521.
iğne yapraklı ağaçlar, diğer tüm ağaç türlerinden 2 kat fazla oksijen üretirmiş.
yani karadenizlilerin şu ormanımız, yeşilimiz zart zurt ları var ya; yalan oldu. akdenizin kızılçamlarına kurban olsun o yeşillikler.*
yani karadenizlilerin şu ormanımız, yeşilimiz zart zurt ları var ya; yalan oldu. akdenizin kızılçamlarına kurban olsun o yeşillikler.*
devamını gör...
522.
fahiş fiyatlı adisyonlara eklenen küver nedir diye merak ettim. sanırım lüks restoranlarda yemek yemediğimden bilmiyormuşum.
fransızca örtü demekmiş ama daha sonra sofra örtüsünden ziyade sofraya getirilip sofrayı kuran ekipman için alınan ücrete denmiş.
fransızca örtü demekmiş ama daha sonra sofra örtüsünden ziyade sofraya getirilip sofrayı kuran ekipman için alınan ücrete denmiş.
devamını gör...
523.
#2109229 nolu tanımla ilgili:
açılın ben coğrafya öğretmeniyim! yazara mesaj attim ama görüp düzeltmesini yapana kadar kim bilir kaç tane (?) yanlış öğrenme gerçekleşecekti. ben de mesaide olmamama rağmen acil mudahalemi yapmak zorundayım.
yazar burda iğne yapraklı ağaçların daha çok oksijen ürettiği iddiasında bulunuyor. bunu doğru kabul ediyorum. sonra karadenizde iğne yapraklı ağaçların bulunmadığını ima ediyor. yanlış! karadenizde sahilde geniş yapraklı ormanlar yer alsa da yükselti arttıkça iğne yapraklı ormanlar boy gösterir. başlıcaları sarı çam (evet akdenizde olduğunu iddia ettiği), ladin, köknar, karaçam vs
diğer yanlış da akdenizdeki çamların sarı çam olduğunu iddia etmesi. sarı çamlar soğuk iklimde yaşar. zaten relikt (kalıntı) bitkidir. buzul çağlarından sonra ülkemizdeki soğuk bölgelerde yaşamaya devam eder. doğu karadeniz ve kuzeydoğu karadenizde görülür. uzun boylu, sarıya dönük renkli bir çam türüdür.
akdenizde görülen çam türü ise kızılçam. akdeniz ikliminin bitki örtüsüdür. kızıl renkli ve kısa boyludur.
açılın ben coğrafya öğretmeniyim! yazara mesaj attim ama görüp düzeltmesini yapana kadar kim bilir kaç tane (?) yanlış öğrenme gerçekleşecekti. ben de mesaide olmamama rağmen acil mudahalemi yapmak zorundayım.
yazar burda iğne yapraklı ağaçların daha çok oksijen ürettiği iddiasında bulunuyor. bunu doğru kabul ediyorum. sonra karadenizde iğne yapraklı ağaçların bulunmadığını ima ediyor. yanlış! karadenizde sahilde geniş yapraklı ormanlar yer alsa da yükselti arttıkça iğne yapraklı ormanlar boy gösterir. başlıcaları sarı çam (evet akdenizde olduğunu iddia ettiği), ladin, köknar, karaçam vs
diğer yanlış da akdenizdeki çamların sarı çam olduğunu iddia etmesi. sarı çamlar soğuk iklimde yaşar. zaten relikt (kalıntı) bitkidir. buzul çağlarından sonra ülkemizdeki soğuk bölgelerde yaşamaya devam eder. doğu karadeniz ve kuzeydoğu karadenizde görülür. uzun boylu, sarıya dönük renkli bir çam türüdür.
akdenizde görülen çam türü ise kızılçam. akdeniz ikliminin bitki örtüsüdür. kızıl renkli ve kısa boyludur.
devamını gör...
524.
kediler hakkında yapılan araştırmalar köpekler hakkında yapılanlara nispeten çok azdır. kedilere genelde nankör ve köpeklerden daha az sadık gözüyle bakıldığı için onlara dair yapılan araştırmalarda hala çok gerideyiz.
devamını gör...
525.
en verimli ve eski gübre güvercin gübresi dir çok eski tarihlerden beri bilinir kaynaklarda mevcuttur.
devamını gör...
526.
ingiltere kralı ıv. william'ın irlandalı aktris dorothea jordan'dan 10 gayrimeşru çocuğu oldu.
devamını gör...
527.
"o göğü yukseltti ve dengeyi koydu"
rahman dengedir, eyvallah...
ne ola ki bu denge?
pozitifle negatifin dengesinin üzerinde ki güç olsa gerek.
"ilmi isteyene veririm" diyor..
isteyenler gün gibi ortada!
o ki şer eliyle hayır, hayır eliyle şer zuhur ettirir.
bir başka bakiş açısı ile şerrın limiti aşması hayri doğurur. hayra rücu eder.
tasavvufun derinliklerinde ki ilimler, film sektörü ile çok güzel algı yaratılarak anlatılıyor.
hani ılmel belli bir seviyedesindir de okuduğun herhangi bir kitabın içinden seçip alacakların vardır, çöpe atacakların vardır aynen o hesap...
atiye ile boyutları çok güzel anlattılar...
leanin 7 yaşamı ile ilgili yazi yazmıştım daha önce..
şimdi de 1899 dizisi ile akıl hastalıklarının derinliğini ele alıyorlar.
aslında akıl hastalığı dedikleri tanım tasavvufun derinliklerinde yaşanan hallerin karsiligidir.
yaşanan haller değil insanları hasta eden, yalnızlık ve şahitsizligin getirdiği paniktir.
freud der ki; duvarlarla konuşuyorsanız sorun yok ama duvarlarda sizinle konuşuyorsa sorun büyüktür...:))
yerlere göklere sığdiramazlar freudu..
yunus emrem çiçeklerle konuşmuş, çiçeklerde cevap vermiş, kainatın ortak dili olan rabca ile...
duvarlarda konuşur, çiçeklerde...
işitecek kalp lazım gelir...
rahman dengedir, eyvallah...
ne ola ki bu denge?
pozitifle negatifin dengesinin üzerinde ki güç olsa gerek.
"ilmi isteyene veririm" diyor..
isteyenler gün gibi ortada!
o ki şer eliyle hayır, hayır eliyle şer zuhur ettirir.
bir başka bakiş açısı ile şerrın limiti aşması hayri doğurur. hayra rücu eder.
tasavvufun derinliklerinde ki ilimler, film sektörü ile çok güzel algı yaratılarak anlatılıyor.
hani ılmel belli bir seviyedesindir de okuduğun herhangi bir kitabın içinden seçip alacakların vardır, çöpe atacakların vardır aynen o hesap...
atiye ile boyutları çok güzel anlattılar...
leanin 7 yaşamı ile ilgili yazi yazmıştım daha önce..
şimdi de 1899 dizisi ile akıl hastalıklarının derinliğini ele alıyorlar.
aslında akıl hastalığı dedikleri tanım tasavvufun derinliklerinde yaşanan hallerin karsiligidir.
yaşanan haller değil insanları hasta eden, yalnızlık ve şahitsizligin getirdiği paniktir.
freud der ki; duvarlarla konuşuyorsanız sorun yok ama duvarlarda sizinle konuşuyorsa sorun büyüktür...:))
yerlere göklere sığdiramazlar freudu..
yunus emrem çiçeklerle konuşmuş, çiçeklerde cevap vermiş, kainatın ortak dili olan rabca ile...
duvarlarda konuşur, çiçeklerde...
işitecek kalp lazım gelir...
devamını gör...
528.
normalde hayvanlar ya doğurarak ya da yumurtlayarak ürer.doğurarak üreyenler memelidir ve yavrularını sütle besler. bazı istisnalar mevcut. mesela ornitorenk hem yumurtlar hem de yavrusunu sütle besler memelidir.
(bkz: evrim)
(bkz: evrim)
devamını gör...
529.
insanlar olarak elimizi bilinçli açıp kapatmayı öğrenmemiz 50 yıl sürdü. evrim sürecinde bu refleks olarak gelişmişti.
devamını gör...
530.
dönemlerinin en ileri ve hamasi bir üslupla eşlik eden 3 şair tevfik fikret namık kemal 47 ziya gökalp ile 48 de 47 diye millete satın yaşlarında vefat etmişlerdirayrıca ziya gökalp 18 yaşında kafasınına sıkarak intihar girişiminde bulunmuşşanş eseri kurtulmuştur adam kurşunla yaşıyor lan dur birde tevfik fikret yazarların arasında okumayı hiç sevmeyen bir yazardır yazarların arasında okumakla arası bu kadar uzak bir yazar çok az görülmüştür
devamını gör...
531.
insan vücudundaki en sert doku diş minesidir.
devamını gör...
532.
balzac günde 50 fincan kahve içermiş
devamını gör...
533.
1906 senesinden önce ülkesinin dışına çıkan tek abd başkanı chester a. arthur imiş; balık yakalamak için st. lawrence'ı geçip kanada sınırlarına girmiş.
devamını gör...
534.
dünya'da yazımı en uzun sürmüş kitap,johann wolfgang von goethe'nin yazdığı faust'tur.yaxmaya 21 yaşında başlamış ve 36yil sonra bitirmistir.
devamını gör...
535.
(bkz: romanımı yazsam hayat olur)
devamını gör...
536.
bir tane de benden gelsin madem başlık ortama düşmüş.
değerli hocam, allah nur içinde yatırsın ahmet cemal'in herrmann broch'un vergilius'un ölümü* kitabını yine yeniden ve yine yeniden tekrar tekrar tercüme edip kendisini ikna edememesinin ardından tam 40 yıl sonra bitirişidir.
40 yılda bir çeviri dile kolay, çünkü metin öyle bir metin ve rahmetli ahmet cemal de öyle bir mütercim idi.
buyrun kendi köşe yazısını okuyun; 2011 yılında çevirmenlik hayatında kırk yılı devirmiş adam vergilius'un ölümünü çevirebildikten sona ben şimdi tercüman oldum demiştir. böyle bir iş ahlakı ve nezaket, kendisinden bu hayatta 2,5 sene boyunca ders almış olmam benim adıma hayatımın en anlamlı ve güzel şeylerinden birisi olmuştur hep.
mekanın cennet olsun hocam.
www.cumhuriyet.com.tr/kosey...
değerli hocam, allah nur içinde yatırsın ahmet cemal'in herrmann broch'un vergilius'un ölümü* kitabını yine yeniden ve yine yeniden tekrar tekrar tercüme edip kendisini ikna edememesinin ardından tam 40 yıl sonra bitirişidir.
40 yılda bir çeviri dile kolay, çünkü metin öyle bir metin ve rahmetli ahmet cemal de öyle bir mütercim idi.
buyrun kendi köşe yazısını okuyun; 2011 yılında çevirmenlik hayatında kırk yılı devirmiş adam vergilius'un ölümünü çevirebildikten sona ben şimdi tercüman oldum demiştir. böyle bir iş ahlakı ve nezaket, kendisinden bu hayatta 2,5 sene boyunca ders almış olmam benim adıma hayatımın en anlamlı ve güzel şeylerinden birisi olmuştur hep.
mekanın cennet olsun hocam.
www.cumhuriyet.com.tr/kosey...
devamını gör...
537.
büyük iskender gaydir.
tevfik fikret oğlunu eğitim için avrupa'ya gönderir ve oğlu papaz olarak geri döner.
tevfik fikret oğlunu eğitim için avrupa'ya gönderir ve oğlu papaz olarak geri döner.
devamını gör...
538.
ayasofya olarak bildiğimiz yapı, üçüncü ayasofyadır. ilki* ahşaptan olup yanmış, ikincisi* taş ve mermerden olup nika ayaklanması sırasında ateşe verilmiştir. ilk iki ayasofya üçüncüsünün aksine kubbeli bazilika değil, üç veya beş nefli bazilikalardır. üçüncü ayasofya* ise kentteki ikinci kubbeli bazilika yapısıdır, ilki anicia iuliana tarafından yaptırılan aziz polyeuctus kilisesi'dir.
devamını gör...
539.
ağrı dağı bilinenin aksine ığdır sınırları içindedir 65 e 35 lik bir durum söz konusu ama zirve ığdır tarafında kalıyor
devamını gör...
540.
ikinci dünya savaşında amerika japonya'ya nükleer saldırı hazırlığındayken belirli şehirler hedefteydi ve kyoto da bu şehirlerin arasındaydı. yüzyıllarca japonya'ya başkentlik yapan bu şehir japonların en önemli kültürel mirası olarak dünya için bir hediyeydi.
dönemin amerika savaş bakanı olan henry stimson kyoto'ya olan hayranlığı ve balayını orada yapmış olması sebebi ile bombalamaya günler kala bombalanacak şehirler listesinden mevkisini kullanarak baskı yolu ile kyoto'yu listeden çıkarttırıp yerine nagazaki'yi ekletmiştir ve bu sayede kyoto şehri bombalanmaktan kurtulmuş ve yüzlerce yıllık kültürel mirası,mimarisi ve doğal güzellikleri ile bugünlere kadar gelebilmiştir.
dönemin amerika savaş bakanı olan henry stimson kyoto'ya olan hayranlığı ve balayını orada yapmış olması sebebi ile bombalamaya günler kala bombalanacak şehirler listesinden mevkisini kullanarak baskı yolu ile kyoto'yu listeden çıkarttırıp yerine nagazaki'yi ekletmiştir ve bu sayede kyoto şehri bombalanmaktan kurtulmuş ve yüzlerce yıllık kültürel mirası,mimarisi ve doğal güzellikleri ile bugünlere kadar gelebilmiştir.
devamını gör...