121.
annem babam ölümsüz .
devamını gör...
122.
güzel şeylerin sonu yok, istediğim şeyler hep yanıbaşımda. ben hürüm, büyüğüm, en iyisiyim.
ama hayır, küçükken olduğu kadar toz pembe değilmiş hayat. en iyisi olabilirim ama bunu asla iddia edemem.
devamını gör...
123.
ithal malların hepsi italya'dan geliyor sanıyordum. öyle değilmiş :)
devamını gör...
124.
karabasanı siyahlar içinde gelen hırsızvari biri sanıyordum.
devamını gör...
125.
bebek midede saniyordum. annem hamileydi. cay kahve icince bebege birsey olacak saniyordum.
devamını gör...
126.
sakatatın ayağı kırılan, doğuştan ayağı olmayan ya da koşarken sakatlanan ve artık ölmek üzere olan atlardan yapıldığını sanıyordum. bu yüzden hiç yemiyordum.
gerçeği hala yemiyorum ama konumuz bu değil.
devamını gör...
127.
hep mutlu olacağım, hep güleceğim. yere düşünce kaldıracak hep bir el uzanacak sanırdım.
devamını gör...
128.
annemler aslında canavar, beni yatırdıktan sonra diğer canavarları çağırıp salonda parti veriyorlar
devamını gör...
129.
bir görülmez ekip vardı (hayalet avcıları gibi), görünmez bir gemide yaşayıp büyük su birikintilerine tuz atıp deniz yapıyorlardı.
devamını gör...
130.
büyük insanlar hep mutlu sanıyordum meğer ne çok sorumluluk biniyormuş sırtımıza.
devamını gör...
131.
allah'ı aklımda minare diye düşünüyordum.
devamını gör...
132.
bir keresinde erik çekirdeğini yutmuştum. su içtiğimde erik çekirdeği ağaç olup ağzımdan çıkacak sanmıştım. ne hayal gücü ama...
devamını gör...
133.
öpüşünce hamile kalınıyor sanıyordum. nereden bileyim, dizilerde hep öpüşme sahnesinden sonraki sahneyi kesiyorlardı. sonra da hoop bebek geliyor! içten içe "hıımmm demek öpüşünce bebek oluyor" diye düşünüyordum. *
devamını gör...
134.
iyilerin cennete,kötülerin ise cehenneme gideceğini sanıyordum.
devamını gör...
135.
hiç ayrılmayız sanıyordum. fakat öyle olmuyormuş işte arkadaş, ayrılıyorsun. evinden, sokağından ve mahallenden; eşinden, dostundan. her sabah altında poğaça kemirdiğin ağacın gölgesinden bile hatta. insan her daim ayrılıyor bir şeylerden, insan her daim öylece sanıyor işte…
devamını gör...
136.
kolera'nın bir parçasında ''büyümek istemiyorum annem babam yaşlanır.'' ifadesinin ne anlama geldiğini çözememiştim. ya da fedakarlık sanıyordum bunu. ben büyümezsem annem babam aynı kalır diye. ama büyüyünce zamanın elle tutulur kontrol edilebilir bir şey olmadığını anladım...
devamını gör...
137.
dünyayı kurtarabileceğimi sanıyordum kendimi bile kurtaramadım.
devamını gör...
138.
yaşlı kadınların penisi var sanıyordum. bunu yaşlı bir kadına sormuştum ve tokadı yemiştim.
devamını gör...
139.
çok çalışırsam çok zengin olabileceğimi, çok güzel olursam vazgeçilmez olacağımı, saçlarımı uzatırsa popüler olacağımı, sanıyordum.
ancak büyüyüp anladım ki aslında zengin, vazgeçilmez ve güzelmişim. bunlar sizin bakış açınıza, içinize ve çevrenizdeki insanların tıynetine başlıymış meğer.
devamını gör...
140.
küçükken sanıyordum ki büyüyünce hersey daha kolay olacak ve sanıyordum ki dünyada kötüler her zaman cezasını bulur yada sanıyordum ki iyiler her zaman kazanır ve büyüdüm doğrunun her insan için farklı bir kavram olduğunu öğrendim
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"küçükken doğru bildiğimiz yanlışlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim