21.
4 gün önce vuku bulan durum. yeni taşındığımız evin giriş katında bulunan, balkonuna birden bire yerleşen tekir kedicik. hoş geldi sefa geldi. öyle böyle 1 ay kadar besledik. oğlum adını minnoş koymuştu. pek zarif pek narin ve bir hayli nazlı bir hanım efendi idi. günler oğlumun balkona çıkıp minnoşu mıncıklaması sevmek için delirmesiyle geçerken “aman tanrım ne yapacağız “ alerjik iki bünye nasıl yaparız? derken minnoş 1 gün boyunca görünmedi. ertesi gün merak içinde bekliyorduk ki akşam üstü çıktı geldi bizim nazenin. hemen mamasını verdim ama yok yemiyor kedicik. o iştahlı kedi gitmiş yerine sesi çıkmayan ve sadece hızlı nefes alıp veren halsiz bir kedi gelmişti. ne yapsak acaba derken başka şehirde yaşayan veteriner olan dayımı aradım. elbette uzaktan teşhis ile olacak bir şey değil idi ama gözümüzün önünde bir can hasta ve yalvarır gözler ile bize bakmaktaydı. gayet olası sonuç dayım veterinere götürmemizi muhtemelen tedavi edilemeyecek bir hastalığının olduğu söyledi. eh biz de bir kliniğin yolunu tuttuk götürdük tabii. neyse sözlük biz hastalık sonucu beklerken veteriner demez mi bu kedi hamile doğuruyor. şaşkın ve anlamsız ifadeler ile eşimle birbirimize baka kaldık. çok şaşkın olmamızın sebebi ise kediciğin daha 1 yaşından küçük ve zayıf oluşundan kaynaklı , hamilelik adına hiç bir emarenin bulunmaması idi. veteriner hemen ultrasonla baktı yavrulardan biri ölü diğer ikisinin alınması gerekiyor. ne olacak şimdi ? “sezaryen yapacağız “dedi veteriner. haydaaaa biz ne için geldik şimdi neler oluyor? 1 kedi ile gelip 3 kedi geri geleceğiz eve. tanrı misafiri dedik ama baya baya geniş bir aile sahibi olacağız çok heyecanlı. neyse o gece kaldı minnoş operasyona aldılar. ertesi gün akşam alacağız yeni aile bireylerini. heyecan var hepimizde. ne yalan söyleyeyim kendi doğumumda olduğu gibi heyecanlandım endişeliyim anne yaşayacak mı bebekler sağlıklı olacak mı ? ve benzeri sorular. ertesi gün akşam almaya gitti 4 yaşındaki oğlumla eşim. heyecanla evde bekliyoruz. bir baktık ki elleri boş dönmüşler. ne oldu ?dedim annenin durumu kötü 2 bebek ölü doğmuş 1 bebek yaşıyor ama biraz sıkıntılı. offf allahım nasıl üzgün ve endişe içindeyim. yaşayacak mı yaşayacaklar mı ? sorunsalı kafamda dönüp duruyor. ve ertesi gün veteriner dedi ki anne yemek yemiyor, yavru daha iyi. sanırım anne ciğerine darbe almış delik var gibi bir şey söyledi veteriner. yaşayacak mı belli değil. allahım bari yavru kurtulsun ,ona şöyle bakarız adını ne koysak acaba ?derken ertesi sabah anne ve yavrunun da öldüğü haberi geldi. “ah rabbim sanırım kurtardın onları bu pis dünyadan “ diyerek teselli ettim kendimi.
hala daha balkon kapısını ne zaman açsam karşımda minnoşu görecekmişim gibi oluyor. yahut bütün kediler minnoş oluyor...
hala daha balkon kapısını ne zaman açsam karşımda minnoşu görecekmişim gibi oluyor. yahut bütün kediler minnoş oluyor...
devamını gör...
22.
iki kere yaşadığım, ikisinde de habersiz olduğum durum.
farklı bir şehirde üniversite okuduğum için doğal olarak çok bağlantım olmuyordu çocuklarla, yani kuşlarımla. birinin adı geveze'ydi; ben okuldayken geldi, bir sene sonra yine ben okuldayken gitti. her telefon konuşmamızda çocuğa da bir bakayım desem de bir şekilde geçiştirildim ve bir ay sonda eve gittiğimde kafesi boş görünce anladım. tabi içime doğuyordu ama yine de kuruntu yapıyorum vs diyerek kendimi avutuyordum... diğeri de mutlu. pandeminin ilk aylarında yani ben evdeyken geldi. o kadar küçüktü ki şok olmuştum. bir şekilde alıştı, büyüdü. küpemi ısırma huyundansa hiç vazgeçmedi. ekimde okula geldiğimde bir buçuk yaşındaydı işte. görüntülü arayarak idare ediyordum, arada bir eve gidip görüyordum falan. dün ölmüş, bugün haber verdiler. dün telefonlarıma çıkmadı kimse, bugün de yine görüntülü konuşurken bir göreyim dedim. yok mok'tan sonra söylemek zorunda kaldılar. buz kestim, donakaldım. bir şey desem diyemiyorum, ne alaka diye düşünüyorum hasta da değildi bir şeyi yoktu... iki yaşındaydı sadece. iki..
farklı bir şehirde üniversite okuduğum için doğal olarak çok bağlantım olmuyordu çocuklarla, yani kuşlarımla. birinin adı geveze'ydi; ben okuldayken geldi, bir sene sonra yine ben okuldayken gitti. her telefon konuşmamızda çocuğa da bir bakayım desem de bir şekilde geçiştirildim ve bir ay sonda eve gittiğimde kafesi boş görünce anladım. tabi içime doğuyordu ama yine de kuruntu yapıyorum vs diyerek kendimi avutuyordum... diğeri de mutlu. pandeminin ilk aylarında yani ben evdeyken geldi. o kadar küçüktü ki şok olmuştum. bir şekilde alıştı, büyüdü. küpemi ısırma huyundansa hiç vazgeçmedi. ekimde okula geldiğimde bir buçuk yaşındaydı işte. görüntülü arayarak idare ediyordum, arada bir eve gidip görüyordum falan. dün ölmüş, bugün haber verdiler. dün telefonlarıma çıkmadı kimse, bugün de yine görüntülü konuşurken bir göreyim dedim. yok mok'tan sonra söylemek zorunda kaldılar. buz kestim, donakaldım. bir şey desem diyemiyorum, ne alaka diye düşünüyorum hasta da değildi bir şeyi yoktu... iki yaşındaydı sadece. iki..
devamını gör...
23.
japon balığım ölmüştü, on beş gün boş fanusa bakıp ağladım.
devamını gör...
24.
ortaokuldayken sahiplendiğim kedi kötü bir şekilde ölmüştü hem de yavruyken. günlerce hatta aylarca kendime gelememiştim. şimdi bir kedimiz daha var, dört yaşında falan. en yakın arkadaşım o benim, başına bir şey gelirse ne yaparım bilmiyorum.
devamını gör...
25.
hafta sonu aynı şey geldi başıma insan öyle kötü oluyor ki anlatmak imkansız.
devamını gör...
26.
ölmedi ama farklı bir şehre tasindigim ve yanımda getiremediğim için köpeğimi sahiplendirmek zorunda kaldım. insanın en yakın dostundan ayrılması dünyanın en acı verici şeylerinden birisi. ben evden çıkmadan önce son kez önüme yatıp kendini sevdirmesini hala unutamıyorum. hele de bu ayrılığın sebebi ölüm ise daha da zor gelir insana
devamını gör...
27.
#3040147 allah mekanını avusturalya eylesin. kalbimizdesin mavi gri kuş.
çok muhabbet kuşu besleyince öleni kaldırıp çöpe atıyordum ya da kedilere veriyordum. pek bağ kuramıyorsun bu anlamda.
çok muhabbet kuşu besleyince öleni kaldırıp çöpe atıyordum ya da kedilere veriyordum. pek bağ kuramıyorsun bu anlamda.
devamını gör...
28.
baş etmesi en zor olan durumlardan biridir. gerçekten güçlü bağlarınız varsa depresyon sebebidir.
devamını gör...
29.
sırf bu acıyı yaşamamak adına evde hayvan beslemek istemiyorum. belli zaman sonra aileden biri hâline geliyor şerefsizler.
zamanında bu acıyı yaşadım, bir daha asla.
zamanında bu acıyı yaşadım, bir daha asla.
devamını gör...
30.
gerçekten içimi yakan bir durum. ortaokul karnesini yeni almıştım ve karne hediyesi olarak bana bu kuş hediye etmişlerdi ve onun heyecanından uyuyamadığımı hatırlıyorum . günlerimiz çok güzel geçiyordu beraber.fakat bir sabah kuşumu kafesinde ölü bulunmuştum. ne kadar üzüldüğümü anlatamam. halen unutamadığım bir anım.
devamını gör...
31.
hiçbir zaman unutulmayacak bir acı yaşatıyor. öldükten sonraki birkaç gün tüyleri hâlâ evde bir yerlerden çıkıyordu, kafesinin olduğu yer boştu ve zorla durdurduğum ağlamam tekrar başlamasın diye içimde büyük savaşlar veriyordum. galerimde fotoğraflarını görünce hâlâ boğazım düğümleniyor, gözlerim doluyor.
devamını gör...
32.
33.
valla zebellah gibi, iri yarı bir adam olan ben civciv beslediğimi hatırlıyorum evde. hatta millet bana takılıyordu oğlum sen git belçika kurdu, alman kurdu beslesene falan diye. o civciv öldüğünde bile gitmiştim ölüsünü bahçeye gömmüştüm. üstüne çiçek dikmiştim. üzülmek kadar doğal bir şey yok, şurada evde kertenkele * bile görsem kendi haline bırakırım sonuçta o da bir canlı.
devamını gör...
34.
8 yıllık hayat arkadaşımla gün gelecek vedalaşacağız.
inanın nasıl dayanacağıma dair en ufak fikrim yok.
inanın nasıl dayanacağıma dair en ufak fikrim yok.
devamını gör...
35.
özlemek demektir.
arkadaşın ölümü uzun vadeli bir meseledir.
üzülmekler ve acı çekmekler kitabımızdan çıkabilirler ama alıştığımız şey bize iyi geliyor, huzur veriyor ise onu özleriz. sigarayı ve benim için özel olmak istemediği halde dostluğa olan bağımlılığımdan dolayı beni çok yanlış tanıyan, kendilerini yaşamımdan çıkarmak zorunda kaldığım insanları özlemiyorum, onları sevmiyor, hiçbirini istemiyorum ama tavşanımı, köpeğimizi, balıklarımı, kuşlarımızı, pek çok kediyi, börtüyü-böcüğü özlüyorum. hala çok seviyorum evcil arkadaşlarımı..
arkadaşın ölümü uzun vadeli bir meseledir.
üzülmekler ve acı çekmekler kitabımızdan çıkabilirler ama alıştığımız şey bize iyi geliyor, huzur veriyor ise onu özleriz. sigarayı ve benim için özel olmak istemediği halde dostluğa olan bağımlılığımdan dolayı beni çok yanlış tanıyan, kendilerini yaşamımdan çıkarmak zorunda kaldığım insanları özlemiyorum, onları sevmiyor, hiçbirini istemiyorum ama tavşanımı, köpeğimizi, balıklarımı, kuşlarımızı, pek çok kediyi, börtüyü-böcüğü özlüyorum. hala çok seviyorum evcil arkadaşlarımı..
devamını gör...
36.
birkaç gün önce başımıza gelen olaydır. bir çift muhabbet kuşumuz var. yavruları yeni yumurtadan çıkmıştı. daha önce de beslemiştim ama hiç yavru alamamıştım. bilmiyordum o yüzden. muhabbet kuşları yumurtaya eşi ile değişerek yatar ama yavru çıktıktan sonra bütün sorumluluğu dişi alır erkeği yavrulara yaklaştırmazmış. bu yüzden yavru çıktıktan sonra erkeği başka kafese almak gerekirmiş.
bunu bilmiyorduk ve ayırmadık. bir sabah baktım ki erkek kan revan içinde yatıyor. dişinin gagasında kan var.gagası ile parçalamış erkeğini....
buradan alınacak dersler var.
çocuğuna sahip çıkmayan anneler var bu hayatta doğar doğmaz sokağa atan. bir kuş kadar olamayan yaratıklar bunlar.
en önemlisi ise kadının şiddetinden korkun dercesine yapmış bu işi...
ders almak lazım...
bunu bilmiyorduk ve ayırmadık. bir sabah baktım ki erkek kan revan içinde yatıyor. dişinin gagasında kan var.gagası ile parçalamış erkeğini....
buradan alınacak dersler var.
çocuğuna sahip çıkmayan anneler var bu hayatta doğar doğmaz sokağa atan. bir kuş kadar olamayan yaratıklar bunlar.
en önemlisi ise kadının şiddetinden korkun dercesine yapmış bu işi...
ders almak lazım...
devamını gör...
37.
bikac ay once kedim milat'in dogum yaptigini, 4 cocugu oldugunu yazmistim.
sonra tabi 4 bebek sutten kesilince sahiplendirdik. aralarindan biri gri'ydi, yani adi, cok severdim.
gri ile siyahimsi olan kedi, maalesef, ki beraberlerdi lakin zehirlenerek vefat etmisler.
suan milat'in gene 4 yavrusu oldu bikac gun veya 1 hafta once mi ne, daha bebekler.
oyle de 1 olay, yasiyoruz bazen yani maalesef.
sonra tabi 4 bebek sutten kesilince sahiplendirdik. aralarindan biri gri'ydi, yani adi, cok severdim.
gri ile siyahimsi olan kedi, maalesef, ki beraberlerdi lakin zehirlenerek vefat etmisler.
suan milat'in gene 4 yavrusu oldu bikac gun veya 1 hafta once mi ne, daha bebekler.
oyle de 1 olay, yasiyoruz bazen yani maalesef.
devamını gör...
38.
sizde tıpkı yakın bir dostunuz, arkadaşınız, hatta ailenizden birinin kaybı etkisi yaratabilecek bir durum. (hayvandostu yakınlarımdan biliyorum. yaşadık. haklılardı da..)
devamını gör...
39.
40.
hayvan sonucta, pek takmam
devamını gör...