geleceğe gitmek vs geçmişe gitmek

her zaman geçmişe gitmek isterim 3 yıl bile öncesine gitsem yeterli aslında

cevabı geleceğe gitmek olan karşılaştırma.

evet geçmişe gidip eski hatalarını düzeltmek mümkün olabilir ama benim gibi kolay sıkılan, tezcanlı bir bünye için tekrar tekrar aynı sıkıcı günleri, aynı olayları, sıkıcı insanları bir daha deneyimlemek zulüm gibi gelir o moral bozukluğuyla hatalarımı düzelteceksem de düzeltmem zaten.

gelecek daha heyecan verici ve daha merak uyandırıcı olduğu için özellikle 20-30 yıl sonraki halimi görmeyi, 20-30 yıl sonraki dünyayı, başıma ne geldiğini, nerede olduğumu bilmek isterdim. büyük ihtimalle de bildikten sonra kendimi öldürürdüm çünkü yaşamanın bir anlamı kalmazdı. ne yaparsan yap varacağın yolun ne olduğunu görmek de kötü bir bakıma.

hmm yazarken şöyle bir fikrimi değiştirdim de sanırım en iyisi geçmişin pişmanlıklarıyla, geleceğin merakıyla şu andan haz alabilmek.

cevabımın her türlü geleceğe gitmek olacağı karşılaştırma.

zaten sonucunu bildiğimiz şeyleri görmektense kendi göremeyeceğim zamanlarda ne olduğunu görmek,bilmek isterim, bizim yaptıklarımızın sonucunu.

"anı yaşamak". ah bir keyfine varsanız hayatınız daha güzel olacak.

bunu düşündüğümde cevabı geçmişe gitmektir. sonrasında şöyle düşünürüm bugünüm de geleceğimin geçmişidir. bugünkü durumumdan memnun değilsem bunu gelecekte memnun olmak için düzeltebilirim.

(bkz: zaman tüneli)

2000lerin başına gitmek. sevginin, dostluğun gerçek olduğu sefil olsak da mutlu olabileceğimiz günlere.

böyle giderse gelecekte göreceğimiz şey terminatör filmlerinden hallice olacağı için 1930'lara gider kalan ömrümü huzur içinde geçirirdim.

geçmişe gitmeyi tercih ediyorum en azından ne ile karşılaşacagımı bılıyorum. suprizleri hiç sevemedim bu hayatta

dünyada herkese böyle bir şans verilse, ne enteresan olurdu değil mi her şey?
birini seçme şansın var, hemen şu an şimdi.
başka yok!
kimseye yok!
bugüne özel kampanya, tekrarı yok!

geleceğe mi gitmek istiyorsun?
git, merakını gider.
geçmişe gidip bir şeyleri düzeltmek mi istiyorsun?
git, düzelt.

çoğunluk, geçmişe akmak isteyecektir, eminim.
geçmişten tamamen ümidini kesen, yepyeni bir dünyanın peşinden koşanlar da, geleceğe gitmeyi tercih edeceklerdir.

geçmişe gidip geleceği değiştirmek.

geçmişte ve günümüzde çok kötü yerler de var, çok iyileri de. eminim gelecekte de iyi ve kötü konumlar, anlar olacak.

geçmişe gidersem, amerika’ya yol alan bir köle gemisinde yer almak, açlık, fırtına, sefaletten ölmeyen şanslı %50’ye dahil olup bir çiftlikte ömür boyu çalışmak da var, insanların barışçıl ve mutlu yaşadığı, dans edip, hindistan cevizi, muz ve balık yedikleri polinezya adaları’nda yaşamak da var.

benim derdim iyi yaşayacağım bir yere gitmek değil. ben bir perde halkasına bile baktığımda, insanlığın onu oluşturabilmek için geçtiği aşamaları düşünürken hayranlık hisseden birisiyim. geleceği çok merak ediyorum. insanoğlunun dil, alet kullanma, ateşi kullanmayla başlayan serüvenlerinin devamını merak ediyorum. insanoğlu büyük medeniyetler kurdu, yıktı, yeniden kurdu. dünyayı değiştirme gücüne sahip oldu. bundan sonra kirliliği önlemek, eşitliği sağlamak vb konularda birşeyler yapılacak mı, yoksa büyük bir çöküş mü yaşayacağız? insanlar akılcı bir şekilde sorunlarını çözebilecek mi? hırslarının kurbanı olduklarından büyük nüfus kayıpları mı yaşayacağız? gezegenimiz toparlanabilecek mi?

geleceği çok merak ediyorum. belki de bir sığınakta bulacağım kendimi ve güneşi görmeden öleceğim, ama zaten önünde sonunda ölmeyecek miyiz?

geçmişe gidip yaptığım hataları düzeltmek isterdim.

geleceğe gitmek isterdim. şans oyunları sonuçları olan dergiyi alıp dönmek. evet fikir hırsızlığı bu ama güzel fikir.

huff kim gidecek şimdi diye düşünerek yerimde kalırdım. bir günde ermedim çünkü ben hep uluydum.

gidilip hemen dönülecekse belli tarihler icin geçmiş olabilir ama yaşamak içinse tabiki geleceğe gitmek. geçmiş karanlık, barbar ve çok zorlu. ya soylusun ya köle, tıp yok kral olsan bi sinek ısırığı ile ölebiliyorsun, elektrik yok,buzdolabı yok ( bir ay yaşayın buzdolabı olmadan göreyim sizi), çakmak / kibrit yok, yasadığın yerde evinde akan su yok, işleyen bir kanun nizam yok, savaşlar günümüzden kat be kat vahşi ve çok, üstüne giyecek bir çul bulursan ne ala onunla ömür geçiriyorsun...
modern hayat iyidir.

kesinlikle geleceğe gitmek, geçmişi zaten biliyoruz ama gelecek sorular ve tahminlerle dolu ve geleceği hiç bilemeyecek olmak beni aşırı rahatsız ediyor. çünkü sonraki nesiller neler yaşadığımızı bilecek ama biz onların neler yaşadığını bilemeyeceğiz. belki de bizim en büyük sorunlarımız onlar için sorun olmaktan bile çıkmış olacak. biz onların konforunda hiç yaşayamayacağız, tıpkı atalarımızın bizim konforumuzda hiç yaşamadıkları gibi.

şöyle 1800ler amerikan iç savaşına, ya da roma-karfagen savaşları dönemine ve ya ikinci dünya savaşında bir nazi subayı olarak katılası geliyor insanın. ya da çok uçuk olmasın 80ler miamisi her kesin kendine bir disko açtığı, 1917 devrimi, ilk black sabbath konserine gitmek falan. dönüp geleceğe bakınca ne bk olduğu bilinmez bir yere asla kendimi ait hiss edemem. nasıl ki, 2 yıllık yurtdışında yaşama döneminde kendimi asla oraya ait hiss edememiştim. kötü, of çok kötü.

geçmişi zaten biliyoruz, ama değiştiremiyoruz.


geleceği hem bilmiyoruz, hemde daha merak ettiriyor.
ama şu da bir gerçek ki, geçmişe gidip bir olayı değiştirmek, geleceği değiştirmektir zaten.

ikisi de çok ilgi çekici 300 yıl öncesi mesela ya da 300 yıl sonrası. kararsız kaldım ama sadece birini seçecek olsam gelecek derim galiba.