güzellik algısı

kişiden kişiye değişir...

göreceli olduğu tartışma götürmez kavram. adı üstünde algı yani bilinç üzerinde oluşan imaj. zamana, mekana ve kültüre göre değişebilen bir tanım. ve hatta kişilerin estetik anlayışlarına göre değişebilir.

genellikle insanın sadece dışarıdan nasıl göründüğüne bağlı olarak belirlenen olgudur ama hatalı tanımlamadır. önemli olan insanın ruhu, kalbi, vicdanı, hayat görüşü ve tavırlarıdır. bir insanın içini sevmek gerekir. karşınızdaki kişinin ruhunu sevdiğinizde, dünyanın en güzeli gibi görünüyor zaten. nedense insan sevdiğinde, karşısındaki kişiyi çok güzel görür. bu duygunun verdiği bir büyülenme şeklidir.

tam tersine, dışı çok güzel olan bir insanla huyu güzel değilse anlaşamazsınız hatta çok çok güzel olsa bile, dünyanın en itici insanı haline gelir ve sonunda illa terk edersiniz. kimse karakteri güzel olmayan birine sırf iyi görünüyor diye tahammül etmez, edemez. gördüğünüz üzere yüzü güzele doyulur ama huyu güzele ömür boyu doyulmaz.

beden değil, ruh çıta olmalı.

göreceli bir kavramdır ben bir dirhem et bin ayıp örter diyenlerdenim...

genelliklen kadınlara dayatılan algıdır.
topuklu ayakkabı, dar kıyafetler, bi ton makyaj vesaire.
hepsi de kadının rahatını bozan, yürümeyi, oturmayı, kalkmayı hatta yemeği içmeyi bile zorlaştıran şeylerdir.
oysakine kadın bunu canı gönülden yapar.
bunları yapabiliyorsa güçlü kadındır, böyle düşünür.

nasıl güçlü kadınsın?
düz yolda bile yürümeyi zorlaştıran topuklu ayakkabı giymek zorundasın.
günde en a 1 saatini makyaj yaparak ve 1 saatini makyajını temizleyerek geçirmek zorundasın.
otururken bile rahatsız edecek kıyafetleri giymek zorundasın.
bu mu güçlü kadın olmak.

güçlü kadın olmak demek (bence) tüm bu dayatılan şeyleri yapmama özgürlüğü olmak demektir.
erkekler bunları yapmak zorunda mı? değil.
pek sen neden yapmak zorundasın?

dudak şişirme işi ne zaman son bulacak acaba merakla beklemekteyim. güzellik adı altında çok rezil olan insan var. allah vergisi bir şey var önce onu bir kabul etmek lazım. sana kendin dışında başka şeyler kabul ettirmeye çalışıyorlar bazıları da maalesef çabuk kanıyor. benim kendimi aynaya baktığımda iyi hissetmem lazım. başkasından onay almak çok ta tın yani. ne bilim.

kişiden kişiye değişir.
sizin güzel bulduğunuzu ben bulmam, benim adımı unuttuğuma başkası yüz vermez vs.
bu işler böyledir.
he sözlükte benim güzellik algıma uyan birkaç arkadaş var.
net güzel yani onlar.
tartışmasız güzel.

mutlu olsunlar**, güzel kadın dediğine yakışan o.

modayı takip eden zangin erkekler. kadınlar da bu talebe göre kendilerini arz ediyorlar.

asirdan asira degisen dinamik algi.

rönesans dönemi ressamlarının empoze ettiği tombiş, beyaz tenli ve baygın bakışlı kadın tasvirinden tutun, 80-90'lı yıllardaki modellere, 30 buhranından sonra taze filizlenen, önemi artan çekirdek aile kavramı ve muhafazarlık yıllarındaki vücudun arka plana atıldığı zamanlardan tutun, günümüzdeki sıfır beden muhabbetine kadar her dönem için vuku bulmuş bir görecelilik olmuş. --nefes alsıncılar cemaati-- en doğrusunu yapıyor. çünkü şu an o kız güzel değil demiyor bunlar. biliyorlar ki, 400 sene sonra taş olacak.

galip paşa zamanında bu konuda tartışmalara son vermiştir.

kara karı, kuru karı, keçi eti, durgun at;
mazarratül, mazarratül, mazarratül mazarrat.
beyaz karı, şişman karı, kuzu eti, yürük at;
faidattün, faidattün, faidattün faidat.

buna itiraz edecek erkek gaydir.