41.
insanoğlunun bulduğunu varsaydığı bizden önce bizden sonra devam edecek olandır.
devamını gör...
42.
hayat dört mevsimdir.
devamını gör...
43.
bizlere verilmiş olan en güzel hediyedir.
devamını gör...
44.
(bkz: hayırlı forumlar)
devamını gör...
45.
ölümdür.
devamını gör...
46.
güzeldir. la vita è bella.
devamını gör...
47.
kimsenin bir kelime ile boşluğu doldurmamak suretiyle başlık sahibi yazarı iplemediği başlık.
devamını gör...
48.
hayat annedir.
hayat evlattır.
hayat dosttur.
hayat umuttur.
hayat sevinçtir.
hayat her şeye rağmen güzeldir.
aaa ben rapunzel’dim di mi? bir an kendimi polyanna sandım. pardon...
hayat evlattır.
hayat dosttur.
hayat umuttur.
hayat sevinçtir.
hayat her şeye rağmen güzeldir.
aaa ben rapunzel’dim di mi? bir an kendimi polyanna sandım. pardon...
devamını gör...
49.
incitmiş sizi.
devamını gör...
50.
seksendört - azap şarkısında der ki;
“hayat o kadar acımasız ki sevgilim, verdiği her şeyi geri alır da sonu gelmez.”
“hayat o kadar acımasız ki sevgilim, verdiği her şeyi geri alır da sonu gelmez.”
devamını gör...
51.
napıcaz sen bir şeyler yazdın diye kalıplara mı gireceğiz.
zaten neden yaşadığımız belli değil , birileri şu işi yapacaksın, şu hayatı yaşayacaksın demiş , hürlüğünüz var mı diye soran olmamış.
emek verip başlık açtın diye cevap vereceğim o da benim ince insanlığımdır.
hayat önümüze çıkan sorulardan ibarettir, sorulara cevap bulursan eğer kısa süreli mutluluk yaşarsın,cevap bulamazsan eğer sinirlenip sağa sola b*k atarsın.
zaten neden yaşadığımız belli değil , birileri şu işi yapacaksın, şu hayatı yaşayacaksın demiş , hürlüğünüz var mı diye soran olmamış.
emek verip başlık açtın diye cevap vereceğim o da benim ince insanlığımdır.
hayat önümüze çıkan sorulardan ibarettir, sorulara cevap bulursan eğer kısa süreli mutluluk yaşarsın,cevap bulamazsan eğer sinirlenip sağa sola b*k atarsın.
devamını gör...
52.
hayat niye bu kadar acımasız
yalnız oluşumuzdan mıdır ki ?
ya da herkesten farklı düşündüğümüz için mi ?
yalnız oluşumuzdan mıdır ki ?
ya da herkesten farklı düşündüğümüz için mi ?
devamını gör...
53.
gülebilmektir, beceremediğinde ağlamak...
devamını gör...
54.
hayat ; kişiye daha önceden yazılmış olanları, kişiye bahşedilen bazı insani özelliklerle birlikte tercih ve seçimlerden ibaret bir hale getirme oyunu sanki. bazen nefs ile bazen acı ya da tatlı tecrübelerle bir gökkuşağı edası gibi rengarenk bir şekle bürüme hali de ayrıca. kişi bu hayatının gökkuşağındaki renklerini çoğu kez kendi tercihleriyle boyuyor. bazen tüm olumsuzluklar birleşip tüm renkleri alıyor insan hayatından ve simsiyah bir hale eviriyor. ama o siyahlık baki mi ?
hiçbir şeyin baki olamayacağı gibi değil elbette. renklendirmek tekrar kendi ellerimizde. sürekli bir yokuşta hissedersek kendimizi o yokuşun bir inişi de olacağının idrakını yitiriveririz birden ve gökkuşağımızın karartısı devam eder. yaşadığımız anımızdan çalarız, bir daha geri gelmeyecek olan günlerimizden yeriz. anı yaşamayı öğrenmek, hayatın dümdüz bir yoldan ibaret olmadığını bilmek ve bu yolda bir taşa takılsak da aklımızı takıldığımız taşta bırakmamak bize anı yaşama yeteneğini bahşetmez sadece. aynı zamanda olgunluk merdivenlerimize bir basamak daha eklememize vesile olur.
zaman zaman kendimizi bir denizin içinde boğulmaya ramak kalmış bir halde de hissedebiliriz, ama bilmeliyiz ki çıkmak için çırpınmadığımız sürece boğulur ve duygusal yok oluşlarımıza bir de bedenen bir son ekleriz. o yüzden çırpınmaya devam etmeliyiz. ve bilmeliyiz ki biz çırpındıkça bize el uzatanlar da çok olacaktır.
şunu unutmamalı, dünya yuvarlak ve bizler istesek de kendi köşemize çekilemeyiz. iş, okul hayatı, ailemiz, sosyal çevremiz, toplum bizi hep iç içe yaşamaya zorlar. her ne kadar bazen kendimizi kalabalıklar içinde yalnız hissetsek de yazarak tüm duygularımızı, maskelerimizin altında gizlediklerimizi, hatalarımızı, keşkelerimizi, neden, nasıl ve niçinlerimizi bembeyaz bir kağıda dökerek bembeyaz sayfalar açabiliriz hayatlarımıza.
yazmak, çorak kalan topraklarımıza içimizdekileri bir yağmur gibi dökerek tekrar filizlendirmektir hayatı. unutmamalısın umutsuz ve mutsuz insan; mutsuzluk da mutluluk da öfke de kırgınlık da sevinç ve umut kadar yaşanılası kılar hayatı.
hiçbir şeyin baki olamayacağı gibi değil elbette. renklendirmek tekrar kendi ellerimizde. sürekli bir yokuşta hissedersek kendimizi o yokuşun bir inişi de olacağının idrakını yitiriveririz birden ve gökkuşağımızın karartısı devam eder. yaşadığımız anımızdan çalarız, bir daha geri gelmeyecek olan günlerimizden yeriz. anı yaşamayı öğrenmek, hayatın dümdüz bir yoldan ibaret olmadığını bilmek ve bu yolda bir taşa takılsak da aklımızı takıldığımız taşta bırakmamak bize anı yaşama yeteneğini bahşetmez sadece. aynı zamanda olgunluk merdivenlerimize bir basamak daha eklememize vesile olur.
zaman zaman kendimizi bir denizin içinde boğulmaya ramak kalmış bir halde de hissedebiliriz, ama bilmeliyiz ki çıkmak için çırpınmadığımız sürece boğulur ve duygusal yok oluşlarımıza bir de bedenen bir son ekleriz. o yüzden çırpınmaya devam etmeliyiz. ve bilmeliyiz ki biz çırpındıkça bize el uzatanlar da çok olacaktır.
şunu unutmamalı, dünya yuvarlak ve bizler istesek de kendi köşemize çekilemeyiz. iş, okul hayatı, ailemiz, sosyal çevremiz, toplum bizi hep iç içe yaşamaya zorlar. her ne kadar bazen kendimizi kalabalıklar içinde yalnız hissetsek de yazarak tüm duygularımızı, maskelerimizin altında gizlediklerimizi, hatalarımızı, keşkelerimizi, neden, nasıl ve niçinlerimizi bembeyaz bir kağıda dökerek bembeyaz sayfalar açabiliriz hayatlarımıza.
yazmak, çorak kalan topraklarımıza içimizdekileri bir yağmur gibi dökerek tekrar filizlendirmektir hayatı. unutmamalısın umutsuz ve mutsuz insan; mutsuzluk da mutluluk da öfke de kırgınlık da sevinç ve umut kadar yaşanılası kılar hayatı.
devamını gör...
55.
starbucks’ta türk kahvesi aldığınızda ücretsiz olarak verilen bir şişe suyun markası.
devamını gör...
56.
uc sene once yururken 4 kirlangic yavrusu gordum. her an bir kediye yem olabilirlerdi. ebeveynleri ortalikta yok sicagin altinda olmek uzereler. aldim onlari ve babaligim boyle basladi. dedim ben bunlari buyutucem sonra da ucup gidecekler, kim bilir belki beni ziyarete gelecekler.
bir eglence basladi ki sorma. onlara yuva yaptim kartondan. yemek zamani gelince yanlarina gittigimde otmeye baslayip agizlarini aciyorlardi heyecanla. sohbet ediyorduk. aksam yatarken isiklari kapattigimda otuyorlardi. cocuklar susun diyordum, sesleri kesiliyordu, sonra arada bir ufak otusler yapiyorlardi yine. sabah alarma gerek yoktu, beni onlar uyandiriyordu. mutluydum, oyle boyle degil, hayatimda hic o kadar icten mutlu olmamistim. dort cana bakiyordum ve onlar bana insanlar gibi zarar vermiyordu. planlarimi onlarin beslenme ve temizligine gore ayarliyordum. yuzumden gulucukler eksik olmuyordu. her birini ayri ayri seviyordum.
gunler boyle gecti. 3 haftadan fazla bir zaman baktim. 2 gun icinde hepsi öldü. baglandigim bu masumlar yoktu artik. tam bir saat agladim. ben o gune kadar hicbir insan icin bir saat caresizce aglamamistim mesela.
ucuramadim, terasima cikip onlari gokyuzune birakamadim. icim ezildi. aradan iki gun gecti. komsu bir yerde bir kus bulmus, kanatlarina ot yapismis ucamayan korkmus bir kus. onu bana verdi. onu temizledim. bir gece misafir ettim. ertesi sabah kalktim, baktim ucuyor. yakaladim, terasima ciktim ve onu ozgurlugune biraktim. babaniz sizi cok seviyor cocuklar.
bir eglence basladi ki sorma. onlara yuva yaptim kartondan. yemek zamani gelince yanlarina gittigimde otmeye baslayip agizlarini aciyorlardi heyecanla. sohbet ediyorduk. aksam yatarken isiklari kapattigimda otuyorlardi. cocuklar susun diyordum, sesleri kesiliyordu, sonra arada bir ufak otusler yapiyorlardi yine. sabah alarma gerek yoktu, beni onlar uyandiriyordu. mutluydum, oyle boyle degil, hayatimda hic o kadar icten mutlu olmamistim. dort cana bakiyordum ve onlar bana insanlar gibi zarar vermiyordu. planlarimi onlarin beslenme ve temizligine gore ayarliyordum. yuzumden gulucukler eksik olmuyordu. her birini ayri ayri seviyordum.
gunler boyle gecti. 3 haftadan fazla bir zaman baktim. 2 gun icinde hepsi öldü. baglandigim bu masumlar yoktu artik. tam bir saat agladim. ben o gune kadar hicbir insan icin bir saat caresizce aglamamistim mesela.
ucuramadim, terasima cikip onlari gokyuzune birakamadim. icim ezildi. aradan iki gun gecti. komsu bir yerde bir kus bulmus, kanatlarina ot yapismis ucamayan korkmus bir kus. onu bana verdi. onu temizledim. bir gece misafir ettim. ertesi sabah kalktim, baktim ucuyor. yakaladim, terasima ciktim ve onu ozgurlugune biraktim. babaniz sizi cok seviyor cocuklar.
devamını gör...
57.
hayat, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır.
woody allen.
woody allen.
devamını gör...
58.
sadece " bugün" .
dün geçti,
yarın belirsiz.
dün geçti,
yarın belirsiz.
devamını gör...
59.
beni neden yoruyorsun, sorusuyla devam eden serdar ortaç şarkısıdır.
devamını gör...
60.
varlığı ile yokluğu arasında gidip gelinen her seye rağmen yaşamanın güzel olduğu verilen ömür
devamını gör...