yıl bilmem kaç.
okul yılımın bir döneminde çok sevdiğim ve değer verdiğim bir arkadaşımdan hiç beklemediğim şekilde bir kopuş yaşadım. hala bazen anlamdıramam... neyse, o kadar değer verdiğim bir arkadaşımdı ki sanki o anki okul hayatıma kadar kimseye öyle değer vermemişim. daha önce koptuğum arkadaşlarım vs. oldu ama dediğim gibi... verdiğim değer ve hissettiğim değer ayrıydı.
neyse, okul bahçesinde deli gibi ağladığımı hatırlıyorum. o kadar çok ağladım ki birkaç derse bile giremedim. o arkadaşım ise yüzüme bakıp hiçbir tepkide bulunmamıştı. daha sonra anladım ki bazı insanların gururları değer verdikleri insanlardan daha değerli.
o zamandan sonra insanlara değer vermemem gerektiğini, değer versem de bir gün gideceklerinin bilinciyle yaşamam gerektiğini anladım.
devamını gör...
içimden çokça gelen ama uygun ortam olmadığı için yapamadığım kaçan hapşırık gibi rahatsız eden şey
devamını gör...
karanlık bir odada slow parçalar eşliğinde derin düşüncelere dalarak bu eylemin gerçekleşme olasılığını arttırabilirsiniz.
devamını gör...
sene 1997. ocak ayının ilk haftalarından, soğuk bir karaman gününde yurt kantininde öğle yemeğini geçiştirmek için birkaç atıştırmalık eşliğinde bir bardak çay içerken, tv de sadece 15 gün kadar önce kaybettiğim babamın acısını unutmam için bana ithafen söylenmiş gibi algıladığım ferda anıl yarkın - üzülme klibi dönmeye başladığı bir anda yaşandı.

o anda belki elli, belki de daha fazla insanın içinde tıpkı başlıkta ifade edilen hâlde buldum kendimi. döküldüm, sinirlerim boşaldı, kendime hakim olamıyorum. duvara dönsem olmuyor, dışarı baksam olmuyor, duramıyorum. şarkı bitti sonrasında ne kadar daha zaman geçti hatırlayamıyorum, sanırım bir 15-20 dk. kadar sonra gözlerim kan çanağı bir hâlde kalkabildim yerimden. geçen uzun yıllar içinde zaman zaman, hatta sık sık ağlasam da artık bu durum, daha çok kendimle kaldığım anlarda "içine içine ağlamak" şeklinde oluyor, haliyle de çok fazla kimse görmüyor.
devamını gör...
100 psikolog randevusuna eş değerdir.
devamını gör...
sonrasında buruk bir huzur bırakan aktivitedir. çok güzel uyunur ve sabah hiçbir şey olmamış gibi davranılır ta ki diğer sefere kadar.
devamını gör...
içimde kanayan yaraların artıp gözden yaş olarak çıkması diye tanımlarım kendimce..
devamını gör...
yenilgi gözyaşlarıdır..
devamını gör...
sen ağlama, dayanamam
ağlama gözbebeğim sana kıyamam
al yüreğim senin olsun
yüreğim bende kalırsa yaşayamam
buradan
hiç kimse üzülmesin, ağlamasın.
sevinçten ağlayanlarda var, onlar ağlasın
devamını gör...
ağlıyorsun ağlıyorsun bağırmakta istiyorsun ama ağlamak daha zevkli oluyor hıçkırarak ağlamayı seçiyorsun. tamamen isteğe bağlı. bağırırsan ağlayamazsın ama ağlarken hıçkırabilirsin.
devamını gör...
en saçma sapan yerde ve zamanda olan şeydir.ağlamanin en iç burkan halidir.
devamını gör...
nirvanamı oluşturan bu vaziyet benim adıma tatsız bir deneyimdir ve kendimi teselli etmeye başlarım.
umuma açık herhangi bir yerde ağlama durumunu ise ihtimaller arasında değerlendirmemekteyim.
devamını gör...
kafayı çok güzel boşaltıyor. bebek gibi uyuyorsun.
devamını gör...
ağlamak, çöp kutusunu boşaltmak gibidir. yani, insan ruhu çöp kutusudur ve insan ruhuna dokunan her bir kötü duygu çöptür.

örneklemek gerekirse, bir çöp kutusu düşünün. çöp kutusu dolduğunda, yeni çöpler için yer açmazsanız veya boşaltmazsanız taşar ve çöp, kutusunu kirletmeye başlar.

aynı durum insan ruhu için de geçerlidir. insan bedenini yıkayarak temizleyebilirde, ruhunun temizliği ağlamaktan geçiyor. ruh çöpleri biriktirmeye başladığında insanda ağlama istediği doğuyor. hele bir de hıçkıra hıçra ağlamak var ki, bahar temizliği gibi bişi oluyor. en ucra el değmemiş duygular bile tertemiz oluyor.

bu yüzden karşı koymayınız, ağlayınız hıçkıra hıçkıra hem de.
devamını gör...
deşarj olmaya bire bir. siniriniz de o hıçkırıklarla gözyaşlarıyla akıp gidiyor .
devamını gör...
küçükken dayak yiyince olurdu bende bu. ondan sonra bu şekilde ağlamadım şükür ki.
devamını gör...
küçükken dayak yiyince olurdu bende bu. ondan sonra bu şekilde ağlamadım şükür ki.
devamını gör...
ağlamak benim için terapi gibi bir şey aslında bu aralar aşırı ihtiyacım var. ağlamak için bile yalnız kalamadım resmen
devamını gör...
benim için devrim niteliğindedir. çünkü yeni kararlar alır ve kendimi daha iyi hale getiririm.
ama aşırı rahatlatıcı bir eylemdir.
devamını gör...
bir iç çekiş bir düş yanılgısı. belki bir his ve onun yansıması. içten içe yanan bir kor gibi. gözlerinden yaşların akması.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hıçkıra hıçkıra ağlamak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim