cebimdeki yabancı

cebimdeki yabancı şahane bir film.
diyor ki film: cebimizde yaşayan, her gün daha da bağlandığımız canavarlardan korkun! bir gün katiliniz ya da cinayet sebebiniz olabilir.
yönetmen koltuğunda serra yılmaz var. 2018 yapımıdır.
kadro fena! yok, yoktur.

yönetmen koltuğunda serra yılmaz'ın olduğunu filmi izledikten sonra gördüm, iyi de olmuş zira kendisinden hiç haz etmediğim için önceden bilseydim izlemezdim filmi.
gelelim filme:
filmin orijinali 2016 yılında italyan paolo genovese'nin çektiği:
"perfetti sconoscuiti". ve bu çok iyi bir filmdi.
gelelim filmin oyuncu kadrosuna:
- şükrü özyıldız
- leyla lydia tuğutlu
- serkan altunorak
- buğra gülsoy
- şebnem bozoklu
- çağlar çorumlu
- belçim bilgin
serra hanımın çektiği biraz komedi tadında olmuş ama yine de çerez niyetine izlenir mi?
izleyin efendim fakat yanınızda sevgilinizle izlemeyin sakın.
zira bu filmi izledikten sonra insanlara olan güveninizi kaybedebilirsiniz.

genel olarak hoşuma gitmişti. sadece çocukluktan beri beraber olan arkadaşların biraz daha akran olması lazımdı. şükrü özyıldız ki bayılırım ona hepsinden daha genç.
çağlar çorumlu içlerinde biraz yaşlı kalmış. belçim bilgin aşırı donuk, cool olmayı abartmış ya da fazla yetenekli değil.
buğra gülsoy içlerinde rolüne en çok inandığım kişiydi.
serkan altunorak olsa da olur, olmasa da. yerine kim oynasa fark etmezdi.
leyla lydia tuğutlu için fazla eleştirim yok. olduğu kadar işte.
konusu güzel, boş bir vakitte zaman geçirmelik.

bugün izledim bunu ve şu an her ilişkiyi ve sevgi bağını sorguluyorum.
her şey çok sahte ve yalan geliyor ne b*ktan bir dönemdeyiz ya.

en sevdiğim film olan (bkz: coherence) ile çok benzediğini duyduğum için izlemiştim.aslında türk filmi olduğu için pek bir beklentim yoktu ama beni şaşırttı.oyunculuklar baya iyiydi.anlamadığı için b*k atan kesimde fazla tabii.eğer bu filmi beğendiyseniz gidip coherence'ı da izlemelisiniz kült ve harika bir filmdir.

2018 yapımı serra yılmaz yönetmenliğinde senaristliği murat dişli'nin üstlendiği komedi filmi.

film 2016 yılında çekilmiş italyan yapımı perfetti sconosciuti'nin türk sinemasına kaçırılmış versiyonu diyebiliriz.

tek bir mekanda çekilen film çocukluk arkadaşlarının bir akşam yemeğinde buluşup oynadıkları bir oyunu ve sonrasında kaderlerinin nasılda değişebileceğini konu alır.

konu çocukluk arkadaşları olunca nasılda çocuklaşırız değil mi? ama kahramanlarımız sadece çocuklalmıyor her şeylerini bildiklerini sandıkları arkadaşlarının sırlarına talip oluyorlar.

gece boyu tüm telefonlar masada olacak gelen tüm aramalar hopörlerden yapılacak ve mesajlar sesli okunacak. zaten birbirlerinin her şeylerini bilen bu 7 arkadaş için sorun teşkil etmemeli bu durum değil mi? bazı maskeler düşecek bazı gerçekler ortaya çıkacak bazı ilişkiler çatırdayacak...

oyuncular belçim bilgin, buğra gülsoy, şükrü özyıldız
leyla lydia tuğutlu, serkan altunorak, şebnem bozoklu ve çağlar çorumlu olunca ekibe diyecek pek bir şey kalmıyor.

film bizi cebimizdeki yabancıya karşı uyarıyor mu ne dersiniz? serra yılmaz'ın ilk yönetmenlik deneyimi olan film eleştirilse de beğeni de topluyor.

ben filmi izlediğimde beğenmiştim. çok avrupai diyenler olmuş ama şuan ki türkiye'yi ya görmeyenlerin ya da görmezden gelenlerin yorumu gibi geldi bana. uyarlama olduğundan ve canım memleketime yakışmayan(!) karakterler barındırdığından da yapılmış olabilir bu yorumlar.

iyi seyirler tabi.

rastgele açıp izlediğim ve beğendiğim bir film oldu. uyarlama olduğunu sonradan öğrendim. orijinalini izlemediğim için severek izledim. çünkü bu konuda baya eleştiri yapılmış. benim için yeterli bir film. film uzmanı değilim o yüzden neresi olmamış onu irdeleyip bulamadım. oyunculuklar normal, üst düzey bir şey beklemeyin.

konusuna gelecek olursak dört çocukluk ve biri hariç onların eşleri buluşup bir akşam yemeği yemeye karar verirler. masaya oturduklarında bir oyun düşünürler. oyunda tüm telefonlar yemek boyunca masada olacak, kime ne mesaj gelirse herkes okuyacak, aramalar herkesin içinde hoparlör ile yapılacak, gizli saklı kalmayacaktır. kimileri oyunu ilginç bulurken kimileri oynamak istemez içten içe. oyun başladığında da hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

ikili ilişkiler, evlilikler, tüm aksaklıklar anlatılmak istenmiş. güven problemi olanlar uzak dursun. sizi daha zor bir duruma sokup ömür boyu yalnız kalmak istemenize yol açabilir bu film, aman dikkat.

ben bununla uğraşamam direk orijinalini izlemek istiyorum diyenler için ismi perfetti sconosciuti. italyan yapımı. merak ettim ama izler miyim emin değilim. bizde ise yönetmen koltuğunda serra yılmaz oturuyor. oyuncu kadrosu da fena değil.
şükrü özyıldız (sinan)
leyla lydia tuğutlu (tuba)
serkan altunorak (metin)
belçim bilgin (banu)
buğra gülsoy (kerem)
çağlar çorumlu (suavi)
şebnem bozoklu (esra).
tek mekan filmi olduğuna da dikkat edelim. tek mekan sevmeyenlere uyarı olsun.

eğlenceli bir film sayılabilir.
ancak her evliliğin bir noktadan sonra sıkıcı olduğu, sıkıcı ilişkilerin başka gayri ahlaki ilişkilere sürüklediği, kadın erkek fark etmeksizin herkesin birbirini aldattığı gibi bir sonuca bağlıyor film sanki.
doğru mu?
bilemiyorum.
aldatmak yerine boşanmayı tercih edebilir insanlar.

serra yılmaz tarafından yönetilmiş 2018 yapımlı türk filmi; senaryosu murat dişli imzası taşıyan filmin perfetti sconosciuti filminden uyarlama olduğu bilinmektedir.





başrolde leyla lydia tuğutlu
şükrü özyıldız
buğra gülsoy
şebnem bozoklu
belçim bilgin
serkan altunorak
çağlar çorumlu gibi oyuncular yer alıyor.

filmin konusuna geçmek gerekirse, bir araya gelmiş 7 arkadaşın akşam yemeğinin ardından bir oyun oynamalarını konu ediniyor. bazıları birbiriyle evli ama genel olarak hepsi bir arkadaş grubu.

oyun ise filmin konusunu oluşturuyor.
herkes telefonunu masaya bırakacak ve kimse masadaki kimseden bir sırrını, telefonundaki hiçbir şeyini saklamayacak.

filmde insanın sırları, cebindeki yabancı olan telefon imgesiyle anlatılıyor gibi geldi.

filmin insanların başka kişilikleri de ruhlarında barındırmasını konu edindiği söylenebilir, öfke anları, sakladıkları sırlar, yaşamlarına dair şeyler, birbirlerine karşı söylemeye cesaret edemedikleri durumlar, gerçek iç dünyaları, normal oyunculuklarla karşımıza çıkıyor.

filmde gastronomi ön plandaydı, yönetmenin gastronomiye ilgi duyduğunu düşünmek olası, yeme içme gibi eylemler filmde ön plandadır demek mümkün.

teknolojinin veya telefonda sürdürülen başka bir hayatın ilişkileri olumsuz etkilediğini anlatmak isteyen bir film gibiydi.

oyunculuklar basit gibiydi ama oyuncu kadrosu güçlü gibi olduğu için belki izlenilebilir.

en çok çağlar çorumlu ve şebnem bozoklu gibi oyuncuların rollerini gerçekçi ve iyi buldum.

edit; oyuncunun adını yanlış yazmışım, editlendi.

eski oda arkadaşımın tavsiyesi ile kırklareli'de izledim birkaç hafta önce sınav zamanı. hayatımda akan durumlara bir örnek oldu gibi, kendimi yalnız hissetmemi engelleyen hallere sebebiyet verdi. oyunculuklar türk versiyonu olarak bence yabancı orijinal olan halinden daha samimi ve olası geldi. belki de önce türk versiyonunu izlediğimden öyle oldu, çünkü ikisi de neredeyse birbirinin aynısı senaryoya sahip bir uyarlama. sadece dil ve oyuncular farklı, birkaç ufak tefek sahnesi hariç.

filme gelince, asla oturulmaması gereken bir masa benim için o yemek masası. rızam ve onayım halinde telefonumu öyle açacak birisi miyim? hayır. hiç de olmadım.