hata yapmayı kazanım olarak görmek

şimdiki aklım olsaydı dün yaptıklarımı yapmazdım. ama dün yaptıklarım olmasaydı bugünkü aklım olmazdı.

hayır benim kazanım değil bu, senin kazanın olabilir.

doğru açıdan bakıldığında yararlı bir durumdur. örneğin ben kendi hatalarımı kazanım olarak görmem çünkü küçük ya da büyük her şekilde bir bedel öderim hatamdan kaynaklı ancak çevremdekilerin veya daha uzaktakilerin yaptığı hatalar...işte hazine değerinde olan tam olarak bunlar

hata yapmak öğrenmenin en zor ama en sağlam yoludur.ne kadar çok düşersen o kadar çok ayağa kalkarsın ve ayağa kalkmakta profesyonel olursun

tek bir kaybettiğin bütün kazanımları yok eder.

öyle büyük kaybedersin ki. tecrübeye lanet edersin.

bana göre bu durum "bardağın dolu tarafından bakmak " oluyor. hata yapınca düzeltip ders alıp doğruyu öğrenmenin huzuruyla hayatıma devam ediyorum. unutmayın kimse kusursuz değildir.

ben hata yapmaya aşığım, ama siz yapmayın

99. denemeden sonra demiş ki edison; nasıl yapılmayacağı ile ilgili 99 yol biliyorum gari.

zorlu hedeflere ulaşmak için iyimserlik şart.

kınamamak gerek.

hata bir sürecin doğal sonucudur. hatayı yapmak için yapanların iq seviyeleri ayakkkabı numaralarından düşüktür.

hata yapmıyorsan birşey yapmiyorsun demektir.

bakış açısıyla alakalı bir durumdur. bile bile lades, dercesine hata yapmak tabi ki de kazanım değildir. ama bir şeyler öğrenmek ve gelişmek adına hata yapılması kazanım olarak değerlendirilebilir. en azından bir şeyler denemiş olursun.

hata yaptığını değil de hata yaptığının farkına varmayı diye değiştirirsek mis gibi başlık olur.

doğru önerme zira hata yapmak, çoğu zaman hem kazanmaktır hem de kaybetmek.

hata yapmak o hatadan ders alıp bir şey öğrendiysen hata değildir.
öğretidir buna tecrübe denir.
hata yapmak istemeyenler bir şey yapmayanlardır.
ama bile bile de hata yapılmaz buna salaklık denir. çünkü eşek bile aynı çukura üç defa düşmez.

bir daha yapmayı deneyecek özgüvene sahip olmaktır

pedagojik bir gerçekliğin, dışavurumcu yaklaşımıdır. öğrenme, girdi* ve dönüt eylemiyle gercekleşiyorsa; sonuç, kazanımdır. dolayısıyla bir eylemi gerçekleştirip, hatalı ya da hatasız, bir sonuç elde etmek, sonucun hatasından bağımsız olarak kişiye, beyin ve ruh koordinasyonuna, hatta davranışlarına, kazanım olarak geri döner.

çok dalga geçilmiş yukarıda, çok eğlenilmiş. sanırım hata yapmadan öğrenen yüce yüce ilahlarla beraberiz. hımmm...
hatasız kul olunuyor muydu sahi?
peki ya hata neydi? böyle de söyleyince sevgi neydi? emekti repliği canlanıyor ama ya neydi?

hata yaptın ve farkına vardın. yeniden aynı hatayı, deneyimler misin?.. deneyimleyen manyaklar var, evet.
ancak aynı hatayı yapıp farklı sonucu beklemek, ağır aptallık olur. dolayısıyla nush ile uslanmayanı etmeli tekdir demişler, kişi kendi hatasından da ders yani kazanım çıkarmıyorsa, o zaman da devreye, atalarımızın tekdirden uslanmayanın sonu, kötektir tabiri girer ve hayat onu iyice bi döver. hem ne dövmek. eşek bile sudan gelmez. eh denendi.
deneyimlendi, onaylandı...
yukarda bi yerde aptallık demiştim değil mi? e evet. yaptık bu aptallıkları biz de zamanında ancak şimdi sütten ağzımız yandı da, yoğurdu öyle üfleyerek yiyoruz...

dolayısıyla her hata, bir kazanımdır.

gönül isterdi ki başka insanların hatalarından da ders alalım, hayat o kadar uzun değil ancak burada, birey olmanın farklılık ve farkındalıkları devreye giriyor ve kendimiz deneyimlemek istiyoruz. işin bu kısmı da, en göz alıcı kısmı.
ve kapılıyoruz...

herkese, hatasız günler * diliyorum.*

hata yaparız. çünkü bilmeyiz neyin doğru olduğunu yada nasıl yapılacağını. doğru bildiğimiz ve uyguladığımız yöntemlerin aslında doğru olmadığını tecrübe edişimizdir hata yapmak.
bir hak vardır.
aynı konuda farklı hatalar da yapılabilir daha önce tecrübe edilmeyen.
o sebepten hata yapmak, artık ne yapacağımızı bilmek değildir tam olarak. ne yapmayacağımızı öğrenmektir esasen.

bazen hata yapmadan doğruyu göremediğimiz için doğru bir önermedir bence.

hatanızı anlayıp kabul edecek, tekrarlamadan yola devam edebilecek kapasite varsa doğru. yoksa hata hatadır.

sığır bir cümledir, altı boştur. artık kişisel gelişim cümlesi olmuştur, hani neredeyse sakın başarmayın, başarırsanız tecrübe edinemezsiniz noktasına gelmiştir. zikkodur kısaca