarca olasılık.
devamını gör...
36.
acaba ve neden sorularıyla boğuşan aşırı düşünceli insanların yakasını bırakmayan bozukluk.
devamını gör...
37.
kendimi bildim bileli boğuştuğum kaygı bozukluğu hastalığıdır. 1 yıllık tedavinin ve ilaçların ardından atlattım, ilaçları bıraktım. ne yazık ki tamamen geçebilen bir rahatsızlık değil. ancak baş edebilmeyi öğreniyorsunuz. doktorumun da dediği gibi "stres, gerginlik iyidir. sana nasıl hayatta kalacağını öğretir. asıl korkman gereken rahatlıktır."
devamını gör...
38.
kaygılı veya stresli durumlarda meydana gelen bir psikolojik rahatsızlıktır. kişi kendini tehlikede gibi hisseder ve vücudu buna o şekilde tepki verir. bu insanlar çoğu zaman endişesini ve yersiz kaygılarını kontrol edemez, sakinleşemez. çok ilerlediğinde nefes almakta zorlanma, titreme, panik atak krizleri görülür. düzenli psikolojik tedavi ile kontrol altına alınabilir.
devamını gör...
39.
neyin yokluğunu çekiyorsanız onu büyüteçle büyütür ve size onun endişesini yaşatır.
neyi çözemiyorsanız onu büyüteçle büyütür ve onun kaygısını yaşatır.
kontrol edemediğiniz sonu belli olmayan her sorun anksiyeteyi güçlendirir. sürekli (bkz: korku) içinde yaşamak. öyle üzerine giderek çözemezsiniz bazı şeyleri. hele ki bu girdapta iseniz iki depresyona girip bir şeyleri kafaya takıp anksiyete olmuyorsunuz. yavaş yavaş oluyor ve büyüyor. her şey kontrolden çıkıyor, öyle krallığını ilan ediyor. fobi değil bu obsesyon da değil. genelde panik atakla da karıştırılır ama alakası yoktur, gerçek anksiyete bozukluğu panik atakla iç içe benzer gibi görünse de başka bir şey. anksiyete de ölüm korkusu odak noktası değildir, esas olan korkunun kendisidir. bir tür karmaşa, karamsarlık, kontrol edememek. (bkz: don't control)
neyi çözemiyorsanız onu büyüteçle büyütür ve onun kaygısını yaşatır.
kontrol edemediğiniz sonu belli olmayan her sorun anksiyeteyi güçlendirir. sürekli (bkz: korku) içinde yaşamak. öyle üzerine giderek çözemezsiniz bazı şeyleri. hele ki bu girdapta iseniz iki depresyona girip bir şeyleri kafaya takıp anksiyete olmuyorsunuz. yavaş yavaş oluyor ve büyüyor. her şey kontrolden çıkıyor, öyle krallığını ilan ediyor. fobi değil bu obsesyon da değil. genelde panik atakla da karıştırılır ama alakası yoktur, gerçek anksiyete bozukluğu panik atakla iç içe benzer gibi görünse de başka bir şey. anksiyete de ölüm korkusu odak noktası değildir, esas olan korkunun kendisidir. bir tür karmaşa, karamsarlık, kontrol edememek. (bkz: don't control)
devamını gör...
40.
türkiye’deki çoğu insanın bilhassa 2010’lu yıllardan sonra artan rahatsızlığı.
devamını gör...
"anksiyete bozukluğu" ile benzer başlıklar
anksiyete
141