bir öğrencim inatla lişne diye bir mevye olduğunu iddia ediyordu. vişne değil vişneyi biliyorum bu lişne hiç yemediniz mi diyor bir de. araştırdım tabiki öyle bir meyve yok. uydurduğu bir kelimeden çok daha fazlasıydı
devamını gör...
kaju-ay fındığı
devamını gör...
hipotatatan.
(bkz: hipopotam)
devamını gör...
cetetidiydididelim.

ceketi giydir, gidelim.
devamını gör...
yuyuyta. açıklamama gerek yok herhalde.
devamını gör...
kuru safiye - kuru fasulye
devamını gör...
sahur-akşam kahvaltısı
devamını gör...
vavak- teyze (henüz yaşına gelmemişken küçüğüm “vay vay vay” diye ses çıkarıyordu, ben de onun taklidini yapıyordum. sonra adım vavak kaldı)
devamını gör...
lüffen
devamını gör...
kıvırdak - kıvırcık
gök ışığı- gökkuşağı

bir de klasik trakya kızanı olduğu için h olmayan yere h koyar. h olan kelimelerden h yi yutar.
''herdal oca beni çok sevmiiiiş '' gibi..
devamını gör...
buu (su)
bıcı bıcı (banyo yapmak)
del del(gel gel)
deyzee(teyze)
ayıı (dayı)
mamma (mama , yemek)
atta ( gezmeye gitmek)
devamını gör...
agidibu (hala çözmeye çalışıyoruz)
devamını gör...
(bkz: jandarcam)
bundan üç yıl kadar önce arkadaşımın ailesi ile bir yolculuğa çıktık. oğlu henüz ben merkezci dönemde olduğu için ısrarla her şeye itiraz ediyor ve hep kendisinin istediği olsun istiyor.
araba hareket halindeyken kemerini çıkarınca annesi
"kemerini çıkarma tehlikeli" diyor, o "hayır çıkaracağım" diyor.
annesi "üzerindeki hırkayı çıkaralım sıcak oldu" diyor, o "hayır benim hırkam çıkarmam" diyor,
annesi "acıktıysan bu krakerlerden vereyim" diyor, "benim krakerim o vermem diyor" gibi gibi.
anlayacağınız tam sevilesi çocuk tipi.*
her neyse yolculuk devam ederken (can diyelim) can çocuk koltuğunun kemerini çözdü ve ön tarafa meyletti. bu sırada yan tarafta trafik kontrolü yapan jandarmalar vardı,
annesi yeniden "can bak otur yerine, jandarma var görmüyor musun?"
gelen cevap "jandarcam işte jandarcam, hiçbir şeyi yaptırmıyorsun, jandarcam."*
devamını gör...
ören böcek=örümcek
devamını gör...
kabuka - ayakkabı.
devamını gör...
dıgıdi dıgıdi = para
lebleb = mehtap
buff = su
totton = koton
devamını gör...
apka=ayakkabı
ditun= televizyon
gunaynay= günaydın
gutgut&patti=köfte&patates
şeklinde olan ve uzayıp giden, oğlumdan inciler.
devamını gör...
küçük kuzenlerimden bazı seçmeleri derleyerek tanım gireceğim başlık.

*artiboootik (antibiyotik)
*sıkapetti (spagetti)

özellikle sıkapettiyi duyduktan sonra kelimenin aslını unutup ,bir türlü spagetti diyememiştim.

bir başka kuzenimin küçükken kullandığı bir kelime var ki ,derdini anlayana kadar karşılıklı lastik gibi gerilmiştik.

*icibi lâlâ. bisiklet demekmiş. *
bu durum ,basit artikülasyon bozukluğunu çoktan aşıp küçüğün sanskritçe dilini konuşuyor olduğu intibaını yaratıyordu.sanıyorum icibi bisiklet iskeleti, lâlâ da gitmek anlamına gelip, böyle bir kelime peyda oluvermiş.
devamını gör...
takiki - tavşan
fıçratmak - sıçratmak
sıvırmak - sıvamak
hatta annemin şöyle bir anısı var, sürekli yanına gidip "anne kollarımı sıvır mısın?" dediğim için annem hastalarının tansiyonunu ölçeceği zaman bir süre "kolunuzu sıvır mısınız?" demiş.
devamını gör...
galigaliga.
konuşmayı yeni öğrendiğinde yeğenimin dilinde "teyze" anlamına geliyordu. yedi yaşına girdi hiç teyzesi olamadım. sanırım hep galigaliga'sı olacağım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"çocukların yarattığı kelimeler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim