çocukken kendinizi en havalı hissettiğiniz an
başlık "yaprak sarma fan kılap" tarafından 24.01.2021 16:46 tarihinde açılmıştır.
81.
okul programlarında sunuculuk yaptığımda ve tüm okulun önünde şarkı söylediğimde. deneme sınavında il birincisi olduğumda müdürün tebrik etmesi de sayılabilir içlerinde. *
devamını gör...
82.
annemin telefonunu alıp birileriyle konuşmuş gibi yapmam evet o zamanlar ismail yk ile münakaşa ediyordum evet
devamını gör...
83.
güneş gözlüğü taktığım an tabiki.
devamını gör...
84.
o zamanlar vcd var tabi. takmışım müzik cd sini, elimde kolonya şişesi binlerce insana konser veriyorum. üfff nasıl havalıyım ama bir tek kanatlarım eksik
devamını gör...
85.
eve bilgisayarın gelmedi beyaz kasa aidata idi.
devamını gör...
86.
sanırım hiç olmadı, havalı olmama neden olacak durumlarda da utanır çekinir kendimi geri plana atardım. what a loser.
devamını gör...
87.
ense saçımı uzattığım ve saçlarıma fön çektirdiğim zamanlar.
not: allahınız varsa ıyk k.dmun kekosu demezsiniz.
not: allahınız varsa ıyk k.dmun kekosu demezsiniz.
devamını gör...
88.
ben küçükken okulumuza bir köy okulu ziyarete gelmişti. 3'e gidiyodum galiba. işte her sınıfta 1 öğrenci derslere girecek, günü bizimle geçirecekti. neyse derslere girildi öğlen arası geldi kıza herkes lütfen bize misafir ol diye yalvarmıştı. ama kızı bir çembere almışlar o diyo bize gel o diyo bize gel. yardım çemberi kızı rahat bırakın kime gitmek istiyosa onun evine gitsin dedim, kıza sordum kime gitmek istiyon diye. size gelecem demesin mi :))) tabi ben hiç bize gel dememiştim çünkü annem ne der bilmiyodum. dedim neyse gelsin sanki nolacak. eve gittik yanında da bir poşet vardı ağzına kadar dolu. meğer içinde seçilmiş madımak varmış anneme vermiş. annem de benim en sevdiğim dalmaçyalı tişörtümü ona vermiş ama benim haberim yok, hala arada sataşırım anneme o benim en sevdiğim tişörttü diye. ama annemi şimdi anlıyorum, doğru olanı yapmış :)) o an eldeki en güzel şeyi hediye etmiş canım anam.
neyse sözlük benim en havalı anım köy okulundan gelen kıza herkes yalvarırken onun beni seçmesiydi.
editing: tişört bana büyük geldiği için saklıyordu annem büyüyünce giyerim diye. yani tişört yeniydi bunu da belirtmek istedim.
neyse sözlük benim en havalı anım köy okulundan gelen kıza herkes yalvarırken onun beni seçmesiydi.
editing: tişört bana büyük geldiği için saklıyordu annem büyüyünce giyerim diye. yani tişört yeniydi bunu da belirtmek istedim.
devamını gör...
89.
havalı hissetmeme rağmen uzun bir süre acısını duyduğum andır.
mahallede bir serseri vardı o zamanlar. adı sultan’dı. ailesinin böyle bir gerizekalıya neden sultan adını verdiğini o zaman da anlamamıştım, şimdi de anlamam.
bu sultan denen mahluk mahalleyi haraca kesmiş, kendinden küçükleri döven, ona buna bulaşan bir ergendi. ben de o zamanlar çelimsiz bir çocuktum. 10 yaşlarında falandım.
yine bir gün mahallede benden küçük çocuklar ve kardeşimle otururken bir duvarın üstünde, birden sultan çıkıverdi ortaya. elinde ince bir çubukla fişuuuuv fişuuuuv diye sesler çıkarak bize yaklaştı. sonra elindeki çubukla çocukların bacaklarına vurup yoluna devam etti.
ama karşısındakilerin hepsi ezik değildi. no sir. daha bir gece önce back to the future’u izlemiştim ve marty mcfly’ın babası george mcfly’ın biff tannen’ı bir yumrukta yere serdiği sahne zihnimde dönüp duruyordu.
o hırsla arkasını dönüp gitmekte olan ve benden yaklaşık 20 santim uzun olan sultan’a doğru koştum ve iki yumruğumla sırtına vurarak kavgayı başlattım.
aslında ben kavgayı başlattığımı düşündüm çünkü böyle bir dayağın bir başlangıcı olmalı ve sonsuza kadar çocuklara masal formunda anlatılmalıdır.
yediğim şey dayaktan öte bir şeydi. bütün enstrümanları bedenimde olan bir senfoni orkestrasıydı sanki. sürekli depremler ve dev dalgalarla boğuşan bir güney asya ülkesi gibiydim. uzaydan dünyaya bırakılan korumasız bir felix baumgartner’dım.
bu dayak bana o kadar iyi gelmişti ki varoluşsal kaygılarım ve kemalettin tuğcu acılarımı bir hafta kadar unuttum.
ama o gün o çocukların kahramanı oldum ve unutmayın kimse bana tavuk diyemez.
mahallede bir serseri vardı o zamanlar. adı sultan’dı. ailesinin böyle bir gerizekalıya neden sultan adını verdiğini o zaman da anlamamıştım, şimdi de anlamam.
bu sultan denen mahluk mahalleyi haraca kesmiş, kendinden küçükleri döven, ona buna bulaşan bir ergendi. ben de o zamanlar çelimsiz bir çocuktum. 10 yaşlarında falandım.
yine bir gün mahallede benden küçük çocuklar ve kardeşimle otururken bir duvarın üstünde, birden sultan çıkıverdi ortaya. elinde ince bir çubukla fişuuuuv fişuuuuv diye sesler çıkarak bize yaklaştı. sonra elindeki çubukla çocukların bacaklarına vurup yoluna devam etti.
ama karşısındakilerin hepsi ezik değildi. no sir. daha bir gece önce back to the future’u izlemiştim ve marty mcfly’ın babası george mcfly’ın biff tannen’ı bir yumrukta yere serdiği sahne zihnimde dönüp duruyordu.
o hırsla arkasını dönüp gitmekte olan ve benden yaklaşık 20 santim uzun olan sultan’a doğru koştum ve iki yumruğumla sırtına vurarak kavgayı başlattım.
aslında ben kavgayı başlattığımı düşündüm çünkü böyle bir dayağın bir başlangıcı olmalı ve sonsuza kadar çocuklara masal formunda anlatılmalıdır.
yediğim şey dayaktan öte bir şeydi. bütün enstrümanları bedenimde olan bir senfoni orkestrasıydı sanki. sürekli depremler ve dev dalgalarla boğuşan bir güney asya ülkesi gibiydim. uzaydan dünyaya bırakılan korumasız bir felix baumgartner’dım.
bu dayak bana o kadar iyi gelmişti ki varoluşsal kaygılarım ve kemalettin tuğcu acılarımı bir hafta kadar unuttum.
ama o gün o çocukların kahramanı oldum ve unutmayın kimse bana tavuk diyemez.
devamını gör...
90.
ablamın el ve ayak tırnaklarıma oje sürüp makyaj yapıp saçlarımı maşayla bukle bukle hale sokup dışarı gezmeye götürdüğü zamandı sanırım. hele ki ojeli ellerimi herkes görsün diye sürekli çenemde gezdirdiğimi unutamıyorum.*
devamını gör...
91.
23 nisan'da yürüyüş yapmıştık tabi en önde ben herkes bana bakıyordu fotoğraflar falan çekiliyordu sonra kürsüye çıkmıştım çok havaliydi.
devamını gör...
92.
10 yaşına girmek.
artık yaşım iki basamaklı diye çok sevinmiştim.
artık yaşım iki basamaklı diye çok sevinmiştim.
devamını gör...
93.
... serbest yazıda bölge birinciliği almak... ama havam sönmüştü, bir sonrakine katılmamıştım havaya girip ve benim onda birim kadar yazmayan biri, helikopterle istanbul turu kazanmıştı, tek kerelik ödüllü oldu yarışma ve ben bir tek ona girmedim... burdan da ne anlıyoruz, hemen ben oldum deme, aldın mı ağzının payını velet...
devamını gör...
94.
ben ve sınıf arkadaşlarımla yaptığımuz düm tek tek dans şovu
devamını gör...
95.
orta son sınıfta il değiştirdim yeni sınıfıma girince tüm gözler üstümdeydi kız erkek herkes benimle arkadaş olmak istemişti. ilk bir ay boyunca yeni kız diye beni gösterdiler slm verdiler güzel duyguydu vesselam.
devamını gör...
96.
düğünlerde saçma sapan dans etmek. umarım küçükken gittiğim tüm düğünlerin düğün cd leri kayıp olmuştur.
devamını gör...
97.
abi tüm mahalleyi ütmüştüm, 500 tasom, 1000 sporcu kartım vardı.
annem sağ olsun, sobaladı hepsini.
*
annem sağ olsun, sobaladı hepsini.
*
devamını gör...
98.
ilkokulda annem okula almaya gelirdi bi yerlere gideceğimizde. derste gelip, hocam kumruyu alabilir miyim? diyip dersten alındığım anlar.
devamını gör...
99.
hızlı okuma birincisi olmuştum. dolmakalem hediye etmişlerdi. hala da çok hızlı okurum.
devamını gör...
100.
biriktirdiğim parayla bisiklet aldığım, daha doğrusu aldığımı sandığım an. meğer rahmetli para vermese zilini bile alamıyormuşum.
devamını gör...