fotoğrafa resim diyen insan

yav bir satır atlayın satır, gözüm öldü.

resim sanatı terminolojisinde;
painting "yağlı boya"; water color "sulu boya"; gravür "etching"; desen "drawing"; taş baskı"litography" olarak geçer.

meslek erbabı fotoğrafa "resim" demez. fotoğraf yerine "resim" denmesini doğru bulmaz.

katli vaciptir. giyotinle idam edilmelidir. tartışmaya kapalıdır!

eski zamanlarda* fotoğraf ile resim bambaşka anlamlara geliyordu sanki... duvarda, masamızda, cüzdanımızda* da sevdiklerimizin resimleri* olurdu. o resimlerin sanki bambaşka bir önemi vardı. yoksa güllü ablamız şarkısında "masamda fotoğrafın var kaldırmıyorum" dese, o duygu yükünü bize bu kadar güzel aktaramazdı diye düşünüyorum. dil sürekli değişkendir gençler. "o kelimeyi kullanmayın, bunu kullanın" gibi şeylere fazla takılmamanızı ve bulunulan yere, zamana, kişiye, duruma göre kullanılan kelimeleri değerlendirmenizi öneririm. *

(bkz: tdk fetişlerine tdk’da fotoğrafa resim denmesi şoku..)

diziye de film der.

böyle şeyler çok. dizi ile filmi hep karıştıran da var.

ne diyem mahmut mu diyem. diye tepki gösteresim geldi.



türkçe bile olmayan bir kelime üzerinden kimi ne için küçümser bu sözü söyleyen.

bu benim.
yirmi yıl öncesine kadar, daha internet yokken ya da emekliyorken fotoğraf değil resimdi. vesikalık resim çektirirdik. olay yerinin resmi çekilirdi. çocukluk resmi denirdi.
sonra bu 20 yılda, içimize duhul eden amerikan tarağı nihayete ermiş ve boşaltım yapmış olacak ki birden herşey fotoğraf oldu.
ne resim ne fotoğraf türkçe değil. türkçe bu kavramları özgün olarak barındıracak kadar olgun bir dil değil. biz uzun yıllar resim demişiz. şimdi de resim dememizde bir sıkıntı yok.
(not. fotoğrafla resim arasındaki nüansın önemli olduğu yerler hariç)

profesyonel bir fotoğrafçı olarak bazen bende derim. hatta "kare" tanımınıda çok kullanırım. o kadarda takılmamak lazım. elin adamı picture deyince, shoot deyince oluyorda, biz resim deyince mi çok garip kaçıyor?

teknik olarak bir hata işlemeyen kişidir zira tdk'ye göre resim sözcüğünün anlamlarından biri fotoğraftır.

bu, tıpkı şarkıcı yerine vokalist diyenler gibidir; vokalist kelimesinin de ikinci anlamı şarkı söyleyen kimse'dir. ama bu, genelde rock ve metal şarkıcıları için ve genelde belirli bir yaşın altında olanlarca kullanılır ve doğru anlaşılır. sadece türk müziği dinleyen bir teyzeye, amcaya falan "vokalist" derseniz, arkadaki vokal yapan "silik" şarkıcı destekçileri olarak anlarlar genelde. ben mesela metal vokalistiydim. yani söylediğim metal gruplarında şarkıcıydım. teyzemlere falan "vokalistim" deyince dediğim gibi anlıyorlardı. ben de bir zaman sonra "şarkıcıyım" demeye başladım.

cem karaca mesela. nolmuş yani?

ben. resimdir zaten.

ben. cunku gercekci resimdir fotograf. evet.

ne diyelim?

dün gece fotoğrafını öptümmm dee yattımmm..

bazı şeyleri ellemesek mi ne..

foton grafiğini, boyama resimle bir tuttuğundan hiç haberi yoktur.

cahil insandır. böylelerini yazar da yapmamalı.

hep cengiz kurtoğlu yüzünden.

ne zaman, duvardaki resminle dedi, tdk orada bitti. net.

tıraş olurken perde der.

size neki krallar. ne istesem derim. sanane. sen laikcisin ben bise diyomuyum. evet.