bipolar duygudurum bozukluğu

keşke bir psikolog arkadaşım ya da bu durum bozukluğunu yaşayan biri olsa da konuşsam dediğim bir konu. eğer böyle biri iseniz yazmanızı isterim.

ben de durumdan müzdaribim.

keşke anlayışlı, seksi bir yazar bu yardım talebimi duysa, mesaj atsa.

#183237 nolu entry i giren arkadaş çok güzel anlatmış. depresyondan muzdarip biri olarak bir zamanlar psikoloğumun olduğumdan şüphelendiği bir hastalıktı. sonrasında çok araştırdım kitap okudum bu konuda hatta bipolarlıkla ilgili filmler bile izledim. sanırım ergenlerin bu ölümcül hastalığa neden bu kadar özendiklerini anlayabiliyorum. o taşkınlık döneminde gelen tanrıymış gibi hissetme hissi ve duygularını nehir gibi akıta akıta yaşamak sanırım ergenlere çekici gelen şey bu. ama işte kendi duygularını ifade etmekte zorlanıp buna özenen ergen arkadaşların bilmesi gerek ki nehirin akıntısına kapılmak ne kadar güzel gözükse de bir o kadar belirsiz ve tehlikeli...
ayrıca bipolar olan arkadaşlar bana mesaj atıp nasıl hissettiğinizi, neler deneyimlediğinizi anlatabilir misiniz? insanları psikolojik rahatsızlıklara karşı bilinçlendirecek bir kitap yazma fikrindeyim de çok uzun zamandır...

son yıllarda medyada psikolojik hastalıklar çok romantize ediliyor bunun en iyi örneklerinden biri de bipolar bozukluk bence. durulmayan bir kafa, diye bu hastalığı çok iyi açıkladığını düşündüğüm bir kitap var. yazarı da bu hastalıktan muzdarip bir psikolog. o kitapta bu hastalığın insan yaşamına ne denli zarar verdiğinin örneklerini görebilirsiniz. sadece depresyonda değil manide de çok yıkıcı davranışlar görülebiliyor. neyse ki medikal tedavi ve iyi bir psikolog desteği ile kişilerin hayatlarını yaşayabilmeleri kolaylaşıyor.

özellikle geçiş (bahar) aylarında gelen duygu durum değişikliklerim, alakasız saçma sapan bir sürü şeyi aynı anda düşünmem (adeta kafamda uzuuuun bir düşünce lokomotifi saatte 1500 km hızla geçiyormuş gibi), günübirlik ani heyecanlarla karar değiştirip durmam, birkaç gece boyunca uyuyamamam ve gecenin köründe 5- 6 aydır konuşmadığım en son kavga ettiğim (bkz: kavga nedeni: neden bu kadar karamsarsın/huysuzsun?) arkadaşıma "nabeeer moruk ne zaman görüşüyoruz özledim ha seni kerata..." diye mesaj atmam, g*tümde motor takılıymış gibi evin içinde hoplaya hoplaya çocuk gibi gezmem veee birkaç gün sonunda normale dönmeye başladıktan sonra kış aylarına girdiğimizde gelen hayatı sorgulama, derin hissizlik,yalnızlık,acı çekme,aynada baktığım kişi sanki ben değilmişim de başkasıymış hissi, dünyaya sanki buğulu bir camın ardından bakıyormuşçasına gelen yabancılık, geçmek bilmeyen baş ağrıları nedeniyle ara sıra şüphelenmiyor değilim kendimden.

organik affectif bozukluk...
psikolojik ruh hastalığı değildir.
nörolojik ve psikiyatrik bir hastalıktır.
tedavisi sadece psikolojik terapi ile yapılmaz.
psikiyatri uzmanından psikolojik terapi ve ilaç tedavisi gerekir.
dopamin seviyesinin çok yüksek olmasından kaynaklanır.
dopamini yüksek olanlar...
sevinç ve mutluluk durumlarını çok yüksek seviyede yaşarlar. manik durum.
üzüntü ve depresyon durumlarını çok yüksek seviyede yaşarlar. depressif durum.
çaresi...
vücuda bol miktarda serotonin verilir. dopamin düşürülür.
şizofrenlerin kullandığı ilaçlar bile verilir.
lityum içerikli ilaçlar verilir.
gyrex ve seroquel gibi, kırmızı reçeteli ilaçlar verilir.
tedavisi aylar sürebilir.
uygun tedaviyle kişi tekrar kazanılır.
büyücülere ve hocalara abone yapan bir hastalıktır.
tercihinizi psikiyatristlerden tarafa kullanın, dermişim.

ciddiye alınması gereken kronik bir rahatsızlıktır. kontrol altına alınmaması halinde intihara sürükler.

manik-depresif olarak da bilinir.zor durumdan geçen çoğu insan gibi kendi kendine teşhis konulur ve tedaviye başlanır.bir ara yaptığım ve yaşadığımı düşündüğüm sinir bozucu olay.

diğer adıyla manik-depresif bozukluk, iki uçlu duygu durum bozukluğudur. mani döneminde hasta son derece enerjik, sosyal ve iştahlıdır. uyumaya çok az ihtiyaç duyar. yaratıcı ve üretkendir bu dönemde. depresyon döneminde ise aşırı üzgün ve umutsuzdur. bipolar bozukluk için ilaç tedavisi uygulanır.

bu hastalığa maruz kalan insanlar çift kutuplu düşünürler. ve kendileriyle çok sık çelişirler.

kendimden biliyorum.

babamda 12 yıl sonra atak geçiren hastalık yani iyiyim felan diye ilaçlarınızı bırakmayın veya azaltmayın kendi kendinize.

öncelikle konu hakkında profesyonel değilim kişisel deneyimimden yola çıkıyorum.
mevsim geçişlerinde ektra dikkat etmelidirler. sıkı bir ruh hali takibi nühimdir.
çok mutlu durumlarda aşırı harcama yüksek enerji ile aşırı düşük durumlarda uykusuzluk, kurgu hatta olmayan şeylere inanma ve paranoyaya yakın davranışlarla karakterize edilir.
aşırı düşük durumda yaşanılan sinir krizi ile teşhis konulur.
bu durumlarda kalırsanız ambulans çağırmaya uğraşmayın çünkü hastanın rızası olmadan bir şey yapamıyorlar ki sinir krizi anında olan hasta da kolay kolay izin vermez buna. elden geldiğince sohbet edip kişinin bahsettiği şeylere ayak uydurup güçlü ve duruma uygun ağızda eriyen sakinleştirici ilaçları almaları konusunda sakince ikna edilmeye çalışılabilir. ağızda erime durumu mühim çünkü tükürmeye ya da işte ağızdan çıkarmaya çalışabilir hasta bunu.
uzun süre yalnız yaşamaları halinde de tetiklenebilmektedir bu durum.

gerçekten bu hastalığa sahip olanların hayatı genelde intiharla biter. ama hastalığın popülerleşmesiyle birlikte birçok insan kendi kendine teşhis koyup şımarmaya başladı.

genelde borderline ile ayrımı şu şekilde yapılır : borderline intihara kalkışır ama ölmez. bipoların ise o intihara teşebbüs sonu olur. *

benim, bizzat kendimin sahip olduğu özellikli güzellik. bu kadar büyütmeyin kafanızda bipoları. çok mu üşüttünüz kafayı bi polar battaniye alırsınız geçer. şaka bir yana sanılanın aksine bipolar insanda var olmayan bir duyguyu ortaya çıkartmaz. var olan duyguları dibine kadar yaşamayı sağlar. ayrıca sürekli olarak ruh değişimleri değildir. ruh değişimleri o kadar sinsi ilerler ki iyi olduğunuzu zannettiğiniz sıralarda sizi kıçınızdan vurur. affedin beni kıç dedim çünkü kıçınızda kurt varmış gibi olursunuz manik döneemde. yerinizde duramazsınız. oysa ki bir de bu dönemin depresif kısmı vardır ki hastanede sonlanabilir. son olarak diyebileceğim tüm bu etkilerden kurtulmak için ilaçları düzenli kullanın hiçbir şeycikler olmaz. ilk haftalar yan etkiler çok olsa da tedaviyi bırakmayın sonradan yan etkiler azalıp stabil hale geliyorsunuz.

otta b**ta suç atılmaması gereken rahatsızlık. bipolar olan bireyler hastadırlar. manik ve depresif dönemler seyrederler. manik dönemlerinde bildiğiniz delidirler. kendilerini olamayacakları kadar büyütürler gözlerinde. hiçbir dayanakları yokken ve hatta sağlıklı bir insan için söylediklerinin asla gerçek olmadığı açıkken kendilerini olamayacakları, olmadıkları yerlerde görürler. örneğin tıp bilimine dair "t" kadarlık bir bilgisi olmayan ve terminolojide anlaştığımız birinin gerçekten de bir tıp doktorundan tam da o an daha iyi hekimlik yapacağını savunması buna örnek olarak verilebilir.
yani bilimin işleyişini biliyor olmasına rağmen, sağlıklı bir insan için durum açık olmasına rağmen gerçekten kendilerinin daha iyi hatta en iyi olduklarını savunabilirler.

depresif dönemde ise majör depresyon seyredebilir.

aslında depresyondaki beyinin otomatik pilota geçmesidir manik depresif bozukluk. içinden çıkılamaz birçok problem varmış gibi gelir depresyona sokulmuş bireye. ve değersiz, güçsüz hisseder; anlamsız bulur her şeyi. bundan sonra düşüneceği ve düşündükten sonra da planlayacağı ve en son olarak da girişeceği şey de intihardır.

işte beyin burada dizginleri eline alır ve manik dönem başlar. kendini en değerli, en güçlü, en önemli ve her şeyi yapabilecek gibi hisseder birey. az uyur, yerinde duramaz, hızlı düşünüp karar verir, hızlı konuşur, delice davranışlar sergiler.

belki de seçilimle ilişkilidir. depresyonu majörde kalanlar intihar ile elenmişlerdir kim bilir?

mr. jones, silver linings playbook ve infinitely polar bear filmlerinde konu alınan, literatürde adına "iki uçlu bozukluk' da denilen psikiyatrik rahatsızlıklar arasında belki de en zor mücadele edilenidir. çünkü kişi mani döneminde aşırı bir özgüvenle istediği her çılgınca şeyi yapabilirken, depresif dönemde bütün bunların pişmanlığı ile sönük, çökkün ve sosyallikten kopuk bir şekilde hayata devam etmek zorundadır.

bilimsel ya da detaylı açıklamalara girmeyeceğim.benim için kelimenin tam anlamıyla omuzlarında dünyanın yükünü taşımaktır ve sürekli insanın kalbiyle zıt düşmesidir.

varsa bu durumdan muzdarip hatun sitede.. iki dal alırım belki bir.

manik döneminde beni bulsun bu hanım. sabaha kadar mahalleliyi uyutmayız. kadıköyde eğlence taksimde after.

en son seks, değişik bişi yok.

hayır hayır var. pudingle banyo sonra seks.

rahatsızlığın kanıtlanmış tek bir sebebi bulunmuyor. fakat, genetik etkisi ön plana çıkabiliyor. ebeveynlerde veya ailenin başka bir üyesinde bu hastalığın olması çocuğa geçme riskini artırıyor.