kitapların pahalı olduğu gerçeği

ekşi sözlük'te çok kötü bir troll örneği olan arkadaşın, bu geleneği ve yeteneksizliği normal sözlük'e de taşıması insanlık adına utançtır. bu tip bakterilere prim vermemesini kitaplarpusulam isimli arkadaşa tavsiye ederim.

bu konu üzerine bir fikir ortaya koymak amacıyla: kitapların pahalı olması okuyan kişiye bağlıdır. rezalet bir çeviri, rezalet bir editörün elinden geçmiş olan iletişim yayınları'nın goriot baba'sı güncel fiyatla 37 lira iken, iş bankası yayınları'nın goriot baba'sı 29 liradır. zamanında ben 35 liraya almıştım ve bu doğrultuda sanırım iş'ten almış olsam 26-27 liraya almis olurdum. bir de iş bankası yayınları'nda indirim ararsanız - ki ben indirim olduğu dönemler en az 9-10 kitap alırdım - mantıklı iş yapmış olursunuz. peki bu işi nasıl amatörlükten profesyonelliğe geçireceksiniz? çok fazla çevirmen tanımanız, bildiklerinizi insanlara aktarmalı, böylelikle çevirmenliği bir sanat değil, bir ticaret olarak yapmış olan kalpazanlardan insanları haberdar etmiş olmanız gerekir. böylelikle çok iyi çevirmenle çalışmış olan iletişim yayınları'nı değil, çevirmeni elemine ederek optimum verimi alabileceğiniz kitapları bulabilmiş olacaksınız ve iletişim yayınları'nın başka güzel kitaplarından mahrum kalmamış olacaksınız. yukarıda verdiğim örnekte gördüğünüz üzere, daha fazla para verip aptal yerine konuyor ve böylelikle hak etmediği parayı bir kitaba vermiş oluyorsunuz. sırf bu yüzden bir tane fazladan goriot baba sipariş ettim ve zamanı gelince tekrardan, bu sefer iş bankası yayınları'ndan okuyacağım.

sözün özü, öne çıkan yayınevleri tarafından birçok sefer kitaplar şişirilmiş fiyatlarla satılıp, siz hak etmedikleri paralar karşılığı daha ucuza okuyacakken, daha pahalıya kitap okumuş oluyorsunuz. örneğin madame bovary çevirisi, bir destandır ki çeviren kişi hem iş bankası yayınları'ndan okumanızı ve çok çok çok ucuza okumanızı sağlarken, hem de kalpazan çevirmenlere paranızın gitmesini engeller. bovary başlığında yazdığım girdi normal bir girdiyken, ayrıca başka bir girdide çevirmen ve başka ayrıntılar ile ilgili de aylar içinde yazacağım. nasıl iş bankası yayınları'ndan çıkmış olan deniz feneri'nin çok kötü bir çeviriye sahip olmasına rağmen yine iş bankası yayınları'ndan çıkan başka bir kitabın hem ucuz hem de sanat eseri gibi çevrildiği, nurullah ataç'ın destan yazdığı gerçeği mümkünse, iletişim yayınları'ndan okuduğunuz bir eser çok iyi iken diğeri çok kötü olabilir. kitaplara az para vermeyi kavramanız gerekir ki bunun için de okuma yeteneğinizi geliştirmeniz, yorumlama yeteneğinizi geliştirmeniz gerekir.

okudugum kitabi bir daha okuyorum. yapacak bir sey yok.

işte bunlar hep cahil kalalım diye.
amerika'nın oyunları hep.

önceden eserlerin azlığından kıymetli olurken şimdi dolaylı olarak kıymetli olma sebebinden birisi...

%100 den daha fazla katıldığım gerçektir. geçen mayıs veya haziran dı, akmara'a gittim. elimde 13 tane kitap var: metro 2033, metro 2034, empati gibi kalın kitaplar yani. hepsini verdim kavgam'ı alabildim anca. yanına da yeğenim için 15-20 sayfalık hikaye kitabı. gündeme gelmesi gereken bir konu bu aslında. özellikle öğrenciler ne yapsın? insanları korsana zorlamaktadır bu.teşvik etmeyin dostlar, ayar geçin.

sahaf ne güne duruyor? gerci oeada da cok farkli olmuyor ama olsun. alinan kitabin ruhu, bir gecmisi oluyor. etkileyici.

yaklaşık 5000 kitabım var. yalnızca sigara içmeyerek bu külliyata sahip oldum. içki için aynı karşılaştırmayı yapmam asla.

hem de aşırı pahalı. dün kitap fuarı başladı burada. hardcover 1984 260 lira olmuş. hocam biraz ileri gitmiyor muyuz dedim, haftaya zam gelecek dedi. ya bi de fuarda kitapçıdan çok ahşap ayraç, kupa ve magnet satıcısı var. sahaf diye stand açan adam çiğ köfte satıyor. çizgi romanlar 90 lira arkadaşlar 90.

ve katılım yoktu. ne ziyaretçi vardı ne de kitapçı. doğan kitap, marmara çizgi, gerekli şeyler kimse gelmemiş. yer kiraları çok pahalı dedi ykm'deki çocuk. geçen yıl gelen arkadaşların çoğu bıraktı dedi.

eve döner dönmez kitaplığıma sarıldım. evde servet yatıyormuş haberim yok.

kitap almayı şuna benzetiyorum. ultra, mega, giga kalitede dijital ortamda kayıtları hatta video klipleri olan müzik eserlerinin gidip bir ton para verip plağını almak... hocam şu kitap işini geçin artık, ağaçlara yazık... bakın artık kimse cd, dvd, kaset, plak çıkarmıyor, hatta albüm bile yapmıyor.
dijital ortam varken albüm yapıp cd satmaya çalıştığınızı düşünün...tam olarak bilmiyorum ama çıkan her kitabın dijital ortamda da yayınlandığını düşünüyorum. hatta kitap havası veren, sayfaları çevirdiğinizde o sesi çıkaran platformlar var. ha istifçiyim, melankoloğim, hatıratçıyım derseniz amenna...

pahalı çünkü almanya bizi kıskanıyor.

kitap almanın bile artık lüks sayılıyor olması

alsancakta penguen kitabevi var.kibris sehitleri caddesinin sonundadir bilen bilir.gecen hazir senelik izindeyken bir uğrayayim dedim.ne zamandan beri piyasa psikiyatristi yalomun 'varoluscu psikoterapi'sini alacaktim.baktim etikete 180 lira.kitabi yavasca yerine biraktim ve uzaklastim.hakkaten can yakiyor kitap fiyatlari.

iş bankası yayınlar'nın az da olsa kıyak yapmasıyla biraz teğet geçme olasılığı vardır. ama tabi ki klasikleri sevmeyenler ne yapacak? önceki entrylerimde bahsetmiştim, 13 kitabımı verip 1 kitap aldım diye. monte kristo kontu'nu(2 cilt) 60 tl'ye aldım 3 ay önce filan

dokunuyorsun ama eve götüremiyorsun :(

kadınlar da böyledir, dokunuyorsun ama eve götüremiyorsun...

eduardo galenao, kucaklaşmanın kitabı isimli eserinde konuyla ilgili şu cümleyi kullanmış.
“ polisin kitap yasaklamasına gerek kalmadı: yalnızca fiyatları, kitapların yasaklanmasına yetiyor. ”

pahalıysa okuma. bu kadar basit.
hem kitap okumak nedir ya boş boş işlerle uğraşıyorsunuz. biraz hayatın gerçeklerini görün ve ona göre yaşayın. hem kitap oku oku nereye kadar.

o kadar doluyum ki bu konuda. liseden beri grange hayranıyım. tüm kitaplarını okudum ama son kitabını okuyamıyorum. çünkü kitapyurdu'nda bile 85 lira mı ne. alamayacak durumda değilim ama bu paraya daha fazla kitap alıp okumak istiyorum. belki uyguna bulabilirim diye tüyap kitap fuarını bekliyorum. bakalım. kısmet.

beni 2. el kitap almaya iten durum.

böbreğin birini satarız, ne olacak?