erkekleri itici yapan detaylar

bir erkek olarak arkadaş grubumda ''ağlak çocuk'' bulundurmuyorum efendim. yaşımız ilerledi kimimiz hayat mücadelesinde savaşına devam ediyor kimimiz derin yaralar aldı kimimiz uğruna savaştıklarını elde etti ama hiçbirimiz bu süreçlerde ağlamadık tamam kötü hissedebilirsin tamam şartlar her zaman iyi değildir ama oturup ağlama veya ılık götlülük yapma.

dünya senin acı çekmen için tasarlandı acıyı kabullen ve seni dönüştürmesine izin ver.

erkekler bana göre zaten varlığıyla itici.
çekici olsa başka şeyler konuşur olurduk*
he öyle düşünenler olabilir, saygım var.
hep birlikte gelebilirler**

erkekleri itici yapan detaylar başlığına yazmak. *

gazoz icmemeleri. evet.

bir araya gelince yaptıkları muhabbetler.tabiri caizse öyle gereksiz ve bazen bel altına bile kayabilecek konuşmalar yapıyorlar ki,ben bile bir erkek olarak yanlarında bulunmak istemiyorum açıkçası.
ve bu gereksiz muhabbetleri öylesine şiddetli konuşuyorlar ki o daha fena.

kendini övmesi ve övülmesi gereken birisi olduğuna inanıp bunu çevresinden beklemesi. beklediği olmayınca abuk subuk beni çekemiyorlar, kıskanıyorlar gibi kadınsı triplere girmesi.

yok kardeş bu sanrılarının hepsi yanlış onu bil, bilmen gereken bir şey daha var dümdüz malın tekisin fazlası değil.

kıvrak bir bel.
bu, kadınlarda da tahammül edemediğim bir şey.

bir halt yer, karşısına geçip insan gibi dersin ki kardeşim niçin yaptın bunu, başlar ben aslında diye, ayan beyan ortada olan şeyi eğip bükmeye çalışır.

bıyıklı olmaları. *

cimri, nekes, pinti ne diyorlarsa işte ondan olmaları. hiç sevmem öyle adamı. erkek dediğin parasını yer, yedirir.

cok konuşması kadınsı hareketler.

hanımlarına değer vermemeleri.
daha sayayım mı?
bence bu kadar rezalet yeter.

ter kokusu. ulan bi deodorant kullan allah'ın cezası.

cimrilik.
bir keresinde bir “ingilizce konuşma klübü” vesilesiyle bir buluşmaya gitmiştim. klübün admini olan şahıs, herkesin yediği içtiğini hesapladı. “hmm bak ben senden fazla ödedim” gibi kusunç muhabbetlere girdi. işin garibi bu o arkadaş için o kadar normaldi ki sanırım eşi dostu kimsesi uyarmamış kendisini böyle davranmaması konusunda.
tiksindim kendisinden. bir daha da katılmadım.

aynı cümleler ve taktiği 30 tane kadına karşı kullanmaları.

hiçbirini saymayacağım... gerek de yok açıkçası...

ne kadar engellediğim kişi varsa kaldırdım... kin tutup da kendime yük edinmek istemiyorum... kinli de değilim ama artık herkes kendi yoluna bakmalı... böyle düşünüyorum...

çünkü ben öyle yapıyorum... özüme döndüm, kendimi yıpratacak her düşünceden bucak bucak kaçıyorum... çünkü bana zarar, bunları yapanlara değil...

itici gelen en mühim şeyse, icraat değil laf insanı olmaları... lafla peynir gemisi yürümez...

teşekkürler...

dızo ve eşgallere dair ayrıca bir şey yazmaya gerek yok ama karşı tarafı dinlemeden, muhabbeti çeviremeyen, sadece bilgi vermek için sırası bekler gibi çok konuşanlar... tamam tarih biliyorsun tamam. ikinci dünya savaşı ve almanya tamam. tamam dur dinliyorum ya. bu bir yandan tatlı da duruyor ama uzun sürünce iticileşmeye başlıyor. saygısızlık olmasın kelimeleri ağzımdan çıkartabilir miyim ben de beyfendi?
garsonları ıslıkla veya parmaklarını şıklatarak çağıran cinsler. köpek mi karşındaki insan kardeşim? çok şükür çevremde hiç böyle biri olmadı ama görüyoruz orda burada.
toplu taşımada bacaklarını pergel gibi açarak oturmaları, parasıyla veya kendisiyle böbürlenmeleri de bu detaylardan bazılarıdır. çünkü bir erkeğin en değerli çeyizi mütevazılığıdır.

burada yazan bağyanların söylediği hiçbir şeyi kaale almayın. hatta burada yazanların tam zıttı olumlu vasıflar taşısanız dahi, tam takır kuru zıbık dolaşma ihtimaliniz çok yüksektir. zira, para yahut, muktedirlik ( cinsel anlamda değil) tüm olumsuz vasıflara perde çeker. kadın denilen varlık bu ikisine tapar.

aslında sahnede aletini gösteren jim morrison, bir arkadaşımın yorumlamasına göre kadınlara'' alın, işte siz buna tapıyorsunuz'' diyerek, iktidarın ve gücün sembolleşmiş halini onlara gösteriyordu. düşünün ki ibrahim tatlıses denen * hadi herhangi bir sıfatla tanımlamayalım- şahıs, hayatına giren tüm kadınları dövdüğü, sövdüğü, vurdurduğu halde, hastaneye düştüğünde alayı tespih tanesi gibi ortaya dizildi. keza ferdi tayfur'un da eşi necla nazır da ünlü sanatçının başka bir kadınla imam nikahı altında yaşadığı ve ondan çocuğu olduğunu öğrenmesine rağmen kendisinden tam kopmadı. şimdi de miras için cebelleşip duruyor. bir de ömrümü ve kariyerimi feda ettim demiş. o adam ferdi tayfur olmasaydı, sen yeşilçam artisti halinle o tipe tav olur muydun ? genelev çaycısı turan bayburt, senin yanına bile yaklaşamazdı.

örnekler çoğaltılabilir. kadın, solipsis düşünce yapısına sahiptir. ne kadar iyi kalpli, nazik ve duygulu olduğunun çok önemi yoktur. aşk ile tekrar edelim ki taş kafalara girsin. kadınlar maganda sevmezler ama kıroları severler. çünkü kıro sonuç odaklıdır. amacınız kadınlara ulaşmaksa, kültür eğitim filan kasmayın. yırtıcı olun, kıro olun. türk kızı, türk kahvesi gibidir. ikisi de abartılmış aslında bir halta yaramayan, ederinden fazla bedel istenen şeylerdir. siz de basit olun.

unutmayın nezaket, centilmenlik, korumacılık diyen türk kızının en muhafazakar görümlüsünün bile amel defterini açsak, insan içine çıkamaz.