oluşu bir gece de libido öldürmeyin ya.

üşenmemiş anlatmış, okudum mu? hayır.

engelliyom hemen.
devamını gör...
sene 2000'lerin başı filan. kırıkkale'de jandarma olarak vatani görevimi yapıyorum. akşam 6-8 nöbetinden yeni dönmüştüm. komutan 3 asker bulun göreve gidiyoruz demiş. beni de aldılar götürdüler. yav dedim nöbetten yeni geldim başkasını alın, yok. bölük komutanına yanlış selam verdim diye ben gidecekmişim, cezalıymışım.


ilçede bi cinayet olmuş. bi tane araba tamircisi kardeşiyle bi adamı öldürmüşler. ölen kişinin küçük çocuğuyla genç bir karısı varmış falan filan neyse. yapan kişi belli ama ortada ceset yokmuş. onu arayacakmışız. askersin komutanada diyemiyosun ki komutanım ben nöbetten yeni geldim, erzurum'lu devrem gelsin benim yerime.

neyse bindik 3 araç gidiyoruz. işte savcısı, doktoru polisi filan. kırıkkale'de ne kadar hayrat varsa hepsine gittik. lavuk karanlık diye bir türlü emin olamıyor amk. yok ağaç varmışta, çeşmenin ilersindeymişte... bide karanlık gerçekten hiçbişey görülmüyor. savcısı doktoru ayrı bi kafa zaten tarlaya boş boş bakıp paso sigara içiyorlar. iyice dellenmeye başladım ben. "ulan" diyorum kendi kendime "yemekte yemedik bari bi yemek yeseydik."

allah'tan savcı insaflı çıktıda adını şimdi hatırlamadığım bi köye gittik. oranın muhtarı eve aldı bizi. yemek filan hazırlamışlar savcı gelecek diye. oturduk yer sofrasına 12 adam açlıktan çıkmış gibi yiyoruz. muhtarda boş boş anlatıyor "vay efendim köyün morgu yokmuşta ölüler kokuyormuş". işte "köylü halkı bunun için paraları çalıyor" diye dedikodu filan çıkarmışlar anlatıyorda anlatıyor. hay allah kahretsin ya nereye düştüm ben dedim kendi kendime. ya saat sabah 3 ne anlatıyosun dayı sen. banane morgtan, köyün parasından.

pelinlerin selinlerin mervelerin memesine yaslanıp uyuyacağım yaşta olduğum ortamın saçmalığı psikolojimi iyice darmaduman etti o gece. şafakta o zamanlar iyice sıkıştırıyordu. hiç unutmam atarsa 147.

bide pelin selin filan diyince söylemeden edemeyeceğim. muhtarın kızı efsane güzeldi. savcı doktor filan olmasa yürürdümde durup dururken 2 ay daha askerlik yapmayalım dedim. neolur neolmaz. sonuçta nüfuzlu adamlar.

neyse işte çay may içtik iki dinlendik çıktık yollara. sabaha karşı bir yere geldik. dediler eminiz kesin burası. iki kazdık toprağı bulduk cesedi. dedim şükürler allahım sonunda... nasıl mutluyum ama anlatamam. hadi alalım gidelim cesedi. yok tutanak tutulacakmışta falan filan. hay ananı bi saat daha burdayız dedim.

adamı domuz bağıyla bağlamış p*zevenkler. hayatım boyunca ilk defa o zaman ceset gördüm. bidaha da görmedim zaten. allah göstermesinde kimseye. tutanak tutuldu, cesedin ipini çözdük filan cesedi alıp gidicez. ulan ceset arabaya sığmıyor. eviriyon yok, çeviriyon yok. girmiyor ceset bagaja. bide ceset domuz gibi ağır allah günah yazmasın. baktık olmuyor bizde domuz bağıyla bağladık cesedi öyle soktuk bagaja.

valla yapacak bişey yoktu başka türlü sığdıramadık. katillerde sığmadı diye bağlamışlar zaten.

bu da böyle garip bi askerlik anısı işte. geldi geçti.
devamını gör...
doğuda bir dış karakoldayım. hepi topu 80 askeriz. iki hafta boyunca 4 tim operasyona çıkmıştı. operasyona çıkmadığım için şanslı mıydım, değil miydim hala bilmiyorum. geride kalan askerler 3 saatte bir 3 saat nöbete çıkıyoruz. o zamanlar türkiye çok karışık. hemen hemen her hafta bir iki karakol baskını oluyor. yani nöbet kulelerinde de rahat yok. tam dolduruş çıkıyoruz. zaten bölükte asker olmadığından ictima falan da alınmıyor. neyse...

bir 03:00-06:00 nöbetinde sivaslı bir alt devremle uçaksavar kulesindeyiz. uykusuzluk ve soğuktan ölmek üzereyim. dedim ki çömezime ''bir buçuk saat uyuyacağım, sen gözünü dört aç. sonra da sen uyursun.'' tüfeğime sarılıp uyumaya başladım. rüyamda kah sıcacık evimdeyim, kah sevgilimin sıcacık koynundayım. bir uyandım saat 05:30 ve arkadaştan eser yok. aklım çıkacak gibi. 7 metrelik kule... ben kapağın üstünde uyuyorum ve arkadaş kuş olup uçmadıktan sonra o kuleden inemez. hemen pencereden aşağıya bakıyorum. bir de ne göreyim? bizim sivaslı sırtüstü yatmış inliyor. gerizekalı, sırtını gözetleme yapacağı yerin tam tersine verip pencereye oturmuş, uyuyup, sırtüstü 7 metreden yere çakılmış.

hemen aşağı indim. ''n'oldu lan?'' dedim. adam konuşamıyor ki. sadece nefes almaya çalışıyor. tekrar yukarı çıkıp biraz su verdim garibana. ölürken insanlar çok susarmış ya, o hesap.

yavaş yavaş nefesi normale dönüyor. ''abi uyuyunca düştüm'' diyor. bu arada nöbet de bitiyor. inşallah kırık falan yoktur avel herifte diyorum kendi kendime. hem kendini hem de beni yakacak.

neyse ki doldur-boşaltı sorunsuz hallediyoruz. üç saat sonraya bizim sivaslı bomba gibi. aslanım benim.
devamını gör...
çok acayip anılardan oluşan başlıktır.
bir yakınım ise kendinden 10 yaş büyük bir adama haddini aştığı için diş fırçasıyla pisuvar temizlettiğini anlatmıştı.
devamını gör...
burası leş gibi postaldan yeni çıkmış ayak koktu. ay neyse siz anılarınızı anlatın ben bölmeyeyim.
devamını gör...
bir gün arkadaşlarla oturduk batak sofrasına, sabaha kadar. 1 farkla kaybettik o gün, sabah kantine gidip kahvaltımızı yaptık, bir güzel uyuduk ranzalarda akşama kadar.

askerde değil, kyk yurdunda. askere gitmedim, gitmeyi de mantıklı bulmuyorum.
devamını gör...
yılmaz özdil’den. yine kalemini konuşturmuş:
www.sozcu.com.tr/2021/yazar...
devamını gör...
sivri zekalı binbaşımız erken uyarı sistemi olarak bölüğe kaz getirtmişti, kazları birliğin nispeten sızmaya açık olan bölgesinde tel örgülerin hemen yanına yerleştirdi, ki düşman hatta yaklaşırsa kazlar ötecek ve amm * bölgeye intikal edecek falan filan, ancak kazlar, gelincik, tilki, kurt, fare vb bilumum canlıya karşı da tetikte olduğu için amm 'nin gecede 5 sefer intikal etmekten imanı gevremişti, binbaşı baktı olacak gibi değil bir sabah içtimasın da kazların gay* olduklarını ve dişilerle çiftleşmediklerini iddia ederek bölükten göndereceğini açıklamıştı.

dip: henüz askerliğini yapmamış arkadaşlar için olayın %100 gerçek ve yaşanmış olduğunu belirtmek isterim, orada karşılaşacağınız şeylere çok şaşırmayın.
devamını gör...
benim izlenimim genelde komik ama abartılı anılardır.
devamını gör...
(bkz: kahramanlık anıları).
devamını gör...
bedelli askerlik yapanların 'bankanin önünde bir sıra vardi' diye anlattığı anılardır.
devamını gör...
yedek subay olarak gidip iki hafta diskoda yatmayı becerebildim nokta.
devamını gör...
kayahan'ın şarkısında bahsettiği gibi
kadınların doğum anıları ile denk olan durum.
sizin askerlik anınız varsa benim de 3 doğum anım var.
anlatayım mı?*
devamını gör...
bir laf vardır, bir erkeğe hayatını anlat de 5 dk içinde anlatır. askerlik anını anlat de ömrü boyunca bitirmez.

3 yıl önce 18 gün bedelli yapan arkadaş hala anlatır. bitmiyor bir türlü. 18 gün içinde bu kadar ne yaşamış olabilir?
devamını gör...
4-6 nöbetine çıkmadan önce tras olayım dedim. nasıl olduysa sol işaret parmagimi derinden kestim . baya da kan akıyordu. durduramadım kanı nöbetçi astsubay gittim.

- ne zaman oldu?
+ 3-4 dk oldu komutanım.
- a** ko*ym neden hemen gelmedin.

gitti ilk yardım dolabına baktı bomboş. sonra bana döndü; sigara külü bas oraya bi şey kalmaz diyip uyumaya devam etti.

böyle boktan bir anıdır.
devamını gör...
bigün işte genelkurmay başkanına dedim; "bu işler böyle yürümez" vs. dedi; "haklısın." dedim; "haklıyım." böyle anılar.
devamını gör...
usta birliğine yeni geçmişiz. etrafa bakıp bakıp olup biteni anlamaya çalıştığım ilk gece nöbetiyle tanıştığım o anlar artık geride kalmış, akıllı telefonum elimde nöbet kulübesinde youtube'den nba maçı izliyorum.

bölüğün en kıdemlisi albay. yaşlı mı yaşlı bir adam. keçi gibi dolaşıyor kışlayı, emekli olacak ama kırgın askeriyeye, dertli, üzgün, rütbesinin ağırlığıyla herkesi kendinden de altta görmekten geri durmayan bir eski kuşak asker. yüzüne bakıldığında 'tamam abi bu kesin asker' dediğimiz o tipte biri. o da diğer arızalı komutanlar gibi sürgün günlerinde vaadesinin dolmasını bekliyor.

nöbet kulübesi bölüğün en leş, en uç tarafında cam çerçeve diğer askerler tarafından parça pinçik edilmiş, içinde bulunan tek koltuğun süngerlerine sigaralar basılmış, kırık camlarla etrafa şafak erzurum vb jargonlar atılmış eski püskü bir metal yığını.. tel yok. çit yok. yol kenarı, keşanlı çingeneler buradan bölüğe sızıp hurda çalıyor, döner vs istediğinizde paket servisi buraya gelip torbaları uzatıyor, gece ilçeye kaçmak isteyen buradan girip çıkıyor, alkoller buradan sokuluyor. canı bonzai çeken buradan torbacısına ulaşıyor vs vs. o noktadan uçak soksan kimse sallamaz. bir yanı da dağa doğru uzanıyor. orada da keşanlı escortlar araçlar içinde hizmet veriyor.

öyle bir karanlık kulübe, giden uyuyor falan. ben de video izliyorum. patt albay saçma sapan bir şekilde gecenin 3.ünde orada beliriyor.

--askerrr gel buraya
-emredin komutanım rap rap
-çıkar onu
-emredersiniz komutanım
-asker bu ne
-komutanım 'nişanlım hemşire, kimi kimsesi yok, ulaşamıyorum, başına bir şey geldi diye çok korkuyorum'

sallamaya bak. sısısıısıs

lan o adam artık nedir ne değildir yani neden yaptı bilmiyorum. telefonumu geri veriyor. bir iki kibar tonda evladım bak buraları(siper yerleri yani kum torbaları) yalnız bırakma arada bakın etrafına, göster kendini diyor ve gidiyor.

gitti haliyle, açtım lebron james bam bamm devam.

bu hadiseyi takriben 2 hafta sonra albayımıza ehliyetsiz sarhoş bir velet arabayla çarpıyor keşan merkezde. adam yoğun bakıma kaldırılıyor. günlerce devrelerle son iyiliğini bana yaptı geyiği çeviriyoruz.

sonra zaten paso taksim'de içiyorum. arada kışlaya gidip, askerliği bitiriyorum.

vatan sağ olsun. hakkıyla ödendi.
devamını gör...
o kadar çok var ki en epici, tuğgeneral e selam sabah vermeden şu kenar da dinlenmek istiyorum demiştim, tabi o ara deli bi panik atak geçirdiğimden ve yeni zamanlar olduğu için tanımadığımdan çıkan bi sözdü..
devamını gör...
bende çok var. bak bunu sadece erkeklerin olduğu ortamlarda ve sözlüklerde yazarım. çünkü sakıncalı. sene 2000. yer ankara. hulusi akar'ın rehin alındığı binanın hemen karşısında bir yerde görev yaptığım bölümün de 3 odası mevcut; askerlerin döt kadar bir odası, yüzbaşının odası ve sivil memurların odası. bilgisayarlar yenilenmiş ama başkasının eskileri öyle yeni. biz arkadaşla heyecanlı heyecanlı kurcalıyoruz. oraya bak buraya bak derken holy shit...binlerce evet binlerce pornografik fotoğraf. in in bitmiyor. biz transa geçtik resmen. ali babanın girdiği mağaraya girmiş gibiydik. kapat lan kapat. kapatsak da kafa orda. o yaşıma kadar öyle yüksek çözünürlüklü pornografik görsel hiç görmediğim için benim kafa harbiden gitti. mesai saati bitimi tabi ben bir daha açtım. yüzbaşı ve sivil memurlar gitti tabi. kapı kapalı ama umurumda değil. disket vardı eskiden. onlara yüklüyorum beğendiklerimi. sileceğiz çünkü mecburuz. bizden daha iyi bilen, network uzmanı asker var gelip bakacak. ben yükle babam yükledim 2 tane. projelerin olduğu disketler de var masada. özenle ve dikkatli bir şekilde benimkileri ayırdım. cebimde ikisi de. neyse ertesi gün oldu. yüzbaşı yok, yerine üsteğmen bakıyor. öğlene doğru zile basıp projelerin olduğu disketlerden birini getir dedi. gittim hemen verdim geldim oturdum daktilo var orda hıldır hıldır yazıyorum. bir iki dakika sonra zil bir daha çaldı. "sen bana hangi disketi verdin lan" dedi üsteğmen. yanında da lavuk bir asteğmen. ben ne olduğunu anlamadan ama gelecek olan gök gürültüsünü de hissederek "istediğiniz disketi verdim komutanım" dedim. üsteğmen asteğmene dönüp "ulan bi açtım kocaman yrk çıktı önüme" dedi. ben o an işte astral seyahate çıktım, nepal'e gittim ben. kendimi hazırladım tokat gelecek. gelmedi. sordu üsteğmen "var mı lan bundan başka" diye sordu. ben cebimdekini çıkarıp "var komutanım" deyip uzattım. alıp kırdı. beklediğim dayak gelmedi neden bilmiyorum ama dürüstçe disketi uzatıp daha öncekini de inkar etmediğim için olsa gerek sadece yerin dibine geçmekle kurtuldum. beraber baktığım arkadaşıma da anlatamadım bunu. o gün akşam hepsini gözyaşları içinde sildik.

o gün çok kötü hissettim ama şimdi gülüyorum.
devamını gör...
aynı şeyi 30 defa dinlesem de çok severim. her seferinde farklı farklı detaylar oluyor.

işte komutan geldi ve dedi ki..
eee ne dedi
***** *** dedi
hıağağağhahah
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"askerlik anısı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim