261.
-çok korkuyorum.
-neden ?
-böylesine büyük, müthiş bir mutluluk insanı korkutuyor.
-neden?
-senin bu kadar mutlu olmana ancak, senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
uçurtma avcısı, khaled hosseini
-neden ?
-böylesine büyük, müthiş bir mutluluk insanı korkutuyor.
-neden?
-senin bu kadar mutlu olmana ancak, senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
uçurtma avcısı, khaled hosseini
devamını gör...
262.
mükemmeliyeti boşver. her şey kusurludur. her şeyin üzerinde çatlaklar vardır. ışık da bu çatlaklar ve kusurlar sayesinde görünür.
(bkz: leonard cohen)
(bkz: görkemli kaybedenler)
(bkz: leonard cohen)
(bkz: görkemli kaybedenler)
devamını gör...
263.
devamını gör...
264.
"şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."
şeker portakalı
devamını gör...
265.
'' "daha çok anlat” dedim.
“hoşuna gidiyor mu?”
“çok. elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“gider gibi yaparız." ''
şeker portakalı
devamını gör...
266.
267.
(tematik)
devamını gör...
268.
devamını gör...
269.
... sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
(bkz: stefan zweig)
(bkz: bilinmeyen bir kadının mektubu)
(bkz: stefan zweig)
(bkz: bilinmeyen bir kadının mektubu)
devamını gör...
270.
yüzünü babasının omzuna gömdü, ağlama baba...
ben ölünce başka iyi bir çocuk al... aralarından en iyisini seç, ona benim adımı ver... benim yerime sev onu !
beni unutma baba, sakın unutma, mezarıma gel...
biliyor musun baba, seninle gezmeye gittiğimiz büyük taş var ya oraya göm beni. akşamları krasotkin'le gelirsiniz... bekleyeceğim sizi baba!
karamazov kardeşler / fyodor mihayloviç dostoyevski
ben ölünce başka iyi bir çocuk al... aralarından en iyisini seç, ona benim adımı ver... benim yerime sev onu !
beni unutma baba, sakın unutma, mezarıma gel...
biliyor musun baba, seninle gezmeye gittiğimiz büyük taş var ya oraya göm beni. akşamları krasotkin'le gelirsiniz... bekleyeceğim sizi baba!
karamazov kardeşler / fyodor mihayloviç dostoyevski
devamını gör...
271.
bugün annem öldü. belki de dün, bilmiyorum... (bkz: yabancı)
devamını gör...
272.
düşünüyorum, o halde ben varım. düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğimi düşlüyorum. bu adam düşünüyor olmasından var olduğu sonucunu çıkarıyor. ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. çünkü o, benim düşüm. var olduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. o gerçek, ben ise düş oluyorum.
ihsan oktay anar puslu kıtalar atlası
devamını gör...
273.
“düzen insanların dostu değildir, onları keyfince yönetmekle yetinir, ender olarak uygarlaştırmaya, daha da ender olarak insanileştirmeye çalışır.’’
albert caraco -kaos’un kutsal kitabı
albert caraco -kaos’un kutsal kitabı
devamını gör...
274.
bu ülkeyi bu kadar çok sevmeme rağmen bazen çekip gitmeyi düşünüyorum
-nereye?
-unutmanın kolay olacağı bir yere (bkz: bin muhteşem güneş)
-nereye?
-unutmanın kolay olacağı bir yere (bkz: bin muhteşem güneş)
devamını gör...
275.
"nasıl ki kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır."
anna karenina- l.n. tolstoy
anna karenina- l.n. tolstoy
devamını gör...
276.
"beklentinin kendisinin, onu yaşamaktan daha güzel geldiğini fark etti."
yetenekli bay ripley-patricia highsmith
yetenekli bay ripley-patricia highsmith
devamını gör...
277.
sana geldiğimi sanmıştım meğer size gelmişim
devamını gör...
278.
"dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim. içimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda."
kırmızı saçlı kadın, orhan pamuk
devamını gör...
279.
hayatta kimseye hiçbir şeyi tam olarak anlatamayacağını anlamıştı.
biri için ölüm kalım meselesi olan, diğerinin gözünde toz kadardı.
az- hakan günday
biri için ölüm kalım meselesi olan, diğerinin gözünde toz kadardı.
az- hakan günday
devamını gör...
280.
bu saatten sonra bitse ne olur,
bitmese ne...
(fakat müzeyyen bu derin bir tutku)
bitmese ne...
(fakat müzeyyen bu derin bir tutku)
devamını gör...