(bkz: hulahop)

misafir çocuğu tarafından kırılmıştı. evet tarafından.
devamını gör...
beybladeleri ve taso muydu neydi onları çok severdim.
devamını gör...
teletabilerden tinki minki vardı bende, geçen yaz çöpe gitti ama. gene iyi saklamışım.
devamını gör...
evde, sokakta, çayırda, bayırda, bana her yer futbol topuydu. futbolu sanat gibi işliyordum adeta. futbol topu, topu göndereceğim mesafe ve ben. biz 3 kişiydik.
devamını gör...
pembe panterim
devamını gör...
(bkz: sanal bebek)
ölünce günlerce ağlamıştım.
devamını gör...
lego ninja go serim.
devamını gör...
“canım” adındaki bebeğim.
devamını gör...
şeyim
devamını gör...
bir küçük sarı civcivim bir de küçük kırmızı kedim vardı. bir yerlerde dursun isterdim.
devamını gör...
oyuncak ayim kuki. birlikte uyurduk rahmetliyle.
devamını gör...
adamlardır. müzik grubu olan değil bildiğimiz adam oyuncakları.
devamını gör...
legolarımmm. dedem hediye almış.
allah rahmet eylesin. ikisini de çok severdim.
devamını gör...
zamanında kardeşime züccaciyeden turuncu bir peluş ayı ve peluş bir dalmaçyalı köpek almışlardı ama onlarla ben uyurdum.
anne babamın boşanmasına yakın onlara sarılır dua eder uyurdum.

yıllar sonra bir fotoğrafta onları masamda görünce duygulandım epey.
devamını gör...
boğazından tuttuğum şu yeşil ördek...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şu an hâlâ nerede olduğunu bilmiyorum bu ördeğin.
ama yüksek ihtimalle her seferinde ördeği benden çalmaya çalışan çocukluk arkadaşımın evindedir.
ya da anneannemin evinde sandığın köşesinde bir yerlerde beni bekliyor da olabilir.
devamını gör...
boyum kadar bir ayım vardı, ismi de bobo'ydu. içi yündü. ben büyüyünce ninem içini boşaltıp yastık yapmıştı bana. sarılıp ağlıyordum bobo öldü diye.
devamını gör...
yerde sürünen belirli aralıklarla fire diye bağıran pilli asker oyuncak.
devamını gör...
komutandı.

sanırım hala da öyle olurdu eğer komutan hala benimle olsaydı ama komutanla vedalaşalı sanırım otuz sene oldu.

benim yaşıtlarıma göre çok fazla oyuncağım oldu. bunun nedeni ise rize'de yaşamış olmam. sarp sınır kapısı açıldığında rize'nin her yerinde rus pazarı denilen yerler açıldı ve ben sadece harçlıklarımdan artırarak istediğim oyuncağı alabiliyordum. o kadar fazla oyuncağım vardı ki. ancak bu oyuncaklar arasında aklımda en çok kalan ve en çok özlediğim komutandır.

her oyunumun bir parçası olurdu komutan. hatta evde kendi kendime iç içe geçirdiğim çoraplarla top oynarken bile komutanı seyirci yapardım. sağ olsun hep beni desteklerdi.

komutan tamamen mat yeşil plastik bir askerdi ve sağ elinde bir silah vardı. nişan alır gibi uzatmıştı elini. daha sonra antimilitarist olacak olan küçük kardeşim bebekken silah tutan kolunu ısırıp koparana kadar da böyleydi. kolu koptuktan sonra benim için o artık gazi bir komutandı.

komutan ile çok güzel zamanlar geçirdim ama sonra yaşlandı ve taşınmalardan birinde kayboldu gitti. ama aradan geçen bu kadar zamandan sonra bile en sevdiğim oyuncağımdır komutan. ve her zaman da öyle olacaktır.
devamını gör...
yeşil power ranger vardı bende, sırtında bir düğme vardı ona bastığında tommy kafası geliyordu, basıp kafayı geri çekince de kasklı kafası. başta kötü karakterdi ama çok seviyordum yeşil rangerı.
devamını gör...
100.
cok garip ama benim cocukluğum boyunca hiç "cok sevdiğim ve her yere kendimle taşıdığım" bir oyuncağım olmadı. çocukken doktorun ileri zeka olabileceğimi söylemesine bağlıyorum bunu.

algım ve zihin kapasitem hep yaşıtlarımdan çok öndeydi. ebeveynlerim fazlasıyla donanımlı insanlar olduğu için sosyal- kültürel açıdan çok yüksek büyütüldüm.ilkokula başlamadan sinemalara/ tiyatrolara götürülmeye başlandım. eve hep ingilizce okuma/ hikaye kitapları alınırdı, babam ve annem her gece kitap okuyarak uyuturdu. dolayısıyla, bilinçsel olarak, oyuncakların cansız olduğunun farkında bir çocuktum ve onlara bağımlılık hiç geliştirmedim. odam bir dolap dolusu peluş ayıcık, barbie ve uzaktan kumandalı oyuncaklarla doluydu. hepsini koleksiyon yapmıştım. hala kutularda saklıyorum onları.

oyuncak ayılarla uyuma eğilimim bile olmadı. anlamsız olduğunu düşünürdüm. hala aynı düşüncem devam ediyor. bu yüzden hiç bir cocuga oyuncak ayıcık ve barbie bebek hediye almam. kapasitelerini geliştirecek ve entelektüel anlamda ileri götürebilecek şeyler hediye etmeyi seviyorum.

günün sonunda, çocukken herhangi bir objeye bağımlılığım olsun ister miydim ? sanırım hayır. büyüme şeklimi seviyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"küçükken en sevdiğin oyuncak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim