köylü yazardan ironiler

#3432663

edit: ağalar gene portakal a düştük yapmayın ağlayacak şimdi.

yaşattığını yaşamadan ölmezmiş insan;

sözlükteki ateistlere demediğini bırakmadın,

bazı kadın yazarları yaşam tarzları nedeniyle sana söylenenlerden beter imalarda bulundun.

sırf şeyhinin çocuk istismarına savunmak için seni eleştirenlere işsiz,ayyaş falan diye saldırdın.

sırf senin eleştiriyorlar diye eleştirileri türbanın bağlayıp yumuşatmaya çalıştın.

sözlükte bir kadına o........u demeye getirdin.

sırf giyim kuşamı yada medeni durumu hoşuna gitmedi diye insanların nick altında aptal saptal şeyler yazdın.

bir yazarın herkese artı puan verdiğini duyunca dellenip nick altında saçma sapan yazdın.

bir yazarın yazarken "bekar olduğunu hatırlamasını" salık verdin.

benim evli olmamı söylememin kadın dayanışmasına zarar verdiği gibi ütopik bir fikirle ortaya çıkıp beni evli olmamı üzerinden vurmaya kalktın ki cevabını biraz ağır da olsa aldın.

kendi tanıdıklarına falan burada linç ettirdiklerini saymıyorum bu arada.

yaşattığını yaşamak nasıl bir duygu teyzem? güzel mi?

füzeyi yemiş.
#3432755

çernobil etkisi yaratır. bakalım hayatta kalacak mı?

gene portakala düştüm. ayı yogi ve kaos seven beğenici çetesi sağ olsun.

nasıl çatlattım ama bacılar diye de edit girmiş, he kuşum çatlattın. sendeki bu dişil tepkiler, anandan mı halandan mı?

#3433490
bu ekstra kırıcı olmuş.
benim hatırladığım köylü yazar böyle değildi.

son kavgalarınızı hiç takip etmedim ama bence kalbini karartmayı bırakıp insanları motive eden, mütevazi insana geri dönmelisin bence.

merhaba köylü abla,
bahsettiğim girdilerde #3427797 ,#3432755 sizin girdi numaranızın paylaşılarak size cevap verildiği açıkça görülmektedir. bu durum, türk ceza kanunu'nun (tck) 125 ve 126. maddeleri kapsamında değerlendirilebilir.
tck 125. madde (hakaret): bu madde, bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişinin cezalandırılmasını öngörür.
tck 125/2: hakaret fiilinin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, cezanın artırılmasını öngörür.
bu madde kapsamında, size yönelik hakaret içerikli paylaşımlar nedeniyle tazminat davası açabilirsiniz.
tck 126. madde (itibar suikasti): bu madde, bir kimsenin itibarını zedeleyecek nitelikte asılsız isnatlarda bulunmayı veya iftira atmayı suç sayar.
ima yoluyla itibar suikasti de bu kapsamda değerlendirilir.
bu madde kapsamında da tazminat davası açabilirsiniz.
bu konuda daha detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık almak için en yakın hukuk mercisine (örneğin, bir avukata) başvurabilirsiniz.

#3433880 bu söylemlerden bir şey çıkmaz aksine yönetime uğraş olur.
silinen yazıları ortaya çıkartın verin gibi falan filan.

tabi silinen yazılar varsa.

normalde fikrimi belirtme gereksinimi bile duymuyordum çünkü sağ olsun birkaç yazar o konuda benden daha iyiler. direkt benim tüm fikirlerimi yazıya döküyorlar, bana da gerek kalmıyor böyle bir durumda.
#3433891 tanımı da bu tanımlardan biri mesela, düşündüğüm şeylerin hepsini içeriyor.
fakat yine de söylemezsem içimde kalacak.

sizden hangi konuda taktik almamız gerekiyor ve neden her seferinde işinizde gücünüzde olduğunuzu, yaşınızı, kadın olmanızı, özgüveninizi falan vurgulamanız gerekiyor*? 40 yaş üzeri , işinde gücünde, hoş bir kadın olmadığım için bir de özgüvensiz olduğum için o kısmı kafam basmadı.

aslında konu bu değildi ama uzatasım da gelmedi açıkçası.

neyse zaten gençler anlamazdı böyle şeylerden en son.
40'a gelince düşünürüm.

naruto dayı, bir şey çıkıp çıkmayacağını görürüz, zamanla ilgili bir derdim yok.

#3433880
merhaba, ben geldim ve artık çok sıkıldım. şurada bahsedilen şeylerin doğruluğu ispat edilirse bildiğim kadarıyla ayı beye hiçbir şey olmuyor. ne yazık ki bir yalan beyanı da yok. fetöcü diye iftira ettiğin elemana da ulaşsın bi şekilde bence, başlıklar aça aça yaptın ya, karşı dava açsınlar beraber. biraz da sen iddialarını kanıtlama peşine düş, mantık silsilesi takip eden kim olursa ona kalıyor bu iş çünkü, ondan da sıkıldım.

burada 2 durum var, birisi herkesin sinir uçlarına dokunacak artniyetli girileri ile ortaya fırlayan birine insanların tepki vermek istemesi birisi de asıl tepki gösteren insanların, takıntılı, hasta, kasıtlı olarak şahıslara kin güder bir hali olma imasıyla asıl itibarsızlaştırılması.

ben de çok farkındayım 40 yaşındayım, işimde gücümdeyim, kimseye zararım yok ve bana taktılar, saldırıp duruyorlar imajının insanlarda doğal bir kadına da yazık yav karşı tepkisi doğurduğunun. bunu hisseden herkese de çok saygı duyuyorum.

yalnız şunu anlayamıyorum, madem insanlar bu "haksızlık" hali ile ilgililer, bence tarafların genel tavırlarına baksınlar. köylü hanımın "beni sevmiyorlar, beni sevene de bulaşıyorlar" iddiası nerede geçerliliğini ortaya koydu merak ediyorum mesela. çünkü ben sadece köylü hanımı destekledi diye birilerinin lince uğradığını görmedim.

veya "hafif kadın" iması yaptığı herhangi bir kadının, kibarca yazıyorum, seks işçisi olduğu da ortaya konmadı henüz.

fetöcü dediği elemanın da fetöcü olduğuna dair bir kanıt yok.

ayı beye sürekli evliliğini de işin içine sokarak yaptığı benim peşimdesin imalarından eminim eşi çok rahatsızdır mesela. kadın dayanışması meraklısı yazarımız, bir kadın olan ayı beyin eşini hiç hesaba katıyor gibi durmuyor bu tavrı sergilerken.

burada insanlara karşı kullanılacak tek şey, tepki gösteren insanların kendisine niçin tepki gösterdiklerini açıkça beyan etmeleri olur. herkes imalarda bulunup, hakaret etmeden hakaret edecek kadar akıl sahibi ancak bazı insanlar bunu tercih etmiyor.

ben kendi üzerimdeki "bulaşıklar bana yaklaşana da salça olur" yaftasından mutlu değilim mesela. baya insanlara bişi yazacak olsam açıklama yapıyorum "yav ben dostum sataşmaya gelmedim" diye. :d.

teşbihte hata olmaz, her lise sınıfında 1 tane çalışkan, hırslı öğrenci olur. diğerlerinin "inek" diye tabir ettiği. bir de arka sıralarda haylazlık eden bir tip olur, zeki ama tembel denenlerden. ne hikmetse bu zeki ama tembel tipler öğretmenlerden dahi daha fazla sempati toplar, potansiyel gerçekte olandan daha sınırsız bir alan ya çünkü. inek tabir edilen öğrenci de içten içe kıskanır bu kişinin zekasını çünkü kendisi elinden geleni yapar ama kapasitesi budur, bunun değişmesinin de yolu olmadığını bilir. çünkü hiç birimiz kendimize bir miktar daha iq eklemesi yapamıyoruz.

burada herkesin gözden kaçırdığı şey şu, aslında zeki ama tembel çocuğun olayı hiçbir zaman daha zeki olması değildi, daha yaratıcı olmasıydı. hah işte köylü hanımda da bu yaratıcılık eksik, kusuru bu.

ben samimiyetle kendisinin narsist olduğunu düşünüyorum ve samimiyetle kendisine üzülüyorum da. daha önce de söyledim, bu narsisizm meselesini de asla bir aşağılama amacı güderek ortaya atmıyorum. bu benim teorim, uzman da değilim. dolayısıyla hep söylediğim gibi kadının şahsıyla değil bu patoloji ile derdim var.

köylü hanımın kendisi ile empati kurulursa da üzülmeyecek birisi olacağını sanmıyorum. gerçekten kendi halinde yaşayıp gitse, hiç kimsenin onu kendisini algıladığı kadar "çirkin" algılayacağını sanmıyorum çünkü. ama ortalama insan oluşunuzla barışamayıp bir süper vumın personası arkasına gizlenip bunu kendinize doğrulamak adına da böyle tavırlar sergilerseniz kaçınılmaz sonuç bu oluyor işte.

hanımefendinin herhangi birimizden daha salak veya kötü olduğunu düşünmüyorum. sadece daha ezberci ve değersizlik duygusu daha yüksek. bunun tezahürleri de bu şekilde oluyor. :d

madem tavsiye veriyor ben de tavsiye vereyim, aslında kompleks yaptığı bu yaratıcılık eksikliğinin çözümü var. o da "entel sevmiyorum, entel olmak da istemiyorum" diye içten içe kızdığı insanların yolunu izlemesi. çünkü her şey haşır neşir olmakla alakalı ve haşır neşir olundukça da keskinleşiyor ve gelişiyor, konu farketmeksizin.

bir "görüntü/ imaj" peşine düşmeyip samimiyetle yaratıcılıkla alakalı uğraşların içine dalarsa, bu duyguyu yaşamasına gerek kalmayacak. olmak istediği şeye dönüşebilir yani. bunun da tek yolu bizim gibi sıradan insanlar için, gerçek yaratıcıların peşinde olmak, sanatı ve edebiyatı kastediyorum.

yemin ederim bazen kafasına iyi filmler ve kitaplar fırlatmak istiyorum ya kadının. azmini de takdir ediyorum, madalyonun 2 yüzüyüz diye boşuna demiyorum, bende yok mesela. kadına ingilizce bilmiyon demişler oturmuş öğreniyo, süper bişi bence. biri beni fransızca bilmiyorum diye örselese oturup fransızca öğrenemem mesela. *

kitabın ortasından konuşacaksak bu kadına yapılan "kötü anne/ kötü eş" imalarının hiç birinde ben yokum mesela. nasıl bir annedir nasıl bir eştir bunu biz bilemeyiz, sosyal hayatında bu kadını tanımıyoruz ve böyle şeylerde pervasızca çıkarım yapmak da bana doğru gelmiyor. bunu yargılama ve sorgulama haddini de kimse kendinde bulmamalı bence. asıl bu ithamlara üzülüyorum. çünkü onun insanlara dekolte giydiler diye hafif meşrep yakıştırması yapmasıyla hiçbir farkı da yok bence. :d. asıl bunlara tepki göstermek gerektiğini düşünüyorum, yaptığı şeyleri "bunları yaptın" diye söylemekte bir yanlışlık görmüyorum.

neyse yani çok sıkıldım, senle uğraşmaktan da sıkıldım. 1 çemberde peş peşe koşan hamsterlar gibiyiz. allah adı verdim beni de dikkate al ve sanata dal, hepimizin kurtuluşunu burda gördüm. oturdum düşündüm valla 2 gece önce.

sakın ola gidip de bu işe de çağdaş fransız edebiyatı ile falan başlama. klasikler okey, iyi fantastik & iyi polisiye okey. perec okudum bok gibiydi diye gelsen vallahi evimde saçımı yolarım, bişe de diyemem herkesin kendi zevki sen ne karışıyon derler diye. bir insan beni bu şekilde bitirebilir ya feminizm, düzdünyacılık, aşı karşıtlığı falan bu kadar çıldırtmıyor beni. neyse yani bu da aşağılama ya da kinaye değil, bu tip zevkler dönüşür ve gelişir, bakma bu çok bilmiş entellere, bu işin de start noktası herkes için ya çocuk edebiyatı ya da vatpeddir. kimse anasının karnından godard'dan keyif alarak veyahut elinde "ecce homo" ile fırlamadı. empati duygun da gelişir, gidiyon seminerleri yanlış anlıyon geliyon, kıyamıyorum da aminyum al şunu oku diyom ona da bozuluyon. psikoloji konusunda da yardımı olur.

kuş fotoğrafçısı olmak istiyormuşsun bok olursun , çok zor 1 iş. yani ben de bok olurum tepkim sana değil işin zorluğuna :d. türkiye'de halkalama istasyonları var, eymirde de var 1 tane git 1 hafta takıl oralarda. teleskop, dürbün falan var o istasyonlarda, gözlem yapmayı öğren önce. iyi belgeselciler ve fotoğrafçılar hayvan davranışı biliyolar, ondan iyi oluyorlar. çoğu istasyonda zaten gönüllülük esası var, katılım ücretsiz, yeme içme onlarda. hem kafa dinlemiş olursun. samsun'da var bi tane, istasyon yöneticisi çok tatlı bi eleman seni onun başına fırlatmak istiyorum.

yeter deli deli yaptın hepimizi.
piano teacher - michael haneke. izle şunu. galapagos- kurt vonnegut. şunu da oku. çok iyi gelecek ikisi de, sana özel seçtim. kendime de seçtim mezbaha beş'i okuyom ben de.

şurda mevzu yaratıp yaratıp mağdurum diye fırlama. valla kendimi kesicem artık :d

şu kadın kime ne yapıyor acaba diye bakayım dedim de aman eksik kalsın. bütün kadın düşmanı hemcinslerim burda toplanmış. tüm yazılanları okuyacak sabrım ve vaktim yok. ama gördüm ki uzun uzun yazacak kadar işsizler çokmuş ne güzel ya keşke benim de tek derdim oturduğum yerden hiç tanımadığım insanlara klavye başında saldırmak olsaydı. ne diyeyim bu ablama sabırlar diliyorum.

şu nickaltına pislemek için harcanan emekle ne biliyim...

haksız yere çok fazla üzerine gittiklerini düşünüyorum. lütfen rahat bırakın canım köylü yazar arkadaşımı.

başındaki örtüye saygısı varsa bu sözlükten acil gitmeli...

haksız olabilir ama sanki bir orantısız güç durumu yaşanıyor.
ben çok fazla tanımıyorum sizin kadar fakat bu kadar orantısız güç hem doğru değil hem de eleştirilen kişiye psikolojik şiddet olmuyor mu?

psikolojik şiddet sonrasında da insanlar daha da saçmalayabilir ve bu daha çok açık vermesine de sebebiyet verir.

belki bir çoğunuz için eğlencelidir, vakit öldürmecedir falan ama bu durum orantısız güç bence.
yapıcı değil tamamen yıkıcı eleştiri.

sen fetöcüsün, sen sübyancılığı savundun*, sen mini eteklilere kızdın...
hepsi doğru olabilir fakat unutmayalım değişim esastır ve birilerini dışlayıp ötekileştirmek hatalarına daha da bağlar.

yani bu kavganın kazananı yok.

desteğini belirten yazar arkadaşlara selamlar, hakkımdaki itibar suikasti için hukuki sürecini başlattım.

#3438187 şarkı için çok teşekkür ediyorum canım, çok da severim :) mirkelam sevgimiz ortak kesinlikle :)

sevdim ben de na na na na na, şu alemde na na na na na :)

#3445327
taheccüd***
ekran görüntüsü ile ölümsüzleştirmek iyi fikir. arada çıkarıp kullanırsın tabii ama teveccüh namazı kılıyorum ben. ben uydurdum.

#3451467
yahu ben "üzerine meltingi salmak" manasında demedim zaten. yanlış ifade etmişim. "şu olayı hatırlatıcam" manasında dedim.

meltingi seviyorum, meltingin zeki de bir kadın olduğunu düşünüyorum. ben niyet etsem öyle bir şeye, o öyle yaş tahtalara basmaz. kendi aklı ve fikri var çünkü. hiç öyle bir şey kastederek yazmadım. kendisine bir nokta saygı da duyduğum için birilerine karşı kışkırtmaya yeltenmem de. ama genel olarak sana karşı başka birilerini kışkırtmaya da yeltenmem. o senin kuruntun ben hiç oralarda değilim.

çok seviyorum bu cimcimeyi;)
o kadar enerjik, o kadar iyiliğe hizmet etmeye çalışan..

bir gün istanbul a yolun düşerse bir selam gönder. iki kız kardeş baş başa bir kahve sufle yapalım. kaynatacak dedikodular birikti. ihih.

iade-i ziyaret *
heheh efenim hoşbuldum. sizleri (seni) görmek ne hoş. yazalım, yazılalım dünya kimseye kalmaz dedim ve yine yeni yeniden geldim. sevgiyle..