kemalizm

mustafa kemal atatürk ile hiçbir alakası olmayan yoz, yobaz, gerici bir düşünce tarzıdır. siyasal islam'ı ve diğer faşist oluşumları el altından beslemiş, palazlamıştır.

kendi ideal dünyalarını kurma yolunda toplumdan gelen tepkileri yöneltmek ve ideolojilerini bir temele oturtmak adına atatürk'ün ismini ve şahsını kendilerine siper eden güruhun oluşturduğu ideolojidir.

benzerleri islam, milliyetçilik vs. gibi halk nazarında güçlü karşılıkları olan kavramlar kullanılarak uygulanmaya devam etmektedir. çok farklı insanlar ve hükümetler farklı söylemlerle başa geçmiş olsa da 1938 sonrası ülkenin gelişiminin bu denli yavaşlaması aslında bu düşüncelerin sadece kabuklarının farklı olduğunu temelde aynı olduğunu gösteren en önemli delildir.

türkiye'ye gelmiş geçmiş en mantıklı ideolojisidir. bu ideolojiden önce ve sonra akla ve mantığa uygun hiçbir ideoloji türkiye topraklarına gelmemiştir.

bir insanın her kim olursa olsun görüşlerini düşünmeden kabul etmek saçmalıktır yobazlıktır. kemalizm de konfüçyüscülükte taoculukta stalinizm veya nasyonalizm bir kişiyi tanrılaştıran her düşünce biçimi yerin dibine girmeli.

bilinenin aksine günümüzde atatürkçülük ile eşanlamlı olduğu söylensede, bu iki ideoloji diye tanımladığımız iki kavramın farklı çıkış zamanları ve nedenleri vardır. kemalizm, kelime olarak atatük ya da onun silah arkadaşları, kuvayi milliye'nin ortaya koymuş olduğu bir kavram ya da ideoloji değildir. ileride türkiye devletinin kurucu fikirlerinin temelerini oluşturacak bu ideoloji, türk milletini ankara'ya hapsetmek isteyenler tarafından bizzat literatüre kazandırılmış olup, daha sonraları türk milletinin itici gücü olan ve türkiye cumhuriyeti'nin kurucu ideolojisi haline gelecektir.

tarih sahnesine ilk olarak yabancı kaynaklarda geçmektedir. ilk kayıtlar, emperyalist kuvvetlerin türk topraklarını işgal ettikleri dönemlerde, mandayı ve himayeyi tek çözüm olarak gören istanbul hükümeti ve hükümetin taraftarlarının (bkz: iskilipli atıf hoca) aksine himaye karşıtı, tam bağımsızlığı savunanlar için kullandıkları "kemal'in izinden gidenler, kemalciler" anlamına gelmektedir. öyle ki emperyalistler, bu esnada dönemin amasya müftüsü için de kemalist ifadesini kullanıyorlar. ve yine izmit'te ingilizlerin esir olarak aldığı ve kurşuna dizdiği bir müslüman türk'ün fotoğrafın arkasında bu cümle yazılıdır: "execution of a kemalist turk at izmid" yani "izmit'te bir kemalist türk'ün idamı."

1930-1931 ders kitaplarında 4.ciltte türk devrimi anlatılıyor ve orada atatürk'ün ilkelerine "kemalizmin prensipleri" olarak yer alıyor.1936 yılında ise munis tekinalp'in "kemalizm" kitabı yayınlanıyor. bu kitap ayrıca bizzat atatürk'e sunulan ve onayı alınan bir kitaptır. dolayısıyla günümüzün siyasal islamcı-gelenekçi çevrelerin "atatürk zamanında kemalizm yoktu." ifadeleri komiktir, yanlıştır. 1937'de celal bayar mecliste yine kemalist ifadesini, ekonomik kalkınmalar başlığının altında türk inkilaplarını açıklarken kullanıyor.

milli mücadeleden sonra çağdaş devrimler gerçekleştirilirken, akıl ve bilim ışığında bir ülke kurulurken tüm devrimlerin genel adında bu ibare vardır.

fakat en önemli nokta diğer doktrinlerle karıştırılmaması gerektiğidir. tek düze doktrin olarak nitelendirmek abesle iştigaldir. kemalizmi diğer -izmler ile bir tutmak isteyenlere, atatürk'ü oldukça yakından tanıyan yakup kadri karaosmanoğlu, 1970 yılında milliyet gazetesine verdiği bir demeçte 'atatürk'ün ideolojisi' yazısında şu anıyı anlatıyor:
mustafa kemal atatürk'ün bu ifadesi basmakalıp bir ideoloji olmadığının en güzel örneklerinden biridir.

tarihte atatürkçülük kavramı ise çok sonralardan, 1954 yılında karşımıza çıkıyor.

ırkçı bir antikomünist, arın engin, 1954 yılının seçimlerinden önce “atatürkçülük, moskofluk ve türklük savaşları” ve seçimlerden sonra “atatürkçülük’te dil ve din” adlı kitaplarını yazıyor. her iki kitap da bir nevi atatürk'ün anti-komünist olduğunu, ve bu yönde bir tutum sergilediğinden bahsediyor, amerikan propagandası kokan bir kitap ve yeni bir kavram.

atatürk hayatta iken hiçbir zaman kullanılmayan bu “atatürkçülük” kavramı, 1954’ten itibaren kullanılmaya başlanmış, ve bu kullanım kendini kemalist olarak tanımlayan kişiler tarafındanda kabul edilmiştir. hatta chp bile, 1954’deki 10. büyük kurultay’ında “kemalizm” yerine “atatürk yolu” kavramını kullanmaya karar vermiştir. atilla ilhan bu konuda önemli bir yazısında şunları söylüyor,

kemalizm kullanıldığı ilk dönemler, ve kullananlar tarafından; akılcılık, bilimsellik, bağımsızlık, çağı yakalama, modernizm, sekülerizm ve kuvvetli bir türk benliği, çağ dışı kalmayacak ve sürekli kendini yenileyebilecek bir ideoloji haline almışken, bugün ülkenin konumu itibariyle güç kaybettirilmiştir. türk devleti olduğu sürece payidar kalacak olan bu ideoloji, tekrar doğru anlaşılacağı ve uygulanacağı günü beklemektedir.

bir çok heykeli ülkemize diktiren bir ideoloji.
(bkz: kemalistan)
(bkz: kemalizm)

yobazların sevmediği ama türkiye cumhuriyeti'nin temel düşüncesidir.

100 yıldır içinde yaşadığımız rejim.

türkiye'ye özgü sosyalizm.

kelime olarak bana buram buram rahatsızlık veren ideoloji, kemalizm yerine atatürkçülük kelimesi daha kullanılabilir geliyor bana. atatürk'ü güncel siyasete bu denli basit bir kelimeyle entegre etmeye çalışıp itibarsızlaştırmak beni acayip rahatsız ediyor.

olmayan hayali bir ideolojidir. kemalizm denen ideolojinin olduğunu var sayarsak ne zaman ortaya çıkmış bu hiç düşündünüz mü? sağ-sol olaylarında devletin türkiye'de solu bitirmek için ortaya sürdüğü komik bir görüştür. daha sonra giderek büyüdü ve insanların beyni yıkandı ciddi olarak kemalizm diye bir şeyin olduğuna inanıyorlar. malum türkiye'de sokak çatışmalarının olduğu, insanları asıldığı, sayısız cinayetlerin işlendiği dönemlerde devlet kendi otoritesini sağlama alabilmek için kemalizm adı altında karşıt görüş yaratmıştır. böyle bir ideolojinin olduğunu iddia etmek atatürk'e başlı başına hakarettir.

#1190657

kemalizm'in doğuşu

“kemalizm” kavramı ilk olarak türk bağımsızlık savaşı sırasında 1919'da ortaya çıktı. “kemalizm”, adını millî direnişin önderi mustafa kemal'in adından aldı. bu direnişi kırmaya çalışan emperyalist güçler ve onların işbirlikçisi padişah vahdettin ve damat ferit hükümetleri, mustafa kemal'in önderliğindeki tüm direnişçileri, biraz da küçümser bir yaklaşımla, “kemalistler”, “kemalîler”, “kemalciler” diye adlandırdı.
zaten atatürk bizzat kendini kemalist diye tanımlıyor, adam gelmiş atatürk’e hakarettir, böyle bir şey uydurmadır diyor.
işte bu kadar cahilsiniz siz. allah’ın cahilindeki özgüvene bak birde.

günümüzde kemalizm diye ortada bütünlüklü bir politik ideoloji yoktur. kemalizm gününümüzde çeşitli insanların birleştiği ortak bir figür. atatürk'ü farklı iki partinin tabanının çoğu seviyorsa ortada kemalist ve kemalist olmayanlar farkı yoktur. ortada daha çok bir yorumlama farkı vardır.

bomboş bir ideoloji.

nereden nasıl ortaya çıktığını bir türlü anlamadığım sözde ideolojidir. kardeşim kemalizm, tayyipizm nedir ya ?

faşizmdir.

ibrahim kaypakkaya'nın sözleriyle ise "(...) kemalizm demek, her türlü ilerici ve demokratik düşüncenin zincire vurulması demektir. kemalizm demek, her alanda türk şovenizminin kışkırtılması, azınlık milliyetlere amansız bir baskının uygulanması, zorla türkleştirme ve kitle katliamı demektir. kemalizm işçiler için cop ve dipçik, grev ve sendika yasağı demektir."

adolf hitler'in nazi almanyasından farkı olmayan tarihi geçmiş akımdır. ideoloji bile değildir.

ne diyor bunlar böyle? bu türkiye'nin kurucu görüşü olup devamlı gelişmeyi ilk sıralarda olmayı hedeflemektedir.

hastalıktır.
tedavisi uzun yıllar sürer.

herhangi bir ideolojide izm/ist varsa doktrin vardır.. doktrinler bölücüdür.

bölücülük, toplumlar için en büyük tehlikedir.