kırıldığın kişinin ona kırıldığınızı bile fark etmemesi
başlık "rahatsız" tarafından 07.01.2022 15:42 tarihinde açılmıştır.
21.
devamını gör...
22.
"ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi" sözünün vücut bulmuş hali.
devamını gör...
23.
bunu sürekli yaşıyorum. ya ben çok kırılgan bir insanım ya da insanlar bazı şeyleri çok fazla normalleştirdiği için söyledikleri şeyi komik buluyor. yine de çok kırılgan biri olmadığımın farkındayım çünkü ben aynı şeyleri yapsam bana saldıracaklarını biliyorum. insanoğlu hiçbir şeyi hak etmiyor harbiden. keşke biraz olsun acımasız olmayı becerebilseydim.
devamını gör...
24.
bu denli farkedemeyecek birisi hayatımda yok. zaten hayatımda ailem dışında 3 5 kişi var. onlar da illa ki farkederler, etmezler ve bunu farkedersem fazla önemsemişim der,kalbimdeki bulunduğu konumdan seviyesini düşürürüm. böyle yapa yapa böyle asosyal olmuş olabilirim belki de.
devamını gör...
25.
kırıldığınızı fark etmeyecek kişiye sizi kıracak kadar değer vermeyin. üzülen siz olursunuz gerisi kimsenin umurunda olmaz.
devamını gör...
26.
daha çok kırar ama salt insan işte beklentileri düşükte tutmak sağlıklı olacaktır
devamını gör...
27.
sessizce uzaklaşmak gerekir. değerinizi anladığında bulduğu sadece boşluk olur.
devamını gör...
28.
yararey yararaaaağa yararey yararararara diye yaprak dökümü müziği çalar akılda.
devamını gör...
29.
sena şener'in sevmemeliyiz şarkısı daha bir anlamlı gelmeye başlar.
her şeyi gören sen
göremedin mi beni?
her şeyi duyan sen
duyamadın mı beni?
her şeyi gören sen
göremedin mi beni?
her şeyi duyan sen
duyamadın mı beni?
devamını gör...
30.
aman be abi sallayın. başlarım onun fark edip etmemesine. hatta kırılmayın bile boş verin.
devamını gör...
31.
çok yanlış sularda yüzdüğünüzün bir göstergesidir.
devamını gör...
32.
umrunda bile değilsinizdir açık ve net söylüyorum.
devamını gör...
33.
naif yüreklerin dilinden yine naif yürekli olanlar anlar. naif yürekli olmanın en kötü yanı karşımızdakinden de aynı naifliği bekliyor olmak.
devamını gör...
34.
biraz uzun bir yazı olacak kemerleri bağlayın.
bu bahsettiğimiz başlığı 3 opsiyon dahilinde açabiliriz :
1) karşınızdaki insanın böyle bir farkındalıktan yoksun olması.
bir kişi aile içinde büyürken duygusal anlamda donanımlı ve ince yetiştirilmezse, karşısındaki insanla duygusal açıdan empati yapmaktan bir haber kalır. bu noktada ebeveynlerinde farkındalığı çok önemli çünkü belirli bir noktaya kadar her çocuk kendi ebeveyninin klonu’dur. çocuk ergenliğe girdiği andan itibaren kendini ve karakterini keşif etmeye başlar. dolayısıyla bu noktaya kadar +\- tahtası ebeveynlerin yönetimindedir. yani çocuklarına ne ekleyeceklerine ya da ne vermeyeceklerine ebeveynler karar verir. bu noktaya işte “ kültür ve eğitim farkı” deniyor.
çocuguna kendisinin ve karşısındaki kişinin duygularını dinlemeyi/ öğrenmeyi ve yönetmeyi öğretmeyen ebeveynlerin çocukları, orantılı duygusal bağ kuramazlar. dolayısıyla karşınızdaki insanda ilk bakmanız gereken bu olmalı. bu gerçekten öğretilmiş mi emin olmanız gerekiyor çünkü eğer ailesi böyle bir değeri yüklemediyse, böyle insanlara kızamazsınız. zamanla bunu öğretmeniz gerekir.
2) s.o.s. verdiğim seçenek.. narsism
eğer karşınızdaki insan sadece kendi istekleri ve beklentileri odaklı yaşıyorsa ve önemli olan her zaman kendisinin ne düşündüğü ise kaçın.. narsisim bir bela’dır. kişiden kolay kolay silinmez. bazı insanlar cok cok aşık olduklarında bunu aşabiliyorlar ama nadir bir olasılık olduğunu düşünüyorum. genelde narsistler her zaman “ ben” der. bir kişinin ailesine baktığınız zaman bu seçeneği fark edersiniz zaten. aile yapısını incelemek her zaman yukarıda yazdığım 1. madde ile 2. maddeyi birbirinden keskin şekilde ayırır. çoğu zaman iç içe geçtiğinide görebilirsiniz ( narsist ebeveynlerin, narsist çocukları gibi. 1. maddenin içerisinde söylemiştim: cocuklar bir noktaya kadar ebeveynlerinin kopyasıdır. ebeveynler +\- tahtasını oluşturur. çocuklara narsismin aşılandığı bir aile ağacında, çocuk bunu karakter biçimi olarak giyebilir ya da aşılanmasa dahi anne ve babayı örnek aldığı için, otomatikman bu aşırı kendini önemseme durumunu kendinde biçimlendirebilir.)
3) sevilmiyor/ umursanmıyor olma ihtimaliniz.
biraz acıtsada, toplumda her zaman yüksek seviyede sık karşılaşılan durumdur bu. kişinin duyarsızlığı genelde bu seçenek ile örtüşür. size yeterince değer verilmiyor olabilir ya da önemsenmiyor olabilirsiniz. bunu kabul etmek zor olsa da, kabul ettiğiniz an rahatlarsınız çünkü elinizde bir sonuç olması aniden yolunuzu çizer. sizi arafta bırakan, özellikle ilişkiler için hareket mekanizmanızı kısıtlayan ne yapacağınızı bilemiyor olmanızdır. yanlış yargı değerleri üstüne birini boş yere kaybetmekten korkma dürtüsü sizi yolunuzdan alıkoyar. bunu yapmayın, sezgileriniz sizi bir konuda harekete geçiriyorsa; hareket edin. sizi kaybetmek istemeyen biri zaten açıklama yapar ya da peşinizden gelir.
bu bahsettiğimiz başlığı 3 opsiyon dahilinde açabiliriz :
1) karşınızdaki insanın böyle bir farkındalıktan yoksun olması.
bir kişi aile içinde büyürken duygusal anlamda donanımlı ve ince yetiştirilmezse, karşısındaki insanla duygusal açıdan empati yapmaktan bir haber kalır. bu noktada ebeveynlerinde farkındalığı çok önemli çünkü belirli bir noktaya kadar her çocuk kendi ebeveyninin klonu’dur. çocuk ergenliğe girdiği andan itibaren kendini ve karakterini keşif etmeye başlar. dolayısıyla bu noktaya kadar +\- tahtası ebeveynlerin yönetimindedir. yani çocuklarına ne ekleyeceklerine ya da ne vermeyeceklerine ebeveynler karar verir. bu noktaya işte “ kültür ve eğitim farkı” deniyor.
çocuguna kendisinin ve karşısındaki kişinin duygularını dinlemeyi/ öğrenmeyi ve yönetmeyi öğretmeyen ebeveynlerin çocukları, orantılı duygusal bağ kuramazlar. dolayısıyla karşınızdaki insanda ilk bakmanız gereken bu olmalı. bu gerçekten öğretilmiş mi emin olmanız gerekiyor çünkü eğer ailesi böyle bir değeri yüklemediyse, böyle insanlara kızamazsınız. zamanla bunu öğretmeniz gerekir.
2) s.o.s. verdiğim seçenek.. narsism
eğer karşınızdaki insan sadece kendi istekleri ve beklentileri odaklı yaşıyorsa ve önemli olan her zaman kendisinin ne düşündüğü ise kaçın.. narsisim bir bela’dır. kişiden kolay kolay silinmez. bazı insanlar cok cok aşık olduklarında bunu aşabiliyorlar ama nadir bir olasılık olduğunu düşünüyorum. genelde narsistler her zaman “ ben” der. bir kişinin ailesine baktığınız zaman bu seçeneği fark edersiniz zaten. aile yapısını incelemek her zaman yukarıda yazdığım 1. madde ile 2. maddeyi birbirinden keskin şekilde ayırır. çoğu zaman iç içe geçtiğinide görebilirsiniz ( narsist ebeveynlerin, narsist çocukları gibi. 1. maddenin içerisinde söylemiştim: cocuklar bir noktaya kadar ebeveynlerinin kopyasıdır. ebeveynler +\- tahtasını oluşturur. çocuklara narsismin aşılandığı bir aile ağacında, çocuk bunu karakter biçimi olarak giyebilir ya da aşılanmasa dahi anne ve babayı örnek aldığı için, otomatikman bu aşırı kendini önemseme durumunu kendinde biçimlendirebilir.)
3) sevilmiyor/ umursanmıyor olma ihtimaliniz.
biraz acıtsada, toplumda her zaman yüksek seviyede sık karşılaşılan durumdur bu. kişinin duyarsızlığı genelde bu seçenek ile örtüşür. size yeterince değer verilmiyor olabilir ya da önemsenmiyor olabilirsiniz. bunu kabul etmek zor olsa da, kabul ettiğiniz an rahatlarsınız çünkü elinizde bir sonuç olması aniden yolunuzu çizer. sizi arafta bırakan, özellikle ilişkiler için hareket mekanizmanızı kısıtlayan ne yapacağınızı bilemiyor olmanızdır. yanlış yargı değerleri üstüne birini boş yere kaybetmekten korkma dürtüsü sizi yolunuzdan alıkoyar. bunu yapmayın, sezgileriniz sizi bir konuda harekete geçiriyorsa; hareket edin. sizi kaybetmek istemeyen biri zaten açıklama yapar ya da peşinizden gelir.
devamını gör...
35.
önem vermemek gerekir zaten kırılmışsınız, umurunda değil demek. o kişiyi terk edin ölmüş sayın, çok hafifleyecek rahatlayacaksınız. aileden ise hortlak olarak karşınıza sık sık çıkabilir, korkmayın.
devamını gör...
36.
daha da çok kırılmak. uzaklaşmak ve ona karşı istemsizce öfke duymaya başlamak.
devamını gör...
37.
fark ettiği hâlde kırması...
devamını gör...
38.
demek ki umursanmıyorsunuz uzatmayın
devamını gör...
39.
takılmayın fazla :)
aynı şeyi siz de farkında olmadan karşı tarafa yapmış olabilirsiniz.
hayatın içerisinde doğal olağan durumlar bunlar.
kimsenin sihirli bir küresi yok. karşısındaki insanın duygu ve düşüncelerini her an her saniye bilemeyiz. ancak tolere edebiliriz. sizde karşınızdaki o insanı seviyorsanız tolere edin.bunu güzel, uygun bir dille anlatabilirsiniz. anlamıyor ise silin gitsin. sıkıntı yok :)
aynı şeyi siz de farkında olmadan karşı tarafa yapmış olabilirsiniz.
hayatın içerisinde doğal olağan durumlar bunlar.
kimsenin sihirli bir küresi yok. karşısındaki insanın duygu ve düşüncelerini her an her saniye bilemeyiz. ancak tolere edebiliriz. sizde karşınızdaki o insanı seviyorsanız tolere edin.bunu güzel, uygun bir dille anlatabilirsiniz. anlamıyor ise silin gitsin. sıkıntı yok :)
devamını gör...
40.
kırıldığımı belli etmiyorumdur. zaten söylediği sözün, yaptığı davranışın beni kıracağını idrak etmeyen insan azar azar eksilsin içimde. varlığı zarar zaten yokluğu bir şey ifade etmeyecektir.
devamını gör...