61.
aslında bir burjuva devrimidir 1789 devrimi. sonrasında yapılan toplumsal reformların cogu bu sınıfı korumak için yapılmış ve hatta sonrasında gelen komünist - sosyalist hareketlere sebep olmuştur.
devrimden hemen sonra yapılan 91 anayasası'nda tek bir kutsal hak vardır, "mülkiyet hakkı"! ne emek, ne eşitlik, ne de ifade özgürlüğü bu denli tutkuyla savunulmuştur. kalabalık halk kitlelerinin en doğal ihtiyaçları gözardı edilmiş, her şey, şehirli burjuvaların mutluluğu ve servetlerinin güvenliği için seferber edilmiştir.
fransız devrimi'nin kendisinden sonra gelen birçok olayı tetiklediği doğrudur. fakat bu onu iyi bir girişim yapmaya asla yetmez. sadece, insan haklarının toplumsal kabul görmesinde bir basamak olarak kabul edilebilir. ezilmiş halk kitlelerinin, burjuvayı örnek alıp "onlar gibi, biz de haklarımızı savunalım" demesine sebep olmuştur en fazla.
devrimden hemen sonra yapılan 91 anayasası'nda tek bir kutsal hak vardır, "mülkiyet hakkı"! ne emek, ne eşitlik, ne de ifade özgürlüğü bu denli tutkuyla savunulmuştur. kalabalık halk kitlelerinin en doğal ihtiyaçları gözardı edilmiş, her şey, şehirli burjuvaların mutluluğu ve servetlerinin güvenliği için seferber edilmiştir.
fransız devrimi'nin kendisinden sonra gelen birçok olayı tetiklediği doğrudur. fakat bu onu iyi bir girişim yapmaya asla yetmez. sadece, insan haklarının toplumsal kabul görmesinde bir basamak olarak kabul edilebilir. ezilmiş halk kitlelerinin, burjuvayı örnek alıp "onlar gibi, biz de haklarımızı savunalım" demesine sebep olmuştur en fazla.
devamını gör...
62.
yakın çağ'ın başlangıcı olarak kabul edilir. hakkında pek çok kitap yazılmış, tiyatro oyunu oynanmış, film çekilmiş şiirler, besteler yazılmıştır. en kanlı ihtilallerden biridir, giyotin hiç durmadan mesai yapmıştır. fakirleştirilmiş halk öyle kinlenmiştir ki zengin ve yüksek kesime, iki şehrin hikayesi kitabında charles dickens şöyle aktarmıştır durumu;
"başkent'te on devrim mahkemesi, ülkenin dört bir ya-nında da kırk ya da elli komite, yaşam ya da
özgürlüğe kas-teden kuşkulular yasası gereğince işini sürdürüyordu. iyiler ve suçsuzlar, kötülerin ve
suçluların eline teslim edilebiliyor-du. hapishaneler adalet önüne çıkarılacakları günü bekle-yenlerle
doluydu. artık yerleşik ve doğal düzen buydu. bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş
gibi gelmeye başladı. hele hele keskin dilli bir “bayan giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. saçınızın ağarmasını engelli-yordu. cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. kim bayan giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! insan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. haç'tan daha çok önem taşıyordu. göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. haç'ı yadsıyanlar giyotin'e diz kırıyorlardı."
evet giyotin bol bol mesai yapmış, kurunun yanında yaşı da yakmış, dickens'ın da bahsettiği gibi giyotine haç kırdırma gibi adetler baş göstermiştir.
günümüz ulus devletlerinin de temeli atılmıştır.
"başkent'te on devrim mahkemesi, ülkenin dört bir ya-nında da kırk ya da elli komite, yaşam ya da
özgürlüğe kas-teden kuşkulular yasası gereğince işini sürdürüyordu. iyiler ve suçsuzlar, kötülerin ve
suçluların eline teslim edilebiliyor-du. hapishaneler adalet önüne çıkarılacakları günü bekle-yenlerle
doluydu. artık yerleşik ve doğal düzen buydu. bir-kaç hafta geçmemişti ki yüzyıllardan beri böyleymiş
gibi gelmeye başladı. hele hele keskin dilli bir “bayan giyotin” vardı ki, zamanın başlangıcından beri buradaydı sanki. giyotin konusunda bir sürü şaka yapılıyordu. baş ağrılarınızı kökünden iyi ediyordu. saçınızın ağarmasını engelli-yordu. cildinize olağanüstü bir pembelik veriyordu. sinek kaydı traş eden ulusal usturaydı. kim bayan giyotin'i öpe-cek olsa, ufak bir pencereden bakıp, sepete hapşırıveriyordu! insan soyunun yeniden dirilişinin simgesiydi. haç'tan daha çok önem taşıyordu. göğüslerden haçlar çıkarılmış, yerlerine küçük giyotinler takılmıştı. haç'ı yadsıyanlar giyotin'e diz kırıyorlardı."
evet giyotin bol bol mesai yapmış, kurunun yanında yaşı da yakmış, dickens'ın da bahsettiği gibi giyotine haç kırdırma gibi adetler baş göstermiştir.
günümüz ulus devletlerinin de temeli atılmıştır.
devamını gör...
63.
e bu başlık altında kopyala yapıştır yapanlar neden daha çok beğeni alıyor anlamadım. kendi fikrini beyan edenler mod falan mı olmalıydı saygı duyulması için ?
saçmalık. aynen.. yaz : fransız ihtilali.
"fransız devrimi veya fransız ihtilâli, fransa'daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ve katolik kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. milliyetçilik akımını ve yakınçağ'ı başlatmasıyla avrupa ve dünya tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur.
konumu: paris, fransa
tarih: 5 may 1789 – 9 kas 1799"
saçmalık. aynen.. yaz : fransız ihtilali.
"fransız devrimi veya fransız ihtilâli, fransa'daki mutlak monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulması ve katolik kilisesi'nin ciddi reformlara gitmeye zorlanmasıdır. milliyetçilik akımını ve yakınçağ'ı başlatmasıyla avrupa ve dünya tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur.
konumu: paris, fransa
tarih: 5 may 1789 – 9 kas 1799"
devamını gör...
64.
osmanlının çöküşüne sebebiyet veren olaylar listesinde ilk 3 de yer alan ve aslında çok da matah olmayan tarihi bir olay.
devamını gör...
65.
fransa'ya demokrasinin tepeden değil tabandan geldiğinin en büyük göstergesi olaydır. o gün monarşiye isyan eden fransızların torunları bugün ise en ufak sorunda haklarını almak için mücadeleden vazgeçmiyor. çünkü fransızlar torunlarına balık vermedi, balık tutmayı öğretti.
devamını gör...
66.
aydınlanmanın etkisiyle mutlak monarşi rejimlerinin ortadan kaldırılmak istenmesinin bir sonucudur hatta fiziksel şeklidir de diyebiliriz.
devamını gör...
67.
sanıldığı gibi bir yıl değil tam 10 yıl sürmüştür.
devamını gör...
68.
ilhan selçuk'un altmış yıllık yazarlık hayatında döne döne ekmeğini yediği burjuva devrimi.
devamını gör...
69.
dünya siyaset felsefesinin temeli, hatta tamamının üzerine döndüğü diyebileceğimiz insanlık tarihinin yüz akıdır. şimdilerde kimilerince sözüm ona birilerini eleştirmek için hakaretvari bir yafta olarak kullanılan jakobenlerin itici güç oldukları kitle hareketidir. öyle ki bu adamların, kurallarını ve sistemini kendi kurdukları mahkemelerce yargılanıp giyotinle idam edilmişliği bile vardır. bu da oluşturmak istedikleri objektif yargı gücünün, subjektif olarak kendilerine karşı kullanılmasındandır. bugün üzerinde tepinilen dünya üzerindeki birçok insanın yararlandığı temel hak ve hürriyetler, insan hakları gibi birçok kavram yine bu insanlarca ödenen ağır bedeller sayesinde ortaya çıkmıştır. fransız devrimi kendine özgü yapısı ve iç dinamikleriyle doğru okunması gereken, kavranması güç ve karmaşık bir süreçtir.
devamını gör...
70.
kraldan çok kraliçe hafızalara yer etmiştir.
devamını gör...
71.
boru değil kralın kafasını halka açık giyotinleyen devrimdir. aydınlanma çağının hem sebebi hem sonucudur. radikal bir olaydır. o kadar radikaldir ki jacques danton, maximilien robespierre gibi önderlerini idam ettirmiştir. jean paul marat ise suikaste uğramıştır. terör dönemi la terreur pour sauver la république (cumhuriyeti kurtarmak için terör) şeklinde tanımlamış nitekim bunun neticesinde concorde medyanında giyotinler yağlana yağlana eskimiştir.
devamını gör...
72.
gavroche ve ölümünü getirir akla
devamını gör...
73.
nerede bir fransız orada fransa.. sözünün ilke kabul edildiği, fransız halkının, kiliseyi papası kralını alayını bütün haşereyi giyotinle uçurdukları ihtilal..
aynı resti atatürk önderliğinde bizde yaptık ulus bilincini kazandık ama zamanla bu topraklara sirayet etmiş leş arap kültürü yine kabus gibi çöktü..
aynı resti atatürk önderliğinde bizde yaptık ulus bilincini kazandık ama zamanla bu topraklara sirayet etmiş leş arap kültürü yine kabus gibi çöktü..
devamını gör...
74.
1789 yılında gerçekleşmiş olsa da; temeli yaklaşık 200 yıl önce atılmış bir devrimdir.
fransız devrimi, sermaye, din ve siyasetten meydana gelmiş üç boyutlu bir devrimdir.
sermaye boyutu;
feodal azınlığa karşı, fakir çoğunluğun mücadele boyutudur. mücadeleyi fakir çoğunluk vermiş olsa da; ne yazık ki, güç feodal azınlıktan, burjuva azınlığının eline geçmiştir. eskiden güç, ağa ve toprak sahiplerinin elinde iken, yeni düzende bakkal ve şirketler söz sahibi olmuştur.
din boyutu;
katolik kilisesi ile protestan çoğunluk arasındaki mücadele boyutudur. bu mücadele teokrasi düzenini yıkmıştır. ancak protestan hareket; papayı mahkum etmek yerine, isa'yı mahkum etmiştir. marksizm ve türevi düşünce ekollerinin, din haline gelmesi bu mücadelenin sonucudur.
siyaset boyutu;
monarşik düzen ile demokratik düzeni isteyenler arasında gerçekleşen mücadeledir. bu mücadelede kazanan demokratik düzeni isteyenler olmuştur.
esas mesele şudur;
demokratik düzenin işlevsel olabilmesi için, halkın düzen hakkında bilinç sahibi olması gerekir. monarşik düzene karşı olmak, demokratik düzenin gelmesi için yeterli değildir. demokratik düzenin işlevsel olması için halkın belirli bir bilince ve sağduyuya sahip olması gerekir.
fransız devriminin günümüze yansıması ise; avrupa devletlerinin, avrupa dışındaki bütün devletleri sömürmesi ile sonuçlanmıştır. afrika kıtasının kapital düzene kurban edilmesi, ortadoğu devletlerinin yeraltı zenginliklerinin sömürülmesi, asya devletlerinin 1970 li yıllara kadar avrupa devletleri tarafından sömürülmesi fransız ihtilalinin sonuçlarındandır.
fransız devrimi, sermaye, din ve siyasetten meydana gelmiş üç boyutlu bir devrimdir.
sermaye boyutu;
feodal azınlığa karşı, fakir çoğunluğun mücadele boyutudur. mücadeleyi fakir çoğunluk vermiş olsa da; ne yazık ki, güç feodal azınlıktan, burjuva azınlığının eline geçmiştir. eskiden güç, ağa ve toprak sahiplerinin elinde iken, yeni düzende bakkal ve şirketler söz sahibi olmuştur.
din boyutu;
katolik kilisesi ile protestan çoğunluk arasındaki mücadele boyutudur. bu mücadele teokrasi düzenini yıkmıştır. ancak protestan hareket; papayı mahkum etmek yerine, isa'yı mahkum etmiştir. marksizm ve türevi düşünce ekollerinin, din haline gelmesi bu mücadelenin sonucudur.
siyaset boyutu;
monarşik düzen ile demokratik düzeni isteyenler arasında gerçekleşen mücadeledir. bu mücadelede kazanan demokratik düzeni isteyenler olmuştur.
esas mesele şudur;
demokratik düzenin işlevsel olabilmesi için, halkın düzen hakkında bilinç sahibi olması gerekir. monarşik düzene karşı olmak, demokratik düzenin gelmesi için yeterli değildir. demokratik düzenin işlevsel olması için halkın belirli bir bilince ve sağduyuya sahip olması gerekir.
fransız devriminin günümüze yansıması ise; avrupa devletlerinin, avrupa dışındaki bütün devletleri sömürmesi ile sonuçlanmıştır. afrika kıtasının kapital düzene kurban edilmesi, ortadoğu devletlerinin yeraltı zenginliklerinin sömürülmesi, asya devletlerinin 1970 li yıllara kadar avrupa devletleri tarafından sömürülmesi fransız ihtilalinin sonuçlarındandır.
devamını gör...
75.
(bkz: overrated)
devamını gör...
76.
destandır. aristokrasinin ve kilisenin egemenliğine karşı kazanılmış bir destan.özgürlük, eşitlik, kardeşliksloganı ile yola çıkan emekçi kitleler devrimi gerçekleştirmiştir.
her saltanatın bir sonu vardır.
kodamanlar, haydutlar, hırsızlar, çabuk olun
koşun, gelin, ziyafet sofrasına kurulun,
koşun herkese yer var!
yiyin efendiler, ömür geçer çabucak;
bu saf, alık, avanak, bu el koyduğunuz halk,
sizindir kodamanlar!
kurutun kaynakları, hazineyi boşaltın,
yasalar sizden yana, yiyin, yalayıp yutun,
tam zamanıdır şimdi!
kalmasın tek metelik, çalın, gülün, oynayın
köylüyü, emekçiyi bitine kadar soyun
ve bulun neşenizi!
çalın gülün oynayın…
victor hugo
her saltanatın bir sonu vardır.
kodamanlar, haydutlar, hırsızlar, çabuk olun
koşun, gelin, ziyafet sofrasına kurulun,
koşun herkese yer var!
yiyin efendiler, ömür geçer çabucak;
bu saf, alık, avanak, bu el koyduğunuz halk,
sizindir kodamanlar!
kurutun kaynakları, hazineyi boşaltın,
yasalar sizden yana, yiyin, yalayıp yutun,
tam zamanıdır şimdi!
kalmasın tek metelik, çalın, gülün, oynayın
köylüyü, emekçiyi bitine kadar soyun
ve bulun neşenizi!
çalın gülün oynayın…
victor hugo
devamını gör...
77.
farklı ülkelerde ,büyük kitleleri etkilemiştir.
devamını gör...
78.
zincirleme reaksiyon olarak arka plandaki asıl sebep:
reform sonrası protestan ülkeler papalığa gönderdikleri her türlü paranın yükünden kurtulup kendi ülkelerinde kullanmaya başlarlar. fransa eski şekilde devam eder. daimi fransa dışına çıkan bir para/altındır. giderek ekonomiyi etkiler... aziz bartelomeous gününde protestan katliamı yapılınca özellikle sınır köylerde yaşayan çiftçi protestanlar hollanda gibi ülkelere kaçar. hatta o kadar etkisi olur ki o ünlü "ekmek bulamıyorlarsa" lafının kökeni budur. zaten aydınlanmanın da etkisi varken en alt tabaka da bu duruma düşünce olan olur işte. gerisi herkesin bildiği şekilde.
reform sonrası protestan ülkeler papalığa gönderdikleri her türlü paranın yükünden kurtulup kendi ülkelerinde kullanmaya başlarlar. fransa eski şekilde devam eder. daimi fransa dışına çıkan bir para/altındır. giderek ekonomiyi etkiler... aziz bartelomeous gününde protestan katliamı yapılınca özellikle sınır köylerde yaşayan çiftçi protestanlar hollanda gibi ülkelere kaçar. hatta o kadar etkisi olur ki o ünlü "ekmek bulamıyorlarsa" lafının kökeni budur. zaten aydınlanmanın da etkisi varken en alt tabaka da bu duruma düşünce olan olur işte. gerisi herkesin bildiği şekilde.
devamını gör...
79.
"fransız devriminin tek başarısı napoleon'dur."
nietzsche demiş. hangisi fransa'ya, hatta avrupaya daha fazla katkı sağladı diye düşünürsek haklıdir.
nietzsche demiş. hangisi fransa'ya, hatta avrupaya daha fazla katkı sağladı diye düşünürsek haklıdir.
devamını gör...
80.
#2290399
kesinlikle oldukça yanlış bir cümle bu. ben böyle bir cümle hiç duymadım, velev ki doğru olsa bile tamamen yanlış bir cümle. fransız ihtilali, ondan sonraki ihtilallerin ve devrimlerin ana kaynağı olmuştur. 1830 ve 48 ihtilalleri buna bir örnektir. avrupa'nın kaderini değiştiren böylesi bir olaya bu bakış açısıyla yaklaşmak doğru değil...
kesinlikle oldukça yanlış bir cümle bu. ben böyle bir cümle hiç duymadım, velev ki doğru olsa bile tamamen yanlış bir cümle. fransız ihtilali, ondan sonraki ihtilallerin ve devrimlerin ana kaynağı olmuştur. 1830 ve 48 ihtilalleri buna bir örnektir. avrupa'nın kaderini değiştiren böylesi bir olaya bu bakış açısıyla yaklaşmak doğru değil...
devamını gör...