bazı kadınların yemek yapmayı hizmetçilik olarak görmesi

bazı erkeklerin "yemek yapma"yı kadın işi olarak görmesinden ötürüdür.

yemek yapmak keyif işidir,başkasına yapılma zorunluluğu yoktur.herkes istediği yemeği yapabilir.başkasına yapmak bir ayrıcalık bir lükstür.kimse kimsenin temel bakımını yapmak zorunda değildir.

(bkz: normal sözlük kitlesi)
(bkz: twitter kızları)

"mesela bir kız çocuğu evcilik oynarken çay koymaktan hoşlanır, çünkü feminizmden haberi yoktur." küçük bir kız çocuğu iken evcilik oyununu tabii ki her çocuk gibi oynadım ama yemek yapmak, çay koymak gibi bir eğlencem olmadı. oyunun içinde dahi yoktu. o halde ben "sağlıklı" bir kız çocuğu değil miydim acaba?

arkadaşlar kendi yemeğini yapmak, kaldığı yeri temizlemek, kendini veya üzerindeki giysileri yıkamak temel ödevlerdir. bunları yapmamak/ yapamamak muhtaç olduğunuz anlamına gelir.
ama görüyoruz ki ne fiziki ne de zihinsel bir engeliniz var. o halde muhtaç olmak için de ortada görünen bir neden yok.
toparlarsak şayet sen muhtaç değilsin, aklın ve bedenin kendi işini görmek için yeterli düzeyde ama yaşamak için kendi görevlerini yerine getirmeyip hayatı birlikte omuzlamak için beraber olduğun kişinin üzerine yıkıyorsan evet o kişiyi hizmetçin haline getirdiğin anlamına gelir.

21.yyda yaşıyoruz. istediğim zaman herhangi bir ülkenin herhangi bir sokağını dikdörtgen bir ekrandan izleyebiliyorum. bu teknolojiyle ve bu şartlarda yaşıyoruz. kendinize gelin artık. hala bunları konuşmak, tartışmak zihniyet olarak ne kadar geri kaldığımızın göstergesi.
kaldırın kıçınızı da iki soğan doğramayı öğrenin. ölmezsiniz korkmayın. en fazla yanağınıza bir öpücük alırsınız "çok güzel olmuş eline sağlık hayatım." diye.

yok len görmüyorum sadece yemek yapmasını bilmiyorum.

yemek yapmak kadının omzuna yüklenmişse böyle hissetmesi normaldir. çoğu erkek akşam eve gelince ne yemek yaptın diye soruyor bu temelli onun görevi düşüncesiyle, yemek yapmamışsa da sorun çıkarabiliyor başka ne işin vardı da yapmadın diye.
halbuki o akşam bir farklılık yapılarak yemek dışarıdan söylenilebilir yemek ya da çıkıp dışarıda yenebilir veyahut diğer eş yapabilir.
karşıdaki insana neler hissettirdiğiniz sizin elinizde ona hizmetçi gibi davranırsanız hizmetçi , el üstünde tutarsanız sevgi dolu hisseder.

kimsenin nazını, bıdıbısını çekmeyeceğim bir konu. 7(yedi) aşçılık kursu bitirdim. istediğim her yemeği kendim yapıyorum.

yemeği kim müsait ise o yapar yada kim yapılacak yemek konusunda iyi ise mesela bizim evde et yemeklerini ekseriyetle ben yaparım, sebze den anlamam (bir kaç yemek dışında) dolayısı ile buna iş bölümü diyoruz.

2 gündür çok hastayım çok hemde ve 3 öğün yemek yaptım. diyeceklerim bu kadar

merhaba 21. yüzyıl, merhaba.

bir kere şunu baştan belirtmek lazım, 21. yüzyılda yine. dillendirmek, açıklamaya çalışmak dahi bence ayıp ama olsun varsın.

ev işi kadının işidir, erkek anca yardım eder diye bir kalıp yok. ev işi yardım işi değildir. olsa olsa ortak yükümlülük olur. bu yükümlülüklerin dağılımı ise tamamen aile fertlerine kalan bir durum. örneğin kadın çalışıyordur, erkek işsizdir; ev içi iş bölümünde erkeğin rolü fazla olur. yahut tam tersi. yine de bu durum aile arasında halledilebilir bir hadisedir. ikisi de çalışıyordur, birinin vardiya saatleri farklıdır, gündüz yapılması gereken işleri diğeri halleder, kalanları diğeri halleder vs.

erkek açısından ben bütün gün işteyim, sen bütün gün evdesin, bütün işleri sen güdeceksin diye ilkel çağdan kalma bir adeti savunmanın manası yok. ha, aralarından biri deyyuzdur, hem iş hayatında yer almaz, hem evde kıçını devirip yatar yahut tüm vaktini sokakta fink atarak geçirir, orası ayrı. tez kellesi vurula.

fakat özete gelince mevzu sen 3 kalem iş ben 3 kalem iş yapacağım değil; kim, ne zaman, neyi yapabiliyor ise üçüne beşine bakmadan ve birbirlerini yormadan halletmesinden ibarettir.

medeniyet bunu gerektirir.

uzerine gorev olarak bindirmisseniz evet bu hizmetcilige girer.
hakli kadindir.

hizmet etmek kötü mü? hepimiz birbirimize hizmet ediyoruz zaten. sen beni iyileştiriyosun doktor, öteki eğitiyor, öteki oradan oraya taşıyor, öteki telefonumu bağlıyor, öteki yerleri süpürüyor. ee? hizmet etmek müthiş bir eylemdir. hizmetçilik insanın en ama en yüksek sıfatıdır. yemek yapmak da eşsiz bir eylem. öğrenmeye çalışıyorum şu sıralar. bir yıl verdim kendime. zor da bir iş. eskiden küçümserdim fakat detaylara inince baya baya zaman ve birikim istiyor.

hizmetçilik kötü bir şey değildir. bilakis erişilmesi gereken bir rütbedir. masa başından dünyayı kurtaramazsınız.

güzel yapiyorsa ellerine sağlıktır.

kadın çalışıyorsa ,bu durum imece usulü halledilebilir. lakin kadın evde bütün gün oturup bide yemek yapmam hizmetçin değilim tribine girerse sektir git çekilmesinde sakınca yoktur.

sevmıyor da olabılırler her allahın gunu sabah gözünü açınca aklınızdan geçen ilk şey “bugun ne pişirsem dolapta ne vardı ne alınacak” gibi sorularsa bir de

ispanyol bir arkadaşım bana türk erkekleri kendisine hizmet etmesi için mi kadınlarla evleniyor, kadınlarınızın hizmetçiden tek farkı çocuk yapması" demişti. bence öyle gören yalnızca bazı kadınlar değil..

bu zamana kadar aç yaşamıyorlarsa eğer ciddi sorunları var demektir.

günümüz bayanları evlenmese aç kalacak tipler.sorsan internet var zaten ne varki yaparım kafasındalar.
resmen yemek hizmeti sektörünün bu denli gelişiminin baş aktörleri desek yanlış olmaz.

toplumun kadına ''cinsiyet rolleri'' altında verdiği dümdüz ''dayatmadır'' bu.bir erkekte gayet kendisine bakabilme, çocugu ile ilgilenebilme ve en önemlisi kendisi temizlik yapabilme yetisine sahiptir ama çoğu bunu kullanmak istemez.tembeldirler çünkü.ev sahibi olmanın, ebeveyn olmanın sorumluluğunu kadına yüklerler. onlara göre sadece çalışıp eve para getirmek yeterlidir.geriye kalan tüm sorumluluklar kadına ait olmalıdır.

dünyanın en saçma bakış açısını yukarıda okudunuz.

yeri geldiği zaman-özellikle velayet davalarında- erkekler baba figürü olarak ortaya çıkıp '' çocugumun velayetini istiyorum, ona iyi bakarım'' diyebiliyor.

sorarım size, evliyken eşine yüklediğin sorumluluğu boşanırken nasıl üstlenebiliyorsun? demek ki yapabiliyorsun(yemek yapabiliyorsun, evi temizleyebiliyorsun, çocuğunu okula götürüp-alabiliyorsun vb) ama evliyken yapmıyorsun?????

işte bakın bu dümdüz hayat arkadaşını kullanmak ve tüketmektir.

kadın da çalışır hemde yeri geldiğinde deli gibi çalışır.bir çok kadın günümüzde ciddi pozisyonlarda, dünyanın parasını kazanıyor ama çocuklar/ev temizliği vb ihmal edilmiyor diye düşünüyorum.ataerkil, kadını kendisinden aşağı gören zihniyet size sesleniyorum şu an.
kadın yaparken siz nasıl yapamıyorsunuz? hesapta siz daha güçlüsünüz ya hani????????? kendi iç çamaşırınızı bile yıkamaktan, 2 patates haşlamaktan acizseniz nasıl kendi üstünlüğünüzü iddia ediyorsunuz? hadi size bir açmaz.bunun üstüne düşünün bakalım.

yani açıkcası ciddi bir feminist olarak söylüyorum ki: erkek ırkının cogu iki yüzlüdür ve zaaflarını bilirseniz çok kolay kullanırsınız.bir erkeği elde etmek için biraz yüzsüz ve arsız olmanız yeterli.eğer dişiliğinizi onursuzca kullanıp, bir erkeği avlamak isterseniz yaparsınız.(istisnalar olabilir ama türk toplumunun geneli maalesef böyle).adamların evliliği, cocukları, evi, düzeni umurunda olmaz..bazıları aldatmakla yetinmeyip, varını yogunu aldattığı kadının üstüne devrediyor.. bir bakıyorsun karısına işkence eden, aldattığı kadına prenses gibi bakıyor.. ikisi de aynı adam üstelik.. demem o ki erkekler 2 yüzlüdür. aynı adam, hayatına aldığı bir sürü kadına ayrı ayrı bile davranabilir. birine prenses, diğerine köle, diğerine kraliçe... tamamen karakter meselesi ve kadının adamın çıkarını nasıl karşıladığı olayı.. - iğrenç ilişkiler türü.


o yüzden taviz vermeyin.. herkesin sorumluluğu eşittir evlilikte bile.kadın yemek yapmak zorunda değildir.temizlik yapmak zorunda değildir.kendi için, kendi evi için yapar - emredildiği için değil.arada ki farkı gözden kaçırmamak lazım.size bunu dayatan insanlarla oturup evliliği düşünün ama enine boyuna düşünün çünkü onlar bence eş değil, rahat yaşayabilmek için işlerini yaptıracak köle arıyorlar.

başlığa giden sonuç :
temizlik yapmak hizmetçilik değildir, temizliği ve ev işlerini sadece kadına dayatmak ve kadının cinsiyetçil açıdan göreviymiş gibi davranmak ve kadını buna zorlamak psikolojik istismardır.eğer tüm bunların kadının temel görevi olduğunu iddia ediyorsanız, özellikle velayet davalarında tüm erkeklerin ''velayet isteme'' hakkından muaf tutulması gerekir.

sahtekarlığa gerek yok. evliyken cocuga/eve bakmak kadının görevi ama boşanınca baba her şeyi yapabilecek süper kahraman mı oluyor? üzgünüm yok öyle hukuk düzeni ve evlilik birliği.

#213112

sırf erkek olduğu için hizmet bekleyen erkekler var bu dünyada, milyarlarca.

(bkz: milyarlarca ve milyarlarca. carl sagan.)