hayatımda hiç bir kadına yemek yaptırmadım çok şükür. hep ben yaptım yemeklerimi, onlara ikram ettim, paylaştım. ben bundan hep zevk aldım. yemek yapmak bir tutkudur, asla olumsuz bir anlam çıkarılmamalı. hele bir de yaptığım yemeği yiyenler beğeniyorsa işte en büyük mutluluk odur o an için.
devamını gör...
yemek yapmak hizmetçilik değildir. yemek yapmak evin tüm sorumluluğuyla bir kadına yükleniyor ve sanki bunu o evde yalnızca kadın yapmak zorundaymış gibi kadının üstüne yıkılıyorsa hizmetçilik olur. yoksa yemek yemek kadar normal bir şeydi yemek yapmak, yemek yemek isteyen yapsın.
devamını gör...
öyle hissediyorsa öyle hissettirmişlerdir. babam salonda oturuyorken karşısında duran bisküviyi uzatmam için beni odamdan çağırıyorsa kendimi hizmetçi gibi hissederim.

böyle hissettirilmeyen kadınları da görüyoruz seve seve yemek yapan, evini temizleyen süpüren her gün aynı enerjiyle. demek ki seviliyor kadın. ona değer veriliyor ki kendini hizmetli gibi hissetmiyor.
devamını gör...
dünyanın en iyi işini hizmetçilik olarak görmek verilen nimete hıyanet etmektir gözümde.
devamını gör...
kendi ailesiyle vim kendi mutfağım kendime yemek yapıyorum neden hizmetçi oluyorum onu anlamadım.
nadir de olsa dip köşe yardıma abla gelir beraber dalarız cam açık yaşamayı sevdiğimden ormandan devamlı toz geliyor.
devamını gör...
bu mantıkla hareket edilirse eğer ilişkiye girince de .....pu mu oluyor?
erkek bakkala giderse o da kapıcı olur.
devamını gör...
bu işi sadece kadın tarafı yapıyorsa evet bu hizmetçiliktir çünkü o yemeği iki kişi yiyor (belki daha fazla kişi) ve o yemeğin üzerinde evde yaşayan herkesin sorumluluğu olmalı. birkaç gün sen yaparsın, birkaç gün evdeki başka biri yapar ve sorun çözülür.
devamını gör...
erkeğin 8 saat işte çalışmasını normal gören ama kadınların yemek yapmasını hizmetçilik olarak gören bir akımdır .
devamını gör...
hayatin musterek oldugunu dusunursek kadin haklidir. fakat yillarca kadina bunu bir gorev olarak gosteren kisiler anneleridir.
devamını gör...
isterse severek yapar, ister pejoratif bulur, yapmaz şeklinde düşündüğüm; gayet normal olan durum.
devamını gör...
ben hiç öyle düşünmüyorum. bu yemek yapmaya olan aşkımdan kaynaklanıyor olsa gerek. yiyeceğin yemeği de kendin yapmayacaksan yani ne bileyim..
devamını gör...
sevdiklerimi her açıdan beslemek isterim. onları mutlu görmek ve bi hayat paylaşmak. ama biri çıkıp bu senin işin teşekkür etmek zorunda değilim sen yapacaksın o yemeği temizliği derse kusura bakmasın sadece ekmek ile doyuyor insan. sofraya ekmeği getirsem görevimi yapmış olurum. kimsenin yaptığı işle derdi yok siz ona emir verip köle gibi davranırsanız elbetteki karşılık alırsınız. yemek yapmayı severim ama seni sevmiyorsam o yemek tuzlu olur çok pişmiş ya da az pişmiş olur.
devamını gör...
bazı erkeklerin para kazanmayı hizmetçilik olarak görmesinden farkı yoktur.
devamını gör...
bazı erkeklerin, kadına yemek senin görevin ithamlarından kaynaklı durum.
devamını gör...
erkekler tarafından kadınların yaratılışının en temel vazifesi gözüyle bakılmasından kaynaklı olan sorunsal
devamını gör...
aliskanlik haline gelmiş bir gorev niteliğinde gibi gorunen durumdur.
devamını gör...
dusunun iki kisi çalışıyor eve geliyor.her gun yemegi yapalım yapmasına da nasıl uzaktan izlerler bunu anlayamıyorum. çamaşırın ucundan tut anlaşalım.
devamını gör...
bazı erkeklerin yemek yapmayı kadının görevi olarak ataması sonucunda tepki olarak ortaya çıkabilen bir bakıştır.
özet geç diyecekleriniz varsa özeti şu: nah.

kız çocukları çay servisi, oyuncak tencerelerinde yemek yapmayı, aman bebekle oynamayı sever içgüdüseldir diye girilmiş mevzuya da arkadaşımız hesap edememiş zannedersem, "çocuklar büyükleri taklit ederek öğrenir" kısmını. evde anasının 7-24 yemek pişirip, koltuğu-yeri silip durduğunu gören kız çocuğu, rol model olarak sanayide araba motoru tamir eden emmiyi alacak değil herhalde değil mi?

biraz geniş düşünün.

ayrıca "erkek de ev işlerine yardım etmelidir" cümlesindeki şu kabule bakın hele:
ev işleri kadının asli görevidir sorumluluğudur, erkek de işte ancak yardım eder, ucundan tutar arada iyilik yapmış olur. oldu, gözlerim doldu.

her birey, kadın-erkek fark etmez, kendi yaşadığı, pislettiği yerin temizliğinden, düzeninden ve aç karnını doyurmaktan mesuldür. evlenen/birlikte yaşayan, bir evi idare eden kişilerden bahsediyoruz, anasının hala daha öz bakımını yaptığı, yemeğini yedirip donunu yerden topladığı bebeden değil. kaldı ki 3 yaşındaki bebe dahi yattığı yatağın ucundan çeker toplar, bezini çöpe atar, bilir. ama bazı koca koca heriflere bunu bir türlü anlatamıyoruz "yaptığınız şeyler yardım değil, eliniz var, bireysiniz, sorumluluklarınız var, yapmalısınız siz de" diye.

hayat müşterek, bugün tek kişinin maaşıyla ev döndürmek kolay değil; düşünün ki kadın da, erkek de çalışacak ama eve gelince yemeği yapmak kadının görevi olacak da işte erkek enn fazla salata yaparak yardım etmiş olacak kadına. sonra o kadın "sürekli ben yemek yapıp duruyorum, ben silip süpürüyorum orayı burayı; hizmetçi miyim ben ya?!" diyecek de üzerine bu kadını "vay sen ne diyorsun gadın, yemek yapmak senden ne eksiltecek ulan yabsanağ" diye hizaya çekeceksiniz. heyt be, ee yemek yapmak kimseden bir şey eksiltmiyorsa, erkekler yapsın. korkmayın la, düşmez çkünüz.

ayrıca, bu kadıncağız ev hanımı olsun diyelim; sadece çalışan-çalışan kıyaslaması yapmayalım; şimdi ufak bir hesap işine girelim:

ev hanımı, eve para getirmiyor, aslan kaplan yiğit cesur erkeğimiz çalışıyor eve eppek getiriyor. adil mi? değil(!).
ev hanımı evden para çıkışını kesiyor efenim, bu kısmı iyi idrak edin.

yemekler evde yeniyor, beyimiz bir yediğini öbür güne yemeyen paşalardansa, kadınımız her gün en az 3 çeşit yemeğini önüne koyuyor. bir tas yemek olmaz, yoksa "bütün gün evdeydin bi çorba mı pişirdin yani?!" diyecek öküzler bol. bu yüzden o sofrayı donatıyor kadın. sonrasında bulaşıklar da kadında, rafına dolabına tek tek bardağını çanağını yerleştirmek de kadında.
kaldı mı günlük yemek parası cebine? kaldı. nitekim bir kilo soğan-patatese kapattın işte.

düzenli ütüleri yapılıyor beyin, e işe gidiyor jilet gibi olmalı. hadi "çamaşırlar sanki elde yıkanıyor la onu sayma" dediniz diyelim ki şu başlığı açan der çok rahat, gördüm o potansiyeli; bu çamaşırlar kuruması için tek tek asılıyor, toplanıyor, ütülenecekler ayırılıp ütüleniyor, tek tek hepsi çekmece ve dolaplara katlanıp yerleştirilip koyuluyor ve kadın bunu bütün ev ahalisi için yapıyor. çoluğu çocuğu, beyi... hepsi.
ütücü, hizmetçiye para? cıks, kadının halletti o işi haydar.

temizlik işine girmiyorum bile. "bir sil süpürdür ne yani" diyecek olan akıllılar, sizin görmediğiniz ayrıntıları her zaman hazır ve nazır tutan yine kadındır. azalmış sıvı sabunu dolduran, kirlenmiş havluyu değiştiren, aynadaki su damlalarını temizleyen, tabloların, duvar saatlerinin üstünün tozunu alan, lavabonun kenarında oluşan sarı kireç lekelerine porçözle müdahale eden... siz erkek kısmısı genelde bu ayrıntılara körsünüzdür. kör bırakılırsınız kadın ananız(!) tarafından çünkü o da sizin ex hizmetçinizdir. ex hizmetçiniz anneniz de bekarken anasının evinde babası, abisinin hizmetçisidir, öyle görmüştür, düzen öyledir. *
neyse, temizlikçiye verilecek para da kalır böylece evde.

bir kere yaşam skillleri arkadaşım bunlar, her birey yemek yapmayı bilmeli, yapabilmeli. oğluna paşa çekip yemek yapmayı öğretmeyen, mutfaktan uzak tutan ana-babaya da yazıklar olsun, kızını başkasının paşasına(!) hizmetçi yetiştirenlere de.

neyse devam edelim, dadı, bakıcıyı da beleşe getirirsiniz beyler, çocuklarınıza beleş bakar anası. ev hanımı ya; bakar elbette. oradan da paranız cepte. neden böyle yazıyorum, "para getiriyor, alnı terliyor o erkağğn, kadın evde raad" yazacak olanlar bilsin ki erkeğin eve getirdiği para affedersiniz nah yeter kadın çekip çevirmese.

sonra izni de yok anam, öyle "bugün hafta sonu, çok yoruldum elleme bana" diyemez ev hanımcağzı.
bebesi hastalansa "anneeağğğ" diye ağlar gecesi gündüzü karışır kadının. "beyim işe gidecek sabah" diye ilişmez kocasına, o horul horul uyur. kendisi hastalansa, rapor alıp çekilemez de köşeye, işte erkeği, eri insan evladı olacak da, o da çayını çorbasını kaynatıp kadıncağız dinlenirken getirecek, bebeleri eğleyecek filan. bakarsanız çoğu kadının hastalanma lüksü(!) bile yok, gelmiş "yimik yipmiyi hizmitçilik giriyirlir" diyor bi de.

özetle, kadınlarınızın kıymetini bilin.
kadınınız size "ya hizmetçin yok burada yetherr" diyorsa da, dönün önce bi aynadaki öküze bakın.
devamını gör...
kırın iki yumurta yiyin abartmayın, ama mutlaka tereyağında olsun, gerisi hikaye
devamını gör...
öyledir nitekim. ama bu kadınlar kendileri için de pişirmez dışardan yerler. eğer kendine yapıyor size yapmıyorsa sıkıntı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bazı kadınların yemek yapmayı hizmetçilik olarak görmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim