481.
japonyada kısa bir süreliğine* resmi din islamiyetmiş
devamını gör...
482.
bazı hastalar tedavilerinde suni yollar ile neden uyutulur?
öncelikle belirtmeliyim ki, bahsettiğim şey bir hasar sonucu beyin işlevlerinin bozulmasından kaynaklı olarak "doğal" yoldan komaya girmek değil.
bazen hasta, doktor tarafından "yapay" bir yöntem tercih edilerek, tedavisi adına komaya sokuluyor. işte bunun amacını bildiğim kadarıyla aktarmaya çalışacağım, fakat sorunun yanıtına geçmeden önce şunu da belirtmem gerekir; tıp okumuyorum, tıp ile ilgili pek bir bilgim yok, sadece bildiklerimi paylaşıyorum.
bir hastayı tedavi amaçlı, yapay olarak komaya sokmaktaki amaç apaçık anlaşılacağı üzere hastayı korumaktır. beyin işlevlerinde bozukluklar oluştuğu takdirde, metobolizmada da önemli değişiklikler olur. hastanın bilincinin kapatılması ile beynin çeşitli bölgelerindeki enerji ihtiyacı minimuma indirilerek, iyileşme sürecine olumlu katkı sağlaması amaçlanır.
hastanın yapay olarak komaya sokulmasının riski yok diyebileceğimiz kadar azdır. verilen ilaç miktarına göre hastanın komada kalacağı süre değişir. "suni koma" işlemi tamamen geri dönüştürülebilir.
öncelikle belirtmeliyim ki, bahsettiğim şey bir hasar sonucu beyin işlevlerinin bozulmasından kaynaklı olarak "doğal" yoldan komaya girmek değil.
bazen hasta, doktor tarafından "yapay" bir yöntem tercih edilerek, tedavisi adına komaya sokuluyor. işte bunun amacını bildiğim kadarıyla aktarmaya çalışacağım, fakat sorunun yanıtına geçmeden önce şunu da belirtmem gerekir; tıp okumuyorum, tıp ile ilgili pek bir bilgim yok, sadece bildiklerimi paylaşıyorum.
bir hastayı tedavi amaçlı, yapay olarak komaya sokmaktaki amaç apaçık anlaşılacağı üzere hastayı korumaktır. beyin işlevlerinde bozukluklar oluştuğu takdirde, metobolizmada da önemli değişiklikler olur. hastanın bilincinin kapatılması ile beynin çeşitli bölgelerindeki enerji ihtiyacı minimuma indirilerek, iyileşme sürecine olumlu katkı sağlaması amaçlanır.
hastanın yapay olarak komaya sokulmasının riski yok diyebileceğimiz kadar azdır. verilen ilaç miktarına göre hastanın komada kalacağı süre değişir. "suni koma" işlemi tamamen geri dönüştürülebilir.
devamını gör...
483.
patates ve domatesin sonundaki "s" aslında ingilizcedeki "s" takısı yani çoğul ifadesi. dilimize böyle geçtiği için farkında olmadan kullanmaya devam ediyoruz
devamını gör...
484.
#1836054 bahsi geçen hiyeroglafiler ayetteki firavundan 750, ayetin yazılışından ise 2900 yıl önceye aittir. bu da size kurani mucizeyi değil, kuranın yazılı halk efsanesi olduğunu gösterir.
bahsi geçen hiyeroglafi i. pepi adına yapılmış pepi i piramidinde ortaya çıkmış ve mö. 24-23. yy'a ait.
the sky will weep for you and the earth shake for you, the moorer will scream for you and the great mooring post cry out for you, feet will stomp for you and arms wave for you, as you go forth to the sky as a star, as the morning god.
yine yukarıdaki entryde bahsedilen ama kaynağı verilmeyen(aşağıya bırakıyorum) antik mısır dönemi yazıtlarını tasnifleyen bu kitaba göre piramitlerdeki bu yazıtlar; sümer, babil, asur, hitit, ugarit, arami, fenike ve israilli kadim anlatı/mitoloji/din/veya adına ne diyorsan ordan gelme ve yine o topluluklara gitme bir hikayedir. yani birisi kağıda gizlice "gök ağladı yer titredi" yazıp piramitlerin arasına sıkıştırmamış, tıpkı kendisinden önceki ve kendisinden sonra gelecek olan halk efsaneleri gibi topluma teşhir edilip, biat kültürü empoze etmek maksadıyla kutsal anlatı haline getirilmiş, dilden dile sonraki nesillere/toplumlara aktarılmıştır.
üstteki entryde manipüle edilen bilginin kaynağı-pdf-;
the ancient egyptian pyramid texts
pepi i
bahsi geçen hiyeroglafi i. pepi adına yapılmış pepi i piramidinde ortaya çıkmış ve mö. 24-23. yy'a ait.
the sky will weep for you and the earth shake for you, the moorer will scream for you and the great mooring post cry out for you, feet will stomp for you and arms wave for you, as you go forth to the sky as a star, as the morning god.
yine yukarıdaki entryde bahsedilen ama kaynağı verilmeyen(aşağıya bırakıyorum) antik mısır dönemi yazıtlarını tasnifleyen bu kitaba göre piramitlerdeki bu yazıtlar; sümer, babil, asur, hitit, ugarit, arami, fenike ve israilli kadim anlatı/mitoloji/din/veya adına ne diyorsan ordan gelme ve yine o topluluklara gitme bir hikayedir. yani birisi kağıda gizlice "gök ağladı yer titredi" yazıp piramitlerin arasına sıkıştırmamış, tıpkı kendisinden önceki ve kendisinden sonra gelecek olan halk efsaneleri gibi topluma teşhir edilip, biat kültürü empoze etmek maksadıyla kutsal anlatı haline getirilmiş, dilden dile sonraki nesillere/toplumlara aktarılmıştır.
üstteki entryde manipüle edilen bilginin kaynağı-pdf-;
the ancient egyptian pyramid texts
pepi i
devamını gör...
485.
en hızlı kuş boğazlı kırlangıçtır. hızı 3 saniyede 128 km sürate çıkabilir.
devamını gör...
486.
zürafaların ses telleri yoktur.
devamını gör...
487.
vücudumuzdaki mikroorganizmaların sayısı, hücrelerimizin sayısından daha fazladır. aşağıdaki makalede 10 kat fazla olduğu ve vücut kütlemizin %1-2’sini oluşturduğunu söylüyor:
buradan
buradan
devamını gör...
488.
naif kelimesinin arapça veya farsçadan değilde fransızcadan dilimize geçmiş olması. öğrendiğimde şaşırmıştım şahsen
devamını gör...
489.
bir baykuşun gözleri top şeklinde değildir.gözleri kemikli bir tüp şeklinde olan göz yuvalarına oturmuş biçindedir.bu nedenle sadece dümdüz bakabilirler.sağa ve sola bakması gerektiğinde başını çevirmesi gerekir.bu yüzden başlarını 270° kadar döndürebilirler.
devamını gör...
490.
voltaire, çağında feylosofların en yaygın okunanı, iktibas edileni ve yüceltileni olmasına karşın, erken dönem yapıtlarından bazıları fransa'da yasaklanmıştı. ispanya'da ise yazdığı herşey yasaktı.
devamını gör...
491.
alman barok müzik bestecisi olan johann sebastian bach ın, erken yaşlarsa aldığı dini eğitimlere ve genç yaşta ailesini kaybetmesine bağlı olarak kilise ile iç içe geçen gençlik dönemlerinin getirisi olarak pek çok dinsel kilise müziği , kantatlar ve org eserlerı bestelediğini biliyordum. ama bugün kahveyi çok sevdiği için kahve kantantı yaptığını öğrendim.
buyrun efendim;
buyrun efendim;
devamını gör...
492.
kulağınıza çikolata sürerseniz çikolata yemiş gibi hissedersiniz ve yoğun bir çikolata tadı alırsınız.
devamını gör...
493.
genel kültür olarak sayılır mı bilemedim fakat bu başlığın çok okunduğundan mütevellit, bu bilginin de sokaktaki kedi dostlarımızın sağlığı adına çok önemli olduğunu düşündüğüm için buradan paylaşmak istedim:
eğer sokakta bir kediyi pis bir halde gördüyseniz, susuz kaldığına emin olabilirsiniz. lütfen kirli gezinen bir kedi görürsek hemen önüne bir kap su koyalım. kirli bir kedinin susuz olduğunu nereden anladığımıza gelirsek, kediler her fırsatta kendilerini yalayarak temizlenmelerine rağmen; susuz kaldıklarında tükürük bezleri gerekli salgıyı yapamadığı için kendilerini temizleyemezler.
eğer sokakta bir kediyi pis bir halde gördüyseniz, susuz kaldığına emin olabilirsiniz. lütfen kirli gezinen bir kedi görürsek hemen önüne bir kap su koyalım. kirli bir kedinin susuz olduğunu nereden anladığımıza gelirsek, kediler her fırsatta kendilerini yalayarak temizlenmelerine rağmen; susuz kaldıklarında tükürük bezleri gerekli salgıyı yapamadığı için kendilerini temizleyemezler.
devamını gör...
494.
küçükçekmece gölünün yüz ölçümü büyükçekmece gölünden büyüktür.
devamını gör...
495.
güneş aslında hep aynı yöne doğru doğmuyor. luca vanzella'nın "a year of sunrise" adlı projesinde 12 ay boyunca her gün aynı açıdan gün doğumunu fotoğraflamış. aylar değiştikçe, dünyanın hareketine bağlı olarak güneşin doğuş yönünün de değiştiğini gözlemlemiş.
devamını gör...
496.
vücuttaki en güçlü kas masseter kasıdır.
kalp kası asla yorulmaz çünkü laktik asit biriktirmez.
kalp kası asla yorulmaz çünkü laktik asit biriktirmez.
devamını gör...
497.
normalde pek işimize yaramayacak ama ortamlarda satmalık, cool gösterecek bilgilerdir. bir tanesi de benden olsun, geçtiğimiz aralık ayında bir mücevher kursuna katılmıştım. oradaki eğitmenim anlatmıştı bunu, eskitme elmas takıları bilirsiniz. bunlarda kullanılan elmasların daha yumuşak, yuvarlak bir kesimi vardır. dolayısıyla pırlanta kesime göre daha az parlar. bunların montürlerinin içine foya döşenir, daha parlak gösterilmeye çalışılırmış. eğer bu takılar suya temas ederse o içindeki foya çıkar, takı parlaklığını kaybedermiş. işte "foyası ortaya çıkmak" deyimi de buradan gelmekteymiş.
devamını gör...
498.
avusturya'da böyle bir yer olduğu gerçeği
yerin videosu
yerin videosu
devamını gör...
499.
seratoninin aşırı fazlası şizofreni aşırı azlığı ise parkinson yapar.
devamını gör...
500.
ağlarsanız gözünüzden yaş gelir.
umarım bu bilgiyi özümseyip kabul etmeniz ağır bedeller ödemenize neden olmaz.
umarım bu bilgiyi özümseyip kabul etmeniz ağır bedeller ödemenize neden olmaz.
devamını gör...