güne sert bir alıntı bırak
başlık "zamansız kelebek" tarafından 25.02.2022 21:14 tarihinde açılmıştır.
41.
herkesten çok güldü belli ki acı çekiyor.
insan neyle yaşar? - tolstoy
insan neyle yaşar? - tolstoy
devamını gör...
42.
yüreği mayınlı biriyim ben
ne kavgam sizinkine benzer ne de sevdam.......
sen hiç kayboldun mu ezbere bildiğin sokaklarda?
ben yitirdim kendimi kendi içimde
kurduğum hayallerin yokluğuyla imtihan etti beni......
ne kavgam sizinkine benzer ne de sevdam.......
sen hiç kayboldun mu ezbere bildiğin sokaklarda?
ben yitirdim kendimi kendi içimde
kurduğum hayallerin yokluğuyla imtihan etti beni......
devamını gör...
43.
ve bir kadındaki içtenliği takdir edecek akla sahip çok az erkek vardır.
~lisa kleypas
~lisa kleypas
devamını gör...
44.
45.
bu yanlış hatırlamıyorsam bir viktorya dönemi dergisindendi. answers magazine olabilir. 1800'ler sonları veya hemen 1900'ler başlarından.
çevirisi: "birine güvenmememizin iki sebebi vardır: biri, onu tanımamamız; diğeri ise tanımamız."
(motamot çevirmedim. bana böyle tercüme etmek daha iyi göründü.)
çevirisi: "birine güvenmememizin iki sebebi vardır: biri, onu tanımamamız; diğeri ise tanımamız."
(motamot çevirmedim. bana böyle tercüme etmek daha iyi göründü.)
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/01/27/smufqauapljyewhu-t.jpg)
devamını gör...
46.
yatağımın karşısında bir pencere var odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
[[/oğuz atay]]
[[/oğuz atay]]
devamını gör...
47.
48.
az önce insanların neşesine neşe kattığım bir partiden geldim; dudaklarımdan nükteler döküldü, herkes güldü ve bana hayran kaldı -fakat ben ayrıldım- bu çizgi dünyanın yörüngesi kadar uzun olmalı ----------------- ve
kendimi vurmak istedim.
oha ne yaptın sen ya? melankolinin ırzına geçtin. öldürdün lan melankoliyi. tüyler diken diken.
devamını gör...
49.
göz göreni unutur belki ama kalp hissettiğini unutmaz
ben bazen seni unuttum ama hep hissediyorum...
ben bazen seni unuttum ama hep hissediyorum...
devamını gör...
50.
bir aslanı yıllarca takip eden bir belgeselcinin dilinden..
ne kadar yaşarsa yaşasın, o güçlü dev aslan eninde sonunda sefil bir şekilde ölecektir.
güç geçicidir. aslanlarda bunu gördüm. yaşlı tüm hayvanlarda bunu gördüm. yeterince uzun yaşayan herkes bir noktada çok savunmasız hale gelecektir.
bu nedenle alçakgönüllü olalım. hastalara, zayıflara, savunmasızlara yardım edin ve en önemlisi bir gün sahneden ayrılacağımızı asla unutmayın..
ne kadar yaşarsa yaşasın, o güçlü dev aslan eninde sonunda sefil bir şekilde ölecektir.
güç geçicidir. aslanlarda bunu gördüm. yaşlı tüm hayvanlarda bunu gördüm. yeterince uzun yaşayan herkes bir noktada çok savunmasız hale gelecektir.
bu nedenle alçakgönüllü olalım. hastalara, zayıflara, savunmasızlara yardım edin ve en önemlisi bir gün sahneden ayrılacağımızı asla unutmayın..
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/04/15/idfkqz8ikb6xnoam-t.jpg)
devamını gör...
51.
geçmişteki uygarlıklardan bazıları neden yıkıldılar?
ben, uygarlıkların kaderlerinin yıkılmak olduğuna inanmıyorum.
arnold joseph toynbee
devamını gör...
52.
"birini affedemeyeceğinizi anladığınız anda ondan vazgeçersiniz. birinden vazgeçemediğinizi anladığınız anda da onu affedersiniz. her iki durumda da sonuç karşıdakiyle ya da yaptığıyla değil, sizinle ilgilidir."
devamını gör...
53.
grafen
kaynak: annanın britannica
devamını gör...
54.
"ne yaparsan yap pişman öleceksin. belki yaptıklarından, belki de yapmadıklarından."
devamını gör...
55.
"cinsel bunalımlarınızı aşk zannediyorsunuz."
devamını gör...
56.
"mutluluğun araçlarını mutluluk yerine koyuyorlar. böylece mutluluğu ararken ondan uzaklaşıyorlar. "
devamını gör...
57.
“bazı günler dağları yerinden oynatacak güce sahip olacaksın. bazı günlerdeyse gücün sadece yataktan kalkmaya yetecek. ikisi de insanın ve hayatın gerçeği.”
devamını gör...
58.
"hayır, ölü olmak umrumda değil. çünkü bunu bilmiyor olacağım. ölü olmanın en iyi tarafı bu. bunu bilmiyorsun. tıpkı aptal olmak gibi. bu sadece başkaları için acı verici"
(bkz: ricky gervais)
(bkz: ricky gervais)
devamını gör...
59.
darağacı
yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç,
zulmün kanlı baltası,
indi köküne köküne,
ah! diyemedi,
ağlayamadı,
kesilen dallarına.
yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç,
güneşte kodular,
kuruttular.
kestiler, boyuna boyuna,
parçalara ayrıldı.
ah! diyemedi,
ses edemedi,
çakılan çivilere.
ne zaman dimdik diktiler,
ne zaman attılar boynuna,
yağlı urganı,
açtı gözlerini iri iri,
açtı gözlerini,
durun! diyemedi.
ve ne zaman,
ve ne zaman o kahredici an geldi,
koydular önüne bir tabure,
ne zaman çıkardılar üzerine insanları,
açtı gözlerini iri iri,
açtı gözlerini,
kahrolun! diyemedi.
ve ne zaman attılar,
onun boynundan, insanların boynuna
yağlı ilmeği,
açtı gözlerini iri iri,
açtı gözlerini,
açtı bu kahrolası sabahın ufuklarına,
bu kahrolası hapishane avlusunun duvarlarına.
açtı kulaklarını,
yiğitlerin sevdasını gördü,
yiğitlerin haykırışlarını duydu.
özgürdü,
kökleri toprakta,
insanlar kadar.
canlıydı,
yaşam gibi.
insanlar canını aldı,
şimdi o insanların.
birkaç damla yaş sadece gözlerinde;
“yıkılaydım” dedi,
“yıkılaydım” diyebildi.
yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç,
kestiler,
kuruttular,
çaktılar.
şimdi kurumuşluğunu,
göz yaşlarıyla gideriyor,
şimdi kurumuşluğuna ağlıyor.
bir zamanlar yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç.
şimdi bir avluda,
kuru bir cellat.
darağacı.
yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç,
zulmün kanlı baltası,
indi köküne köküne,
ah! diyemedi,
ağlayamadı,
kesilen dallarına.
yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç,
güneşte kodular,
kuruttular.
kestiler, boyuna boyuna,
parçalara ayrıldı.
ah! diyemedi,
ses edemedi,
çakılan çivilere.
ne zaman dimdik diktiler,
ne zaman attılar boynuna,
yağlı urganı,
açtı gözlerini iri iri,
açtı gözlerini,
durun! diyemedi.
ve ne zaman,
ve ne zaman o kahredici an geldi,
koydular önüne bir tabure,
ne zaman çıkardılar üzerine insanları,
açtı gözlerini iri iri,
açtı gözlerini,
kahrolun! diyemedi.
ve ne zaman attılar,
onun boynundan, insanların boynuna
yağlı ilmeği,
açtı gözlerini iri iri,
açtı gözlerini,
açtı bu kahrolası sabahın ufuklarına,
bu kahrolası hapishane avlusunun duvarlarına.
açtı kulaklarını,
yiğitlerin sevdasını gördü,
yiğitlerin haykırışlarını duydu.
özgürdü,
kökleri toprakta,
insanlar kadar.
canlıydı,
yaşam gibi.
insanlar canını aldı,
şimdi o insanların.
birkaç damla yaş sadece gözlerinde;
“yıkılaydım” dedi,
“yıkılaydım” diyebildi.
yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç,
kestiler,
kuruttular,
çaktılar.
şimdi kurumuşluğunu,
göz yaşlarıyla gideriyor,
şimdi kurumuşluğuna ağlıyor.
bir zamanlar yaş bir ağaç idi,
ormanda bir ağaç.
şimdi bir avluda,
kuru bir cellat.
darağacı.
devamını gör...
60.
devamını gör...