bir şeyi çok isteyince olmaması

az isteyince de olmuyor. demek ki istememek lazımmış çünkü istemeyince de olmuyor.

ben bir şeyi istemekten ziyade mesela orda olmayı ya da o şeye sahip olduğumu düşünüyorum ve çoğunlukla olduğunu farkettim.

istemekten ziyade o olay gerçekleşmiş gibi davranıyorum. bir nevi olumlama yaparcasına sürekli zihnimde olduktan sonra neler yapacağımı düşünüyorum ve sonucunda gerçekten de oluyor. tabii şöyle bir şey de var gerçekleşmemiş fakat çok istediğiniz bir planı birisine anlatırsanız o şey yine olmuyor. o yüzden gizli tutup kendi içinizde olmuş gibi yaşamınıza devam ederseniz istediğiniz şeyin olma ihtimali daha yüksekmiş gibi geliyor.

olmayacak bir hayale kaptırdım kendimi

arzu ettiğin şeyler, beklemekten vazgeçtiğin anda gerçekleşir. bu; hayatın 'sen bakarken soyunamıyorum' deme şeklidir. - zindan adası filminden bu sözü aklıma getiren başlık.

hayatın bize nanik yapmasıdır. kaderin "sen bakarken giyinemiyorum://" deme şeklidir. tanrının müthiş bir mizah anlayışının olduğunun kanıtıdır. evrenin piçliği, varlığın hiçliğidir.

bunların hiçbiri değildir aptallar ordusu. "ne yaparsan olur, ne yaparsan olmaz"dır aslen. çok isteyip de elde ettiğin şeyleri niye görmezden geliyorsun be izansız, be akılsız?
"çok istedim ya, kesin olmayacak. :((("
inş olmaz seni drama queen.

istesen olmuyor, istemesen de olmuyorsa o zaten hiç olmayacak bir şey ki olmuyor daha ne istiyorsun ey kul!

hayırlısı neyse o olur.

insan çok istediğinde çok da karışıyor, müdahale ediyor. daha çabuk ulaşmak ya da kolaylaştırmak istiyor. bu yüzden de doğal akışı bozmuş oluyor. hani "eğer çalışıyorsa dokunma" prensibi vardır ya? tıpkı onun gibi düşünmek lazım. iyiyi daha iyiye çevirmeye çalışmak bazen tam tersi bir etki oluşturur.

çünkü çok istemek tek başına bir anlam ifade etmez, ne zaman ki bedelini ödersin ancak o zaman senin olur.

ya vazgeçince, ya beklemediğiniz, düşünmediğiniz bir anda ya da hazırlıksızken oluyor.

yanlış bir şeyi doğru zamanda isteme durumu veya doğru bir şeyi yanlış bir zamanda isteme durumudur.
her şey olması gerektiği gibi oluyor ve olacaktır da.

bir şeyi çok istemek tek başına yetmiyor. bir de olması için elinden geldiğince çabalamak da lazım.

beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir.
bu, evrenin 'sen bakarken soyunamıyorum' deme şeklidir.
— küçük iskender.

fatih sultan mehmet istanbul'u fethettikten sonra hocası akşemsettin'in " bu fetih benim sayemde oldu , ben çok dua ettim şöyle yaptım böyle yaptım" gibi lafları fatih'in kulağına gelir. fatih de çok sevdiği ve saygı duyduğu hocasını karşısına alır, kılıcını havaya kaldırır ve " hocam şu kılıcın hiç mi hakkı yok" der ve akşemmetin ile bütün irtibatını kesip hocayı sürgüne yollar.

"ilim", "amel" ve "alem" aynı kökten gelen üç kelimedir. ilim bilmektir. bir şeyi en derinine kadar teorik olarak bilmek. ama yeter mi? asla yetmez. ilim, amele yani eyleme dönüştürülmez ise yunus'un dediği gibi "nice bilmek" tir. alem ise bu ilim ve amelin birleşmesi neticesinde şekillenir.

bir şeyi istemek de ilim ile alakalıdır. istemeyi bilmek ve bildiğini edim ve eyleme dönüştürmek. sihirli bir değneğin gelip istediğini yapma gibi bir şansı olsa gider üfürükçülerden bir değnek satın alırdım ve herkesin kafasına o değnekle vurup milleti vırak vırak diye vıraklayan bir kurbağaya dönüştürürdüm.

bu bir yanılsamadır diye düşünüyorum. şöyle ki: istediğimiz şeyler var, az ya da çok gerçekleşiyor. hangilerine öncelik verdiğimizi aslında kendi seçimlerimiz belirliyor. bir şekilde gerçekleşenler, o ulaşılmaz büyüsünü artık kaybederek sıradanlaşıyorlar..kanıksıyoruz. ulaşamadıklarımızdaki gizem, büyü ve ulaşılmazlık hissi, bizi daima sanki 'en istediğimiz şeylerin hep bize uzak kaldığı' duygusuna itiyor. yani elde ettiklerimizle edemediklerimiz yer değiştirse de aynı şeyleri hissedeceğiz.
yanılıyor da olabilirim. ama düşüncem bu..

hayatın, izle ve gör deme şeklidir.
iyi ki olmamış dedirtir.
aslında tam zamanında olmuş, ben erken istemişim de dedirtebilir.
hayat, sabrı en çok bu yöntemle öğretir.

hayatin kanunudur.cok istersiniz.yıllarca keske dersiniz.yıllar sonra o hep özlemini cektiginiz sey birden gerceklesiverir.bir değeri olur mu kisiden kisiye degisir tabi.

genel olarak istenen bir şeyin olmaması desek yeridir.

olunca da iyi olmuyor zaten