321.
türk edebiyatının sembolizm ve parnasizm akımlarının öncülerinden biri olan ahmet haşim, kendisini çirkin bulduğundan dolayı -sebebinin küçük yaşta annesini kaybetmesi olduğu söylenir-genellikle sabahları evden çıkmaz, akşamları çıkarmış. bu nedenle kendisi türk edebiyatında '' akşam şairi" olarak anılmaktadır. şiirlerinde genellikle anlam kapalılığına, musikiye önem verir, öyle ki "anlamak için şiiri deşmek, bülbülü eti için öldürmek gibidir''-bu sözden pek emin değilim doğrusunu araştırabilirsiniz-der. fecri ati topluluğuna katılmış, topluluk dağılınca da servetifünun a katılmıştır ve dergilerde yazılar yazmıştır. edebiyat kimliği ve ıyi bir şair olmasının yanı sıra 1914-1918 yıllar arasında çanakkale savaşında askerlik, bankalarda ve devlet dairelerinde memurluk, çevirmenlik yapmuştır. ahmet haşim küçükken sadece arapça bildiği için okulda epey bir zorlansa bile ilerki yaşların da fransızca öğretmenliği yapmıştır - bildiğim kadarıyla daha birçok alanda öğretmenlik yapmış-
*kopyala yapıştır yapmadım, linçlemeyin lütfen. yanlış bilgi verdiysem de affola.
devamını gör...
322.
geceye değil ama yazarlara bırakayım.

arabanızı saatte 95 km hızla göğe doğru sürebilseydiniz, uzaya ulaşmanız yaklaşık 1 saat alırdı.
devamını gör...
323.
insan beyni 1 saniye içerisinde 11 milyon bitlik bilgiyi alabilir. fakat bunun yalnızca 40 ya da 50 bitlik kısmını bilinçli bir şekilde algılayıp işleyebilir.
devamını gör...
324.
bilinenin aksine, geç saatte yemek yemek şişmanlatmaz.
devamını gör...
325.
kur'ân'ın otuzuncu cüzü diğer cüzler gibi 20 değil, 24 sayfadır.
devamını gör...
326.
ünlü petrol firması shell, ticaret hayatına antika ve deniz kabukları satarak başlamış, petrol işine ise sonradan girmiştir. bu nedenle amblemi deniz kabuğudur ve ismi de ingilizcede kabuk anlamına gelir.
devamını gör...
327.
1939 erzincan depreminde erzincan hapishanesi de yıkılır ve mahkûmların bazıları ölürken geri kalanlar dışarıda kalır.

mahkûmların hiçbiri kaçmadığı gibi, savcının talimatıyla kurtarma çalışmalarına da katılırlar. birçok insanı enkaz altından çıkarır ve onlara yardımcı olurlar. izinli olarak kendi ailelerine de yardıma giderler. hatta ankara'dan mahkûmlar da erzincan'a yardıma gönderilir.

dönemin cumhuriyet gazetesinde çıkan bir haberden:

akşam karanlığı çöküyor. az ileride toplanarak sıraya dizilmiş adamlar gördük: erzincan hapishanesinden sağ çıkan mahkûmlar! hepsi açıktalar, sabahtan akşama kadar enkaz arasından insan kurtarmaya çalışıyorlar. bugünkü işlerini bitirerek, tam saatinde müddeiumuminin karşısında toplanmışlar.

birer birer sayıldı: tamam!

bir mahkûm:

– tamam tabii, dedi. böyle günde eksilen yalnız hapishaneden değil, millet hizmetinden kardeşine yardımdan, insanlıktan kaçmış olur. bu ise alçaklıkların en büyüğüdür ve katil de olsa, hiçbirimizin suçu böyle bir cinayetten daha ağır olamaz!”
alıntı linki
devamını gör...
328.
#1441391 buyurunuz efendim.
devamını gör...
329.
gerzek ve manyamak kelimelerini bulup türkçe'ye kazandıran kişi ayşen gruda'dır.
devamını gör...
330.
üzüm kelimesi eski türkçede "üz" yani "koparmak" anlamına gelir. bu nedenle birine "beni çok üzdün" dediğinizde aslında "dalımdan kopardın" gibi mecazi bir anlatım kullanmış olursunuz.
devamını gör...
331.
çaya sinek düştüğünde eğer tek kanadı batarsa diğer kanadını da batırmalısınız. bir kanadı zehirliyken diğer kanadı panzehir etkisi yaratmaktadır.
devamını gör...
332.
eğer dışarıda sis varsa 1 hafta içinde gelecek yağışlı havayı haber verir, eğer gökyüzü sirrüs bulutlarıyla kaplıysa 1-2 güne yağmur yağacağını haber verir.
devamını gör...
333.
normal ve tersten yazımı aynı olan sayılara polindrom sayı sözcüklere de polindrom sözcük denir.
devamını gör...
334.
kızıl saçlılar en az saça sahip insanlardır.
ortalama olarak:
- kızıllar: 90.000
- sarışınlar: 110.000
- esmerler: 140.000'dir
devamını gör...
335.
az önce okuduğum kitapta rastladım:


renk çalışmalarıyla ilgilenen bir doktor, "fevkalade hassas bir insan" diye nitelediği bir hastasının bir sosu, "mavi" tatmadan, yani mavi renk görme hissini yaşamadan yiyemediğinden bahsetmektedir.



renkleri yalnızca görme duyusuyla algıladığımızı düşünüyoruz ancak tat ve koku alma, dokunma da doğrudan olmasa da dolaylı yoldan etkileniyor. yazar, kitabın ilerleyen kısımlarında bunu; bir orkestrayı dinlerken o an çalmayan bir müzik aletinin de sesini duyduğumuz hissine kapılmamıza benzetiyor.
devamını gör...
336.

yunanistan'ın milli marşı, 158 dörtlükten oluşur. ülke'de tüm marşı ezbere bilen yoktur
devamını gör...
337.
türkler hem yerleşik hem de konar-göçerdir.
devamını gör...
338.
insan beyninin okuduğunu anlama hızı dakikada yaklaşık 600 kelime kadardır. ancak iç seslendirme veya mırıldanarak okuma yaptığımız için ortalama konuşma hızı olan 150- 180 civarına düşer bu hız. yani bur yerde kendi beynimizi yavaşlatıyoruz. kafamızın içinde bir makina var ama biz tam kapasite kullanmıyoruz onu.
devamını gör...
339.
dünyadaki canlılar arasında ölüm bilinci olan yani bir gün öleceğini bilen tek canlı insandır. bazı hayvanlar da ölümü anlayabilir ancak bir gün öleceklerini bilmezler.
devamını gör...
340.
bazı bireyleri yangın çıkarmaya sürükleyen saplantılı itkiye piromani denir. (bkz: pyromanie)
gerçek bir saplantının bütün özelliklerini taşıyan bu itki, bu tür yangın çıkarıcılar arasında bu nitelikteki ilk belirti değildir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir bilgi bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim