kazan kaldırma tarihi.
devamını gör...
"geometri" olarak cevap vermek istediğim başlıktır. bulmaca çözer gibi hissederdim ki halen öyle düşünüyorum. matematiği bu şekilde severek yapamazdım bir fm'ci olarak. birkaç yıl önce ales'e girdiğimde de geometri sorularının neredeyse hepsini yapabilirken, basit dört işlem matematik sorularını yapamadığımı farekettim. bir de geometrik şekillerle resim çizmeyi severdim ikisi arasında da garip bir ilişki var sanırım.
devamını gör...
benim için geometri olandır. üstelik hocasının iyiliği kötülüğü farketmeksizin tek aşık olduğum derstir kendisi. geometrinin ayrı bölümü olsa okurdum derim hep. matematik alt dalı olmasına rağmen* bambaşka bir dünyadır. hani diyorlar yaa kod yazmak algoritma öğrenmek bakış açısı kazandırır düşünme biçimini etkiler fln ben aynısının geometri için de olduğuna inanıyorum. üni sınavı için artık bazı kalıpları çöze çöze ezberliyorsun tabii ama gerçek hayatta ezber yok. o çoklu ve 3 boyutlu düşünce yapısını bir kere kazandın mı bırakamıyorsun. geometri sevenler beni anlayacaktır :)
devamını gör...
fizik. ardından biyoloji ve kimya geliyor. tabii üzerinden kaç vakit geçti, bildiklerimi unuttum maalesef.
devamını gör...
açık ara matematik hatta (bkz: geometri)dir.
bulmaca gibi soru çözerdim öğrenciyken, can sıkıntısından tamamen.
devamını gör...
sanat tarihi
devamını gör...
(bkz: eşya hukuku)
devamını gör...
tarih. lisedeki iki tarih öğretmenim hem bana dersi sevdiren hem de kişilik olarak çok imrendiğim hocalar olduğu için lise biter bitmez bodoslama tarih bölümüne daldım.
devamını gör...
calculus 1 ve 2 dersidir. bana matematiği öğreten derstir.
devamını gör...
beden eğitimi ama derste futbola izin veren beden eğitimi hocasının dersi. bu tip derslerde herkes kendi alanına çekilirdi, herkesi daha iyi gözlemleyebilirdiniz. erkekler arasında 10-15 kişilik bir ekip hurrraaa top oynamaya koşardık. bazı 6-7 kız da voleybol oynardı. her sınıfta olabileceği gibi basket takımına giren erkek öğrenci ve yanında en sevdiği arkadaşı, onlar birlikte basket aylığı oynardı. gelelim o esas kızlara... onlar elit kulübündeydiler, onlar farklıydı. genellikle 3 kişi olurlardı o kızlar, kimi durumlarda yancıları da olur ama kesinlikle onların arasında her zaman lider ruhlu bir kız olurdu. işte bu grup, futbol oynanan alanın yanındaki yerlere oturur, bizi izlerlerdi. oradayken yaşadığım atmosfer, bırakın derbileri; şampiyonlar ligi havasından bile daha farklıydı. hava atmayı seven biriydim, bu da top oynama şeklime hep yansırdı. aslında güzel oynardım ama ilgi çekici, kendimi gösterebileceğim hareketler yapmaya çalışırdım. bu hareketler başarılı olduktan sonra da saçları savurup, yan tarafa bakardım beni gördüler mi diye. hele ki özellikle maçta birine beşlik atmışsan ve bu hareketi kızlar gördüyse, o beşlik yiyenin vay haline. neyse bu etkinlik zamanla devam etti tabii her boş beden dersinde. artık söylentiler de yayılmaya başlamıştı zaten o grup arasından birisi imperactus'u seviyormuş diye. o dönemler de arda turan'ın galatasaray'daki yeni yeni yükseldiği dönemdi. biz yine bir beden eğitimi dersinde baya ciddi bir şekilde maça başladık. fatih diye arkadaşım vardı forvette oynardı, onunla burak yılmaz - selçuk inan gibi anlaşırdık. dersin sonuna geliyorduk ve benim bir şekilde gol atmam lazımdı. çocuk bana gol attırmak için her yolu denedi, boş kaleye vurmayıp bana vermişti yine atamamıştım. o gün olacaktı veya unutacaktım o kızı. dersin sonuna doğru nasıl attığımı hatırlamasam da bir şekilde gol attım. golü attıktan sonra yan tarafa doğru koşup ellerimle "e" harfi yapmıştım. bunu o zamanlar arda da yapmıştı, hatta sevgilisiyle manşet olmuşlardı.

şimdi insan o ders esnasında öyle bir havaya giriyor ki gerçekten hepimiz kendimizi şampiyonlar ligi finali oynayan oyuncular gibi hissediyorduk. arada kavga edip, bağrıştığımız da oluyordu ama ders bittikten sonra terli terli su içerken maçın kritiğini yaparken birbirimize sarılıp konuşuyorduk. ben o güne kadar hayatımda hiç o kadar mutlu hissetmemiştim. maç bitti, tabii herkes benim yaptığım hareketi konuşuyor. yani sınıfın ortasında seni seviyorum demekle aynı şeydi bu. ders bitti, kıyafetlerimizi değiştirdik. sanki az önce şampiyonlar ligi finali oynayıp her şeyini o maça veren bizler değilmişiz gibi matematik dersine girdik. herkes o kadar mutlu keyifliydi ki beden eğitimi dersinden sonra matematik dersine girmek koymuyordu bize. o günden itibaren "e" ile her göz göze geldiğimizde bana gülümsüyordu. çok uzun bir süre sadece bakışarak devam etti arkadaşlığımız.

üniversitedeki arkadaş grubumdan dolayı girdiğim her ders bana keyif veriyor. ben şanslıyım ki herkesin özlem duyduğu lise ortamını, üniversitede de bulabildim. dersleri sevme sebebim ders içeriğinden değil, dersin işlenişinden oldu hep. içerik olan beni en çok çeken felsefe olsa da sonuçta bir yere kadar o da. yıllardan sonra dönüp baktığımda bence beden eğitimi dersleri herkesin anı bıraktığı dersti. tabii ki yağmurlu havalarda sınıfta oturmak çok hüzünlü oluyordu. biz beden eğitimi dersini her haftanın başında iple çekerdik. hele bir de cuma gününün son dersi beden eğitimi ise işte o zaman pazartesi dahil her gün çekilebilir oluyordu bizler için. beden eğitimi dersi hakkında olumlu düşünmeyen, genellikle boş derslerde spor faaliyeti yapmak yerine çalışan arkadaşlar vardı. zamanında onları eleştirir, dalga geçerdik. bildiğim kadarıyla onlardan bir tanesi tıp okuyor şu an. keşke aynı şekilde bize katılıp onlar da güzel anı biriktirebilseydi ama bunu yapamama sebepleri de biziz aslında. dönüp baktığımda çok güzel bir çocukluk geçirmiş olsam da çok şımarıktım, karakterimin oturması biraz zaman aldı. keşke o arkadaşlarımıza öyle davranmasaydık, onlar da bize katılabilseydi.

ders tanımı adı altında hikaye anlatmış oldum. eminim ki bu hikaye benim değil hepimizin sahip olduğu hikayelerden biridir. bu hikayenin karakterleri içerisinde kendinize her zaman siz de yer bulursunuz biliyorum. umuyorum bir kere bile olsa bu zamanlarda masumca ve çok içten bir insana karşı duygu beslemişsinizdir ve bunu göstermek için de beden eğitimi derslerini hep sevmişsinizdir.
devamını gör...
ingilizce
devamını gör...
sayısalda zorlandığım için bir ilaç gibi gelen (bkz: biyoloji)açık ara favori dersimdir. nitekim ezberlenecek tek şey ya da kopya çekebileceğim tek dersti.
devamını gör...
benim için kesinlikle geometridir. kimsenin anlamadığı, çoğu kişinin sınavda yapamadığı, sorular önlerine geldiğinde neyin nerden çıkarılacağını bilmediklerinde ve benim onları bulmaca gibi çözüşlerim bana aşırı zevk verirdi. hala geometri sevdalısıyım
devamını gör...
ingilizce, tarih, biyoloji ve programlama.
devamını gör...
(bkz: matematik)
devamını gör...
beden eğitimi.

kızların halini anlatmama gerek yok.

hihihi.
devamını gör...
ilkokul hayat bilgisi
ortaokul sosyal bilgiler
lise tarih, felsefe
üniversite farklı ülkelerde okul öncesi eğitimi, drama, oyun
devamını gör...
ilkokul - hayat bilgisi
ortaokul - inkılap tarihi
lise - tarih & coğrafya felsefe
üniversite - roma tarihi
devamını gör...
tarih, coğrafya, ingilizce ve matematik.
devamını gör...
tarih, cografya ve almanca.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"eğitim hayatı boyunca en sevilen ders" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim