borderline kişilik bozukluğu

bi 5 yıl yetmemiş gibi bana tekrar düşüyorum bu batağa..
kanmayın karşınızdaki sağlıklı düşünen bir insan değil. kaptırmayın kendinizi acı çeken ve kaybeden hep siz olacaksınız.
yazılanları okuyup kendimi törpülemek için geldim. yarın noktayı koymak için çok geç olabilir..

okuduklarımdan anladıgım kadarıyla cok derinlemesine yasıyorlar. acıyı da, sevinci de.
ve bazen karanlık dusunceleri oluyor intihar gibi.
okuduklarımdan simdilik bu kadar anladım.
bilgisi olan varsa anlatın okuyalım arkadaslar:)

cesitli psikolojik sorunlardan bu kadar korkmayın. hepimizin farklı farklı asırılıkları, farklı farklı asırı normal ve kusursuz halleri var.

platonik takıldığım kızın genel ruh hali.

vücutları tereddüt çizgileriyle doludur.

(bkz: tereddüt çizgileri)

muzdarip olduğum, allah'ın belası bir bozukluk. beş dakika önce bağıra çağıra şarkı söylerken, beş dakika sonra benim ağlamamı sağlayacak kadar hayatımı mahveden, hiçbir şekilde duygusal bir stabilizasyon sağlayamıyor olmama neden olan bir illet. duygu durum bozukluğuna neden olur, hayattan zerre zevk aldırmaz, uçlarda gezersiniz. tedavisi var deniyor ancak sorun bende mi bilmiyorum. geçmiyor.

böyle bir adamla yaklaşık 5 senedir çalkantılı bir ilişkiye sahip oldum, korkunç bir deneyimdi. işin kötüsü adamın borderline kişilik bozukluğuna sahip olduğunu birkaç gün önce öğrendim. size bu deneyimden ufak tefek notlar vereyim, kendi hikayenizle örtüşüyorsa tabana kuvvet kaçın.
duygusal tarafıyla tanıştığınızda genelde aşık olursunuz, adeta küçük bir çocuk yatar içlerinde. size bütün perdelerini kaldırdıkları hissini verirler ve onları korumak istersiniz.
ertesi gün sebebi bile yokken bir anda set çeker size. dün yaşanan duygusallıktan konuşmak istemez. bir anda kapının dışında bulursunuz kendinizi. “beni bırak, benden adam olmaz.” gibi kendini suçlayıcı cümleler kurarlar ve sizdeki koruma içgüdüsünü uyandırırlar.
zamanla manipülasyona döner her şey. bir soğuk bir sıcak derken kafayı yersiniz. en ufak bir hatanızda, ona ilgi vermediğiniz bir anda cezalandırılırsınız. kendilerine zarar vermekle tehdit edebilirler sizi. ya da başka bir kadınla beraber olurlar gözünüze sokarak.
unutmayın ki bu insanlar çok iyi manipüle ederler. toplumda anlaşılmayabilir ne denli hasta oldukları, size inanmak yerine ona inanmayı seçeceklerdir.
kurtulmak mı istiyorsunuz? hayatından çıkın. tepki vermeyin. ölü taklidi yapın. ilginin iyisi kötüsü olmaz bu insanlar için, kavga etmeyi bile aşk olarak görürler.

hanımefendi ben sizi tanımıyorum bile iftira atmayın tşk.

arkadaşlar duydunuz, lütfen benden uzak durun allah razı olsun hayırlı ramazanlar.

buraya uzun uzun tonla tespit yazmayı isterim ama zamanında beni fazlasıyla yorduğu için kısa tutmaya çalışacağım.

ruh emicilerdir, bir şekilde onların hayatına girdiniz diyelim, en başında veya barıştıktan sonra her şey çok iyi gider fakat bir noktaları vardır, o noktaya sizin yaptığınız veya kendilerinin yaptığı bir şey yüzünden erişirler ve çok iyi giden aranızdaki ilişki tepetaklak aşağı gitmeye başlar. bakın, o saatten sonra ne yaparsanız yapın o ibre yukarı asla bakmaz. ta ki aranız görünürde tamamen bozulana kadar, ama bu durum sizi yanıltmasın, o ilişkinin kopması da plana dahildir. sonra tekrar barışılır ve tekrardan aynı şeyler yaşanmaya başlanır.

iki taraftan biri bu duruma komple ayıkana kadar bu aptal ilişki döngüsü devam eder. ne yaparsanız yapın, ne kadar severseniz sevin hiçbir zaman bu rahatsızlıktan muzdarip insanlarla düzgün bir ilişkiniz olmaz, olamaz. güzel her şeyi yıkmak gibi kafa yapıları var çünkü ve bunun bir sınırı da yok, arkadaşlık, dostluk, flört, sevgililik, evlilik her neyse aranızdaki bağ kopmaya mahkumdur. bunlar tavsiye değil uyarıdır, kendileri o canavarımsı iç dünyalarıyla bir şekilde hayatta kalırlar, psikolojik açıdan zaten bozuk oldukları için hayata öyle böyle devam ederler. olan yakınındaki sağlıklı bireylere oluyor, aranızdaki bağ ne kadar kuvvetlenirse size zarar verme potansiyeli o kadar artar. en kötü kısmı da zarar verdiği kişiler zamanla ona benzemeye başlar, yani onları da hasta etmeye başlar.

biri karşınıza geçip ciddi ciddi veya dalgasına bu rahatsızlıktan muzdarip olduğunu söylüyorsa en kısa zamanda çaktırmadan uzaklaşın. zaten ciddi ciddi söylüyorsa kendi uzaklaşır sizden, zarar vermek istemez. daha çok tespitim var ama bu kadarı kafi.

borderlinenin içinde büyük bir boşluk vardır. ve bu belirsiz boşluk hissi bir türlü dolmak bilmez. o girdaba yakın ilişki içinde bulundukları insanları (bu eşi olur, arkadaşı olur, sevgilisi olur) da çeker. kişilik bozuklukları arasında değişme olasılığı en az olanlarındandır. ancak hiç bir umut yoktur da diyemeyiz. sonuçta kimsenin tedaviye olan inancını kırmak istemem. düzelme şansları düzenli terapi ve güçlü bir azimle yükseğe çıkabilir. umarım tüm borderlineler değersizlik ve boşluk hissinden kurtulur.

o bir kız çocuğudur, siz de onun oyuncak bebeği.

zor bir kişilik bozukluğudur, bununla baş etmek zor olsa gerek. bu tür insanlar narsist kişilik bozukluğuna sahip insanları hayatına çekiyor. bozuk psikolojisinin içine iyicene ediyorlar.

borderline kişilik bozukluğu, bir diğer adıyla sınır kişilik bozukluğu, b kümesi kişilik bozukluklarındandır. genetik etmenlerin yanında, çocukluk döneminde ihmale ve istismara uğramanın borderline kişilik bozukluğu geliştirmeye neden olabileceği düşünülür.

borderline kişilik bozukluğunda, "ya hep ya hiç", "ya siyah ya beyaz" düşünce tarzı vardır.
kişinin duygudurumu ve ilişkileri stabil değildir.
terk edilme korkusu, yoğun öfke ve duygusal patlamalar, duygu düzenlemede zorluklar görülür.
kişilerarası ilişkilerde göklere çıkarma ve yerin dibine batırma davranışları görülür. kendilerini bomboş görürler ve kimlik karmaşası yaşarlar.
dürtüsellik vardır; dikkatsiz araba kullanma, madde kullanımı, aşırı yeme, riskli cinsel davranışlar vb.
intihar tehditleri ve kendine zarar verme davranışları görülebilir.

borderline bipolarlığa zemin hazırlar. 22 yaş altına borderline kişilik bozukluğu tanısı konulamaz. tıbbi olarak hatalı tanı olur. bu bir yetişkinlik hastalığıdır.

bu insanlar "allah belanı versin senin" dedikten sonra, "ama beni bırakma seni çok seviyorum" derler. karşıdaki insan, kızıyor mu üzülüyor mü anlayamaz.. duygusal okuryazarlığı yoktur bu insanların.. genellik akıllarına gelen ilk şeyi yapar, son duyduklarına inanırlar.

ruh sağlığınin birinci basamağı özbilinçtir. bu kişiler özbilinç, kendini tanıma gibi farkındalıklari olmadığı için aslında en tehlikeli ve riskleri hesaplayamadiklari için, intihar oranı en yüksek hasta grubudur...

aslında insan hayatının yetişkinlik döneminde borderline gibi davranabilir, duyguları dalgalanabilir. tanılar genelde, sosyal problemlerle gelir.

bu insanlar partnerinin sosyal medya hesaplarını sıklıkla takip eder beğendiği gönderileri fotoğrafları takip ettiği insanları sürekli irdeler ve bunların altından bir anlam çıkarmaya çalışır. mesela ani spiritüalist ve felsefi değişiklikler yaşarlar bir gün çok materyalist düşünceler savunurken ertesi gün ya da birkaç saat içinde mistik düşüncelere sahip olabilirler. bu insanların stres altında kendini koruma mekanizmaları olarak düşsel bir hayal dünyaları ve bu hayal dünyalarında kendilerinin kahraman olduğu bazı senaryolar olabilir. özellikle ergenlerin birtakım davranışları borderline gibi algılanabilir bu gayet doğal bir süreçtir ancak ergenlerin davranışlarını 40 yaşında bir birey yaptığında bu borderline olur. ergenlerin orantısız tepkileri kendi duygu sınırlarını tanımaya yöneliktir, yukarıda da bahsettiğim gibi ruh sağlığının 1 basamağı özbilinçtir. özbilince olmayan bir insan her türlü davranışa ve hastalığa davetiye çıkarır. stabil insanları özellikle ergenlik yaşını 22-23 yaş arasında tamamlamış olarak belirtiriz. bu yaşların çok üzerinde kendi sınırlarını tanıyamamış sınırlarını ölçememiş riskleri değerlendirememiş toplumun değer algılarını anlayamamış bireyler borderline kişilik özelliği gösterirler..

en azindan kisiliginiz var abi. bazilarinda o da yok. evet.

öğretici tufanı bilgiç yuvası eğitim şelalesi

valla karşı cinse açılırken kendilerine böyle bir sıkıntım olduğunu açıklıyorum. sanki gta'ya magnet yazmışım gibi kapış kapış.

bu kişileri sevenler ve bu kişilerden kaçmak isteyenler
önyargıyı kenara bırakın, bu video size

şizofreniden bir önceki durak

sanırım yalnız değilsiniz, böyle bir tanım var. haksızda değil…

daha bir dakika evvel borderline bir kahpenin benden neyi aldığını canlı canlı gördüm. sahilde kayalıklarda içiyorum. erkin koray erol evgin falan dinliyorum. bir çift geldi. 25'lerinde. oturup sarıldılar. hâlâ oturuyorlar. bir anda iğrendim.