köylü yazardan ironiler

lan bi salın kadını. doğru düşünmese de o da öyle düşünüyor işte..
edebinizi takının.

eleştiri kültürü olmayan tiplerin saldırdığı yazardır. bu yazarın kimseye zararı yok. lisanı münasiple eleştiremiyorsanız yemişim sizin haklılığınızı...

gerçek düşüncelerini paylaşıp, kendisinden uzak durmamızı sağladığı için teşekkürü borç biliriz.
benden uzak, taptığı reise ve tarikatlara yakın olmasını temenni ederim.
sayesinde bir kaç kişinin daha ne olduğunu görmüş oldum.

#3160326

"kimseye zararı yok" biraz iddialı bir tanımlama.

bu yazar kendisi hakkında içinde hiçbir hakaret ve/veya yalan olmayan bir tanım yazdı diye "xxxxxx yazarının fetöcü olması" diye yalan ve iftira içeren bir başlık açtı.

şu son zamanlarda ortalıkta şirinlik abidesi gibi gözüküp yaptıkları unutuldu zannediyor ama yanılıyor.

(bkz: bugün sözlükte kimi öldürelim)

ya köylü saçma sapan bi laf etmiş anladık da; siz de eleştirmemişsiniz ki; topyekün linç, bu ne lan.

millet senelerce bu linç kültürünü bahane edip bu herifleri başımıza musallat etmedi mi, hiç mi akıllanmadınız?

sözlük yazarları temsili;

düşünce mi özgürlüğü? * * *

edit: düşünce özgürlüğü gelsin istemiyoruz toplum olarak.
sadece taraflar değişsin istiyoruz.

devrimci, ilerici, ultra laik, sabah-akşam insan hakları diyen, fikir özgürlüğü isteyen kalabalık.
düşüncesini (ne olursa olsun) yazan kadını ezme çabasında. burada pkk'ya methiye düzeni de şeriat gelsin istiyorum diyeni de gördük. sesiniz çıkmadı. iki yüzlü solcuların gücü bir kadına mı yetiyor?
siz solculuğu da ayağa düşürdünüz. yazıklar olsun size.

tanımam, etmem, gerek de yok.
youtube.com/shorts/MMZw8Axs...

#3160875
"grip falan onlar nane limonla da tedavi oluyor zaten" . . .

bu sefer bana bırakmamış arkadaşlar sağolsun. bak iftira atıyorsun demiştin beni iftira atmakla suçladığı şeyleri söylüyorlar.

şimdi de doktorlara sarmışsın. yarın öbürgün iyi bir cerrah bulmak istediğinde evini arabanı satmak zorunda kalırsan görürüm seni.

bundan sonra olacaklar;

-önce müslüman ve türbanlı olduğum için linç yiyorum.
- sonra kvkk ağlamaları
-sonra herkese ayyaş,alkolik,işsiz falan diye saldırmaları.
- yan hesaplardan şizofrenik buluşmalar. (yeni karakteri açılmış nevary.)
- nick değişimi
-kapanış.

edit: aşağıda tarikatçı bacının yan karakterine de cevap vereyim ben doktor demedim cerrah dedim. yarın öbürgün el sinirlerin dikilmesi gerektiğinde ne dediğimi anlarsın.

edit: şimdi siler falan şurada dursun yazdığı.

sözlüğün duvar yazısı gibi olan nickaltım.

bari bende alışveriş listemi buraya yazayım, benim de işime yarasın.

liste
çilek,tahin, çay, toner, diş fırçası, kâğıt havlu.

toneri unutmayayım diye yazdım, keşke markette olsa ama yok. ama media markette var di mi, anında espiri üretilir.

bazen, espiri gücümün, gülüşümün, kendimi özgürce ifade edebilmemin kıskanıldığını düşünüyorum.

yaşam koçu mu olsam, ne vereyim abime!

hayirdir? maaşlı çaylak mi topluyorsun?
ķömöllliissttt bunnnaaarrrr. ahahhahahaah.

#3160875 iyi de onlar kemalist değil.

yazdigin cok uzun başini okuyabildim.. bu yazara saldiranlar kemalist değildir. hepsini uzun zamandan beri takip ederim alakaları yok.
kemalistlerin böyle mücadele ettikleri vaki değildir. hakarete ortak olmanı bekliyorlar. şu kadına hakaret edince, saldırınca senden muteber insan yok. ağa da sensin paşa da..
bakın eleştiri için aynı şeyi söylemiyorum. seviyeli şekilde eleştirebilen herkes baş tacıdır..

ayrıca köylü'nün yanlışları sizin doğrularınızdan daha güçlü değildir rahat olun. ya da onun sesi sizin sesinizden daha gür de çıkmıyor. gördüğüm kadarıyla sayısal üstünlük zaten sizde.
köylü hanımın konuştukları daha uzak yerlere de yayılmıyor. doktor hasta ilişkisinden bahsetmiş, kendi değerlendirmesini yapmış. ulan develer! yanlış da konuşuyor olabilir. sizinle bire bir aynı düşünmek gibi bir mecburiyeti mi var buradaki herkesin!

burada kimsenin elini ağzını bağlamıyorlar. varsa fikriniz siz de yazarsınız..
ama dert başka. hurraaa linç edelim...
bırakın şu ucuzlukları.

köylü ile aynı ideolijik görüşe sahip değilim. aynı dünya görüşünden değilim. söylediklerine hak verdiğim olur vermediğim olur. çok lazımsa eleştirirsin.. hakaret etmek, linç etmek ucuzluk göstergesidir.

napıyonuz gençler, evet bende iki kelam edeyim dedim. valla şimdi fikir özgürlüğünü savunan biriyim ama mantığa ters gelen, ülkede doktorların şiddet gördüğü hatta öldürüldüğü açık açık belliyken, doktorlarla bizleri eşitledi, bu doktorları biraz zorladı ama...
işte böyle vatandaşları görünce hasta olunca hiç bir doktor bakmasında gebersinler diyesim geliyor. 3-5 kendini bilmez işini sevmeyen doktorlar yüzünden tüm doktorları aynı kefeye koyup, hepsini dövebilme hakkı istiyorlar. teknolojinin getirilerini hükumetin getirisi sanacak kadar zeka düzeyine sahipler.
ulan doğduğumdan beri aynı yönetim var, hala eskiden böyleydi şöyleydi. lan ben kendi dönemimi biliyorum, biz 2012 dönemlerde son 2-3 yıldan en az 3 kat daha zengindik ülkece, alım gücümüz daha fazlaydı. çalışan bir şekilde arabasını evini düşük modelde olsa alabiliyordu. ondan sonra bir düşüşe geçtik, düşüş o düşüş. sizin bahsettiğiniz o eski dönemlere dönüyoruz, döndük. tek fark daha gelişmiş teknoloji var. daha gecen anneanneme göz için randevu baktık, daha uzak tarihlere var. hala geçmiş geçmiş. ya yakın geçmişe bakın ve kendi dönemi içinde kendisini eleştirin objektif şekilde.

midem bulandı. bambaşka bir seviye bu. doktorlar dayak yiyince içten içe sevinmiyorsa bir şey bilmiyorum.

sözlükte kimsenin eski sgk hastanelerini bilmediğini görmek gözlerimi yaşarttı. ya yaş grubu çok genç ya da hastalanmamışlar o günlerde.

o günlerde sgk ve bağkur(devlet) hastanesi olarak iki farklı hastane çeşidi vardı. inanmazsınız ama sgk hastaneleri her türlü bağkur(devlet) hastanelerinden üstündü. yani iyi olan sgk hastanesiydi o dönemlerde. sağlık karneleri de haliyle farklı farklıydı. hangi kuruma prim ödüyorsan onun hastanesine gitmen gerekirdi. sağlık ocağında öyle bir şey yoktu, bulduğuna gidebilirdin.

yalnız bağkurda da sgkda da şöyle bi durum vardı; eğer primini ödememişsen ücretli muayene olmak durumundaydın, eczanede ilacını yine ücretiyle alman gerekiyordu. günümüzden pek bi farkı yok aslında ama sadece gss çıktı artık ödemesen de sgk ilacı karşılıyor. tabi sonrasında gss prim borcu çıkartıyot devlet sana ama onu da bir süre sonra affedip almıyor. yazarın burada bahsettiği primini ödemeden "beleşe" muayene olabildiğindir ve bunu da hükümet güzellemesi olarak yapmaktadır.

diğer bahsettiği yok doktorların karşısında eziliyorduk büzülüyorduk muhabbeti ise tamamen safsata. gidiyordun sabahtan hınca hınç hastaneye ve günde 150-200 hasta gören doktora dert anlatmaya çalışıyordun. doktorlar da herkesle aynı şekilde ilgilenemeyebiliyordu. günümüzde ise hastaneye doluşmuyorsun evde bekliyorsun hasta hasta. bi randevu alacaksın en erken 15 gün sonrasına(sistem öyle oldu) mr a gireceksin 30 gün sonrasına randevu. ortada herhangi bi denklik yok o zamanlarla bu günler arasında doktor-hasta ilişkilerinde.

eczane olayı da benzer şekilde ilerliyor artık. bazı ilaçları sgk karşılamıyor paranla alıyorsun, bazı ilaçları bulamayıp paranla da alamıyorsun. çünkü sağlıkta kur 17 de mi ne tutuluyor, bu da ilaç tedarikçilerinin ülkeye ilaç getirememesine yol açıyor.

hep derler ya amerikada hasta olduğunda tüm birikimin bitiyor diye, türkiyede de benzer şeye evriliyoruz yavaş yavaş. herhangi bi sağlık güvencesi olmayan (sgk payı ödemeyen) hastaların masrafları, eyt ile erkenden emekli olanların maaşları derken sgk çok dayanmaz batar yakında. aslında çoktan battı da işte, oradan alıp buraya koyalım, şuradan alıp bunu ödeyelim, para yoksa basalım diyen hükümet ülkenin içinden geçiyor. sağlığınıza dikkat edin kısaca, ne doktor var ne de ilaç.

bu kafayı nerede görsem tanırım. bizim gibi düşünmeyeni linç edelim kafası.
tamam doktorlar hakkında söyledikleri kabul edilemez.
ancak kadını tarikatçı diye eleştiren tipler neyin kafasını yaşıyor anlamadım.
ulan kadın tarikatçı olabilir.
burada seküler insanlar hakkında ileri geri konuşabilir.
bu hakka fazlasıyla sahip. bir de şu çocuk istismarı whataboutism'ini yapmasanız olmaz.
ulan seküler sübyancı yok mu? doktor döven über laik tipler yok mu?
ben söyleyeyim var.
sizin akp'liden tek farkınız seküler geçinmeniz.
gerçi onu da beceremiyorsunuz.
edit : bu tanımımda kimseyi aklama derdinde değilim.
linç kültürüne karşıyım sadece. umarım anlarsınız.

tanımında bir yanlış gördüyseniz neden tanımı alıp mesaj kutusuna misafir olmuyorsunuz da gelip yerden yere vuruyorsunuz burada. yapılan tanım sayısını görünce gözlerime inanamadım hele yazılanlar her biri başka bir telden. savunan bir iki kişi dışında herkes gömmeye gelmiş.

sana katılmıyorum demek o kadar zor mu geliyor da karşısında durup ağzınıza ne geliyorsa söylüyorsunuz.

ayrıca yazdığı tanımın bir yerini alıp eleştiriyorsunuz tıpkı zamanın gazetecileri gibi.

alıntı yapılan :
doktorlar ile vatandaşı denk yaptılar.
burası doktorları biraz zorladı farkındayım ama devamını yani amasını almamışlar ya da almamışsınız.
bu da devamı:
vatandaş haklı iken düzgün şekilde hak aramasını öğrendiği anda doktorlar da rahat edecek hastalar da.

benim bu linçlemeden anladığım eleştiri bilmiyoruz.

drama git gide büyümüş.
takip etmeye üşendim biraz ama ne olursa olsun eleştiri düşünceye olmalıydı sanki.

kadın gayet normal bir tanım yazmış. hakaret etmemiş bişey dememiş ama etkileşim için hergün meme fotosu atan yazarlar saldırmak için hemen üşüşmüş.
özgür zart zurt diyenler kendi ile aynı düşünceye sahip olmayan birini görünce köpek gibi havlayıp saldırmayı çok iyi biliyorlar. hepiniz aynı mavinin laciverdisiniz. imkanınız olsa ne özgürlük ve bişey düşünüyorsunuz.
feminist geçinen tipler sadece belli başlı kadınlara karşı feministtir.
bahsi geçen tanımda ne gibi bir yamuk var.
hiç bişey yok.
ayrıca nick altı normalde gizli olmasına karşın bu başlık açık. yönetim neden buna izin veriyor.