kendinizi nasıl tanımlarsınız sorusu

yalnız...

çok kolay bağımlı olabiliyorum ama birçok şeyi çok rahat tamamen bırakabiliyorum da. mesela 5 sene kadar önce alkolü bırakabilmem aşırı kolay olmuştu. bir anda karar verdim. bıraktım. bir kere bile canım çekmedi sonrasında. alkol aldığım zamanlarımı hep güzel hatırlıyorum. ama anılarda kaldı artık. böyle de güzel. iki türlü de güzel(di).

sözlüğe de sürekli fotoğraflarımı atardım. bunu da aslında şu anda tamamen bırakabilirim ama öyle paylaşmaya değer bir durum olursa atarım diye düşünüyorum. bir de öyle çoğumuz birbirimizi seven kişileriz. yani, belli bir sıcaklık var aramızda. onun hatırına arada yüzümü hatırlatırım sanırım.

19 yaşımdan 40 küsur yaşıma kadar şarkıcılık (rock-metal vokalistliği) yaptım. pro değildim ama resmi albüm dahi çıkarttık bir grubumla, bir sürü de konsere çıktım. açıkçası, benim için atari oyunu oynamak gibi bir hobi ve haz unsuruydu şarkıcılık yapmak. bunu da tamamen bıraktım. celestial asylum, ilk ciddi grubumdu (yani, cover değil de kendi besteleriyle müzik yapan). 2003'te girdiğim, 2004'te çok beğenilen bir demo albüm çıkarttığımız grubum... 2018 gibi, bu sefer full-length bir official albüm çıkarma çalışmalarına başlamıştık (bu, vokallerini üstlendiğim 2. full-length stüdyo albümü olacaktı, diğeri başka bir gruplaydı). enstrümanlar için olan bestelemeleri hazırdı zaten ki grubun kurucusu/gitaristi (bir dönem küs olsak da sonra barıştık ve hala yakın dostumdur) bunlarla ilgili uzun senelerdir çalışıyordu. onunla vokal partisyonlarını beraber yazdık, şarkı sözlerini de hallettim. vokal kayıtlarının %70'i-80'i de bitmişti. 2020'nin sonbaharında tamamlanacaktı. sonra korona çıktı... işim erken tatil edildi ve ankara'dan ayrıldım. korona senelerce bitmedi ve bir daha ankara'ya dönmedik. gene de aslında gidip kayıtları tamamlayacaktım 2 yıl civarı önce. bu sefer de bir sağlık sorunum çıktı ve vücudum, "çok hamladın. ya gene kondisyon çalış ya da bırak" dedi. tembelliği tercih ettim. affımı isteyip bu işin burada kalması gerektiğini ilettim. şimdi başka bir vokalistle sıfırdan kaydediliyor... yani son bir eserle vokalistliğe veda etmek isterdim ama olmadı ve zorlamadım. yapabilecek bir şey yok. müzisyenliği de tamamen bırakma kararı aldım. yani böyle kararlar benim için kolay. öyle pişmanlıklar, yeniden dönsem mi gibi özlemler falan yaşamıyorum.

özetle, bir şeylere kendimi kolay kaptırabilen ama bunlardan bir o kadar da rahat vazgeçebilen biriyimdir.

belli tutumlarının bana rahatsızlık verdiğini anlayamayan kişilere bir yere kadar sabrederim. sonra rahatsızlığımı belli etmeye başlarım. bu da işe yaramazsa dolaylı sözlerle bunu ifade ederim. baktım bu da olmuyor dümdüz söylerim artık bir şeyleri... valla ailem ve önemli şeyler paylaştığımız eski dostlarım dışında kimse için canımı sıkamam, kusura bakılmasın. gene de kırıcı şeyler söylememeye çalışırım ama. yani nezaketimi bozmam. bana göre karşıdaki bunu çok önce hissetmeli zaten ve benim dobralığıma bir gerek kalmamalı. ama bazılarında kalıyor... ve ben işler buraya gelip dürüstlüğümü konuşturduktan sonra da karşıdaki eli yanan sobaya değmiş çocuk gibi benden uzaklaşıyor. keyfi bilir. ben gene belli bir muhabbetimizin olmasından rahatsız olmazdım ama karşıdaki kişi, açık sözlülüğüm yüzünden benimle tamamen kopmak istediyse de bu onun bileceği iş ve benim için asla kötü bir şey değil.

olaysız, sigarasız, rakısız, karısız, burnunun dikine yaşayan bir garip adam.

odun ne eksik be fazla.

iradesiz bir pasif agresif

antisosyal kisilik bozuklugu.

hiçbir şey bilemeyeceğinin farkında olan bir münzevi.

online chat mevzusunda pek "sohbet başlatan" kişi olmam. yani msn/icq zamanlarında bile durup dururken birileriyle sohbet başlattığım nadirdi. bir konu falan olmalı ki muhabbet başlatayım. böyle alıştım gerçekten. ama size karşı olumlu şeyler yazıyorsam bu sohbetinizden hoşlanıyorum anlamına gelir. beni geren veya rahatsız eden kişilere karşı üslubum farklı olur.

bu prieneus bize neden yazmıyor diye düşünüyorsanız... sorun sizde değil, bendedir. yani güzel muhabbet çevirdiğimiz biriyseniz size yazmıyor olmamın sizinle veya size karşı olan tutumumla alakası yoktur. bana yazarsanız ise muhabbetin kralını çeviririz gene.

yüz yüze sohbette ise anormal girişken ve gevezeyimdir. kimsenin aklına gelmeyecek bir gerekçeyle, hiç tanımadığım hatta normalde birinin yaklaşmaktan çekinebileceği biriyle bile bir muhabbet başlatabilirim. bu konuda iyiyim galiba. %99.9 ihtimalle kimse beni terslemez. *

siyah ama kulle kapli.

ilk önce soğuk ama girdikçe alışırsınız .

bazen çok sıcak bazense ılık ılık. bazense her telden bir müzik aleti.

ince belli, tatlı sözlü, güler yüzlü, güzel gözlüyümdür. başka soru?

itten aç, yılandan çıplak..

tanımlayamam.
değişiyorum sürekli, en sevdiğim birçok şey değişti misal. nefret ettiklerim değişti, gerçi "çok azaldı, hatta neredeyse yok" demek daha doğru olur.
hem eksiksiz anlatmak da çok zor bir yandan.
tanımıyorum ki tanımlayabileyim, sürekli değişen bir varlık tanımlanamaz zaten.
ne ben, ne başkası

burası sözlük: yazdıklarımdan ibaretim. (öyle de kalmak niyetindeyim.)

kendine özgü birisiyim ama dışarıdan uyumsuz ve hoşnutsuz biri olarak anılıyorum maalesef.herkesin kabul ettiği şeyler eğer benim hoşuma gitmiyorsa katiyen yapmam içinde bulunmam,sevemediğim ortamlarda ve kişilerin yanında bir dakika duramıyorum.yaşadıklarım ve yaptıklarım genellikle o anki ruh halime bağlı oluyor eğer canım istemezse şuradan şuraya kıpırdamıyorum ama istediğim bir şey olursa da sonuna kadar çaba gösterip en iyi şekilde yapmaktan geri durmuyorum.buna belki üşengeçlik denebilir ama bana göre değil yapım böyle.

malim. evet.