221.
antartika değil antarktika imiş.
devamını gör...
222.
223.
kendini dünyalar kadar değerli sananlara kısa bir not : dünya beş para etmiyor... necip fazıl
devamını gör...
224.
kediler, ağlayan bebek
sesini taklit ederler,
insanlara vicdan yaptırmak için.
hehehe şerefsiz kediler.
sesini taklit ederler,
insanlara vicdan yaptırmak için.
hehehe şerefsiz kediler.
devamını gör...
225.
denizatı bir balıktır.
devamını gör...
226.
gece uyurken irkilmek uykunun en derin yerindeyken kalp atışının çok düşmesi sonucu beynin bedene göndermiş olduğu bir uyarı, tepkidir. eğer cevap olarak o sıçrama, irkilme anı gerçekleşmez ise beyin bedenin öldüğünü düşünüp kendini sonsuz kapatacaktır.
devamını gör...
227.
geceye bilgi içeren bir tanım gir.
kertenkelelerin kuyruğu koltuğunda yerine yenisi çıkar.
kertenkelelerin kuyruğu koltuğunda yerine yenisi çıkar.
devamını gör...
228.
buraya bırakılan bilgileri başlık olarak da açabilirsiniz ve daha iyi olur bence.
devamını gör...
229.
kalp figürüyle ilgili bir bilgi paylaşmış arkadaşımız ondan esinlenerek kendim bildiğim halini paylaşmak istedim. sıklıkla kullanılan kalp figürünün bizim gerçek anatomik kalbimizle ilgisi şöyle var aslında. insan vücudundaki kalp ters armut şeklindedir. iki tane armutu ters haliyle yanyana getirdiğiniz de bildiğimiz kalp figürüne dönüşür. birbirine sarılan iki insanın kalpleri yanyana gelir ve kalp figürünü oluşturur. bu bilgi bana çok romantik gelmişti anlamlı ve sevgi dolu.
devamını gör...
230.
tüm doğal sayıların toplamı -1/12'dir. ama neye göre?
devamını gör...
231.
bazı kesimlerde çok küçük farklılıklar olsa da neredeyse her yerde anlaşılabilecek türk işaret dili alfabesi. belki bir gün lazım olur, buraya bırakayım.

devamını gör...
232.
insan dna’sı %50 oranında muz dna’sı ile aynıdır.
devamını gör...
233.
kazağınızı ya da tişörtünüzü ters giymemek için, içindeki etiketi kontrol edin. hep soldadır.
bir kişiye düz giydirsem kâr'dır.
bir kişiye düz giydirsem kâr'dır.
devamını gör...
234.
hayatta sorgulanamayacak olan hiçbir şey yoktur. düşün ve sorgula.
devamını gör...
235.
birçok ülkede mustafa kemal atatürk'ün isminin verildiği bulvar ve caddeler bulunur.
hollanda’nın rotterdam şehrinde “atatürkstraat”

belçika’nın vise kenti cheratte kasabası

hindistan’ın başkenti yeni delhi'de işlek bir cadde

kaynak
hollanda’nın rotterdam şehrinde “atatürkstraat”

belçika’nın vise kenti cheratte kasabası

hindistan’ın başkenti yeni delhi'de işlek bir cadde

kaynak
devamını gör...
236.
yuvarlak kesimli kurşun kalemlere kıyasla daha ucuz ve daha kısa sürede üretildiği için kurşun kalemler genelde altıgen kesimlidir. sekiz yuvarlak kesimli kalem çıkan ahşaptan dokuz altıgen kesimli kalem çıkartılır. ayrıca düz yüzeylerden yuvarlanıp düşmemesi için de altıgen kesimli kalemler tercih edilir.
devamını gör...
237.
hiç bir kağıt 7 defadan hazla katkanmaz bilgisi yanlıştır. yeterince büyür bir kağıt üretebilirseniz, bu da kopya kağıdı inceliğinde (örneğin modelistlerin kalıp çıkarmakta kullandıkları kağıtlar) değil yedi, on defa bile katlanabilir
devamını gör...
238.
georges perec adlı çılgın bir yazar, fransızcanın en çok kullanılan sesli harfi olan "e"yi kullanmadan bir roman yazdı. yaklaşık 300 sayfalık bir kitap bu ve içinde hiç "e" harfi yok. peki niye böyle bir şey yaptı? yahudi kökenli olan perec, 2. dünya savaşında anne-babasını kaybetmiş. yazar, alfabede bulunan, bazısı çok bazısı az kullanılsa da dilin ahengi için gerekli olan tüm harflerden birini yok sayıp romanını yazarak yahudi katliamını protesto etmek istemiş.
devamını gör...
239.
unutmak un ufak etmekten geliyormuş. birini unutmak için önce onu içinden zerrelere böleceksin, acıyacak ama sonra rüzgar götürecek ve bitecek.
devamını gör...
240.
bugün sizlere ön raffaelloculuk akımını kısaca anlatmak istiyorum ama önce...
yazıma başlamadan önce, sizlere iki resim göstereceğim.

john everett millais'in ophelia'sı

john william waterhouse'un shallot leydisi
bu iki güzel resmi birçok yerde gördünüz değil mi? hatta birçoğunuz bu resimler sonrası john everett millais'i john william waterhouse'u araştırıp yaptığı resimleri hayranlıkla izledi...
işte, ön raffaelloculuk birçoğumuzun aşina olduğu, hayranlık duyduğu ama hakkında pek bilgi sahibi olmadığı bir resim akımı.
nedir bu ön raffaelloculuk, kimlerdir bu ön raffaellocular önce bundan bahsedelim.
ön raffaelloculuk veyahut özgün adıyla pre-raphaelita art, cennet vatan ingiltere'de, 1848 yılında ortaya çıkan sanat ve edebiyat akımıdır. bu sanat akımının isminin pre-raphalite art olma sebebi ise, raffaello öncesi sanatın daha saf, daha bilgelik ve donanım gerektirdiği düşündükleri için, o saf ve bilge sanatı geri getirmeyi amaçladıklarından dolayı pre-raphaelite art, yani ön raffaelloculuk olarak kararlaştırılmıştı.
gelelim en güzel ve en önemli kısma, kimdi bu ön raffaellocular?
bu akımın çekirdek kadrosu, ingiltere'nin kraliyet akademisinin belki de en donanımlı öğrencileri içerisinde yer alan william holman hunt, john everett millais ve dante gabriel rossetti'dir.

rosetti'nin leydi lilith'i.

william holman hunt'ın dünyanın ışığı.

john everett millais'in mariana'sı.
daha sonraları, james collinson, william michael rossetti, frederic george stephens ve bir heykeltıraş olan thomas woolner'ın da katılması ile, yedi kişilik ön raffaellocu kardeşler tamamlanmış oldu.
bu ön raffaellocuların tablolarında nelerden esinlendikleri, neleri resmettikleri ve o resimlerde neler anlatmak istediklerinden de kısaca bahsedelim madem.
başlarda kutsal kitaplardaki metinleri resmediyor ve bunu olabildikçe saf bir biçimde tuvale aktarmayı deniyorlardı. ama daha sonraları, arkeolojik kazılar neticesinde gerek antik yunan-roma, gerek orta çağ efsanelerine de bir şekilde bulaşmış oldular ve bu kısım, ilk başta aktarmayı denedikleri kutsal kitaplardaki metinlerden birkaç tık daha öne geçti.
antik yunan ve roma efsanelerinden, kral arthur efsanesine... orta çağ'ın epik şiirlerine ve hatta shakespeare'ın eserlerine kadar birçok şeyi resmettiler.


bunları resmederken ise, simgecilik üzerine kurulu üsluplarını hem daha da süslediler, hem de daha çarpıcı renkler ile bizlere aktardılar.
bu akıma kesin olarak bağlı diyemeyeceğimiz ama eserlerine belirgin bir biçimde ön raffaelloculuk sezilen sanatçılardan da birkaç örnek vermek isterim.
yazının en başında örneğini verdiğim sevgili john william waterhouse

frederic leighton


sophie gengembre anderson
charles william mitchell

ve son olarak girdiyi dante gabriel rosetti'nin bu akımı sürdürmüş şiirlerinden biri ile noktalıyorum.
"the ark of the lord of hosts
whose name is called by the name of him
who dwelleth between the cherubim.
o thou that in no house dost dwell,
but walk'st in tent and tabernacle.
for god of all strokes will have one
ın every battle that is done.
lancelot lay beside the well:
(god's graal is good)
10 oh my soul is sad to tell
the weary quest and the bitter quell;
for he was the lord of lordlihood,
and sleep on his eyelids fell.
lancelot lay before the shrine;
(the apple tree's in the wood)
there was set christ's very sign,
the bread unknown and the unknown wine
that the soul's life for a livelihood
craves from his wheat and vine."
yazıma başlamadan önce, sizlere iki resim göstereceğim.

john everett millais'in ophelia'sı

john william waterhouse'un shallot leydisi
bu iki güzel resmi birçok yerde gördünüz değil mi? hatta birçoğunuz bu resimler sonrası john everett millais'i john william waterhouse'u araştırıp yaptığı resimleri hayranlıkla izledi...
işte, ön raffaelloculuk birçoğumuzun aşina olduğu, hayranlık duyduğu ama hakkında pek bilgi sahibi olmadığı bir resim akımı.
nedir bu ön raffaelloculuk, kimlerdir bu ön raffaellocular önce bundan bahsedelim.
ön raffaelloculuk veyahut özgün adıyla pre-raphaelita art, cennet vatan ingiltere'de, 1848 yılında ortaya çıkan sanat ve edebiyat akımıdır. bu sanat akımının isminin pre-raphalite art olma sebebi ise, raffaello öncesi sanatın daha saf, daha bilgelik ve donanım gerektirdiği düşündükleri için, o saf ve bilge sanatı geri getirmeyi amaçladıklarından dolayı pre-raphaelite art, yani ön raffaelloculuk olarak kararlaştırılmıştı.
gelelim en güzel ve en önemli kısma, kimdi bu ön raffaellocular?
bu akımın çekirdek kadrosu, ingiltere'nin kraliyet akademisinin belki de en donanımlı öğrencileri içerisinde yer alan william holman hunt, john everett millais ve dante gabriel rossetti'dir.

rosetti'nin leydi lilith'i.

william holman hunt'ın dünyanın ışığı.

john everett millais'in mariana'sı.
daha sonraları, james collinson, william michael rossetti, frederic george stephens ve bir heykeltıraş olan thomas woolner'ın da katılması ile, yedi kişilik ön raffaellocu kardeşler tamamlanmış oldu.
bu ön raffaellocuların tablolarında nelerden esinlendikleri, neleri resmettikleri ve o resimlerde neler anlatmak istediklerinden de kısaca bahsedelim madem.
başlarda kutsal kitaplardaki metinleri resmediyor ve bunu olabildikçe saf bir biçimde tuvale aktarmayı deniyorlardı. ama daha sonraları, arkeolojik kazılar neticesinde gerek antik yunan-roma, gerek orta çağ efsanelerine de bir şekilde bulaşmış oldular ve bu kısım, ilk başta aktarmayı denedikleri kutsal kitaplardaki metinlerden birkaç tık daha öne geçti.
antik yunan ve roma efsanelerinden, kral arthur efsanesine... orta çağ'ın epik şiirlerine ve hatta shakespeare'ın eserlerine kadar birçok şeyi resmettiler.


bunları resmederken ise, simgecilik üzerine kurulu üsluplarını hem daha da süslediler, hem de daha çarpıcı renkler ile bizlere aktardılar.
bu akıma kesin olarak bağlı diyemeyeceğimiz ama eserlerine belirgin bir biçimde ön raffaelloculuk sezilen sanatçılardan da birkaç örnek vermek isterim.
yazının en başında örneğini verdiğim sevgili john william waterhouse

frederic leighton


sophie gengembre anderson
charles william mitchell

ve son olarak girdiyi dante gabriel rosetti'nin bu akımı sürdürmüş şiirlerinden biri ile noktalıyorum.
"the ark of the lord of hosts
whose name is called by the name of him
who dwelleth between the cherubim.
o thou that in no house dost dwell,
but walk'st in tent and tabernacle.
for god of all strokes will have one
ın every battle that is done.
lancelot lay beside the well:
(god's graal is good)
10 oh my soul is sad to tell
the weary quest and the bitter quell;
for he was the lord of lordlihood,
and sleep on his eyelids fell.
lancelot lay before the shrine;
(the apple tree's in the wood)
there was set christ's very sign,
the bread unknown and the unknown wine
that the soul's life for a livelihood
craves from his wheat and vine."
devamını gör...