bu dünyada olandır. içindeki niyete göre yaşadığındır. kimseye bilerek isteyerek kötülük etmeden, zarar vermeden yaşayabiliyor, gece vicdanın rahatça uyuyorsan; yaşadığın her anın kıymetini biliyorsan, hayattan keyif alıyorsan, sorumluluklarını yerine getirirken küçük küçük mutluluklarına gülümsüyorsan, yaptıkların ve yapmadıkların için yüreğin rahatsa, seviyorsan seviliyorsan kendi cennetindesindir.
semavi dinlerin cennetleri de aynı şeyi vaad eder zaten*.
devamını gör...
kadınlar için kapısını aralaması çok kolay olan yer.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bir ferhat göçer şarkısıdır.


banane, gelecekse dünyanın sonu
bitecekse bitsin artık hayat yolu
korkum yok içim rahat huzurla dolu
aşkı yaşadım senle bir ömür boyu
yüzümdeki çizgilerin bile adı sen
aldığım her nefesin, sebebi sen
yüzümdeki çizgilerin bile adı sen
aldığım her nefesin, sebebi sen
dünyaya birdaha gelsem sevgilim
arar bulurum yine seni severim
cenneti değişmem saçının teline
ömrümün yettiği kadar seni severim
dünyaya birdaha gelsem sevgilim
arar bulurum yine seni severim
cenneti değişmem saçının teline
ömrümün yettiği kadar seni severim
banane, gelecekse dünyanın sonu
bitecekse bitsin artık hayat yolu
korkum yok içim rahat huzurla dolu
aşkı yaşadım senle bir ömür boyu
yüzümdeki çizgilerin bile adı sen
aldığım her nefesin, sebebi sen
yüzümdeki çizgilerin bile adı sen
aldığım her nefesin, sebebi sen
dünyaya birdaha gelsem sevgilim
arar bulurum yine seni severim
cenneti değişmem saçının teline
ömrümün yettiği kadar seni severim
dünyaya birdaha gelsem sevgilim
arar bulurum yine seni severim
cenneti değişmem saçının teline
ömrümün yettiği kadar seni severim
devamını gör...
sadece yan gelip yatma yeri değildir:

emre1974tr.blogspot.com/201...
devamını gör...
dünyadan insanı aldığınız zaman geriye kalan yer. insan cehennemin kendisidir.
devamını gör...
hayatları cehenneme dönmüş talihsizlerin gönülden inanarak kendilerini biraz olsun ferahlattıkları, teselli buldukları durak, yer.

heba olan bir hayatı kabullenememek diye bir şey var.
bu olmadı, başka bir dünyaya hakkım yok mu?
yaşayamadım, yaşamak istiyorum!
anlayamadım, çözemedim, huzur bulamadım. varsa bir sırrı ermek istiyorum.
gibisinden taleplerdir.

insan itibar görmek ister, sevilenler sınıfına girmek ister. huriler ister, değer görmek ister.
keder ve gamdan azat olmak ister.
yalan değildir.
devamını gör...
imkansıza yakın bir konsept.

gerçek olabilmesinin tek yolu yalancıktan olması. tüm misafirlerin uyuşturucu etkisinde olması yani.
devamını gör...
ebru gündeş’ten dinlemeyi çok sevdiğim parça.

merak eden kendine yönelsin…
devamını gör...
ilk olarak 2010lu yılların başında bir gece yarısı televizyonda sonlarına doğru görüp, hssssssktr bunu izlemem lazım diyip kafamın bir köşesine kazıdığım lakin izlememin birkaç yıl aldığı, başrollerini engin altan düzyatan ve fahriye evcen'in paylaştığı, 2008 çıkışlı yerli sinema filmi.

filmde yer yer "ne alaka yahu" diyorsunuz, ufak tefek bağlantı sorunları yaşatıyor ve değişik ilerliyor. beklediğim ya da daha doğrusu heyecanlandığım kadar filan bir yapım değil ama izledim yine de.

bunlara ek olarak belki benim izlediğim kaynaktan belki de orijinalinde de yer alabilecek bir sorun olarak, sesler filan kötü. doğru terim nedir bilemedim. neyse işte. izlenebilir bence.



"onun adı a, can değil sadece a." can 29 yaşında atipik psikoz ve düşük zekasına rağmen büyük hayal gücüne sahip bir adam. yaygın tanımıyla geri zekalı. 7 yaşında annesi öldüğünde yaşadığı travma sonucu annesinin hayaliyle yaşamaya başlamış ve annesi dışında kimseyle iletişime giremediği bir çocukluk geçirmiş. bu yüzden kendine ait bir cennet yaratmış. ve bir gün cennetinde tek başına değil güzel bir kızında ona eşlik ettiğini fark eder. bu hikaye, kendi kurduğu cennetinden çıkarılıp yalancı bir cennette, akıllı bir yetişkin olabilme şansı verilmiş bir çocuğun hikayesi. ya da bu masal ile gerçeğin hikayesi.
devamını gör...
cennet, cehenneme gitmekten korkanlar için cennettir sadece
devamını gör...
inananların varlığını sorgulamadığı, inanmayanların ise olma ihtimaline karşı intihar etmekten vazgeçtikleri yer.

bir olasılık. kutsal kitapların vazgeçilmez ödülü.
devamını gör...
ibrahimi geleneği dinlerinde inananların ödüllendirildiği mekan.

arthur schopenhauer, kaleme aldığı bir pasajında; insanlar, tüm meyveleri herhangi bir zorluk çekmeden dalından koparabildikleri, birinde süt ötekinden şarap akan nehirlerin kıyısında her türlü acıdan uzak bi yerde yaşasalardı ya can sıkıntısından kendilerini asalardı ya da savaşlar çıkarıp birbirlerini boğazlarlardı diyor. schopenhauer burada insanın acıya duyduğu gizli arzu ama en çok sonsuzluk karşısındaki tutumu üzerinden cennet konseptini eleştiriyor. hakikaten ne olursa olsun sonsuz kere deneyimleyeceğimiz her şey bizim için lanetten başka bişey olamaz. isa'nın vaat ettiği sonsuz yaşam aslında sonsuz azaptan başka bişey olmuyor.

ancak bunun yanında beni rahatsız eden, cennet konseptini makul kabul etmemi engelleyen başka bişey daha var. o da aslında arzu tatminin kendisiyle ilgili. örnek vermek gerekirse müslümanların kutsal kitabı kuran insanların orada hiç tatmadıkları meyveleri tadacaklarına, en güzel şaraplardan içeceklerine ve en güzel genç kadınlara sahip olacaklarına dair betimlemelerle doludur. ancak tüm bu zevkler aslında arzuların tatmininden, arzular ise ihtiyaçlardan meydana gelir. yani yemekler bize lezzetli gelir çünkü acıkmışızdır, su tatlı gelir çünkü susamışızdır. herkes bilir ki esasında doğamız bize havuç ve sopa oyununu oynar. var oluşumuz ve neslimizin devamı için ihtiyaç duyduklarımızı yaptığımızda bizi zevklerle ödüllendirirken karşı çıkışlarımızın veyahut başarısızlıklarımızın bedelini fiziksel acı ile öderiz.

uzun lafın kısası kuranın "cennet" konseptini betimlerken kullandığı tüm zevkler yalnızca ihtiyaçların tatmini ile oluşabilir. öyleyse cennette hiç bişeye ihtiyaç duymayacağımız yalan mı? eğer hala bişeyler ihtiyaç duyuyorsak bu ihtiyaçlardan kaynaklı acı da duymamız gerekir. oysa bu cennet konseptine hiçte uygun değildir. eğer durum böyle değilse ve cennette hiç bişeye ihtiyaç duymuyorsak, o durumda arzu nesnemiz yokken nasıl zevk alabiliriz ki? bu bizzat zevkin tanımına aykırıdır. zira az önce de tanımladığımız gibi zevklerimiz esasında eksikliklerimizin tamamlanmasıyla ve ihtiyaçlarımızın giderilmesiyle aldığımız duygudur. kuran bi ayetinde cennette sonsuz rızık olduğunu söylüyor ama neden hala rızka ihtiyacımız olduğundan söz etmiyor.


yukarıdaki cennet konsepti esasında islam diniyle özdeşleştirilmiştir. hristiyanlığın cennet konsepti ise islamın zevkler üzerine kurduğu cennet tasvirinin tam zıttında, arzusuz bi cennet sunarken tutarsızlığı bakımından islam cennetinden pekte ayrılmaz. incil pek şaşırtıcı olmayan bi şekilde cennet tasviri yapmaz. hatta cennet yani bahçe kelimesi yerine göklerin egemenliğinden söz edilir. aslında tasvirin olmamasının ilk muhtemel sebebi okuyucuların/inananların hayal güçleriyle kendi arzuladıkları üzerinden kendi cennnet imgelerini yaratmalarına fırsat vermekti tahminimce. ancak kanımca bir diğer sebebi aslında incilin cennetinin pekte islamın ki gibi arzuların tatmin edildiği bi yer olmamasıyla ilgili. tüm vaazları boyunca insan arzularının dünyaya ve dünyanın ise şeytana ait olduğunu söyleyen isanın göksel egemenlikte bu arzulara yer vermesi düşünülemezdi. isanın cenneti/göksel egemenliği ya kendisinin bile üzerinde düşünmediği tamamen karanlık bi nokta veya da tüm arzularımızdan arındığımız bi nirvana hali. ikinci durum paragrafın başında da belirttiğim gibi esasında tutarsızlıkta islam cennetinden uzak değildir. zira evet arzularımız tatmin edilmezse acı vericidir. ancak arzularımızın olmadığı dolayısıyla zevklerimizin de olmadığı bi yaşam aslında hiçliktir. melekler diyerek kutsiyetleştirilen şey esasında bir kayaya dönüşmekten farksız. bir kaya gibi günahsız, arzsusuz, acısız ve zevksiz.

aklımızın bi köşesinde ne olduğunu tam olarak anlamasak bile her türlü isteklerimizi tatmin edebildiğimiz bi hayatı düşlüyoruz. ancak ne yazık ki bu düşümüz daha teorik olarak bile işlemiyor. lakin bu düşü bi kenara bırakıp hakikate göz atsak, içine acılarımızı ve zevklerimizi beraber sığdırdığımız hayatımıza odaklansak, öte dünya hayalleri yerine tek bir kere sahip olduğumuz bu yaşamın her şeyini olduğu gibi kabullensek belki düşümüz gerçekleşmiş olmaz ama en azından kendi kendimize yarattığımız bu kabustan uyanmış oluruz belki.


son olarak cehennem hakkında karaladıklarımı okumak isterseniz #2446603
devamını gör...
bir çok insanın ibadet yapmasına neden olan ödül sistemi. kendi içerisinde kademeleri bulunur. sonsuz yaşam ve vip istek kutusu olduğu rivayet edilir.
devamını gör...
bir döneme damgasını vurmuş, ahmet enes şarkısı.

sahi ne yapıyor şimdi ahmet enes?

hani fani bu hayat ümit bağlayamam
olmadı diye oturup ağlayamam
gönlü geniş olan sükutu öğrensin

sevgimi yok yere ele bağlayamam
gelir mi diye hayallere sığınamam
kemale eren kendinden versin

sevdim, kaç kere bilemem
yaşadım, yok inkar edemem
bıktım, senle baş edemem ben

zaman öyle de geçiyor
hayat böyle de bitiyor
ama umudum cennetten

ben dalkavuk olanı hizaya getiremem
sorma bana, ben görünmezi göremem
merak eden kendine yönelsin

boş yere kimseyi oyalayıp üzemem
geçici şeylere heves edip üzülemem
fikrim hevesimi alt etsin

bildim lakin söyleyemem
gördüm ama izah edemem
dünya, senle baş edemem ben

zaman öyle de geçecek
hayat böyle de bitecek
e bitsin, umudum cennetten

ben gözü görmeyene resim gösteremem
değerimi bilmeze değer öğretemem
o önce haddini öğrensin

biten sevgiye imrenip özenemem
boş sözü duyup düstur edinemem
eden, kendine ah etsin

sevdim, kaç kere bilemem
yaşadım, yok inkar edemem
bıktım, senle baş edemem ben

zaman öyle de geçiyor
hayat böyle de bitiyor
ama umudum cennetten

bildim lakin söyleyemem
gördüm ama izah edemem
dünya senle baş edemem ben

zaman öyle de geçecek
hayat böyle de bitecek
e bitsin, umudum cennetten

sevdim, kaç kere bilemem
yaşadım, yok inkar edemem
bıktım, senle baş edemem ben

zaman öyle de geçiyor
hayat böyle de bitiyor
ama umudum cennetten

devamını gör...
rabbin katı adı verilen ahiret evrenindedir:

emre1974tr.blogspot.com/201...
devamını gör...
inançlarda ve kutsal kitaplarda geçen, iyilerin, inançlıların ölümden sonra gideceğine inanılan yer.

ibadetlerin ve tanrıya inanmanın karşılığı bir mükafat olarak görülür.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
(bkz: cennet mahallesi)
devamını gör...

üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için:
bir: kelimeler.
iki: aşk.
üç: annelik duygusu.
kelimeleri âdem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak havva’ya kaldı.
ama aşk çok ağırdı.

nazan bekiroğlu
devamını gör...
mü'min erkek başına 72 hurinin düştüğü fantastik yer.
o 72 hurinin düşüş şekli şöyle: hurilerim de hurilerim diye tutturan mü'min dört köşesinde on metre yüksekliğinde demir kuleler bulunan bir basamak yüksekliğindeki beton bir platforma çıkarılır. platformun üstü, dört ucundan direklere sağlamca bağlı bir branda ile örtülüdür. mü'min platformun tam ortasındaki x işaretli yere gelir. hazırım dediği anda platformun üstündeki branda tam ortadan açılır ve brandanın üstünde bekleyen 72 huri (kimi 50 kimi 100 kilo) mü'minin kafasına düşer. mü'min üstüne basılmış hamam böcüğü gibi ezilir. (ezilen mü'min geri dünyaya, özellikle hindistan ve yöresine sevk edililr) işte mü'min başına 72 huri düşmesi olayı budur. yoksa, cennet dahi olsa o kadar mü'mine (en az beş milyar) huri mi dayanır.
demek neymiş, cennette de olsak fazlaya tamah etmeyecekmişiz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cennet" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim