intihar etmemek için sebepler

sabret bir gün zaten öleceksin ellerin kendi kanınla yıkanmasın.

avrupa birliği ve amerika birleşik devletleri. yani umut. kim bilir belki biz de bir gün o şanslı o güzel insanların ülkesinde refah ve özgürlük içerisinde yaşama şansı elde edebiliriz*

henüz yaşamaya devam etmek istemektir.

(bkz: düz mantık)

intihar etmek için geçerli sebeplere inat intihar etmemektir.

çok dindar bi insan olmamakla birlikte, intihar edenin direkt cehenneme gitmesi durumu.
hatta içten içe bazen ay başıma bişi gelse de ölsem diyorum.

cenazemi görememek.

kahve ve çikolata ?

ölüm = exit to desktop
yaşamak = continue the scenario

zaman zaman hiçbir şey yapmaya motivasyonum kalmasa da daha gerçekleştirmek istediğim çok şey olduğunu düşünüyorum ve bu planlar beni hayata bağlıyor, görülecek çok yer yapılacak çok şey var!

nereye gideceğimi bilmiyorum bilsem yer farketmeden giderim büyük ihtimal.

bir umuttu yaşatan insanı. bir gün düzeleceğine, güzel olacağına dair en ufak bir ihtimal kırıntısı varsa daha yolumuz var demektir.

sebep aramak bile bir sebeptir.

kendi adıma tek kelime: merak

yaşanacaklara ve deneyimleneceklere yönelik bir merak. yeni şeyler öğrenme ve keşfetme arzusu da denilebilir belki buna.

bir gün yaşamayı çok istediğin bir zamanda öleceksin zaten. ölmeyi çok istediğin bir zamanda inadına yaşa.

çocuğum. önceden ölümden korkmazdım. hatta içten içe isterdim çünkü ne kadar az yaşarsan o kadar az günaha girersin,hata yaparsın vs tabi bunu da intihar olarak düşünmedim. çünkü intihar da bir günah. ama çocuğum olduktan sonra bana bir ölüm korkusu yüklenmedi değil. onun için yaşıyorum. onun için de intihar etmem. düşünmem bile.

inadına yaşa, asla vazgeçme...

hayat zor evet, engellerle dolu kabul. sendelediğin zamanlar da olacak. ama hayat yokuslardan ibaret değil. kafanı kaldırıp etrafındaki güzelliklere bak. gökyüzünün mavi tonlarına, bulutların o şeker beyazı naifliğine bak. derin bir nefes çek, ciğerlerine bayramı yaşat. etrafına bak, gülümse insanlara. inadına gülümse, inadına yaşa.

aslında o kadar da zor değil yaşamak. yokuşlarda her tıkandığında pes etme. her yokuşun sonu düzlüktür. soluklandığın zamanlar da gelecek.

hayat bir oyun gibidir. her yandığında oyunu terk etme. oyun oynamak güzeldir. beraber oynayalım mı?

inadına oyna, inadına yaşa. teşekkürler mario ama prenses başka kalede deniyorsa sana, diğer 7 kaleye de git, prensesi kurtar.

beraber oynayalım. hadi.

yazı kutusunun üstündeki sabaha bırak butonu. korkaklık. aile sevdiklerin yazanların da sebebi aslında korku; geride bırakma, üzme korkusu. çok edebiyat kasmış gibi olacağım ama intihar etmek için toplayacağım cesaretin hep biraz azını yaşamak için kullanıyorum sanırım. yarın beni korkutuyor. hem de çok. umut dolu veya heyecanlı değilim. hırsım kalmadı, belki de hiç yoktu. ama buraya kadar geldim, birinin yazdığı gibi, bir gün daha bir daha diye gidiyorum şimdilik.

yaşıyor muydum ki?

neden intihar etmek istiyorsun?

(bkz: iyi hissetmek (kitap))