kafa ve ruh dengi olduğun, üç aşağı beş yukarı* aynı jargonu kullandığın, geçmişte benzer deneyimlere sahip olduğun ve en önemlisi de yine başta belirttiğim gibi kavramlarda birleştiğin kişidir dost ve kavramlarda birleşilen anlamdır dostluk. dostluk bir ideadır.
devamını gör...
dostluk bambaşka bir şey, tarifi yapılmaz. varlığı, yokluk anında en çok hissedilir ve görülür. en dar zamanındır . son nefesindir o an. o an geldiğinde bir hayalet gibi ,bir hızır gibi yanında bitiverir. bir gölgedir, yazın kavurucu sıcaklığında. bir ateştir ,zemheri kuş gecelerinde. ısıtır seni varlığı hiç üşümezsin.
devamını gör...
bitmesi bir bıçağa, başlaması ortak acıya bakan iki kişi arasındaki sıkı ve elle tutulmaz bağ.
devamını gör...
bitmesi bazen bir çırpı da olabilecek şeydir zira sadece bir kişinin kafasında hayalidir.
tek taraflı olmaz.
devamını gör...
insanın yorulduğunda nefeslenebileceği, sırtını yaslayıp dinlenebileceği sığınaktır. genellikle iyi hisler uyandırsa da bu güzel kelimeyi kirleten insanlar da yok değil. yolumuzdan uzak olsunlar, nice baki kalan dostluklara...
devamını gör...
tanımlanması zor ve öznel bir kavram aslında. kimine göre dostu bir başkasıdır kimine göre kendisidir mesela. dolayısıyla kendinle bir dostluk kurarsın. bana göre tek bir dostum var o da kendim. ne olursa olsa terketmeyendir, sana sırtını çevirmeyen ve yargılamayandır dost. bunu kim yapar? kendimiz. diğerleri yüzüne söylemese de içten içe hakkında kötü düşündüğü olur. ama bence dost kötü düşünmez ya. çevremizdekiler de 'yakın arkadaşlar' ve 'arkadaşlar' olarak ayrılırlar. uzun lafın kısası dostluk kendinle kurman gereken bağdır.
devamını gör...
dostluk deyince, benim aklıma hep sadri alışık & ayhan ışık gelir efendiler.

bunların dostluğu, bir arabalı vapurda, ayhan ışık'ın, sadri'nin sırtına dokunup merhaba demesiyle başlar.

sadri alışık zaten çok duygusal insan, zamanla çok sever onu, öyle sever ki, vefat ettikten sonra fenalaşacak kadar, o vefat ettikten sonra, ona barında bir köşe ayarlayacak, o köşeye koyduğu fotoğrafa bakıp bakıp sabaha kadar içecek, onu arayacak, ona sürekli ağlayacak kadar, rahmetlinin eşiyle, ona gerekli yası göstermedi diye 7 sene boyunca konuşmayacak kadar çok sevmiş ayhan'ı sadri.

devamını gör...
saçmalamadikalari bile mantıklı gelen kişi:)
seninle deli gibi gülen seninle deli gibi ağlayan nefessiz kaldığında nefesin olan boş boş sokak sokak gezdiğin
işte böyle
devamını gör...
pek çok şeydir. genelde arkadaşlıktan daha öte ilişkiler için kullanılır ama bundan çok daha fazlasıdır. uzun süreli bir arkadaşlık ilişkisine de gerek yoktur, önemli olan aranızda paylaşılan şeylerin samimiyetidir. doğan cüceloğlu'nun "gerçekte dostluk dinlemenin sonucunda oluşur, konuşmanın değil." dediği gibi, anlatılanlardan ziyade anlayabilmek dost yapar sizi.

derdi anlayıp paylaşabilmek, mutluluğu hissedip paylaşabilmek, yediği yemeği paylaşabilmek... bunlar dostluktur işte. 2 defa gördüğünüz birine bile samimi bir şekilde yapıyorsanız bunu siz de dostsunuz. dedim ya, illa ki seneler geçmiş olması gerekmiyor. mesela "symblon"'un ilk anlamı iki bölünen çanakmış ve birbirlerine misafirliğe gidip dostluk kuranlar çanağı yarısını alıp dostluklarının sembolü olarak saklarlarmış. esasında sembole ihtiyacı olan bir şey değil fakat yine de güzelleştiriyor demek ki. belki de "mala duygu bağlama" dedikleri şey budur.*

ben yalnız kalıp, derdi de mutluluğu da içimde yaşayan biriyim. bazen oluyor, "sesini duymak istiyorum" deyip dostuma koşuyorum. duymasam ne olacak? hiçbir şey. ama duymak çok iyi geliyor. sarılıp kafamı boynuna gömmek çok iyi geliyor. velhasıl dost dediklerimiz, güvenip sırtımızı dayadığımız dostluklarımız iyi ki var. hep var olsunlar.

dost deyince kafamda çalmaya başlayan bir şarkı var, öylece uzanıp dostlarımla güzel anlarımı düşündürten.



ama unutmayın: karşılıklı olan şey dostluktur. bir sürü yabancıya tek sizin'dost' oluşunuz dostluk değildir, heder oluştur. yapmayın. lütfen.*
devamını gör...
pencereden çok uzaktaki yıldızlara bakıyorum. ışıklar söndükçe biz buradayız diyorlar. ışıklar sönüyor, hikayeler başlarken. noktalar çizgilere dönüyor, çizgiler bilinmez dillerde. orada yıldızların içinde, kim bilir nerelerde. dikenlerimi söktüğün an düşüyor aklıma. sırrını verdiğin artık sırtını dönüyor. sen değil de onun için, onun içinde. gel diyorsun, uzanıyorsun. özlemin dostluğun ötesinde. uzanıyorsun ama nafile. örtüyü çekerken gece üzerine, soruyorsun kendi kendine yine. hani o anlamlı gök, nerede? kapanınca içe, ondan sana kalan koskoca bir boşluk.
devamını gör...
bazı dostluklar günü geldiğinde bitmeli. zamanla insanların hayat görüşleri, düşünceleri, keyif aldığı şeyler değişkenlik gösterebiliyor. tabi hep aynı fikirde olamazsın zıt düşünceleri barındırmak bunlar hakkında tartışabilmek çok değerlidir. dostluklarda ama bazen bitiş çizgisine geliyor dostluk. bu anlarda ben bitirilmesinden yanayım güzel anıların yerini, kötü anılar almadan bitirilmeli.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dostluk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim