bursaspor

şehrimin takımı. hiç bir zaman taraftarı olmadım hatta bursalı bir beşiktaş taraftarıyım. peki sevindim mi bursaspor'un 2. lige düşmesine? höst lan, bursasporlu değiliz dediysek hainiz de demedik.

bursaspor benim çocukluğum. bursaspor benim ergenliğim. bursaspor benim gençliğim. bursa atatürk stadyumu'nun yıkılması ile yıkılmıştı zaten hepsi ama artık enkazı da kalmadı. bir kaç sene içinde gözümüzün önünde 2 alt lige düştü süper lig şampiyonu bursaspor.

emeği geçenlerin allah belasını versin.

1988'den beri kıyısından köşesinden bursaspor'u takip ediyorum ama öyle uzmanı değilim bu işin. fanatik derecede hiçbir kulübü desteklemiyorum. amatör maçları bile yerine göre üst lig maçlarına tercih ediyorum. genel yapımı anladığınızı düşünüyorum.

futbolu keyif almak için izliyorum zira bizde köklü bir kulüp geleneği yok.* bunu neden belirtme ihtiyacı duydum? çünkü bahsedeceğim konu bizim gibi takımları birbirine bağlayan yapı harcı gibi de ondan. gelelim kulüp kültürüne bir araya gelmiş 10-15 insan lokal açıyor neymiş bilmemnespor lokali vb. peki içeride bu amaca hizmet eden ne var? batak, okey, zifiri çay ve kulüple alakalı olmayan bir türlü dedikodu. bulunduğu spor kulübünü yüceltecek, onun bir parçası olacak işlerde koşturacağına tam aksi yönde hareket ediyoruz. kaçak et kesmekten, nerede zıkkımlanmaktan, kim kiminle ne yapmışlığına tutun, envai çeşit rezillik var.

bursaspor altyapısı muhteşemmiş, breh! yahu bilmesek inanacağız. esas altyapı o kadar leş ki, gerçek futbolcular bir tanıdık* olmaması uğruna heba oluyor. şu altyapı muhteşem diyenler kaç maçını ya da idmanını izledi? bursaspor altın yumurtlayan tavuğa döndü, döndürüldü.

geldik kulübün şampiyon olmasına ve siyasilerin burada rantına. tabi şampiyonluk gelince her başarıdan pay almaya alışık siyasiler üşüştü kulübün başına. mesela neredeler şuan kulüp zor durumdayken? rahmetli yazıcı bunu çok güzel yönetti, siyasileri bir şekilde uzak tuttu kulüpten. daha sonra gelenler belediye ile bir olup başını yedi koca kulübün.

stat meselesine gelelim, orası da ayrı bir b.k! tarihinde ilk defa şampiyon olmuş bir kulüp ne yapacak yeni stadı? altyapısına ve ileriye dönük kazançlara eğilmesi varken neden yeni stat? trafik ya da güvenlik sorunu var da onun için mi gerekliydi? şimdiki stadın yeri daha sorunlu. boğazın 1.köprüsünden daha fazla trafiğe sahip acemler'e yapılmasının nasıl bir izahı olabilir? kaldı ki dere yatağına yapıldı haaa. görüyoruz doğanın kurallarını kastamonu'da. eski stat gayet yeterliydi ve taraftar için bir yuva vazifesi görüyordu. insanlar mahallesinden yürüyerek ilk etapta setbaşında toplanıp aşağı doğru atkılarıyla formalarıyla bir kültür oluşturmuştu. maç günü diye bir oluşum vardı yani. şehir rengarenk olurdu, esnafa bir hareket olurdu. maç sonrası buluşmalar olurdu ve analizi yapılırdı. insanlar buna göre maç gününü planlardı. ama şimdi hepsi çöp oldu. ali sami yen stadı için olanlar bursa atatürk stadı için de oldu. bayern bile koskoca kulüp olmasına rağmen stadını taşımadı bu kültür ölmesin diye. öyle basit bir şey değil yani. ali sami yen ve mecidiyeköy havasını yakalayabildi mi galatasaray?

taraftar.
bursa taraftarı için efsanedir diyebilirim. onca maçlara vardım gerçekten memleketim diye demiyorum ama bir tanedirler. ama ama ama torbacı ve metçi tayfa için demiyorum bu sözü. taraftar ikiye ayrılmış durumda. zaten gerçek taraftara laf etmek haddime değil, düşünmem bile. fakat o taraftar kılığında otobüslerde çeken, cam çerçeve kıran, gittiği yol boyu tesislerinde hırsızlık ve aymazlık yapan insan müsveddeleri ayrı. bursaspor bu pisliklerden kurtulmalı, onların amacı futbol değil, kafa bulmaya bir bahanedir. lig koca bir maraton yenmek de var yenilmek de. ama bu müptezellere sorsanız bursaspor herkesi yensin. lan yok öyle bir dünya, yenince oley-oley-oley ama yenilince karşı taraf şikeci! bitmeyen bir kin ve nefret cabası. öfke sorunu var bu kesimin. para için her şeyi yapan bir oluşum, 2 biraya 3 ota ertuğrul sağlam'ı bile ıslıkladılar ve ligde 3. ya da 4. olmuşlardı. paşalardaki lükse bakar mısınız? sen ligi ilk dörtte bitir, git orada seni şampiyon yapan teknik direktörü ıslıkla. e beter olursun böyle, fazla söze gerek yok. yanar yanar şu kulübün gerçek taraftarına yanarım, yine üzülen onlar.

karşılıksız para, güç, oluşum adını ne koyarsanız koyun büyük bir risktir. kulübü komisyon parasına yabancı cennetine çevirenler utansın işte. sonra ortamlarda dersiniz altyapısı muhteşem diye.

acilen şirketleşmeli denildi uzmanlar tarafından ama kulübün içi nasıl boşaltılacaktı o zaman?

herkesin dediği gibi "yallah amatöre" ve ben de diyorum yallah amatöre belki o zaman gerçek bursaspor küllerinden doğar ve aynı hataları ve peşkeş çekmeleri bırakır.

taraftarıyla, futbolcularıyla, teknik direktörleriyle inanılmaz itici bir camia yemin ediyorum. şike kumpasının 11. yılında kendilerini şampiyon ilan etmişler. baya baya twitter'da organize bir şekilde 2010-2011 şampiyonu bursaspor diyen hesaplar var. ibretle izliyorum yemin ediyorum. 2 kulüp var, ikisi de müzelerinde olmayan kupayı sahipleniyor. velhasılı 2. lig beyaz gruptan da aşağı düşmelerini sabırsızlıkla bekliyorum. inşallah bir daha değil süper lig, tff 1. ligin dahi yanından geçemezler.

3. lige düştü.fenerimle uğraşan iflah olmuyor.

stadı şehir merkezinin dışına çıktığı an çöküş dönemine girmiştir.

3. ligde şu an lider olan takım. her ne kadar gençlerliler olarak birbirimizden hoşlaşmasak da daha üst ligleri hakeden takım. sonuçta anadolu'dan trabzon dışında çıkan tek şampiyon. bir de ivan ergic adlı futbolcuları vardı, severdim.