en sevdiğin kişinin en sevdiği olmamak

bir zamanlar en sevdiği olup artık olmamak kadar koymaz.

sevilerek sevişirdik ne güzel.
ama olamadık işte.

bir zamanlar öyleydi sonra elimin tersine denk geldi.

pamuk şekeri kıvamında ilişkiler.

üzer. elinizden geleni yaptıysanız daha az üzer. ama yine de üzer. bunu böyle olmaması gerekiyordu, falan dersiniz. sorarsınız. arada stalk çekersiniz falan. öyledir. entropi, azalır azalır, her güzel şey gibi, bu da bir gün son bulur. illa ki bulacaktır.

bu gece benim niye bu kadar üzerime geliniyor ya? karşıma çıkan başlıklara bak.

kabullenip acısının geçmesini beklemekten başka çarenin olmaması durumu.

ekleme: insanoğlu yine birini sever evet. çok da şey yapılmaması durumu.

ohooo bu kafayla hayatınıza devam ediyorsanız çok üzülürsünüz

olur öyle bazen. sen en çok onu seviyorsun diye o da en çok seni sevmek zorunda değil* yani. fındık* sahibi olman yeterli değil. hele de o fındık kafatasının içindeyse. bu durumda yapılacak iş kendini daha değerli kılmak. o zaman en çok sen sevilirsin belki. o da belki yani yine kesin değil. olgunlukla kabullenmen lazım. yoksa en sevdiğin kişinin en sevdiği kişiyi/kişileri yıpratmaya çalışmak değil. o durumda kafanın içindeki fındık da ezilir dağılır, akar hep burnundan. anladın mı sümüklü.

aşk/sevgi denince hesaba kitaba sarılanlar, t cetvelini * açanlar ve dahi bu nedenle çok da itibar edilmemesi gerekenler için ahkam kesmeye uygun başlık.

ne ka ekmek o ka köfte mantığını şiar edinmiş kimseler, almadan veremeyenler, sevgiyi alacak verecek hesabı olarak görenler, "en sevdiğin kişinin en sevdiği olmamak" durumunu anlayabilemez. onlar mesela ahmed arif'ten de bihaberdirler, marcel proust'tan da.

hulasa: "aşk tek kişiliktir"

galiba bu işte en adaletli olan en sevenin en sevilen olması.
yani mesele seni seviyorum demekte değil, ben de seni seviyorum diyebilmekte.

annemi severim en çok. o da en çok abimi sever. ben de onun yerinde olsam abimi en çok severdim. kadın haklı.

fuzuliye sormuşlar ;
sevmek mi daha güzeldir, sevilmek mi?
-sevmek demiş... çünkü, sevildiğinden hiçbir zaman emin olamazsın.

şimdi hal böyleyken en sevdiğini bırakalım sadece sevdiği olmak için mi sevdik ki bu bize dokunsun . kişilik farklı duygular farklı istekler beklentiler farklı iken en sevdiği olmak yada olmamak ne fark eder ki. haaa sevilende sevse fena olmaz haniiii *

benim bu.
çocuklarını benden çok seviyor sevimsiz kadın.

sevginin aşk ile bağdaştırıldığı ve bunun hakkında sevmeyi/aşık olmayı en çok bilen insanlar tarafından sevmeyi/aşık olmayı bilmeyen insanlara gününün gösterildiği bir başka güzide başlığımıza bulandırılan suyu kendimce "göreceli" kavramını hatırlatarak arıtmaya geldim.

"bana göre"
platonik bir şekilde aşk yaşayan, aşkına karşılık alamamış-reddedilmiş kişiler için karşılıksız sevmek kolaydır, bol bol güzellemeler yapılır, insanların hesaplayarak aşık olmaması gerektiğini, aşkın tek kişilik olduğunu falan söyleylerler. işin aslı göreceli bir şekilde şöyle izah edilebilir; bir anda aşık olursunuz ve bir süreç başlar ayrıca bu süreç aşık olduğunuz kişiye göre değişiklik gösterebilir. aşık olmak deyim yerindeyse saflık derecesinde salağa dönüşmek demektir, gardını sürekli yukarıda tutan kimse aşık olamaz, aşık olduğunu iddia edebilir ancak bu aşk biraz takıntıya benzer ya da kendini buna inandırmaya çalışıyor olabilir. elma ile armudu birbirinden ayırdığımıza göre asıl başlığımıza dönecek olursak, tüm bu sürecin sonunda aşık olduğun kişinin sana aşık olmadığını öğrenmek dünyanın kabullenmesi belkide en zor ama en rahatlatıcı şeylerinden biridir.
"bana göre"

cümle kurarken "bana göre","bence","sanırım" gibi kelimeler kullanmayı unutmayın. insanlar sizi her kakayı bilen birisi zannedebilir ve hayır bu kelimeleri ya da cümleleri kullanmak sizi özgüvensiz değil, herkes gibi evreni, çevresini ve yaşadığı hayatı anlamaya çalışan sıradan bir insan gibi gösterir. her kakayı çözmüş bir narsist gibi görünmemeye özen göstermenizi dilerim.

arkadaşlar tebrik ederim hayatımın özetini yazmışsınız, hem de tek cümlede. kartvizitime yazmam gereken cümle bu lan benim!

boyle bi durum oldugunda hickimsesi olmayi tercih ediyorum artik. ama bu alfalik degil hatta belki daha sıkinti bi durum. cunku cevrenizde insan kalmayip sevdikleriniz bir bir gidebiliyo. ama en sevilen kisinin sevdigi olamamak durumu daha aci bi olay bence. o yuzden her gun ölmektense bir gun ölmeyi secerek direkt o insani silip bu aci olaydan kurtulabilirsiniz. ayrica beni sevmeyen ölsün benim gibi anlayisli komik rahat bi tane daha var mi ki su dunyada bide ben en sevdigi olamiyorum* hııhhhhhhh

gelen farkındalıkla beraber artık kimseyi en sevdiğin yapamama durumudur.

her zaman bir taraf daha fazla sever. normal bir durumdur.

bir zamanlar en sevdiği olduğunu hatırlamak kadar yıkıcıdır.

okul öncesi çağdaki çocukların muhatap olduğu "anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı, bir kilo demir mi ağırdır bir kilo pamuk mu" kalıbındaki salak tercih sorularının bir versiyonunun yanıtı.
sevgi; tek tip ve ölçülebilen ve kontrol edilebilen bir şey değil.
başlıktaki dert bu da değil, farkındayım ama kendinize dert üretmeyin.