intihar edeceğim şovu

intihar etmesinden iyi değil mi?

bosandıgım vatandaş bunu 23 sene soyledi. domuz gibi benden saglam hatta 2.ye evlendi filan.

bununla tehdit edilmiştim. o kadar saçma bir anı ki. üniversitede homofobik değilim diye ama asla tercihlerime saygı duymayan* bir lezbiyen tarafından onunla olmazsam intihar edeceği şeklinde alenen tehdit edilmiştim. kendini öldürür korkumdan da kimseye bir şey söylememiştim. ileri gidebildiği tek nokta kollarını kesmek olmuştu. o dönem bunu söylediğim erkek arkadaşım da bu konuyla dalga geçmişti. rezalet bir durum. 1 sene boyunca o psikolojide gezdikten sonra nihayet mezun oldum. ancak son sınıf hayatımın en rezalet dönemi olmuştu. kız yaşıyor. tamamen şov ve dikkat çekme peşindeymiş.

en ünlüsü eroltaş2ın damadı idi yaşıyor mu bilmem ama en son boğaz köprüsünün ayak tellerine çıkıp çağırın şunu bunu yoksa atarım diye dellenmişti...

narsistik kişiler bunu fazla yapıyor da yukardaki anlatılan kişiler yüzünden ben de inanmamıştım bi kere söyleyen arkadaşa.
sosyal medyada "cringe" sinir olduğum tipler yüzünden.
intihar etmez, depresif olduğu için demiştir dediğim arkadaş intihar etmişti.
allah'tan şimdi öyle bir durumu yok.
bilinçaltında var demekki de dile getiriyor, dikkatli olunması elzem.
misal bende de bu düşünce çıkmazdayken çok fazla oldu geçmiş dönemde, hatta bu dönemde de oldu fakat kısa sürdü.
yanındakiler malsa(kendi seçimleriyle karakter bozukluğu yaşayanlar) afedersin insan anlıyor değmiyeceğini. sonra bağışıklık kazanıyorsun vs. vs.
ne kadar çıkmazda hissediyorsanız o kadar üstüne gidin sonra o duvar kırılıyor yaşamış biri olarak aktarıyorum.

bir şey daha ekleyeyim, dile getirdiğim kişiler vardı bu durumu intihar düşüncelerimi.
canın zaten çok acıyorsa beynin de zarar veriyorsa kişi düşünemez, her şeyi yapar hale gelebiliyor, öyle yok canın yanıyormuş da geri çekilir atlayamazmış entrysine yazdım. daha toysun evlat kolay kolay dalga geçme bence derim öyle herkesi dahil ederek.
bir sözden dolayı hayatı bitiren insanlar var. son damla o oluyor.
neysem dünya yetiştiğin dogmalardan dolayı çok ciddi bir hale bürünüyor kendi blokajlarını kırarak çok ciddi uğraşarak hem de bir dik duruş hissiyle etkisiz hale getirebilme durumunuz var. burda kötü insan olmaktan bahsedilmiyor nokta.

birkac kere intihari denemis biri olarak oyle kolay degil.
o araba karsiniza ciktigi an istemsizce geri cekiliyonuz korkup...

sen olmeyi bayilmak mi sandin aslan parcasi

şovluk bir durum yok.
birisi ben bu sözlükte yazmak istemiyorum diyip gidebilir.
ben bu şehirde kalmıcam deyip gidebilir.
ben bu ilişkide durmak istemiyorum deyip ayrılabilir.
intihar edeceğim diyen kişi bu hayatta kalmak istemiyordur. gidebilir.

saygı duyarım üstüne düşmem.
şimdiden toprağın bol olsun der geçerim.

şov olarak görmediğimdir.
kimse durduk yere canına kıymak istemez veya bundan bahsetmez.
ve bunu gerçekleştirmemiş olması yapmak istemediği anlamına da gelmez.

değil şov şakaya bile gelecek yanı yok bunun. iyi ki yapmamış ama bu yapmayacağı anlamına da gelmez. biri size bu cümleyi kuruyorsa bunun korkusunu hep ensenizde hissedersiniz, kabusunuz olur. sizin kabusunuz onun ölmesinden yeğdir.

yakın çevresinden kimsenin intiharına şahit olmamış toy ve şanslı tiplerin kaale aldığı durum.

intihar düşüncesi farklı tetikleyicileri, farklı beslenme noktaları olan ciddi bir sorun. özellikle çağımızda vakalarda yaşanan artış göz önünde bulundurulduğunda, daha bilinçli davranmamız şart.

çevrenizden birinin bu minvalde söylemleri varsa "şov" ya da "gerçek" oluşuna dair karar merciinin siz olmadığınızı göz önünde bulundurun. kendisini profesyonel yardım almaya teşvik edin ve yakın çevresini uyarın.

öylesine söylenmiş, o an dile getiren kimse için de bir anlam ifade etmeyen bir söze verilen tepki, yıllar sonra o kişide bu düşünceyi tekrar tetikleyebilir. unutmayın.
insanların feryatlarını, yardım taleplerinin ardındaki gerekçeleri ve niyetlerini sorgulamak da yargılamak da sizin işiniz değil.

böyle durumlarda sözlerinize dikkat edin. hatta siz iyisi mi haddinizi bilin ki tck 84'le yüz göz olmayın.

ha biz bunu da zamanında yazdık, o ayrı.

bunlar hassas konular, sevgili arkadaşlar.

biri intihar edeceğim diyorsa o an gerçekten o kararda olabilir.

mesela şu filme mutlaka gideceğim deyip sonra vazgeçen biri en fazla bir filmi kaçırmış olur.

ancak, intihar edeceğim diye inançla konuşup sonra o karanlık tünelden bir şekilde çıkabilen birinin hayatı kurtulur.

böyle şeylerle dalga geçmek pek hoş değil bence.

bunu tehdit olarak kullananlar gerizekalı insanlar bence çünkü başka karşındaki insanı yanında tutabileceği bir şeye sahip değil. bu insanın özgürlüğünü kısıtlayan bir şey,bana yapıldı gözünün yaşına bile bakmadım. sen bana o kadar şey yaşat ondan sonra "eğer gidersen intihar ederim" acizler.

intihar girişiminde bulunacak kişi genelde bunu kimseyle paylaşmaz. çünkü kendi hayatı dahil geride bıraktıklarının bir önemi kalmamıştır. arkada birini bırakacak biri zaten intihar etmez. bak ben yapacağım bana bak benimle ilgilen demektir. intihar edeceğini söyleyen bundan gelecek ilgiye muhtaçtır.

lise son sınıfta okul değişmiştim. yeni lisede eskiden tanıdığım bir kaç arkadaşım da vardı aslında. babam işi gereği sürekli takım elbise giyerdi bu yüzden de yeni alınmış gibi duran ama artık kullanmadığı bazı takımları annem terzide biraz daralttırarak bana giydirirdi. babamın takımları kravatları ile okula gittiğimde de acayip havalı olurdum. yani lise öğrencisi dediğin 5 günde 5 takım 5 kravat değişir mi ama ben değiştiriyordum işte hem de ufak bir tadilat parasıyla. 8-10 civarında takım elbisem olmuştu. bu kıyafet farklılığımdan dolayı kızlar da ilgi gösteriyordu ne yalan şimdi.

matematik öğretmenimizin kızı leyla' da lise sondaydı. ama başka sınıfta. bir kaç gün içinde leyla ile etkileşim kurduk ve sevgili olduk. annesinden dolayı da aralarda değil, okul dışında görüşüyorduk.

bir kaç günden sonra leyla' nın hareketleri ve konuşmaları garip gelmeye başlamıştı. tamamen aptalca saçma sapan konulara kayıyor gerçekten sıkıcı ve bunaltıcı hareketlere giriyordu. üstüne de sürekli bir kıskançlık içinde olması eklenince dedim en iyisi biz uzatmayalım bu olayı. toplamda 15 günlük bir sevgililik yani. hatta onu alt sınıftan beri tanıyanlar da '' ayşe hoca' nın kızı olan leyla mı olm manyak mısın o kız tam arızadır ayrıl ondan'' demeye de başladılar zaten.

okul çıkışı buluştuk leyla üniversite sınavı var konsantre olmalıyız ilişkiye girmemiz yanlış karardı gel biz ayrılalım dedim. bundan daha makul nasıl bir açıklama olur ki diye düşünmüştüm. olmaz dedi itiraz etti. ''seni seviyorum ben, başka kız var değil mi nasılsa öğrenirim'' diyordu. asla dedim başka kız yok. öldürürüm kendimi dedi. yahu leyla deli misin neyin kafasını yaşıyorsun ne öldürmesi daha 2 hafta oldu etme eyleme güzel güzel ayrılalım dedim. açıkçası irrite de oldum ve ondan hemen uzaklaşmak istedim. gitmem lazım babam bekliyor dedim ve gittim .

yakın arkadaşıma ki o da leyla' yı önceden tanıyan birisi yahu bu kız öldürürüm kendimi dedi ama bana inandırıcı gelmedi , hepi topu 15 gün takıldık deyince la olm o kız öyle kolpacı salla ciddiye alma kim zaten 2 haftada intihardan bahseder deyince rahatladım da.

ertesi sabah giriş saatinden 5 dk. geç kalmış şekilde okula geldim . baktım ki ayşe hoca ve bir öğretmen daha okulun bahçe kapısında kaldırımda duruyorlar. günaydın hocam demeye kalmadı ayşe hoca bana bir tokat attı. allah belanı versin şerefsiz dedi. diğer hoca ayşe hocayı tutarken ben geri adım atıp hocam noluyor ya dedim. it oğlu it leyla gece intihar etti dedi. hocam ne diyorsun ne intiharı dedim ama bir yandan da ölse annesi olarak burada olmazdı herhalde diye geçirdim içimden. peki dedim durumu nasıl? midesi yıkandı şimdi evde sanki umurunda mı dedi. hocam umrumda olmaz mı çok geçmiş olsun ama biz kızınız ile sadece 2 hafta görüştük böyle bir şeye kalkışması çok anlamsız dedim.

neyse sınıfa geçtim.ders arasında bunu arkadaşlarıma anlattım. bir kız arkadaş ‘’ leyla’ya istemediği bir şey yaptın mı '' diye sordu. asla dedim yapmadım. hmm ben bunun aslını öğrenirim o zaman dedi.

işin aslı şuydu ki, leyla annesinin eve gelme saatine yakın ağrı kesici hap kutusunu almış içinden 3 tane içmiş kutuyu yere atmış. annesi eve gelince ay may sesleriyle kendini yatağa bırakmış ayşe hoca da hapları öyle yerde görünce koşa koşa acile götürmüş yoğun bakıma almışlar.

daha sonra leyla' nın kız kardeşi sınıfındaki bir arkadaşına anlatmış ki kutu tam doluymuş ve sadece 3 hap eksikmiş.
bu deli kız 3 hapı içip ortalığı ayağa kaldırmış ve annesi de böyle bir olayın detayını öğrenmeden gelip beni bulmuş okulda. halbuki senin sorunun kızınla ve kızını ne diye okulda reklam ediyorsun uydurmaca bir intihar vakası ile.

reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ya oluyor aslında. tüm okul intiharın leyla’ nın uydurduğu bir mevzu olduğunu biliyordu ancak ben de bir çekingenlik oluştu ve neme lazım diyerek okul bitene kadar başka bir kızla da yakınlaşmadım. zaten üniversite sınavı da vardı.

babamın takım elbiseleriyle yakaladığım o havayı , bir kızın saçma sapan oyunu yüzünden hiç kullanamadım anasını satim.

yol ortasında yediğimiz tokatla da kaldık.