aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz

kessinlikle doğru bir tanım.

ne bu bamyaların kendini mutlu etme cümlesi mi?

pragmatik deyimler sözlüğünden saçmalar.
(bkz: kervan yolda düzülür) abd bunu 100 yıldır uyguluyor. afrika'dan japonya'ya, küba'dan afganistan'a kadar bilfiil demokrasi(!) ihraç ediyor.

(bkz: işten artmaz dişten artar) fakir fukara'nın ahmak avuntusu.

(bkz: dünya kırk kulplu kazan sen de tut sen de kazan) tam bir akp li mottosu.

her ata sözü gibi işimize geldiği zaman kullandığımız için dezenformasyona uğramış sözdür. eğer az maaş alan, ay sonunu getiremeyen birine söylenirse hakarettir. bu mantıkla, bu insan aldığı maaşa kanaat etmeli ve bir gün (allah bilir ne zaman) çok maaşı bulacaktır. 50 yıl önce mümkün müydü? evet! böylece bu kişiler kanaat etmeyenlere örnek gösterilebilirdi. ama şimdi bu atasözünü şu şekilde güncellemek gerekiyor: aza kanaat eden, elindekini de kaybeder.

kanaat: elindekiyle yetinme durumu.

zamanında çok zenginlerin uydurduğu bir atasözü olabilir. çok var buna benzer sözler. diyorlar ki sen elindekiyle yetin, daha çoğu için çalışma, hırs yapma, bize rakip olma. bizim kazanç bölünmesin demiyorlar da böyle diyorlar.

20 yıldır aza kanaat ediyoruz bu çoğu ne zaman bulucaz kardeşim ? mezara girince mi ?

- aza kanaat etmezsen çoğu bulamazsın.
- peki aza kanaat edince çoğu bulabilir miyim?
- yok. yani belli olmaz orası. ihtimali var tabi. bir gün belki...
- anladım. ben aza kanaat etmeyerek şansımı denemek istiyorum o zaman. az senin olsun.

soylendigi zaman ne akp ne kapitalizm ne de dunyayi kontrol altina almaya calisan ailelerin var oldugu soz.

herseyi en olumsuz tarafindan anliyoruz nedense. bu tip sozleri kendi hayatimiza uyarlayarak dusunmeliyiz. benim anladigim bu soz, hedefe ulasmak icin basamaklari teker teker cikmaniz gerektigini anlatiyor. mesela yeni mezunsunuz ve kariyer hedefiniz var. bir an once is hayatina atilip hedefiniz dogrultusunda calismaya baslamaniz gerekir. o is dandik, bu is bana layik degil bilmem ne derseniz issiz issiz dolasirsiniz. aza kanaat et derken cogu elde etmek icin calisma demiyor ki. elindeki imkanlari en iyi sekilde degerlendirmeye bak diyor.
tabi her seyin sucunu zenginlere ve sisteme atip g.tu devirip yatmak kolay geliyor bu devirde. atasozlerinin hepsini zenginlerin uydurdugunu dusunmek de bunun bir parcasi.

(bkz: pozitivizm)

fakir avuntusu deyiş.

ekseni uzatırsan vuran elinden ekmeğini alan çok olur. ne demiş daft punk abimiz "harder better stronger "
kişinin kendisini kısıtlayan atasözü.

çok yanlış anlaşılan bir atasözü olduğunu düşünüyorum ama bu yanlış anlaşılmaya da en çok işçinin hakkını yiyip onları bastırma aracı olarak bu atasözünü diline pelesenk eden patronlar ve çeşitli sebeplerle halkın adalet arayışına karşı halkı bu atasözüyle manipüle etmeye çalışan otoriteler neden oldu. oysa atalarımızın kastettiği şey; sus, otur, haline şükret, aza kanaat et, çok şey isteme değildir. elinde her ne imkan varsa onu kullan, onu takdir et, elindekilerin kıymetini bil ve onları daha da iyi bir hale gelmek için kullan ki daha da iyilerini elde edebilesin demek isteniyor. zenginlerin hayat hikayelerini izlemişsinizdir. dikkat ettiyseniz, hepsinin söylediği bir şey var: "o günkü imkanlarla elimizden geleni yaptık." "benim bu kıytırık dükkanda satış yapmama ne gerek var, bu ürünü satan dev gibi mağazalar var, boşuna uğraşıyorum." diye düşünmüyor. yani o gün elinde olan imkanları küçümsemiyor, onların kıymetini biliyor ve daha iyilerini elde etmek için çabalıyor. aza kanaat etmekten benim anladığım budur. gözümüz hep daha iyisinde olacak ama şuan elimizde olan imkanları da küçümsemeyecek ve onları hayallerimizi gerçekleştirmek için araç olarak kullanacağız.

bazılarının beyin kapasitelerini gördükçe toksik pozitiflik yapmak için söylenmesi gereken söz.

bu felsefe çoğu hiç bulamamaya neden olur. kanaatkar toplum gelişmeyen toplumdur. anlatmaya gerek yok görüyorsunuz.

fakirliğin edebiyatından satır araları.

aza kanaat etmek demek, hep az olanla yetinmek, idare etmek, gereken ihtiyacın çoğundan vazgeçmek demektir.

hangi gavur aza kanaat etmiş de şimdilerde varlık içerisinde kanaat etmeden, her şeyi döke saça kullanıyor, her istediğine rahatlıkla ve de ucaza erişiyor?
alınacaklırı listesinin bir çoğundan kim ya da kimler vazgeçerek çoğu bulmuşlar?

yani demem o ki, bu söz kocaman bir yalan.
sen az ile yetin ki, birileri senden çaldıklarıyla ve sırtından kazandıklarıyla varlık içinde yüzsün.

kanaat etmeyi bence zaten parası olmayana değil paraya doymayana öğretmeliler.

çünkü gariban kişi aza kanaat etse de çoğu bulamaz.

çoğu bulanların aza kanaat ettiğini ya da edeceğini hiç sanmıyorum.

birilerinin taktığı saatin fiyatını kazanabilmek bir insan ömür boyu çalışıyorsa, aza kanaat etsen ne olur?

böyle diye diye milleti açlığa mahkum ettiler.